resim
Lincoln Cássio de Souza Soares
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:On Numara
Yaş:46
Boy:-
Uyruk:Brezilya
  • 2470
    kendisini medyadaki dostları ile birlikte yiyen yerli çeteden, "helikopter bakıyor" diye şikayet eden bayrampaşalı da kendisinin yarı şöhretine ulaşınca kız arkadaşına sinema kapatmak gibi ufak şımarıklıklar yapıp, bunlar konuşuluyor diye ülkeden kaçmıştı. maç seçmesi falan çok gözüme batmadı ama tek bir kötü hatırası vardı bende. o da bunun yüzünden barış özbek denen futbol fakiri almancı "no look pass" olayına girmiş, daha yanındaki adama normal pas vermeyi beceremediği halde, her maç bu lincoln'ün estetik hareketini deneyip gözlerimizi kanatır olmuştu.
  • 2579
    kendisinin fanı olduğum için ülke kalbur üstü sözlüklerden, forum sitelerinden uçurulmuşluğum vardır. bambaşka bir futbolcuydu. deplasmana gitmezdi tayfası haklıdır gitmezdi. lakin sulu derbiden sonra 5 haftalık seyircisiz maçlarda taraftar yokken bu reyiz gol atıyordu gol. işin şakası bir yana, uzun yıllardır bu adam gibi yetenekli bi adam izleyemedik, topa dokunuşu muhteşem olan, bam bam şut atan, canı istediğinde çalım atan, canı istediğinde rakibine kart çıkarttıran bir oyuncuydu.

    karaktersiz olduğunu söylüyordu herkes. hala da söylüyorlar. adamın karakteri bu, eksik değil fazla değil bu. profesyonel hayatta her yerde var böyleleri. bu adam duygusal, şımarık, keyfine düşkün bir adamdı. bu adamı idare etmek o zaman içinde takım içinde yerli çetesi hakimken yapılacak şey değildi. abdurrahim albayrak hamburg maçından sonra kendisini hiç affetmediği söylese de hamburg maçına kadar çok emeği vardır kendisinin o süreçte. belki de 2000 senesinden sonra ilk defa o kadar yakınken uefaya. keşke yönetim abdurrahim albayrak'ı içerde tutsaydı o sezon diyorum. bambaşka bir lincoln izlerdik. içime sinmeyen şu adamla ilgili samiyen'de dayak yerken takım arkadaşları tarafından yalnız bırakılmasıydı.

    2007-2008 ve 2008-2009 sezonlarında takımımızda mücadele etmiş, oynadığı 67 maçta 16 gol 31 asistle katkı sunmuştur.

    kendisi için hala fm 2008 oynarım. bütün özellikleri dondurdum. 44 yaşında emekli emekli ettim. kulübün efsaneleri arasına soktum oyunda. seviyoruz kendisi bu sevda böyle bitmemeliydi dedirtir bana kendisi.

    açıkçası söyle bakmak lazım bu tür oyunculara. deplasmana gitmezdi dedirtiyor arkasından sadece.çok değil 10'dan sonra 10'u sırtına geçirenden nasıl bahsediliyordu o zamanlar.şimdi nasıl. lincoln karakteri kadarını takıma verdi gitti.gidiş o gidiş, ne bir kötü söz, ne taraftara hakaret. hagi'den sonra da gözümüzün pasını sildi o dönemlerde.

    entryi bitiremiyorum. bir topuk pası atardı sanki musa asasını yere vuruyor da nil ayrılıyor ikiye. bir no look pas atardı, sanki cennet yeşil sahaydı. ey gidi ey güzel adamdı.

    edit: nostalji videosu bırakıyorum. https://www.youtube.com/watch?v=RYwGlV7OSMw
    edit2: samiyendeki maç hala çift vuruş verilen kadıköy maçında kalmış aklım.
  • 2644
    süper lig kariyerinde toplamda 3291 dakika süre almış, 36 maça tekabül ediyor. yani bu arkadaş yılın yarısını brezilya'da yarısını başka yerde geçirirken arada sırada kafasına esince oynayarak 36 maçta 13 gol 20 asist yapmış. yani hiç de öyle abartılan bir oyuncu falan değildi. düzgün bir psikolojide futbol oynamaya istekli olarak galatasaray'a gelseydi şu an tarihimizde muhtemelen hagi'nin ardında ismi yazılıyor olacaktı.
  • 2533
    biz bu arkadaşı bir yaz boyunca satın almaya çalışmıştık. abimi aradım lincoln bize geldiği gün sevinç içinde abi dedim bu adam süper müthiş transfer yaptık vs. dedi ki bana schalke kimi almış yerine bilmiyorum ama kesin lincoln bizim elimizde patlar onlar o yeni geleni de çok güzel satarlar. schalke rakitic'i almıştı. ne zaman biri lincoln dese aklıma bu konuşma gelir.
  • 2468
    wesley sneijder ile lincoln'ü kıyaslamak gibi bir şey yapılmıştı bir zamanlar bu sözlükte. ikisinin de en formda dönemlerini kıyaslarsak, aslında çok farklı bir sonuca varabiliriz. hani quaresma, rabona, trivela falan yapıyor ya; lincoln onun alâsını yapıyordu işte. çoğu futbolcunun bakarak atamayacağı pasları sağa bakarken soldaki adamın ta önüne atabiliyordu. schalke'de oynarken bir asisti vardı kevin kuranyi'ye, tam da öyle bir şeydi. sağ tarafa bakarken soldaki kuranyi'ye, hem de topuğu ile enfes bir asist yapmıştı.

    sneijder, hollanda'nın total futbolunu benimsemiş, kısa ve yoğun paslarla rakibi boğan, temel prensibi topu koşturmak olan bir mantalite ile yoğrulmuş üst düzey bir pasör. lincoln tam tersi, ronaldinho'nun da sahip olduğu freestyle ekolünden geliyor. burada bir de yetiştikleri ekolü de dikkate almak lazım. zira brezilya'daki çoğu hücumcu bu şekilde iken, hollanda'daki on numaralar da diğer felsefe ile yetiştiriliyorlar.

    versus galibi sneijder'dir, ama yaptıkları ile. real madrid ve inter görmüş, şampiyonlar ligi şampiyonluğu kazanmış bir takımın 10 numarası olarak birkaç adım öne çıkıyor. lincoln'ü de yakan şey aslında tamamen disiplinsizliği oldu. yoksa hangi tarz iyidir diye bir şey yok. bu, şey gibi mesela düşünürsek, anneni mi daha çok seviyorsun, babanı mı yoksa; veya sarı mı daha güzel, kırmızı mı, gibi. bu soru kişiye göre değişir. sen estetik, göze hoş gelen hareketler yapan oyuncuyu seversin, ama bilirsin ki ötekinin de mahareti kendine göre özeldir.

    (bkz: #2050837)

    bir kaç ay evvel şunu yazmıştım. sneijder için beslediğim hissiyatın tarifi yok. 2013 yılından beridir galatasaray için unutulmayacak maçların öznesi oldu çoğu kez. ama bana desen ki hangi tarzdaki oyuncu daha özel, hangisi taraftarın daha çok arzuladığı biri diye, bu sorunun cevabını düşünmeden lincoln diye yanıtlarım. topla hem oynayan, hem de oynatan, hiç pozisyon niteliği sayılmayacak anlarda yapacağı tek bir hamle ile %100 gol pozisyonu hazırlayabilecek tipte bir oyuncu. gerektiğinde 45-50 metrelik toplar atabilecek (ki sneijder'in usta olduğu bir şey bu), gerektiğinde ise o mesafeyi topla rakiplerini birer birer, hem de kendine has çalımlarla geçebilecek bir oyuncuydu lincoln. hatta hatırlıyorum, ankaragücü maçında emre güngör ile verkaça girip topu önüne almış ve solla inanılmaz bir gol atmıştı. emre güngör o zaman ankaragücü'nde kaptandı yani! adam rakibi ile verkaça girip pas alabiliyor ondan.

    bu iki tarzın çok ötesinde bir şey var ki, işte o bambaşka bir şey. gheorghe hagi diyoruz biz ona. maçta hangi stil gerekiyorsa o role bürünen, bazen ikisini de sallamayıp, 40 metreden koyan bir şeydi o. gheorghe hagi, bunlardan münezzehtir, kıyaslanamaz.

    (bkz: #2185434)

    reis demiş ya, deplasmana giden versiyonu da lazımdı diye. işte öyle bir şey bulduğunuz zaman muhtemelen real madrid ile 90 milyon euro'ya sözleşme imzalar. neymar falan da bok yesin amk apaçisi, uyuz oluyorum o pezevenge de. ha siktir bok.
  • 949
    fenerbahçe yandaşı basının ateşe verdiği, galatasaraylı arkadaşlarımızın da birçoğunun bu ateşe kamyon kamyon kömür taşıdığı futbolcumuzdur...önce fenerbahçe medyasına, sonra bu galatasaraylı arkadaşlarımıza tebrikler..2008/2009 sezonunun ilk yarısında oynadığı futbolu bir daha kaç yıl sonra hangi 10 numarada izleyeceğiz görelim bakalım..
  • 2617
    babamla zaman zaman aramızda şu diyaloğun geçmesine sebep olan futbolcu.

    -baba sence lincoln nasıl topçuydu?
    +(uzaklara bakarken sigarasından derin bir nefes alıp başlar) nasıl anlatayım amk...

    yeteneklere alışkın olunca gamsızlığını falan bir kenara bırakıyor tabi eski nesil.

    belhanda'ya söverek bitiriyor bu arada konuşmasını ne olursa olsun*.
  • 793
    maç * 0-0 bitmiş, şampiyonluktan uzaklaşılmış, maçta kavga çıkmış, kırmızı kartlar havada uçuşmuş, lincoln oyuna sonradan girip elinden geleni yapmaya çalışmış, ama kavgaya girmediği için eleştiriliyor. yazık.
    eleştirecek bir şey arıyorsanız, o sahaya giren kendisini taraftar sanan, * orospu çocuğunu eleştirin. kapalı tribündeki çatıya çıkmak suretiyle kapalı alt tribünündeki yüzlerce insanın canını tehlikeye atan * hayvan oğlu hayvanları eleştirin.

    ayıptır.
  • 2041
    2007-2008

    6. hafta kasımpaşa deplasmanı 1 asist

    8. hafta kayseri deplasmanı 1 asist

    26. hafta ankara deplasmanı golün hazırlayıcısı

    28. hafta gençlerblirliği deplasmanı 1 gol

    32. hafta ibb deplasmanı 2 gol (birini kendi kalesine attırıyor)

    2008-2009 sezonu

    4. hafta kocaeli deplasmanı 2 asist

    6. ve 8. hafta deplasmanlarında birinde sakat diğerinde cezalı

    10. hafta fener deplasmanı 2 gol biri sayılmıyor

    14. hafta ankaragücü deplasmanı 3 asist

    16. hafta gençlerbirliği deplasmanı 1 gol 1 asist 1 gol hazırlayıcısı

    galatasaray forması altında deplasman karnesi
App Store'dan indirin Google Play'den alın