10407
galatasaray taraftarının bir kısmında inanılmaz bir şımarıklık var ve bunun asıl nedeni ''galatasaray taraftarının başarısızlığa tahammülü'' yok diye verilen gazın taraftarlarca fazlaca benimsenmesi. bunun gazı ile en ufak şeylere bile büyük tepkiler veriliyor.
bana göre galatasaray'ın mevcut başarısında taraftarın bu tavrının hemen hemen hiç etkisi yok, eğer olsaydı geçmişte de hiç başarısız dönemleri olmazdı zira galatasaray'ın. ''başarısızlığa tahammülü yok'' sözünü fazla ciddiye alıp da gerçekten de başarıdaki en büyük etkenin bu tavrı olduğunu zanneden bir grup taraftar; şu an kadro kalitesi, hoca kalitesi, uyum, biraz şans gibi unsurların ekmeğini yiyor ama farkında değil.
bugün manchester city bile dağıldı, bir dönem italya'da şampiyonluğa ambargo koyan juventus bitti, yenilmez denilen barcelona yok oldu. bunlar hala büyük takımlar ve bir gün yine yenilmez hale bürünebilirler ama bu asla sonsuza kadar sürmez. galatasaray'ın da mevcut form durumu ve kadro kalitesi sonsuza kadar sürmeyecek. şu an okan buruk, tarihin en iyi galatasaraylarından birini izletiyor bize. ve bunun taraftarın başarısızlığa tahammül etmemesi ile çok da alakası yok zira bu taraftar 1 günde oluşmadı, galatasaray'ın başarısız dönemlerinde de aynı taraftar vardı.
emin olmamakla birlikte mesele başarısızlığa tahammülsüzlük ise fener'in bizden çok daha fazla hoca değiştirdiğini tahmin ediyorum ben, hatta o kadar ki rekor puan toplayan hocalarını bile 2. oldukları için gönderdiler. burada çok doğru bir tespit yaptım demeye falan çalışmıyorum sadece bir şey anlatmaya çalışıyorum. taraftarı, hocası, yönetimi, oyuncusu ile galatasaray bir bütündür. karakteri, kimliği vardır ve başarı ya da başarısızlıkta tüm bunların etkisi vardır. eğer sadece eleştiri kültürü tek etkili olan şey olsaydı mesela basketbol ya da voleybol takımı şampiyon olurdu, zira bu sözlükte ne zaman okusam erkek basketbol takımı ve hocası eleştiriliyor.
çok uzadı ve biraz karıştı farkındayım ama başarı ya da başarısızlık bence tek bir faktöre bağlanamaz ama basının gazı ile taraftarın bir bölümü başarıdaki en büyük payelerden birinin kendisinin yaptığı eleştiriler ve tahammülsüz tavır olduğuna inanmış gibi geliyor bana. böyle bir galatasaray'ı belki bir 20 yıl daha bir daha göremeyeceksiniz, bence tadını çıkarın biraz ve oyunculara, hocaya gereken saygıyı gösterin.
bana göre galatasaray'ın mevcut başarısında taraftarın bu tavrının hemen hemen hiç etkisi yok, eğer olsaydı geçmişte de hiç başarısız dönemleri olmazdı zira galatasaray'ın. ''başarısızlığa tahammülü yok'' sözünü fazla ciddiye alıp da gerçekten de başarıdaki en büyük etkenin bu tavrı olduğunu zanneden bir grup taraftar; şu an kadro kalitesi, hoca kalitesi, uyum, biraz şans gibi unsurların ekmeğini yiyor ama farkında değil.
bugün manchester city bile dağıldı, bir dönem italya'da şampiyonluğa ambargo koyan juventus bitti, yenilmez denilen barcelona yok oldu. bunlar hala büyük takımlar ve bir gün yine yenilmez hale bürünebilirler ama bu asla sonsuza kadar sürmez. galatasaray'ın da mevcut form durumu ve kadro kalitesi sonsuza kadar sürmeyecek. şu an okan buruk, tarihin en iyi galatasaraylarından birini izletiyor bize. ve bunun taraftarın başarısızlığa tahammül etmemesi ile çok da alakası yok zira bu taraftar 1 günde oluşmadı, galatasaray'ın başarısız dönemlerinde de aynı taraftar vardı.
emin olmamakla birlikte mesele başarısızlığa tahammülsüzlük ise fener'in bizden çok daha fazla hoca değiştirdiğini tahmin ediyorum ben, hatta o kadar ki rekor puan toplayan hocalarını bile 2. oldukları için gönderdiler. burada çok doğru bir tespit yaptım demeye falan çalışmıyorum sadece bir şey anlatmaya çalışıyorum. taraftarı, hocası, yönetimi, oyuncusu ile galatasaray bir bütündür. karakteri, kimliği vardır ve başarı ya da başarısızlıkta tüm bunların etkisi vardır. eğer sadece eleştiri kültürü tek etkili olan şey olsaydı mesela basketbol ya da voleybol takımı şampiyon olurdu, zira bu sözlükte ne zaman okusam erkek basketbol takımı ve hocası eleştiriliyor.
çok uzadı ve biraz karıştı farkındayım ama başarı ya da başarısızlık bence tek bir faktöre bağlanamaz ama basının gazı ile taraftarın bir bölümü başarıdaki en büyük payelerden birinin kendisinin yaptığı eleştiriler ve tahammülsüz tavır olduğuna inanmış gibi geliyor bana. böyle bir galatasaray'ı belki bir 20 yıl daha bir daha göremeyeceksiniz, bence tadını çıkarın biraz ve oyunculara, hocaya gereken saygıyı gösterin.