2015-16 UEFA Şampiyonlar Ligi C Grubu 2.Hafta Maçı
19:00
2 - 2
  • 63
    gol atmanın zor olacağı maç. skoru bile geçtim, tek temennim bizim açımızdan sakatlık yaşanmadan bitmesi.

    öncelikle suni çim (her ne kadar uefa kabul ediyor ise de) oynama zemini olarak hakiki çimden farklı. topun sekişinden, kramponun sahaya tutuşuna, zeminin alışık olunandan daha sert oluşuna kadar sayabileceğimiz 10-15 farklı değişken var ki, bence bunlardan en önemlisi kramponun zemin üzerinde kalıyor olması (standart krampon çimde gömülüyor haliyle). bu farklılıklar top sürmekten, topun altına girmeye (orta), topun sekişinden vurulan topun ıslak çimden sekerek hızlanma vb. potansiyeli gibi çoğu motor hareketin normal sahada vereceği sonuç ile aynı sonucu vermemesi sonucunu doğuruyor.

    özellikle profesyonel seviyede ıslanan formanın ağırlığının bile takım performansını etkileyebileceği dikkate alınırsa bence krampon sıkıntısı başımızı ağrıtabilir. nitekim, her ne kadar "astana maçı için özel krampon" yazılsa da resimlerden gördüğüm kadarıyla kramponlar standart ag krampon. şimdi söyleyeceklerim, dünya geneli için %100 doğru bir önerme olmasa da türkiye için geçerli olan şeylerdir. bilen bilir, fg (firm ground) kramponlar hem tutuş, hem kavrayış hem de ağırlık olarak ag (artificial ground) kramponlardan farklı. aslında fg krampon dediğimiz halk arasında "tam prof", ag kramponlar da halk arasında "yarı prof" olarak biliniyor. bu tabir tartışılabilir ancak genel kaynak böyle. kramponlar, ayakkabı tabanı ve kullanılan mazlemenin kalitesi farklı. en azından bizde böyle. zira nike dünya genelinde (misal almanya) ag tabanlı fg malzemesi ile ayakkabı üretiyor ancak bu ayakkabılar türkiye'de satılmıyor. özel sipariş ile gelebiliyor ve açıkçası ben bizim takımın özel sipariş verdiğini düşünmüyorum (wes dışında).

    kaldı ki zemin yeşil gözükse de en kaliteli suni çim, hakiki çim değildir. kayınca bir tarafın normalden daha fazla acır yani. isviçre'de kabul görmüş olan uefa stadlarında top oynamış (taşağına) bir adam olarak söylüyorum ki evet, daha az acıtıyor ancak beylerbeyi stadında kayınca ne kadar canın acıyorsa (misal 10 diyelim) bu zeminlerde de ona yakın bir can acıması (misal 8.5) yaşıyorsun. çimde bu oran, zeminin kuruluğuna bağlı olarak 1-6 arasıdır, 6 karda kışta donmuş toprak veya 20 gün sulanmamış çimdir (anlatmak için söylüyorum).

    şimdi takımdaki adamları severiz, sevmeyebiliriz, beğeniriz veya beğenmeyebiliriz ancak bu adamlar bilmem kaç yıldır aynı tip zeminde oynamış adamlar ve maç içinde yaptıkları motor hareketleri bu zemine göre oturmuş. şimdi "umut'un her hareketi motor olsa ne olur?" diyebilirsiniz ama konu tam olarak değil, herkes etkileniyor. rakip hariç.

    bu dezavantajlar dışında ilk 11'in nasıl şekilleneceği de önemli. ben hamza hoca yerinde olsam 2 maçtır oynayan kadroda poldi-umut değişikliği yapar kanada sinanı koyar maça başlarım. ancak kendisinin aldığı toplarda artık ayhan akman gibi sağa sola koşan ve ileri gitmeyen selçuk'u, veya aralarındaki ilişki her ne ise antep maçının skorunun 5-1 olmasını engelleyen tek adam umut'u oynatma ihtimali %103 diye düşünüyorum.

    umarım atletico maçındaki gibi fanteziler denemez, en azından sahaya çıkan iyi kötü 11 adam da nerede durup nereye koşacağını bilir. yine söylüyorum, zaten galatasaray tarihinin gördüğü en kötü transfer politikası ile dar rotasyona mahkum edilen takımın, dişlilerinden birinin gitmesi halinde sonu iyi olmayacağından, skor kadar sakatlık yaşanmadan dönmemiz de önemli.
App Store'dan indirin Google Play'den alın