• 8297
    en başta söyleyeyim çünkü galatasaray taraftarı özelinde söyleyeceklerim türkiye'deki tüm kulüp taraftarları için geçerlidir. galatasaray taraftarı ile diğer kulüp taraftarları arasında bir fark kalmamıştır.

    taraftar mantığı çok basit; kötü sonuçlar gelince oynayan oyuncuya söv, oynamayan futbolcuyu öv, başkanı istifa ettir, hocayı kovdur. tüm futbol bundan ibaret türkiye'de. gol kaçır söv, gol at öv. bu kadar. türk futbol medyasından, taraftarına kadar fikir yapısı bu olduğundan kurnaz insanlar tarafından manipüle edilmeye çok açıklar.

    farklı olabilmek çaba gerektirir, sabır gerektirir, vizyon gerektirir. bunlar olmadığı için galatasaray taraftarı da diğer kulüp taraftarından farklı değildir artık.

    galatasaray için hayati önemli olan konu istikrardır. başkan istikrarıdır. sonuçlardan bağımsız kulüp başkanının en az 10-15 sene kalması gerekmekte. hele hele burası türk futbolu olunca "sistemi" çözebilmesi için zaman gerekiyor.

    bizim taraftar ne yapıyor peki? "sistemi" çözmüş başkanları sonuçlara feda edip tecrübesiz başkanları göreve getiriyor. (daha doğrusu göreve getirdiğini sanıyor). daha sonra yeni gelen tecrübesiz başkan azıcık tecrübe kazanınca onu da göndermeye çalışıyor.

    en basit örnek; rahmetli mustafa cengiz kulüp ekonomisini düzeltti, hemen göndermeye kalktılar.

    ünal aysal; sisteme karşı çıktı, taraftar başkanı gazladıkça gazladı, sonunda türkiye'de olmamış olanı yaptı takımı sahaya çıkartmadı. sonuç? o yanından zannettiği taraftar istifa nidalarıyla ünal aysal'ın başkanlıktan gitmesine neden oldu adam malvarlığını kaybetti.

    adnan polat; stadı yaptırdı, ekonomiyi düzeltti hemen gönderdiler.

    yani demem odur ki galatasaray başkanları taraftarına güvenmesin. ne yapacaklarsa inandıkları biçimde yapsınlar. taraftarın dediğinin tersini yapmak türkiye'de başarının yoludur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın