• 9252
    ağzında “yapı” olanın kredisi bitmezmiş misali yıllardır sürekli kayrılan, kayırıldıkça daha çok ağlayan, ve ağladıkça daha çok kayırılan ağlak oligark ve dizayncı mızmız parayla görgünün satın alınamayacağını idrak edememiş yöneticilerin kesişim kümesidir.

    ne mutlu ki yılın 364 günü savaş psikolojisi ile sadece imtiyaz için cıyaklama peşinde olanlar ile aynı kümede değiliz. ancak yine ne acıdır ki bunların kötülüklerine ve algılarına katlanmak zorunda bırakılıyoruz.

    sonunda iyiler kazanır, başarısızlığını yalan algılar ile örtmeyi meslek edinenler yine kaybeder!
  • 9255
    her gün açıklama yapan sözüm ona rakibimiz. ben artık şuna baya baya ikna oldum. bunların derdi başarılı olmak falan değil. zaten çırpınıyorlar ama olmuyor. liyakat meselesi tabi. her neyse bu onların sorunu. ancak başarılı olamadıkları gibi başarılı camiaları da türlü ayak oyunlarıyla kendi seviyelerine çekmeye çalışıyorlar. asıl üzücü olan da bu. aslında rekabet açısından bakarsak sevindirici. zira bu yönetim anlayışıyla başarılı olmalarının imkanı yok. kendileri hariç herkes suçlu. başarısızlıklarının tüm sebebi onlar hariç herkes. tüm camia böyle. aralarında uyanan bir kitle var ama onları da hain diye yaftalıyorlar. çok tanıdık bir sistem ama çıkaramıyorum bir türlü. kime benziyor bunlar?
  • 9257
    24-25 sezonunda bize 102 puan toplattılar sağolsunlar. bu sezon fikstürde 2 eksik maçımız var ama yine 102 puan toplarız. öyle bir akılsız düşman ki bize çok iyi olmaktan başka bir çare bırakmıyorlar gerçekten. algılara takılıyordum ama artık takılmıyorum. biz şampiyon olduğumuz sürece o iftiraların zaten kaçarı yok. başka bildikleri bir şey yok maalesef. türkiye'nin ıq ortalaması 86 bu arada. toplumca muhakeme ve mantık eksikliği demek bu. ahlak ve mertlik seviyemiz ölçülüyor mu bilmiyorum ama onda da eksiğizdir. o halde ne yapacağız? aptal, namert ve alçak düşmana yapılacak tek şey üzerine basıp geçmektir. bırakın gerisini onlar düşünsün.
  • 9260
    galaratasaray’ın artık müsait bir zamanda (derbi galibiyeti vs gibi) tüm fenerbahçe açıklamalarında geçen galatasaray kelimelerinin sayısını ve görsellerini kolaj şeklinde video olarak dalga geçer gibi paylaşmasını umut ediyorum. umarım güzel bir açıklama ile gerçekleşir bu. koyu bir galatasaray taraftarı olarak biz bile galatasaray kelimesini bu kadar ağzımıza almıyoruz.
  • 9268
    son yıllarda, özellikle ali koç kulüp başına geçtiğinden beri, başarısızlıklarından kendilerini sıyırmak için ortalığı pisletmekten çekinmeyen yöneticilere, futbolculara ve medyaya sahip kulüptür. davranışları aziz yıldırım dönemine saygı duydurmaya başlamıştır, o derece pisleşmişlerdir.

    sen gazı çıkarınca o an rahatlayabilirsin ama ortalığı pis kokutursun. ama dikkat etsinler yine bir gün gaz çıkarmaya çalışırken altlarına kaçırmasınlar.

    bir de unutmamaları gereklidir ki imam ve cemaat ilişkisine ait bir söz vardır(ben sansürlü yazacağım): imam gaz çıkarırsa cemaat .... yaparmış.

    kısacası; kendilerini kurtaracaklar diye toplumsal bir kaos yaratacaklar bu gidişle. cezalandırılmadıkça daha da gözlerini karartacaklar buna sebep olacak şekilde. sahada biz onları cezalandırıyoruz futbolla ama dışarıda istedikleri gibi at koşturmaya devam ediyorlar.

    12 numara isimli bir ergen taraftar topluluğu vardı bunların. çok uzun süredir ortalıkta yoklar. fenerbahçe sk twitter hesabını yönetiyorlarmış gibi geliyor bana son zamanlarda.
  • 9269
    dün twitter hesaplarından yapmış oldukları açıklamanın altında kalacak olan kulüptür. gerçekten çok büyük amatörlük yaptılar.
    12 ocak 2025 başakşehir galatasaray maçında kararların neredeyse tümü galatasaray aleyhine olmasına rağmen açıklama yaparak güvenilirliklerini ve büyük takım hüviyetini tamamen kaybetmişlerdir. normalde bazı yorumcular da bunların peşinden gider ve algı yapardı ama onlar bile artık bu kadar küçülmüyorlar. 7'den 70'e herkes "yeter be kardeşim susun artık!" moduna geçti.
    yarın öbür gün algı yapmaya devam edecekler ama artık hükümleri kalmadı. taraftarlarının gazıyla dün yaptıkları açıklamalara şu an aşırı derecede pişman olduklarına eminim.
  • 9270
    (bkz: 12 ocak 2025 başakşehir galatasaray maçı)

    yine açıklama yapmışlar. oyuncuları paylaşım yapmış. paralı adamları da yazmışlar.

    bitirdiler. her şeyi bitirdiler. bi futbol keyfimiz vardı. onu da ellerimizden alıyorlar. ali koç ve camiası herkesi geriyor, üzüyor ve nefretle dolduruyor.

    başakşehir deplasmanında gördük ki doğranmışız. başakşehirin maçı eksilmeden tamamlaması mucizeydi. aleyhimize neler neler yapıldı.

    hâl böyle iken hâlâ galatasaray’ı yalan ve iftiralar ile baskı altına almaya çalışması yordu artık. her maçtan sonra bunların hakaretlerine, iftiralarına cevap verip kendimizi mi savunacağız?

    memleketin hâli ortada. insanların tek zevki futbol izlemek. onu da kursağımızda bırakmayın be. iyi kadro kur, iyi oyna, şampiyon ol. sürekli insanları birbirine düşürmeyin.

    kazandığımız her maç sonrası keyfimiz çalınıyor. bıktık, usandık artık.
  • 9272
    galatasaray'ın her kazandığı maçtan sonra ağlıyorlar. kendi oynadıkları maçta olur da rakibi kırmızı kart, kendi lehlerine penaltı verilmezse yine ağlıyorlar. adama sormazlar mı neredeyse 40 maçlık bir serüveni sürekli rakiplerinizin kaybı üzerine mi kurdunuz diye? belli ki sormuyorlar. nerede fenerbahçe taraftarında o zihniyet? iyi oyun oynamak üzerine bir planları hatta hayalleri yok. varsa yoksa galatasaray varsa yoksa her maç fenerbahçe rakiplerinin kırmızı kartı verilmedi ağlamaları. şaka gibi.
  • 9273
    moderatör arkadaşlar belki yazıyı siyasi bulacaktır ancak yaşanan süreci artık salt saha içi, sportif rekabet olarak açıklamakta güçlük çekiyorum.

    son dönemde yaşanan birbirinden çelişki açıklamalar ve tepkileri göz önünde bulundurduğumuzda ben artık malum kulübün net bir şekilde ülkenin gündemini oyalamak adına çıkışlar yaptığını, açıklamalar yapıldığını düşünüyorum.

    "yapı var" diye ortalığı inleten ancak yaşadığımız ülkenin son 23 yapı sorumlusu kişi, kurum ve kuruluşlarla el ele, kol kola dolaşan, genel merkezlerinden dışarı çıkmayan malum camia her nedense bir kez olsun "istifa" kelimesini kullanamıyor.

    ülkenin şartları hepimizin malumu ekonomiden, dış siyasete her yerde bilinmezlik hakim. karl marx "din, kitlelerin afyonudur" der ama hepimiz biliriz ki futbolda bizim gibi ülkelerde bu afyonlardan biridir. net olarak ikna olduğum şu ki malum camianın hem kendi kitlelerini uyutabilmek hemde ülke gündemini meşgul edebilmek adına yaptıkları eylemde bu duruma hizmet ediyor.

    günün sonunda "it ürür kervan yürür" misali galatasarayımız yoluna devam ediyor. bunlarla mücadele etmek kolay değil. yönetim, futbolcu, taraftar bütünlüğünü bozmadan ve g*te g*t demeye devam ederek yolumuza yürümeliyiz.

    tanım; ezeli rakibimiz olduğunu iddia eden camia.
  • 9274
    yöneticilerinin güttükleri kötü niyetli politikanın cart diye cartlamak üzere olduğu döneme gelmiş bulunan kulüp.

    fenerbahçe'nin yöneticileri; başarısızlıklarına kulp bulmak, dağılan camialarını konsolide etmek, her sene erken kopacak olan yarışta son düzlüğe çıkabilmek, açılan makası kapatabilmek, kapanması mümkün olmayacak derecede açılmış farkı unutturabilmek, travma haline gelmiş yenilgilerden arınabilmek adına yalanlarla bezenmiş, parayla suni olarak desteklenmiş, gündeme sürekli olarak üçüncü eller tarafından ısrarla getirilmiş senaryoları ileri sürmeyi kendilerince dahiyane bir plan olarak politika haline getirdi.

