• 382
    aşağıdaki yazı federasyon'un sitesinden alıntıdır;

    --- alıntı ---

    uefa'nın ve türkiye futbol federasyonu'nun hakemlerden istediği öncelik oyuncu sağlığının korunmasıdır. bu bağlamda oyuncuların başlarına ve yüzlerine aldıkları darbeler daha dikkatli takip edilmelidir. eğer oyuncunun yüzüne eller ve kollar ile bilinçli bir şekilde darbe varsa, bu darbenin hız ve şiddetine göre sarı kart veya kırmızı kart uygulanması gerekir.

    ancak oyuncuların bu talimatı rakiplerine kolay kart göstertmek için kullanmaları, hiç olmayan veya çok az olan temasları abartarak hakemlerimizin ve rakiplerinin işini zorlaştırmaları futbol kamuoyunda rahatsızlık yaratmaktadır. hakemlere bu tip pozisyonlarda temas noktasına daha dikkatli odaklanmaları talimatı verilmiştir. temas noktası rakibin yüzüne olmadığı veya net olmadığı durumlarda sarı kart gösterilmemesi gerektiği örneklerle anlatılmıştır. videotest ve geribildirimi şeklinde yapılan seansta, standart kararlar için farkındalık arttırıcı çalışmalar yapılmıştır.

    --- alıntı ---

    pozisyonda temas noktası rakibin yüzüdür ve temas nettir.
  • 383
    --- alıntı ---

    "ikinci yarı galatasaray bizden daha iyiydi, fırsatlar yakaladı. bu şekilde de galibiyeti hak etti. daha önce 10 kişi kaldığımız maçta daha iyi performans sergilemiştik. o maçta kırmızı kart gördüğümüz dakikayla bugün gördüğümüz dakika farklıydı. bugün daha uzun süre eksik oynadık. bugün 3 stoperimizde de sıkıntı yaşadık. bir stoperimiz maçtan önce sakattı. biri maçın içinde sakatlandı, diğeri de kırmızı kart gördü. bu bizim defans hattımızı fazlasıyla bozdu. aynı zamanda galatasaray iki santrfora geçtikten sonra bunu çok iyi şekilde kullandı. hatayı her zaman kendimizde aramalıyız. daha önce oynadığımız 10 kişilik maçla bu maç arasındaki farklardan biri de ilk karşılaşmada daha fazla değişiklik yapabilmemiz. ilk maçta daha fazla oyuncumuz vardı. daha fazla değişiklik yapabiliyorduk. bugün ise böyle değildi. stoperde sıkıntı yaşadığımız için defansif orta saha oyuncusunu adapte etmek zorunda kaldık. o da aynı performansı sergileyemedi"

    --- alıntı ---

    stoilov kendi açısından maçı iyi yorumlamış. diğer maç dediği fenerbahçe maçı. fenerbahçe maçında 10 kişi kaldığımızda direndik, bunda direnemedik dedi kısaca. ligi de anlatan şey bu. galatasaray'ın öyle iki forveti var ki hangisini durduracaksın da maçı bağlayacaksın. ikinci yarı galatasaray rakip kaleyi bombardımana tuttu. bu ligde buna çözüm bulabilecek bir takım da yok açıkçası. fenerbahçe de bu sezon rakiplerini eksik bıraktırdı. ama onların lehine kesinlikle böyle bir oyun üstünlüğü ortaya çıkmıyor yani. arada kalite olarak uçurum var.

    osimhen-icardi ikilisinin kullanımıyla ilgili bir şey de söylemek lazım. bizim taraftarın romantik kısmı da fazla, doğrucu davut kısmı da fazla. her şeyi iyi analiz etmek lazım. bu hayatta da fazla köşeli olmamak lazım. icardi-osimhen rakip 10 kişi kalmasa da birlikte oynayabilirler. ama burada mesele icardi'nin fizik olarak hazır olmayışı, fizik olarak hazır olsa bile maçta galatasaray'ın önceliği gol değilken işlevsiz kalması. osimhen olmadan icardi maalesef tek santrforu kaldıracak bir oyuncu değil. aynı zamanda takım geri çekilmiş ve geçiş kovalarken oranın ideal santrforu değil. icardi kariyeriyle, takım içindeki ağırlığıyla, fenomen etkisiyle yedek oturtmakta zorlanacağınız bir oyuncu ama okan buruk'un bu noktada idare konusunda çok iyi iş çıkardığını söylemek lazım. çünkü hala icardi'yi ikna edebiliyor. icardi de kendini ikna etmeli. yani gittikçe fizik olarak daha iyi olmalı. bakmayın siz bizim köşeli taraftara. futbolda tek bir doğru yok. icardi-osimhen ikilisi yapı olarak birbirini tamamladığı gibi maçına göre bu ligin anasını ağlatır. galatasaray taraftarı da böyle bir ikiliyi bir daha rüyasında göremez. biraz kadir kıymet bilmek lazım. dediğim gibi okan buruk çok iyi iş çıkartıyor. çünkü çok konsantre, böyle devam hocam.
  • 384
    niyeti kötü medya artistlerini bir kere daha ortaya çıkaran maç olmuştur. neymiş osimhen önce faul yapıyormuş. işlerine gelince futbol temaslı oyundur diyenler bile faul diye ezbere konuşuyor. öyle yavaş yavaş gösteriyorlar ki sanki osimhen rakibinin boğazına çökmüş. bir saniye bile sürmeyen bir andı o an. osimhen topa giderken rakip kollarla çifte telli oynarcasına osimhen'in topu almasına engel olmaya çalıştı ve koşan osimhen de doğal olarak bir temas yaptı. o kollar da rakibini süpürmüştür en fazla. öyle ciddi bir temas da yok. zaten osimhen bahsettikleri gibi bir şey yapsa oyuncu öne çökerdi. tam tersine osimhen'e engel oluyor duvar olarak. hani futbol temas oyunuydu? her maç benzerlerini çok defa izliyoruz. sırf rakip 10 kişi kaldı diye bu çabalar. hep derim yakında biz bir avantaj yakalayınca oyuncumuz "yan baktı" diye de itiraz edip ağlayacaklar ekranlarda.

    maç 11'e 11 olsaydı da kazanırdık maçı. evet maçın başında golü yedik falan ama maç 11'e 11 iken üstünlüğü almıştık bile. maç 1-1 oldu ve rakip eskisi kadar kolayca gelemedi bize. ben maçta geri düşmemize rağmen maçı kazanabileceğimiz konusunda rahattım. ki ben en çok panikleyen insanlardanımdır bu konuda. ama bu maçta "eyvah gitti maç" demedim.

    bu maçta asıl konuşulması gereken rezalet attığımız ilk göldeki hakemin net bir şeyi görmeyip golümüzü yemeye çalışmasıydı. çok büyük bir skandalın, meşhur konyaspor serdar aziz penaltı kararından bile daha büyük skandalın eşiğinden dönüldü. o andan itibaren olabilecekleri hepimiz biliyoruz "hakemler de insandır hata yapabilir!"

    11'e 11'ken ne kadar üstünlerdi de 10 kişi kalınca yenildiler! sanki tüm maç izin verecektik savunmamız arkasına sarkmalarına.

    maç 3-2 biterdi, 4-3 biterdi, 5-4 biterdi ama sonunda biz yine 3 puan alırdık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın