284
transferine ilk başta çok olumlu yaklaşsam da satın alma opsiyonunun olmamasını öğrendiğimde bende pek olumlu bir hamle olarak algılanmamıştır transferi. eğer çok iyi bir performans gösterir ve türkiye liginde önemli gollere imza atarak şampiyonluğun kilidini açar, bu sayede dünya kupası kadrosunda kendisine yer bulursa manchester city'de düşünülmese bile bu kez 20 milyon euro saydıkları bir oyuncu için 8-9 civarı bir rakama ikna olmayabilirler. ya da galatasaray'da da dikkate değer bir performans gösterememesi lazım ki ingilizler bundan bi halt olmaz diye düşünüp "alın, ne haliniz varsa görün" desin. bu kez de istenilen seviyede olmayan bir oyuncu için 7 ila 10 arası bir bedel ödemek ne kadar makul. yine golcü arayışana girişeceksin. hem de dünya kupası arefesinde. ancak ilk senaryo gerçekleşir ve çok üstün bir performans gösterirse satın almak hiç ama hiç kolay olmaz ve gidişi franck ribery'nin iç burkan, can yakan gidişinden de hiç farksız olmaz. satın alma opsiyonunu almadığın bir adamı neden kiralarsın benim aklım almıyor. diyecekleri ki kısa dönemde iş görmesi için. iyi de ben 23 yaşında kısmen sorunlu ama aslında potansiyeli çok yüksek bir oyuncuyu günü kurtarmak için değil, aksine uzun vadede yararlanmak için alırım. ki bu sezon kaç maç oynamış, kaç gol atmış ki kısa vadede işimi görür diye emin olabiliyorsun. ha gidersin, ilk yarı tıkır tıkır oynamış, belli bir ortalamada gol de atmış bir adamı getirirsin, derim ki hiç olmazsa mental ve fiziksel olarak hazır. bizde seviniyoruz, en azından 23 yaşında geleceği parlak bir oyuncuya sahip olduk, ileride yeniden parlatır satarız diye. ya bekleneni veremeyerek şu kısa dönem için yanlış atılmış bir adım olarak ortaya çıkacak ya da iyi performans gösterip sezon sonu ingiltere'ye dönünce ribery'i gibi yüzüstü bırakacak. ortası yok ki bu işin. akla yatkın bir tarafı yok bu transferin.