    şampiyonluk sayısında önde iken gündeme dahi getirilmeyen, getirildiğinde dönemin başkanı tarafından dalga konusu edilen 5 yıldız yalanı ilk bu sebeple ortaya çıktı. 5 yıldız yalanı kabul görmeyince daha geniş çaplı bir şekilde toplu çamur atma politikasına geçildi. fenerbahçe'nin günümüzdeki tek alametifarikası galatasaray'ın başarılarına ve en sıradan galibiyetlerine dahi gölge düşürme amacı gütmekten ibaret. öyle ki kendi takımından çok rakip takımı konuşan bir teknik direktör, kendi kulübünden çok rakip kulüple ilgilenen bir yönetim, kendi futbolundan çok rakibinin futboluyla ilgilenen oyuncu grubu ve kendi kulüp binasından çok ankara'da siyasi parti genel merkezi ziyaret eden bir başkana sahipler.

    makul ve aklı başında bir kişi gerçekten bu ortamda bulunmak istemez. zaten kimse de istemiyor. ali koç, ailesinden gelen prens egosunu bir kupa kazanamadan bıraktı dedirterek çiğnetmek istemediği için, acun borçlarını çevirebilmek ve bağlantılarını kuvvetlendirmek için, oyuncu ve teknik heyet grubu ise kariyerlerinde göremeyecekleri keriz parasını yan gelip yatarak kazanmak için fenerbahçe'de bulunmaktan mutluymuş gibi yapıyorlar. ilk akla gelenler olarak irfancan eğribayat, irfan can kahveci, mert hakan yandaş gibi ilginç isimler hayatlarında görmedikleri rahatlığı, şöhreti ve parayı fenerbahçe'de basit bir şekilde kazanabiliyorlar.

    galatasaray ile fenerbahçe arasındaki profesyonel göze görünen en bariz fark artık bu. bir oyuncunun, teknik adamın, sponsor şirketin herhangi bir şekilde maddi çıkar eşitken fenerbahçe'yi tercih etme şansı yok. fenerbahçe, kendisini 7 yıllık süre içerisinde koçbahçe'ye çeviren ve tüm camia reflekslerini oyuncak eden şımarık adama göbekten bağlı. galatasaray'daki aile ortamı, başarı refleksi, taraftar ilgisi, kazanma arzusu, saha içinde kalınması, marka değeri gibi pek çok unsuru saymaya gerek görmüyorum. fenerbahçe bunları suni şekilde başarmaya, galatasaray'ı taklit etmeye çalışmış olsa da bunlar bir günde gerçekleşen şeyler olmadığı için sonuçsuz kaldı.

    günün sonunda geldiğimiz noktada fenerbahçe her gün sosyal medya aracılığıyla yalandır, yanlıştır, haksızlıktır ayrımı yapmadan açıklama yayınlayan; tüm parçaları ile tek amacı galatasaray'a saldırmak olan, gündemden düşmesine izin vermediği bariz yalan ve iftira söylemleri ile 'ben başarılı değilim, rakibimin başarısı da temiz değil' lafının provasını her gün yapan, rezilliklerin bitmediği ve kendince akıllı birkaç kişinin deli paralar kazandığı bir sirke dönüştü.

    fenerbahçe yönetimi, bir yalanı çok sık söylersek inanırlar anlayışını asla bırakmadı. ki bu anlayış esas itibariyle bir sosyolojik gerçektir. toplumlar, sık sık kendilerine söyleneni teyit etme ihtiyacı duymaksızın inanmaya sevk olur. bununla alakalı daha önce de yazmıştım, bunun en somut örneğini beşiktaşlıların, trabzonsporluların bize ve galatasaray'a karşı olan tutumlarındaki değişimden görebilirsiniz. fakat bu ne denli önemlidir? inandırıcılığın sürdüğü derecede önemlidir.

    fenerbahçe, inandırıcılığını yitirmek üzere. kırılmaya, dağılmaya, tükenmeye ramak kaldığını en tepeden en aşağıya herkes biliyor. öyle ki açıklamaların sıklığı artıkça kıymeti azalıyor, ilgi görmüyor, ciddiye dahi alınmıyor. son paylaşılan garabet açıklamada 50 bin like var iken altına gelen galatasaray fan sayfalarında 30 - 40 bin like şeklinde etkileşimler görmek mümkün. artık açıklamalar fenerbahçelileri konsolide etmekten çok galatasaraylıların altında dalga geçerek haz duyduğu bir aparat haline geldi.

    dilerim yakın zamanda ölümcül yumruğu da yiyip kendi dertlerine düşerler. galatasaray'ın kendine yakışır bir rakibe sahip olması en büyük dileğim. rakibin ne kadar iyiyse sen de o kadar iyisindir. inşallah türkiye'de bize öyle iyi rakip olurlar ki bizi daha da üst seviyeye taşırlar diyeceğim fakat fenerbahçe'nin böyle bir duruma gelme ihtimali dahi yok. asıl olay ali'nin inadından vazgeçirilmesinden sonra kopacak bu camia için, bakalım o enkazı devralmaya kim yürekli davranacak göreceğiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın