28789
yavaş yavaş takım olmaya başladık. 4 kasım 2021 galatasaray lokomotif moskova maçında rakibin tavırlarına takım olarak verdikleri tepki hoşuma gitti. ayrıca daha önemlisi, iyi oynadıklarını ve 1 puandan fazlasını hakettiklerini bildikleri için gol yedikten sonra verdikleri reaksiyon da muazzamdı. atabilirdik, şans da yakaladık, olmadı ama bu genç takım için bence önemli olan gösterdikleri bu tavır, skora olan isyan.
henüz hepsi çok genç ve çoğu hiç bilmediği bir kültürde, birbirleriyle daha 3-4 aydır top oynuyorlar. takım olmayı, oyunu tutmayı, daha fazlasını atmayı, atamayınca rakip kim olursa olsun hayal kırıklığı yaşanabileceğini vb. futbolun yazılı olmayan tüm kurallarını beraber, oynayarak öğreniyorlar. dikkat ederseniz hoca da sürekli olarak işin bu kısmına vurgu yapıyor.
avrupa takımlarıyla boy ölçüşebilmek için girişilen ve bu amaçla sil baştan kurulan bu takımla başlatılan projeye taraftarın sabrı, tahammülü bir konya maçı kadar. böyle olmamalı. avrupa ile ekonomik anlamda aramızda 11 misli bir uçurum varken avrupa kupalarında o özlediğimiz galatasaray'ı tekrar yaratmanın başka bir yolu yok. allah aşkına hep söylemiyor muyduk "gerekirse yenilelim ama gençleri izleyelim" diye? buyrun size genç takım. 3-4 ayda bir sistemi kusursuz hale getirmek kolay mı, değil. bunu herkes biliyor. o zaman bu tantana neden?
bu takım avrupa'da sıfır da çekebilir, ligde 10. sırada olabilirdi. bu durumda dahi sabretmek gerekirdi, en azından bir sene böyle yapmak gerektiğini düşünüyorum. ama 3-4 ay önce sil baştan kurulan bir takım bugün çıkılamaz dedikleri uefa grubunda lider, ligde de yarışın içinde. taraftar olarak şu ekonomik şartlarda daha ne istiyoruz, ben gerçekten anlamıyorum. ne zannediyorsunuz yani bu takım hiç tökezlemeyecek miydi? açıkçası benim beklentilerimin bile üzerinde bir performans gösteriyoruz. yeni kurulan bir takım olduğu için ben hem avrupa'da hem ligde yarışta kalacağımızı pek düşünmüyordum.
beraber büyüyen, öğrenen ve gittikçe oyununu geliştiren bir takımımız var. taraftar bu takıma, bu takımın mimarına ve bu projeye sahip çıkmalı.
henüz hepsi çok genç ve çoğu hiç bilmediği bir kültürde, birbirleriyle daha 3-4 aydır top oynuyorlar. takım olmayı, oyunu tutmayı, daha fazlasını atmayı, atamayınca rakip kim olursa olsun hayal kırıklığı yaşanabileceğini vb. futbolun yazılı olmayan tüm kurallarını beraber, oynayarak öğreniyorlar. dikkat ederseniz hoca da sürekli olarak işin bu kısmına vurgu yapıyor.
avrupa takımlarıyla boy ölçüşebilmek için girişilen ve bu amaçla sil baştan kurulan bu takımla başlatılan projeye taraftarın sabrı, tahammülü bir konya maçı kadar. böyle olmamalı. avrupa ile ekonomik anlamda aramızda 11 misli bir uçurum varken avrupa kupalarında o özlediğimiz galatasaray'ı tekrar yaratmanın başka bir yolu yok. allah aşkına hep söylemiyor muyduk "gerekirse yenilelim ama gençleri izleyelim" diye? buyrun size genç takım. 3-4 ayda bir sistemi kusursuz hale getirmek kolay mı, değil. bunu herkes biliyor. o zaman bu tantana neden?
bu takım avrupa'da sıfır da çekebilir, ligde 10. sırada olabilirdi. bu durumda dahi sabretmek gerekirdi, en azından bir sene böyle yapmak gerektiğini düşünüyorum. ama 3-4 ay önce sil baştan kurulan bir takım bugün çıkılamaz dedikleri uefa grubunda lider, ligde de yarışın içinde. taraftar olarak şu ekonomik şartlarda daha ne istiyoruz, ben gerçekten anlamıyorum. ne zannediyorsunuz yani bu takım hiç tökezlemeyecek miydi? açıkçası benim beklentilerimin bile üzerinde bir performans gösteriyoruz. yeni kurulan bir takım olduğu için ben hem avrupa'da hem ligde yarışta kalacağımızı pek düşünmüyordum.
beraber büyüyen, öğrenen ve gittikçe oyununu geliştiren bir takımımız var. taraftar bu takıma, bu takımın mimarına ve bu projeye sahip çıkmalı.
