27855
naçizane düşüncem 17 ocak 2021 beşiktaş galatasaray maçı'nda dersine eksik çalışmış teknik adam. topu beşiktaş'a bırakalım, oyunu biraz kendi alanımızda kabul edelim dedik belli ki, eyvallah. çok da mantıksız diyemem. çoğu renktaş bundan rahatsız olsa da bazı maçları böyle oynayabilirsiniz. ki beşiktaş'a karşı bu çok da hatalı bir seçim değil. korkmaktan ziyade beşiktaş'ın zaaflarından yararlanmaya daha uygun bir oyun bu. çünkü beşiktaş üzerinize çektiğinizde arkada büyük boşluklar bırakan bir takım. nitekim oyunun kırmızı kart gördüğümüz bölümüne kadar bunu bir şekilde uygulayabildik. beşiktaş'ın tehlikeli bölgeden uzakta topla oynamasına izin verdik ve zaman zaman da uyuttuk. yani topsuz oyun planı bir şekilde tamam. peki top bize geçince ne yapacaktık? hücum aksiyonları neydi?
işte hocanın bana göre sınıfta kaldığı konu burası oldu. bu oyun planının işlemesi için kazandığın topları atak sonlandıracak şekilde hızlı ve doğru oynamalısın ki önde yakaladığın rakibe cezayı kesesin. beklerin, açıkların topu kaptığın an uçak gibi fırlamalı. bu açıdan aslında tam onyekuru'yu çağıran bir maç ve oyun kurgusuydu. saracchi bu oyuna uygun oyuncu olduğu için ondan örnek vereyim. saracchi ne zaman topu kapıp atak başlatmak istese önünde olması gereken, başta arda olmak üzere, tüm takım arkadaşları iki adım gerisindeydi. kaldı ki diğer kanatta şener gibi hücum katkısı 0 olan bir bekle bu oyuna kalkışmak zaten olmayacak duaya amin demek. bu durumda ne oldu? topu ya yanlış oynadık, ya çıkaramadık, daha da kötüsü basit top kaybı yapıp rakibin hücum devamlılığı sağlamasına neden olduk.
madem böyle bir oyun seçimi var o zaman takım kurgusu da buna göre olmalıydı. bu oyunu seçiyorsan hızlı hücumcularına yer vermekten başka şansın yok. sekidika'nın durumunu bilmiyorum, kadroda yoktu sanırım. yetersiz de bulabilirsiniz ama bu oyun seçimi böyle oyuncu istiyor. elde başka bu oyuna uygun kim var? kerem. ama o da yedekte. başka alternatif? neredeyse yok. o zaman bu oyun hiç tercih edilmemeliydi. illa denenecekse de en azından oğulcan'ı uca atıp, linnes ve emre kılınç'la işin hücum kısmını daha iyi organize edebilirdi.
işte hocanın bana göre sınıfta kaldığı konu burası oldu. bu oyun planının işlemesi için kazandığın topları atak sonlandıracak şekilde hızlı ve doğru oynamalısın ki önde yakaladığın rakibe cezayı kesesin. beklerin, açıkların topu kaptığın an uçak gibi fırlamalı. bu açıdan aslında tam onyekuru'yu çağıran bir maç ve oyun kurgusuydu. saracchi bu oyuna uygun oyuncu olduğu için ondan örnek vereyim. saracchi ne zaman topu kapıp atak başlatmak istese önünde olması gereken, başta arda olmak üzere, tüm takım arkadaşları iki adım gerisindeydi. kaldı ki diğer kanatta şener gibi hücum katkısı 0 olan bir bekle bu oyuna kalkışmak zaten olmayacak duaya amin demek. bu durumda ne oldu? topu ya yanlış oynadık, ya çıkaramadık, daha da kötüsü basit top kaybı yapıp rakibin hücum devamlılığı sağlamasına neden olduk.
madem böyle bir oyun seçimi var o zaman takım kurgusu da buna göre olmalıydı. bu oyunu seçiyorsan hızlı hücumcularına yer vermekten başka şansın yok. sekidika'nın durumunu bilmiyorum, kadroda yoktu sanırım. yetersiz de bulabilirsiniz ama bu oyun seçimi böyle oyuncu istiyor. elde başka bu oyuna uygun kim var? kerem. ama o da yedekte. başka alternatif? neredeyse yok. o zaman bu oyun hiç tercih edilmemeliydi. illa denenecekse de en azından oğulcan'ı uca atıp, linnes ve emre kılınç'la işin hücum kısmını daha iyi organize edebilirdi.
