27
ligi 3. bitirmemize rağmen şampiyonluğu pisi pisine kaybettiğimiz, bu yüzden de benim içimde en büyük ukde ve yara olarak hatırladığım sezondur.
aslında genele baktığımızda çok iyi performans ortaya koymuştuk. fakat kadro kalitesi olarak da rakiple aramızda dağlar kadar fark vardı. sadece hücumcularını saydığımızda bile bu ortaya çıkıyor: takımın beyin olarak her şeyi olan alex de souza, fırsatçı golcü mert nobre, tuncay şanlı, van hoijdonk ve devre arası gelen anelka.
neticede ise şampiyonu çok küçük farklar ve bizim hatalarımız belirledi.
bu sezona dair içimdeki en büyük yara da şu maçlar:
(bkz: 26 şubat 2005 samsunspor galatasaray maçı): 9 maçlık yenilmezlik serisi ile gitmiştik. 1-0 gerideyken ve maçı çevirebilecekken tomas ceza sahasında kafa ile mondi'ye geri pas atmak isterken topu kendi kalesine atmıştı.
(bkz: 3 nisan 2005 kayserispor galatasaray maçı): kayserispor ligde kalma mücadelesi veriyordu. 84. dakikada 2-1 üstünlüğü yakalamış olsak da maalesef dönemin etkili golcülerinden gökhan ünal'ı uzatma dakikalarında tutamamıştık. hatırladığım kadarıyla yan toptan kafayla atmıştı golü.
daha sonra ligin son virajında kendi sahamızda kaybettiğimiz trabzonspor* ve gençlerbirliği maçları da* üzerine tuz biber oldu.
şu 4 maçta 11 puan kaybettik ki bunlardan 4 puan daha fazla alabilseydik şu an +1 şampiyonluğumuz vardı.
aslında genele baktığımızda çok iyi performans ortaya koymuştuk. fakat kadro kalitesi olarak da rakiple aramızda dağlar kadar fark vardı. sadece hücumcularını saydığımızda bile bu ortaya çıkıyor: takımın beyin olarak her şeyi olan alex de souza, fırsatçı golcü mert nobre, tuncay şanlı, van hoijdonk ve devre arası gelen anelka.
neticede ise şampiyonu çok küçük farklar ve bizim hatalarımız belirledi.
bu sezona dair içimdeki en büyük yara da şu maçlar:
(bkz: 26 şubat 2005 samsunspor galatasaray maçı): 9 maçlık yenilmezlik serisi ile gitmiştik. 1-0 gerideyken ve maçı çevirebilecekken tomas ceza sahasında kafa ile mondi'ye geri pas atmak isterken topu kendi kalesine atmıştı.
(bkz: 3 nisan 2005 kayserispor galatasaray maçı): kayserispor ligde kalma mücadelesi veriyordu. 84. dakikada 2-1 üstünlüğü yakalamış olsak da maalesef dönemin etkili golcülerinden gökhan ünal'ı uzatma dakikalarında tutamamıştık. hatırladığım kadarıyla yan toptan kafayla atmıştı golü.
daha sonra ligin son virajında kendi sahamızda kaybettiğimiz trabzonspor* ve gençlerbirliği maçları da* üzerine tuz biber oldu.
şu 4 maçta 11 puan kaybettik ki bunlardan 4 puan daha fazla alabilseydik şu an +1 şampiyonluğumuz vardı.