• 150
    türkiye'de ligi tanıdığı için daha başarılı oldukları yönünde bir mit olan teknik direktörler grubu.

    öyle mi gerçekten? ligi tanıyorlar ve bu yüzden mi başarılılar bu ülkede? yoksa başka nedenler mi var? ve bir de gerçekten başarılılar mı?

    yıllardır büyük takımları, özellikle de bizi türk teknik direktörler çalıştırdı. gerçekten eşit bir karşılaştırma yapabileceğimiz biçimde sürenin yarısında türk yarısında yabancı teknik direktör çalıştırmadı. bu nedenle türk teknik direktörler şampiyon oluyor yabancılar olamıyor gözlemi eşit örneklemlerin karşılaştırmasına dayanmıyor. bu nedenle geçerli bir argüman değil.

    son yıllarda çalıştığımız yabancı teknik direktörler mancini, tudor, riekerink, torrent. son ikisi zaten günü kurtarmak için getirilmiş kişiler. birkaç ay kalabildiler teknik direktörlük koltuğunda.

    aralarında bir tek mancini adı olan bir teknik direktördü. tudor ise karabükspor bizi yendi o zaman iyidir gibi neredeyse çocukça bir bakış açısıyla yine dursun özbek tarafından getirildi. bu ikisi de yine sadece birkaç ay kalabildiler takımın başında.

    bu yabancı dört teknik direktörün toplam çalıştırdığı süre 1,5-2 yıl arası olsa gerek.

    diğer yanda hamza hamzaoğlu, mustafa denizli fatih terim ve okan buruk yaklaşık 7 yıl çalıştırdı toplamda.

    sonuç olarak düzgün bir temele dayanmıyor türk teknik direktörler daha başarılı çıkarımı.

    yine de sonuçta türk teknik direktörler türkiye'de ayakta kalmayı daha iyi başarmış diyebiliriz. yabancılarımızın ömrü birkaç aydan uzun olmadığı için.

    peki niye böyle? türkler ligi tanıdığı için mi?

    ligimizin pek kaliteli olmadığı konusunda hepimiz hemfikiriz. ayrıca, oyuncu sirkülasyonu çok yüksek. bunlara ek olarak her yıl ama her yıl sıradan avrupa takımları bizim milyonlarca euro'luk büyük takımlarımızı avrupa kupalarının ilk turlarında kolayca eleyip evimize gönderiyorlar. bu üç verinin üçü de ligimizde çok da tanımayı gerektiren özel bir şey olmadığına işaret ediyor.

    ayrıca takımların hemen hepsinde futbolcuların çoğu yabancı. dolayısıyla türk teknik direktörün oyuncularla aynı dili konuşması ve bu yüzden daha etkili iletişim kurması gibi bir durum da söz konusu değil. tersine çoğu türk teknik direktör yabancı dil bilmiyor bile. biz istisnayız bu açıdan. ama şenol güneş, ismail kartal bunlar uluslararası kariyeri olmamış teknik direktörler ama bunlar da başarılı oldu. dolayısıyla dil argümanı da yeterince açıklayıcı değil.

    can alıcı nokta türk teknik direktörlerin başta medyada, ayrıca siyaset ve iş dünyasında güçlü bağlantıları olması. olası rakipleri ve eleştirmenler türk teknik direktörleri o kadar kolay yiyemiyor. ama türkiye'de basında, siyasette ve iş dünyasında ağları ve müttefikleri olmayan yabancı teknik direktörleri onların yerlerinde gözü olan rakipleri, bağlantılı oldukları gazeteciler ya da dikkat çekmek isteyen eleştirmenler kolayca ham yapıyor. yabancı teknik direktörleri eleştirmek, zor sorular sormak çok kolay. türk teknik direktörleri eleştirmek o kadar kolay değil. tıpkı siyasetçilerimizi eleştirmenin, zor soru sormanın kolay olmadığı gibi.

    türkiye çok güçlü ve kemikleşmiş çıkar ağlarının olduğu bir ülke. bu siyasetten iş dünyasına, dinden sanat dünyasına hayatın birçok alanında böyle. futbol da bundan bağımsız değil. türk teknik direktörler de bu çıkar ağlarıyla bağlı oldukları için burada daha kolay hayatta kalıyorlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın