65
2020-2021 sezonunda 1 gol averajla beşiktaş’a kaptırdığımız şampiyonluk benim için en büyük travmadır. normalde o sezon iyi başlamış ama evimizdeki rizespor mağlubiyetiyle başlayan kötü gidişe dur diyememiş ve liderliği kaptırmıştık. beşiktaş ise tam tersi sezona çok kötü başlamıştı ama üst üste aldıkları galibiyetlerle bir anda lider olmuş ve bizimle puan farkını sekize kadar çıkarmıştı. bu farktan sonra şampiyonluğa dair ümitlerim çok azalmıştı, ama ne olduysa beşiktaş hiç beklemediğimiz maçlarda puan kaybetmeye başladı. yanlış hatırlamıyorsam bitime 2 hafta kala arenada tinercilere sahayı dar edip kazandık ve farkı 3’e indirdik, sonraki hafta bunlar bi de kendi evlerinde kaybetti. işte o an şampiyonluk bizim artık dedim, bu kadar olaydan sonra şampiyonuz dedim yani, bunlar boşuna olamaz dedim. denizli maçında averaj farkını kapatamasak bile son hafta şampiyon olacağımıza neredeyse emindim (bu kadarı da benim gerizekâlılığım kabul ediyorum).
neyse, ben zaten burdaki tüm renktaşlar gibi o hafta maçtan başka bir şey düşünmedim. inanılmaz bir adrenalin vardı bende, ciddi söylüyorum burdaki ve ekşi sözlükteki maç başlıklarına bakarken bile titriyordum neredeyse. korkudan değil, o gün yaşayacağım mutluluktan ve heyecandandı sanki. maç günleri geldi çattı (15 mayıs) ve maçlar başladı, biz gol yedik tinerciler ise attı, çok ciddiyim o anda bile hâlâ hiç korkum yoktu, bjk yer biz de atarız demiştim beraber maç izlediğim akrabalarıma. öyle de oldu, göztepe attı ve biz de iki gol bulup öne geçtik, bu durum benim şampiyonluğu bir şekilde alacağımıza dair garip inancımı pekiştirdi, ama.. evet hepimizin malumu olduğu üzere işer değişti. benim için çok büyük bir yıkım oldu bu. normalde bjk’ye bu kadar yaklaşmasak zaten kabullenmiştik durumu ve kesinlikle çok üzülmezdim. ayrıca normalde futbol gibi bol ihtimalli bir oyunda, hele hele son haftaya büyük bir averaj dezavantajıyla da girmişken kesinlikle böyle manyak bir metafizik inanışa girmezdim. ama o dönem özel hayatımda yaşadığım garip olaylar sebebiyle olacak ki, ben şampiyonluğa nerdeyse mutlaka olacak bir şeymişcesine inanmıştım. işte bu yüzden böyle kaybetmek benim için çok travmatik oldu. beşiktaş’a kaybetmek veya son hafta kaybetmek değil, iç dünyamda kendi kendime anlamsız şekilde kurduğum ve yaşadığım bazı şeylere de yine anlamsız şekilde bağladığım hezeyanım sebebiyle.
neyse, ben zaten burdaki tüm renktaşlar gibi o hafta maçtan başka bir şey düşünmedim. inanılmaz bir adrenalin vardı bende, ciddi söylüyorum burdaki ve ekşi sözlükteki maç başlıklarına bakarken bile titriyordum neredeyse. korkudan değil, o gün yaşayacağım mutluluktan ve heyecandandı sanki. maç günleri geldi çattı (15 mayıs) ve maçlar başladı, biz gol yedik tinerciler ise attı, çok ciddiyim o anda bile hâlâ hiç korkum yoktu, bjk yer biz de atarız demiştim beraber maç izlediğim akrabalarıma. öyle de oldu, göztepe attı ve biz de iki gol bulup öne geçtik, bu durum benim şampiyonluğu bir şekilde alacağımıza dair garip inancımı pekiştirdi, ama.. evet hepimizin malumu olduğu üzere işer değişti. benim için çok büyük bir yıkım oldu bu. normalde bjk’ye bu kadar yaklaşmasak zaten kabullenmiştik durumu ve kesinlikle çok üzülmezdim. ayrıca normalde futbol gibi bol ihtimalli bir oyunda, hele hele son haftaya büyük bir averaj dezavantajıyla da girmişken kesinlikle böyle manyak bir metafizik inanışa girmezdim. ama o dönem özel hayatımda yaşadığım garip olaylar sebebiyle olacak ki, ben şampiyonluğa nerdeyse mutlaka olacak bir şeymişcesine inanmıştım. işte bu yüzden böyle kaybetmek benim için çok travmatik oldu. beşiktaş’a kaybetmek veya son hafta kaybetmek değil, iç dünyamda kendi kendime anlamsız şekilde kurduğum ve yaşadığım bazı şeylere de yine anlamsız şekilde bağladığım hezeyanım sebebiyle.

