33
chris bosh'un miami heat'de kalmayı tercih etmesiyle mahvolan takım. takımı yine şampiyonluk potasına sokmak çok çok büyük bir çaba lazım artık.
aslında her şey istedikleri gibi gidiyordu. lebron james olur da başka bir takıma giderse chris bosh da ciddi ciddi takımdan ayrılmayı düşünecekti. houston hemen adama ulaştı ve senin oradaki gibi maaştan kırmana gerek yok, gel ben sana maksimum kontrat vereyim şampiyonluğa oyna dedi. ve bu da ciddi ciddi bosh'un kafasına girdi.
ama hesaba katılmayan bir şey vardı. chandler parsons. bu adam restricted free agent. yani herhangi bir takım ona teklifte bulunabilir, eğer parsons da kabul ederse houston'ın 3 gün içinde karşılaması gerekir. ama houston cephesi bosh'u aldıktan sonra chandler'a gelecek teklifi karşılayacağına emindi ve mediada çıkan haberler hep bu yöndeydi.
sonra bir adam çıktı. kim bu biliyor musunuz? dallas mavericks sahibi mark cuban. parsons'a öyle bir teklifte bulundu ki... bakın teklifin yüksekliğe, overpaid'liği falan değil, küsüratlardan bahsediyorum. teklif öyle ki, bosh geldikten sonra parsons'ın teklifini karşılamak direk onları lüks vergisine çıkaracaktı. tamamen bu şekilde ayarlanmış ve miktarı belirlenmiş bir teklif. lüks vergisi demek sign and trade yapamazsın demek, full mid level exception kullanamazsın demek. yani neredeyse hiç hamle yapamamak demek.
houston, öncelikle bosh'u takıma katmak için maksimum kontratı alacak boşluk açmaya çalıştı. ömer bir pick karşılığında gönderildi. jeremy lin neredeyse karşılıksız lakers'a gönderildi ama yine olmadı. boşluk yetmedi. bosh'a maksimum teklif edebilmek için qualifying offer ile 2.8 milyon dolar miktarında cap space yiyen chandler parsons'ın serbest kaldığını (renounce) açıklamak zorundalardı. bu da oyuncunun dallas'a direk gitmesi demek olacaktı. yapmadılar. tek bir çare kaldı, o da bosh'tan maksimum'un 2 milyon aşağısında parayı kabul etmesini teklif etmek.
aslında houston'a çok yakın olan bosh hem bu durum hem sözleşmenin 4 yıllık olması yüzünden, "hani max verecektiniz lan, zikerim yapacağınız işi" deyip 5 yıl olduğundan miami'nin 40 milyon dolar daha fazla değerde olan teklifini kabul etti.
houston da ömer ile lin'i bedavaya gönderdiğiyle kaldı. şimdi houston'ın 19 milyon cap space'i var. eğer ki bunun 15'ini parsons için kullanırlarsa iyice boku yediler. çünkü 3 tane maksimum kontratlı oyuncuya sahip olmak takıma takviyeye yapamamak anlamına gelir. aynı miami heat'in yıllarca bir guard veya pivot ekleyememesi gibi. üstelik adamların ellerinde şu an ne guard ve ne 4 numara ne de bench. parsons da tüm boşluğu hüp diye yemiş olacak eğer karşılarlarsa. üstelik geçen yıl başarısız olan takımdan da daha kötü bir takım oluşturmuş hem de bunu tüm parayı tüketerek yapmış olacaklar.
şu anda takımın önünde iki seçenek var. ya parsons'ı tut, takımın geleceğini belle, ya da parsons'ı bırak o boşlukla iyi bir 3 numara ve iyi bir guard al, bir sonraki yıl free agency'de yine şansını dene.
çok zor durum azizim çok.
aslında her şey istedikleri gibi gidiyordu. lebron james olur da başka bir takıma giderse chris bosh da ciddi ciddi takımdan ayrılmayı düşünecekti. houston hemen adama ulaştı ve senin oradaki gibi maaştan kırmana gerek yok, gel ben sana maksimum kontrat vereyim şampiyonluğa oyna dedi. ve bu da ciddi ciddi bosh'un kafasına girdi.
ama hesaba katılmayan bir şey vardı. chandler parsons. bu adam restricted free agent. yani herhangi bir takım ona teklifte bulunabilir, eğer parsons da kabul ederse houston'ın 3 gün içinde karşılaması gerekir. ama houston cephesi bosh'u aldıktan sonra chandler'a gelecek teklifi karşılayacağına emindi ve mediada çıkan haberler hep bu yöndeydi.
sonra bir adam çıktı. kim bu biliyor musunuz? dallas mavericks sahibi mark cuban. parsons'a öyle bir teklifte bulundu ki... bakın teklifin yüksekliğe, overpaid'liği falan değil, küsüratlardan bahsediyorum. teklif öyle ki, bosh geldikten sonra parsons'ın teklifini karşılamak direk onları lüks vergisine çıkaracaktı. tamamen bu şekilde ayarlanmış ve miktarı belirlenmiş bir teklif. lüks vergisi demek sign and trade yapamazsın demek, full mid level exception kullanamazsın demek. yani neredeyse hiç hamle yapamamak demek.
houston, öncelikle bosh'u takıma katmak için maksimum kontratı alacak boşluk açmaya çalıştı. ömer bir pick karşılığında gönderildi. jeremy lin neredeyse karşılıksız lakers'a gönderildi ama yine olmadı. boşluk yetmedi. bosh'a maksimum teklif edebilmek için qualifying offer ile 2.8 milyon dolar miktarında cap space yiyen chandler parsons'ın serbest kaldığını (renounce) açıklamak zorundalardı. bu da oyuncunun dallas'a direk gitmesi demek olacaktı. yapmadılar. tek bir çare kaldı, o da bosh'tan maksimum'un 2 milyon aşağısında parayı kabul etmesini teklif etmek.
aslında houston'a çok yakın olan bosh hem bu durum hem sözleşmenin 4 yıllık olması yüzünden, "hani max verecektiniz lan, zikerim yapacağınız işi" deyip 5 yıl olduğundan miami'nin 40 milyon dolar daha fazla değerde olan teklifini kabul etti.
houston da ömer ile lin'i bedavaya gönderdiğiyle kaldı. şimdi houston'ın 19 milyon cap space'i var. eğer ki bunun 15'ini parsons için kullanırlarsa iyice boku yediler. çünkü 3 tane maksimum kontratlı oyuncuya sahip olmak takıma takviyeye yapamamak anlamına gelir. aynı miami heat'in yıllarca bir guard veya pivot ekleyememesi gibi. üstelik adamların ellerinde şu an ne guard ve ne 4 numara ne de bench. parsons da tüm boşluğu hüp diye yemiş olacak eğer karşılarlarsa. üstelik geçen yıl başarısız olan takımdan da daha kötü bir takım oluşturmuş hem de bunu tüm parayı tüketerek yapmış olacaklar.
şu anda takımın önünde iki seçenek var. ya parsons'ı tut, takımın geleceğini belle, ya da parsons'ı bırak o boşlukla iyi bir 3 numara ve iyi bir guard al, bir sonraki yıl free agency'de yine şansını dene.
çok zor durum azizim çok.