1539
(bkz: 4 eylül 2018 mustafa cengiz trt spor yayını)
ilgili yayındaki konuşmalarını henüz izleyebildiğim başkanımız. ben galatasaray sözlük hakkında kötü bir şey yazarken elim titrer. burada ailem var ancak bu yayın sonrası eleştiri yaparken sivrilen ve haddini aşan taraftarlar beni hayal kırıklığına uğrattı.
başkanın üslubu, konulara yaklaşımı, dürüstlüğü takdire şayandır benim açımdan. bir başkası için olmayabilir, görüş farklılığı zenginliktir. ancak galatasaray başkanına haddini aşan sözcüklerle ithamda bulunmak ayıptır! ayrıca analitik düşünmeden, enine boyuna tartmadan, twitter'daki 13-14 yaşındaki çocuk edasıyla galatasaray'ı ve başkanını eleştirmek hoş olmuyor. ne kazanacağımıza yahut kaybedeceğimize iyi bakmamız lazım.
bir grup türedi. bizi dursun'dan kurtardı diye hiç mi eleştiremeyeceğiz diyen. eleştireceğiz, orada problem yok. fakat ben şahsım adına başkan ve yönetimini artık dursun'dan kurtardı diye sevmiyorum. oraları çoktan aştık. sevme sebeplerimiz ve bize kattıkları onca şeyi nasıl görmezden gelirsiniz? başkan ve yönetimi olmasa neler olurdu, bu yönetim neler başardı en basitlerine bakalım mı?
- uefa'dan men yemiştik. bu neyi tetikler biliyor musunuz? (en basitinden ndiaye şu an burada olur muydu?) borçlarımız ne hale gelirdi? (bkz: fenerbahçe)
- kulübümüzün ciddi anlamda borçları ödendi.
- kur etkisinden önemli miktar korunduk.
- terim ile muazzam saygın bir ilişki kurularak bozguncuların bizi eski günlere götürmesini engelliyor sayın başkan.
sapla samanı karıştırmayalım.
ben daha önce keşke yayına çıkmasa, bir süre konuşmasa demiştim yıpranmaması adına. adamcağız çıkmış tüm samimiyetiyle kendisini ifade ediyor. ben burada hakkında yazılanlara inanamıyorum.
zeka seviyesi yüksek, belli bir zihinsel olgunluğa erişmiş, parayı ve büyük organizasyonları yönetmiş herkes başkanın konuşmalarından fazlasıyla tatmin olmuştur.
çok net savunacağım kendisini! körü körüne değil, eleştirerek, okuyarak, izleyerek, takip ederek ve hesap sorarak. fakat asla başkalarına yedirmeyeceğiz. devamlılığı için uğraşacağım. var ol başkan!
ilgili yayındaki konuşmalarını henüz izleyebildiğim başkanımız. ben galatasaray sözlük hakkında kötü bir şey yazarken elim titrer. burada ailem var ancak bu yayın sonrası eleştiri yaparken sivrilen ve haddini aşan taraftarlar beni hayal kırıklığına uğrattı.
başkanın üslubu, konulara yaklaşımı, dürüstlüğü takdire şayandır benim açımdan. bir başkası için olmayabilir, görüş farklılığı zenginliktir. ancak galatasaray başkanına haddini aşan sözcüklerle ithamda bulunmak ayıptır! ayrıca analitik düşünmeden, enine boyuna tartmadan, twitter'daki 13-14 yaşındaki çocuk edasıyla galatasaray'ı ve başkanını eleştirmek hoş olmuyor. ne kazanacağımıza yahut kaybedeceğimize iyi bakmamız lazım.
bir grup türedi. bizi dursun'dan kurtardı diye hiç mi eleştiremeyeceğiz diyen. eleştireceğiz, orada problem yok. fakat ben şahsım adına başkan ve yönetimini artık dursun'dan kurtardı diye sevmiyorum. oraları çoktan aştık. sevme sebeplerimiz ve bize kattıkları onca şeyi nasıl görmezden gelirsiniz? başkan ve yönetimi olmasa neler olurdu, bu yönetim neler başardı en basitlerine bakalım mı?
- uefa'dan men yemiştik. bu neyi tetikler biliyor musunuz? (en basitinden ndiaye şu an burada olur muydu?) borçlarımız ne hale gelirdi? (bkz: fenerbahçe)
- kulübümüzün ciddi anlamda borçları ödendi.
- kur etkisinden önemli miktar korunduk.
- terim ile muazzam saygın bir ilişki kurularak bozguncuların bizi eski günlere götürmesini engelliyor sayın başkan.
sapla samanı karıştırmayalım.
ben daha önce keşke yayına çıkmasa, bir süre konuşmasa demiştim yıpranmaması adına. adamcağız çıkmış tüm samimiyetiyle kendisini ifade ediyor. ben burada hakkında yazılanlara inanamıyorum.
zeka seviyesi yüksek, belli bir zihinsel olgunluğa erişmiş, parayı ve büyük organizasyonları yönetmiş herkes başkanın konuşmalarından fazlasıyla tatmin olmuştur.
çok net savunacağım kendisini! körü körüne değil, eleştirerek, okuyarak, izleyerek, takip ederek ve hesap sorarak. fakat asla başkalarına yedirmeyeceğiz. devamlılığı için uğraşacağım. var ol başkan!



