resim
Gheorghe Hagi
Görev:Hissedar
Takım:FCV Farul
Yaş:60
Uyruk:Romanya
  • 5949
    lakabı galatasaraylılar için 'commandante', romanyalılar için 'the king' olan ölümsüz futbolcu, nam-ı diğer 'karpatların maradonası.

    galatasarayda oynadığı dönemler, bütün galatasaraylı çocukların kahramanıydı. gerideysek bir şekilde kahramanızın bizi kurtaracağını düşünür, öndeysek kendi etrafında 180 derece dönerek attığı paslardan, mesafe tanımaksızın gönderdiği füzelerden veya atacağı inanılmaz çalımlardan birini yapmasını beklerdik. öyle bir adamdı ki, o sahada olduğu sürece takımdan umut kesmez ve takımı desteklemeye devam ederdiniz. yıllar geçti, şimdilerde ise istatistik üzerinden alex ile onu kıyaslıyorlar. hagi'yi 90 dakika izlemiş herhangi bir insan bu kıyaslamanın ne kadar saçma olduğunu çabucak anlayacaktır. hagi daha iyiydi diyenler, bunu sadece hagi'nin 'winner' karakteriyle veya asla pes etmemesiyle alakalı olduğunu dile getiriyorlar. bunun neden yanlış bir önerme olduğunu açıklamak istiyorum.

    hagi'nin attığı gollere bakarsanız büyük bir kısmının ceza sahası dışından olduğunu göreceksiniz. yani hagi'nin olduğu bir takımda sadece ceza sahasını savunarak maçı kazanamazsınız. bugünlerde çok popüler olan 'packing' ve 'impact' pas oranını, hagi'nin olduğu dönemlerde ölçselerdi, hagi bu veride dünya sıralamasında önde olan bir oyuncu olurdu. sadece hagi'nin galatasarayda yaptığı asistlerini izlediğinizde ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. bir örnek vermem gerekirse milan maçındaki hasan'a yaptığı asiste bakarsanız, hagi'nin bütün milan takımını tek pasla geçtiğini göreceksiniz. hagi'nin etkinlik alanı rakip yarı sahasının ceza sahası dışında kalan bölgesiydi. ve bu öyle bir etkiydi ki, takım arkadaşının geriden ileriye yapacağı herhangi bir koşu, rakip takımı önlem almaya zorlardı. zaten bu dönem galatasarayın yaptığı şok presler, veya toplu hücumlar, haginin etkinliğini maksimize etmek için tasarlanmış bir oyun sistemiydi.

    alex ise daha çok ceza sahası içerisinde aktif olan bir oyuncuydu. asistleri, golleri veya oyuna etkisi büyük oranda ceza sahası içerisindeki aksiyonlarıyla ilintiliydi. zaten bu yüzden, çanakkale geçilmez sistemiyle oynayan rakipler, alexi tonla 'sezon finali' kaybetmeye zorladı. yani hagi'nin winner, alex'in loser olması, karakterden daha çok, yetenek çeşitliliği ile ilgiliydi.

    eğer nba takip eden bir sözlük yazarıysanız, artık 3'lük atışı olmayan pivotların bile nba'de çok değer görmediğinin farkındasınızdır. ve bir gün futbolda da bu devrim gerçekleştiğinde, ceza sahası dışarısından etkinliği olmayan orta saha oyuncularının değerini kaybedeceğim düşünüyorum. işte o gün yaşı yeten insanlar alex gibi ceza sahası dışında etkinliği çok azalan bir oyuncu ile zamanının çok ilerisindeki gica'mızı kıyaslanmasının ne kadar absürt olduğunu bir kez daha anlayacaklar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın