59
bu maçla ilgili olarak kendi kendime neden birşeyler yazmamışım lan dediğim maçtır. zira bu maçı canlı canlı fenerbahçeliler arasında izleyen 6 kişiden birisi olarak, yazacak çizecek çok şey vardır.
maç öncesine dönelim;
maç ramazan ayına denk geldiğinden oruçluyduk. ikizim ile birlikte kadıköy deki maçlardan önce toplandığımız yerde yani kenan evren lisesinin karşı sokağına * geldik. ikimizden başka da kimse yoktu. formalarımız içimizde olduğundan iki sivil zaar sokaklarda dolaşıp bizimkileri aradık. sonra kasap tipli bir abi bize yanaştı. hatırlamıştım bu abiyi bizden biriydi zaten gelince "maça mı gireceksiniz" dedi "evet giricez" dedik,"burada bekleyin birlikte giricez" dedi, "abi biletimiz yok" dedik, "bizim de yok" dedi. tabi bu konuşmanın ardından rahatladık bilet olayı da hallolmuştu. artık ezan okunmuş orucumuz bozmak için markete girip bir şeyler almaya gitmiştik. meğer biz markete girince olanlar olmuş bizimkiler içeri girmiş. tabi biz dışarıda kalmanın huzursuzluğu ile fenerliler arasında dolanmaya başlamıştık. maçtan önce de bizimkiler "fenerbahçe tribünlerinden 1000 kişilik bilet aldık, tribünlerini dağıtıcaz" dediklerinden ben ve ikizim bu maça girmek için bilet aramaya başladık. y.vşak bir fenerliden adam başı 25 milyon liraya iki bilet alıp lise tarafındaki tribüne girdik. tabi içeride dolanmaya başladık ama herkes fenerbahçeli formalıydı. meraklı gözlerle iki sivil zaar olarak bizimkileri arıyorduk. bizimkiler kendilerine ayrılan yere geçmişlerdi. ama lise tribününde bizden kimse yoktu. bizde dolaşmaya devam ettik ve bizim gibi sivil dolaşan 4 zaar daha bulduk sayıyı 6 ya bağladık ama daha 994 kişi eksiktik. baktık olmayacak göbekli polislere yanaştık belki bizi diğerlerinin yanına alırlar diye ama adamlar çok kalabalıktı bizi de polisleride üst üste koyup ...
neyse tribünde bir yer bulduk 6 sivil olarak. adamların arasındaydık ve adamlar bize küfür ediyorlardı. bizde 6 kişi küfürlere eşlik ediyorduk ama onlara bakarak ediyorduk. birden karşı tribünde o iğrenç karikatür belirdi. meğer keltoş yönetici hakan bilal kutlualp in bahsettiği süpriz buymuş meğer. bu iğrenç şey yüzünden bizimkiler çıldırdı. adeta yakıp yıktılar tribünü. hatta en son ellerinde bir tuvalet kapısı tribünden atıyorlardı. bizde oturduğumuz yerden kuduruyorduk ama çokta birşey yapamıyorduk. polis bu olaylar neticesinde bizimkileri tribünden çıkardı. koca stadyumda bi biz 6 kişi kalmıştık.
maç başladı ve herifler önce 1-0 sonra 2-0 öne geçtiler. top sanki bizi sevmiyordu. adamlar goll attıkça çoşuyorlardı. bizse merakla atacağımız bir golü bekliyorduk. durum 2-0 ken arif erdem in bir şutu direkten döndü ve ben havaya zıpladım. ama yapacak bir şey yoktu adamların içindeydik ve "ulan az kalsa atacaktı" diyerek durumu düzelttik. sonra 3. gol geldi ve ikizim "hadi gidelim lan" dedi. bekleyelim dedim ama adamlar coşmuş meşalelere patlatıyorlardı. artık bizi orada tutacak hiç bir şey kalmamıştı. diğer 4 arkadaşı bırakıp stadın kapısına yöneldik. tam kapıya geldik 4 oldu. ziverbeye geldik 5 oldu. otobüse bindik 6 oldu.
