• 9274
    yöneticilerinin güttükleri kötü niyetli politikanın cart diye cartlamak üzere olduğu döneme gelmiş bulunan kulüp.

    fenerbahçe'nin yöneticileri; başarısızlıklarına kulp bulmak, dağılan camialarını konsolide etmek, her sene erken kopacak olan yarışta son düzlüğe çıkabilmek, açılan makası kapatabilmek, kapanması mümkün olmayacak derecede açılmış farkı unutturabilmek, travma haline gelmiş yenilgilerden arınabilmek adına yalanlarla bezenmiş, parayla suni olarak desteklenmiş, gündeme sürekli olarak üçüncü eller tarafından ısrarla getirilmiş senaryoları ileri sürmeyi kendilerince dahiyane bir plan olarak politika haline getirdi.

    şampiyonluk sayısında önde iken gündeme dahi getirilmeyen, getirildiğinde dönemin başkanı tarafından dalga konusu edilen 5 yıldız yalanı ilk bu sebeple ortaya çıktı. 5 yıldız yalanı kabul görmeyince daha geniş çaplı bir şekilde toplu çamur atma politikasına geçildi. fenerbahçe'nin günümüzdeki tek alametifarikası galatasaray'ın başarılarına ve en sıradan galibiyetlerine dahi gölge düşürme amacı gütmekten ibaret. öyle ki kendi takımından çok rakip takımı konuşan bir teknik direktör, kendi kulübünden çok rakip kulüple ilgilenen bir yönetim, kendi futbolundan çok rakibinin futboluyla ilgilenen oyuncu grubu ve kendi kulüp binasından çok ankara'da siyasi parti genel merkezi ziyaret eden bir başkana sahipler.

    makul ve aklı başında bir kişi gerçekten bu ortamda bulunmak istemez. zaten kimse de istemiyor. ali koç, ailesinden gelen prens egosunu bir kupa kazanamadan bıraktı dedirterek çiğnetmek istemediği için, acun borçlarını çevirebilmek ve bağlantılarını kuvvetlendirmek için, oyuncu ve teknik heyet grubu ise kariyerlerinde göremeyecekleri keriz parasını yan gelip yatarak kazanmak için fenerbahçe'de bulunmaktan mutluymuş gibi yapıyorlar. ilk akla gelenler olarak irfancan eğribayat, irfan can kahveci, mert hakan yandaş gibi ilginç isimler hayatlarında görmedikleri rahatlığı, şöhreti ve parayı fenerbahçe'de basit bir şekilde kazanabiliyorlar.

    galatasaray ile fenerbahçe arasındaki profesyonel göze görünen en bariz fark artık bu. bir oyuncunun, teknik adamın, sponsor şirketin herhangi bir şekilde maddi çıkar eşitken fenerbahçe'yi tercih etme şansı yok. fenerbahçe, kendisini 7 yıllık süre içerisinde koçbahçe'ye çeviren ve tüm camia reflekslerini oyuncak eden şımarık adama göbekten bağlı. galatasaray'daki aile ortamı, başarı refleksi, taraftar ilgisi, kazanma arzusu, saha içinde kalınması, marka değeri gibi pek çok unsuru saymaya gerek görmüyorum. fenerbahçe bunları suni şekilde başarmaya, galatasaray'ı taklit etmeye çalışmış olsa da bunlar bir günde gerçekleşen şeyler olmadığı için sonuçsuz kaldı.

    günün sonunda geldiğimiz noktada fenerbahçe her gün sosyal medya aracılığıyla yalandır, yanlıştır, haksızlıktır ayrımı yapmadan açıklama yayınlayan; tüm parçaları ile tek amacı galatasaray'a saldırmak olan, gündemden düşmesine izin vermediği bariz yalan ve iftira söylemleri ile 'ben başarılı değilim, rakibimin başarısı da temiz değil' lafının provasını her gün yapan, rezilliklerin bitmediği ve kendince akıllı birkaç kişinin deli paralar kazandığı bir sirke dönüştü.

    fenerbahçe yönetimi, bir yalanı çok sık söylersek inanırlar anlayışını asla bırakmadı. ki bu anlayış esas itibariyle bir sosyolojik gerçektir. toplumlar, sık sık kendilerine söyleneni teyit etme ihtiyacı duymaksızın inanmaya sevk olur. bununla alakalı daha önce de yazmıştım, bunun en somut örneğini beşiktaşlıların, trabzonsporluların bize ve galatasaray'a karşı olan tutumlarındaki değişimden görebilirsiniz. fakat bu ne denli önemlidir? inandırıcılığın sürdüğü derecede önemlidir.

    fenerbahçe, inandırıcılığını yitirmek üzere. kırılmaya, dağılmaya, tükenmeye ramak kaldığını en tepeden en aşağıya herkes biliyor. öyle ki açıklamaların sıklığı artıkça kıymeti azalıyor, ilgi görmüyor, ciddiye dahi alınmıyor. son paylaşılan garabet açıklamada 50 bin like var iken altına gelen galatasaray fan sayfalarında 30 - 40 bin like şeklinde etkileşimler görmek mümkün. artık açıklamalar fenerbahçelileri konsolide etmekten çok galatasaraylıların altında dalga geçerek haz duyduğu bir aparat haline geldi.

    dilerim yakın zamanda ölümcül yumruğu da yiyip kendi dertlerine düşerler. galatasaray'ın kendine yakışır bir rakibe sahip olması en büyük dileğim. rakibin ne kadar iyiyse sen de o kadar iyisindir. inşallah türkiye'de bize öyle iyi rakip olurlar ki bizi daha da üst seviyeye taşırlar diyeceğim fakat fenerbahçe'nin böyle bir duruma gelme ihtimali dahi yok. asıl olay ali'nin inadından vazgeçirilmesinden sonra kopacak bu camia için, bakalım o enkazı devralmaya kim yürekli davranacak göreceğiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın