538
çok bekledim bu maçla ilgili yazmak için...
yazmadım... yazmak istemedim...
içime attım, depresyona girdim, dişim sararana kadar sigara içtim, kapının arkasındaki saksıyı suladım, ibrahim sadri'ye bağladım... *
2-0...
2-0 kaybettik...
bekliyor muydum? asla...
aksine bunu bekleyenler varken sözlükte ben ısrarla "yenilmeyiz lan?" diyordum. yeneriz demiyordum bak "yenilmeyiz" diyordum. buna dair donelerim vardı.
ne oldu? patladı...
ama patlamakta haklı mıydı? olması gereken bu muydu? malumun ilanı * bu muydu?
değildi hacı...
bak şöyle anlatayım:
- galatasaray maç boyu bir şey yaptı mı? hayır... yani kazanmak adına hiçbir şey yaptığımız söylenemez, maç boyu yarım pozisyonumuz var, o da bruma'nın kaleyi bulan cılız şutu... ancak? bruma'nın defalarca soldan ya da sağdan içeri penetre edip çalımla çizgiye indiği pozisyonlarda topu çıkarıp şut attıracağı 1 tane adam bulamamasını konuşsak sanki daha doğru olur?
- fenerbahçe ne yaptı? ya da yaptı mı? koca maçı tek başına joseph de souza'nın oynadığını söylersek yanlış mı söylemiş oluruz? olmayız. bırak van persie'yi falan. adamın attığı ilk gol düşeyazarken yaptığı şanslı bir vuruş, ikincisi zaten penaltı.
- fenerbahçe'nin skor yükü? aman aman... düşman başına... ilk yediğimiz golde carole uyuyor, hakan balta da ne hikmetse persie'ye gideceğine öbür tarafa koşu yapıyor, yani şu golü halısahada yesen "mal mısınız olm ya oynamayacaksanız bırakalım valla bak?" şeklinde tepki verirsin. adam vuramayacağı topa düşerken bir vuruş yaptı, o lanetli statta o top tavana asılıyor nasılsa... ikinci gol? yoktan var ettik, serdar aziz topu ayağında tutma sevdasına neden kapıldı bilmiyorum, at taca, at kornere, ver muslera'ya, 15 saniye ceza sahasında topla oynanır mı be hasbam?
nitekim şu maçın analizi manalizi olmuyor, ne galatasaray saraçoğlu'nda galatasaray gibi oynadı, ne fenerbahçe fenerbahçe gibi...
kaldı ki reikerink'in sene başından beri denemediği takım kurgusunu tek seferde derbide denemesi de ayrı fecaat oldu.
ya abi madem fener derbisinde 11'e koyacak kadar güveniyorsun serdar'a, 1-2 maç önceden ısındırsana şu çocuğu takıma? serdar kötü oynamadı ha yanlış anlaşılmasın. yaptırdığı penaltı haricinde ayakları gayet de yere bastı...
eren derdiyok sakatlanınca yerine cavanda'nın girmesine ne demeli? selçuk'lu orta sahayla haftalarca oynayıp da derbi haftası bu adamı kesmek? ya abi kes, tabi ki kes, hatta gönder, ama şimdi değil, yani takım belli bir hafta belli bir düzende oynamaya alışmışken bunun değiştirileceği maç derbi değil.
bu maçı kaybetmek bende büyük üzüntülere yol açtı, o günden beri keyifsiz keyifsiz dolanıyorum etrafta...
biz maçı kazanmayı hak etmedik, ancak fenerbahçe haketti diyen varsa da bir daha düşünsün...
biz aptaldık, onlar da fazlasıyla şanslıydı...
o kadar işte...
yazmadım... yazmak istemedim...
içime attım, depresyona girdim, dişim sararana kadar sigara içtim, kapının arkasındaki saksıyı suladım, ibrahim sadri'ye bağladım... *
2-0...
2-0 kaybettik...
bekliyor muydum? asla...
aksine bunu bekleyenler varken sözlükte ben ısrarla "yenilmeyiz lan?" diyordum. yeneriz demiyordum bak "yenilmeyiz" diyordum. buna dair donelerim vardı.
ne oldu? patladı...
ama patlamakta haklı mıydı? olması gereken bu muydu? malumun ilanı * bu muydu?
değildi hacı...
bak şöyle anlatayım:
- galatasaray maç boyu bir şey yaptı mı? hayır... yani kazanmak adına hiçbir şey yaptığımız söylenemez, maç boyu yarım pozisyonumuz var, o da bruma'nın kaleyi bulan cılız şutu... ancak? bruma'nın defalarca soldan ya da sağdan içeri penetre edip çalımla çizgiye indiği pozisyonlarda topu çıkarıp şut attıracağı 1 tane adam bulamamasını konuşsak sanki daha doğru olur?
- fenerbahçe ne yaptı? ya da yaptı mı? koca maçı tek başına joseph de souza'nın oynadığını söylersek yanlış mı söylemiş oluruz? olmayız. bırak van persie'yi falan. adamın attığı ilk gol düşeyazarken yaptığı şanslı bir vuruş, ikincisi zaten penaltı.
- fenerbahçe'nin skor yükü? aman aman... düşman başına... ilk yediğimiz golde carole uyuyor, hakan balta da ne hikmetse persie'ye gideceğine öbür tarafa koşu yapıyor, yani şu golü halısahada yesen "mal mısınız olm ya oynamayacaksanız bırakalım valla bak?" şeklinde tepki verirsin. adam vuramayacağı topa düşerken bir vuruş yaptı, o lanetli statta o top tavana asılıyor nasılsa... ikinci gol? yoktan var ettik, serdar aziz topu ayağında tutma sevdasına neden kapıldı bilmiyorum, at taca, at kornere, ver muslera'ya, 15 saniye ceza sahasında topla oynanır mı be hasbam?
nitekim şu maçın analizi manalizi olmuyor, ne galatasaray saraçoğlu'nda galatasaray gibi oynadı, ne fenerbahçe fenerbahçe gibi...
kaldı ki reikerink'in sene başından beri denemediği takım kurgusunu tek seferde derbide denemesi de ayrı fecaat oldu.
ya abi madem fener derbisinde 11'e koyacak kadar güveniyorsun serdar'a, 1-2 maç önceden ısındırsana şu çocuğu takıma? serdar kötü oynamadı ha yanlış anlaşılmasın. yaptırdığı penaltı haricinde ayakları gayet de yere bastı...
eren derdiyok sakatlanınca yerine cavanda'nın girmesine ne demeli? selçuk'lu orta sahayla haftalarca oynayıp da derbi haftası bu adamı kesmek? ya abi kes, tabi ki kes, hatta gönder, ama şimdi değil, yani takım belli bir hafta belli bir düzende oynamaya alışmışken bunun değiştirileceği maç derbi değil.
bu maçı kaybetmek bende büyük üzüntülere yol açtı, o günden beri keyifsiz keyifsiz dolanıyorum etrafta...
biz maçı kazanmayı hak etmedik, ancak fenerbahçe haketti diyen varsa da bir daha düşünsün...
biz aptaldık, onlar da fazlasıyla şanslıydı...
o kadar işte...