kabus gibi bir gündü.
maç öncesine dönelim;
maç ramazan ayına denk geldiğinden oruçluyduk. ikizim ile birlikte kadıköy deki maçlardan önce toplandığımız yerde yani kenan evren lisesinin karşı sokağına * geldik. ikimizden başka da kimse yoktu. formalarımız içimizde olduğundan iki sivil zaar sokaklarda dolaşıp bizimkileri aradık. sonra kasap tipli bir abi bize yanaştı. hatırlamıştım bu abiyi bizden biriydi zaten gelince "maça mı gireceksiniz" dedi "evet giricez" dedik,"burada bekleyin birlikte giricez" dedi, "abi biletimiz yok" dedik, "bizim de yok" dedi. tabi bu konuşmanın ardından rahatladık bilet olayı da hallolmuştu. artık ezan okunmuş orucumuz bozmak için markete girip bir şeyler almaya gitmiştik. meğer biz markete girince olanlar olmuş bizimkiler içeri girmiş. tabi biz dışarıda kalmanın huzursuzluğu ile fenerliler arasında dolanmaya başlamıştık. maçtan önce de bizimkiler "fenerbahçe tribünlerinden 1000 kişilik bilet aldık, tribünlerini dağıtıcaz" dediklerinden ben ve ikizim bu maça girmek için bilet aramaya başladık. y.vşak bir fenerliden adam başı 25 milyon liraya iki bilet alıp lise tarafındaki tribüne girdik. tabi içeride dolanmaya başladık ama herkes fenerbahçeli formalıydı. meraklı gözlerle iki sivil zaar olarak bizimkileri arıyorduk. bizimkiler kendilerine ayrılan yere geçmişlerdi. ama lise tribününde bizden kimse yoktu. bizde dolaşmaya devam ettik ve bizim gibi sivil dolaşan 4 zaar daha bulduk sayıyı 6 ya bağladık ama daha 994 kişi eksiktik. baktık olmayacak göbekli polislere yanaştık belki bizi diğerlerinin yanına alırlar diye ama adamlar çok kalabalıktı bizi de polisleride üst üste koyup ...
neyse tribünde bir yer bulduk 6 sivil olarak. adamların arasındaydık ve adamlar bize küfür ediyorlardı. bizde 6 kişi küfürlere eşlik ediyorduk ama onlara bakarak ediyorduk. birden karşı tribünde o iğrenç karikatür belirdi. meğer keltoş yönetici hakan bilal kutlualp in bahsettiği süpriz buymuş meğer. bu iğrenç şey yüzünden bizimkiler çıldırdı. adeta yakıp yıktılar tribünü. hatta en son ellerinde bir tuvalet kapısı tribünden atıyorlardı. bizde oturduğumuz yerden kuduruyorduk ama çokta birşey yapamıyorduk. polis bu olaylar neticesinde bizimkileri tribünden çıkardı. koca stadyumda bi biz 6 kişi kalmıştık.
maç başladı ve herifler önce 1-0 sonra 2-0 öne geçtiler. top sanki bizi sevmiyordu. adamlar goll attıkça çoşuyorlardı. bizse merakla atacağımız bir golü bekliyorduk. durum 2-0 ken arif erdem in bir şutu direkten döndü ve ben havaya zıpladım. ama yapacak bir şey yoktu adamların içindeydik ve "ulan az kalsa atacaktı" diyerek durumu düzelttik. sonra 3. gol geldi ve ikizim "hadi gidelim lan" dedi. bekleyelim dedim ama adamlar coşmuş meşalelere patlatıyorlardı. artık bizi orada tutacak hiç bir şey kalmamıştı. diğer 4 arkadaşı bırakıp stadın kapısına yöneldik. tam kapıya geldik 4 oldu. ziverbeye geldik 5 oldu. otobüse bindik 6 oldu.
kabus gibi bir gündü.