3
2000 yılında liseden mezun oldum. o dönemde son sınıfta okuyan her öğrenci neredeyse tüm yıl rapor alırdı. bu son derece "normal"di; raporu veren doktorlar için de, öğretmenler için de, veliler için de. yani herkes hasta olmamasına rağmen 17 yaşındaki bir çocuğun üniversite sınavına hazırlanabilmesi için aylarca rapor almasını meşru görüyordu. toplumun kendi çocuklarına bilinç ya da bilinçaltı düzeyinde verdiği mesaj netti: çıkarların söz konusuysa, yalan söyleyebilirsin.
şimdi ise, o günün çocuklarından iş ahlakına sahip olmalarını bekliyoruz!
her birimiz, akla gelecek her alanda, benzer çok fazla örneği verilebiliriz. kendimizi tanımlamayı sevdiğimiz her şey yalan: ahlaklı, misafirperver, dürüst, çalışkan, liyakatı gerçekten isteyen insanlar değiliz. bu bir saçmalık döngüsü. o döngü kırılmadan hiçbir şey düzelip gelişemez ve gelişmiyor.
türk futbolu neden gelişmiyor? çünkü çocuklarımıza yalan söylemeyi öğretiyoruz. çünkü hak etmeyen insanların, hak etmedikleri mevkilerde olmasına ses çıkarmıyoruz. çünkü bu döngüye ses çıkaranları vatan (ya da şu bu) haini ilan ediyoruz. çünkü yaşayan, kendi sesleri ve nefesleri olan çocukları, ağaçları, bizden başka canlıları, suyu, toprağı sevmiyoruz. çünkü sadece betonu, banknotu, asırlar önce ölmüş arapları seviyoruz. çünkü tarafımız ölü olan şeylerden yana. çünkü yaşamdan taraf değiliz. ve yaşama dair olan her şey, futbol dahil, gelişmiyor.
hayatının çeşitli dönemlerinde, çeşitli sebeplerle "hain" yaftası yemiş biri olarak, yine de bu ülkeden umutsuz değilim. ama çok zor.
şimdi ise, o günün çocuklarından iş ahlakına sahip olmalarını bekliyoruz!
her birimiz, akla gelecek her alanda, benzer çok fazla örneği verilebiliriz. kendimizi tanımlamayı sevdiğimiz her şey yalan: ahlaklı, misafirperver, dürüst, çalışkan, liyakatı gerçekten isteyen insanlar değiliz. bu bir saçmalık döngüsü. o döngü kırılmadan hiçbir şey düzelip gelişemez ve gelişmiyor.
türk futbolu neden gelişmiyor? çünkü çocuklarımıza yalan söylemeyi öğretiyoruz. çünkü hak etmeyen insanların, hak etmedikleri mevkilerde olmasına ses çıkarmıyoruz. çünkü bu döngüye ses çıkaranları vatan (ya da şu bu) haini ilan ediyoruz. çünkü yaşayan, kendi sesleri ve nefesleri olan çocukları, ağaçları, bizden başka canlıları, suyu, toprağı sevmiyoruz. çünkü sadece betonu, banknotu, asırlar önce ölmüş arapları seviyoruz. çünkü tarafımız ölü olan şeylerden yana. çünkü yaşamdan taraf değiliz. ve yaşama dair olan her şey, futbol dahil, gelişmiyor.
hayatının çeşitli dönemlerinde, çeşitli sebeplerle "hain" yaftası yemiş biri olarak, yine de bu ülkeden umutsuz değilim. ama çok zor.