• 4
    şu aşağıdaki tabloyla iyiden iyiye erozyona uğramış unvan.

    o galatasaray 1-1 chelsea
    - chelsea 2-0 galatasaray
    o galatasaray 1-1 anderlecht
    - arsenal 4-1 galatasaray
    - galatasaray 0-4 borussia dortmund
    - borussia dortmund 4-1 galatasaray
    - anderlecht 2-0 galatasaray
    - galatasaray 1-4 arsenal
    - galatasaray 0-2 atletico madrid
    o astana 2-2 galatasaray
    + galatasaray 2-1 benfica
    - benfica 2-1 galatasaray
    - atletico madrid 2-0 galatasaray
    o galatasaray 1-1 astana
    o galatasaray 1-1 lazio
    - lazio 3-1 galatasaray
    - östersunds 2-0 galatasaray
    o galatasaray 1-1 östersunds
    + galatasaray 3-0 lokomotiv moskova
    - porto 1-0 galatasaray
    o galatasaray 0-0 schalke 04
    - schalke 04 2-0 galatasaray
    - lokomotiv moskova 2-0 galatasaray
    - galatasaray 2-3 porto
    - galatasaray 1-2 benfica
    o benfica 0-0 galatasaray
    o club brugge 0-0 galatasaray
    - galatasaray 0-1 paris saint-germain
    - galatasaray 0-1 real madrid
    - real madrid 6-0 galatasaray

    30 maç, 2 galibiyet, 9 beraberlik ve tam 19 mağlubiyet. bu 30 maçta sadece 20 gol atabilirken tam 57 gol yemişiz. üstelik şu 30 maçlık periyot öyle aşırı ağır, zor bir fikstür de değil. içerde yenemediğimiz takımlara bak. astana, anderlecht, östersunds falan. porto, benfica, lazio gibi takımlardan da en az birini yenmeliydik mutlaka. dışarda da anderlecht, astana, benfica, lazio, östersunds, porto gibi takımlardan sadece 1-2 puan gelmesi de iyi değil. deplasmanda galibiyetimiz yok zaten.
  • 5
    kaybetmeye başladığımızı düşündüğüm kimlik.

    bugün * neftçi bakü ön eleme maçından önce opta bir twit attı şu şekilde:

    https://twitter.com/.../1306533358059413505

    altındaki yorumlara baktım şöyle, hepimiz aynı şeyi görüyoruz eminim ki. tamam, rakip takımın bu durumla dalga geçmesi olası ama buna da biz biraz da çanak tutmuyor muyuz?

    makas açıldı, ffp var, kaliteli oyuncuyu alamıyoruz, bonservis veremiyoruz vs. hepsi kabul ama arkadaş biz bu kimlikten uzaklaşıyor gibiyiz farkında mısınız? bugün neftçi maçını kazanalım başakşehir maçını kaybedelim desek kaç kişi kabul eder, neftçi maçını kaybedelim ama sezon sonunda şampiyon biz olalım desek kaç kişi kabul eder?

    öğrenelim: https://anketinho.com/1838

    sorunun cevabı bu arada yasin öztekin'in 25 şubat 2016 lazio - galatasaray maçında attığı gol.

    abi bu beni üzüyor, ciddi üzüyor. yahu biz 20 yıl önce bugün ön elemesine çıkacağımız kupayı aldık lan, daha büyüğünü real madrid'den önce bizim müzemize koyduk abi. 20 yılda geldiğimiz noktaya bak, neredeyse 5 yıl geçmiş olacak 5 yıl! neyin makası ya, gol bile yok makas mı kalmış?

    lig bizim için amaç değil araç olmalı. avrupa'ya da sadece gitmek yeterli değil, gidip bir şeyler yapmak da lazım. son finalist paris'i, en çok kazananlardan madrid'i yen demiyoruz ama bir varlık da yok bu adamlara karşı.

    eğer galatasaray avrupa fatihi ise, bu kimliği yeniden kazandırmak lazım bu camiaya. avrupa'yı düşünmeyen, ali sami yen'in koyduğu hedefi umursamıyor demektir. bizim hedefimiz "ingilizler gibi toplu ve bir arada oynamak ve türk olmayan takımları yenmek"tir.

    artık türk olmayan takımları yenmeye başlamak vaktidir. makas kapanacaksa eğer bir şekilde, başarı ile kapanacak.

    edit: son gol için podolski'nin golü yazmıştım, meyyus uyardı yasin'in lazio maçındaki golü var.
  • 25
    okan buruk döneminde geçerliliğini yitirmiş söylem. kendi kendimizi gaza getirip dev aynasında görüyoruz. sonra da elin oğlu disiplininden kopmadan 4-5 atıp gidiyor.

    okan buruk, dandik takımlar ile yapılan önelemeler de dahil olmak üzere avrupa kariyerinde maç başına 1.25 puan ortalaması ile oynuyor. bu şu demek. galatasaray ön elemeleri geçtiğinde rakibe çifte şans oynarsanız yatma ihtimali zor bir kupon yapmış oluyorsunuz. bu tüyoyu da size herkes vermez. takımımızın avrupa'daki hali budur. ama üzülmenize hiç gerek yok, hakkıyla elenip anamızın ligi'ne döndüğümüzde biraz sızlanır, bir inönü veya kadiköy galibiyeti alır kendimize geliriz. okan hocam çözmüş bu işi.
  • 14
    son yıllarda ne yazık ki geçerli olmayan durum.

    şampiyonlar liginde son dişe dokunur başarının üzerinden 11 sene geçti. avrupa liginde uefa kupasını aldığımız günden beri çeyrek finalimiz dahi yok yanılmıyorsam. son 16 turunun kapısından dönüyoruz ve bunu kıl payı kaçırmak sanıyoruz.

    beşiktaş ölü haliyle lyon'u ve atletic bilbao'yu deviriyor. biz üst üste şampiyon olduğumuz dönemde kadromuzda büyük isimler varken rfs, malmö ve elfsborg gibi takımlara karşı zorlanıyoruz. geçen sene kopenhag'ı iki maçta da deviremedik. bu sene elendiğimiz young boys şampiyonlar liginde 0 puan ve -21 averajla sonuncu oldu.

    beşiktaş veya fenerbahçe bizden daha iyi demiyorum. ama galatasaray'ın da 10 senedir avrupa fatihi olduğunu ve diğer türk takımlarından bir farkı olduğunu düşünmüyorum. hatta 2001-2002'den 2012-2013'e kadar 10 senelik devasa bir boşluk da var. trömsö, karpaty lviv, östersund gibi rezillikler de yaşadık.

    dursun özbek, adnan polat, özhan canaydın gibi adamların yönettiği galatasaray'ın avrupa'da fatih olma şansı yok.
  • 27
    çok uzaklaştığımız tabir, hele hele bunun altını doldurduğumuz seneleri yaşamış görmüş biri olarak şu halleri görmek çok daha moral bozuyor. itibarımız, prestijimiz çok zarar aldı malesef, ve bu mevcut yönetimin, teknik ekibin ve oyuncların kazandığı başarıları, şampiyonlukları benim gözümde nötrleyecek seviyeye geldi. havalar civalar o biçim maçlar başlayana kadar, sosyal medya paylaşımları, transfer dönemlerindeki girişimler, ödenen paralar. avrupa basınında yaptığımız transferlerin haber olmasıyla övünüyoruz, twitterda yabancılar bizi konuşuyor, böbürleniyoruz. aldığımız oyuncular gelip galatasaray avrupanın en büyüklerinden diyor coşuyoruz. kura çekiminde rakiplerin forumlarında bizden çekindiklerini görüp gururlanıyoruz. maç günü takımımız fiyakalı şekilde yolculuğunu yapıyor, paylaşımlar reklamlar. düdük çalmasıyla adeta balon gibi sönüyoruz. benim gözümde bu utanç seviyesini daha da artırıyor. avrupalı bir futbolsever olsam misal, dün skoru görünce nasıl ya derim, bu herifler yaz boyu hayvan gibi para harcadı haber oldu, frankfurttan 5 mi yemiş der kahkaha atarım. keza aynı şey falcaolu sezonda da yaşandı. sneijderli melolu sezonda da yaşandı. 4er tane yediğimiz maçlardan sonra avrupada sneijder'in bunlarda ne işi var diye haber olmuştuk, inanılmaz onur kırıcı bir durum. keşke cicaldaularla morutanlarla yeseydik bari 5'i, en azından gücümüz kalitemiz bu kadardı derdik, adamlardan daha fazla para harcayıp, daha isimli tecrübeli topçular alıp şu sonuca gitmek daha büyük çöküş oluyor. umarım bir şekilde çıkarız tekrar şurdan, en son ne zaman avrupada gol yemedik hatırlamıyorum, burdan başlanmalı en önce, galibiyet tur vs sonra adım adım...
  • 31
    gerçeklikten uzaklaşmış söz öbeği. kendimizi çok farklı klasmanlarda görüyoruz. herhangi bir sistematik bir disipline sahip değiliz. ne yazıkki her şeyi transfer ile çözemeyiz. genç çocuklar, tecrübesizler veya orta sıra takımları diye tabir edilen takımlar üzerimizden geçip gider. sonra bizi ezmesi beklenen ve buna uygun hücum oynayan takımlara karşı hafif kafayı kaldırında işte bu deriz. fakat önemli olan denk olabileceğimiz ya da kadro kalitesi olarak üstünde yer aldığımız rakiplere karşı oyun gücü olarak üstünlük kurup puanları toplamak. o zaman avrupa fatihini yeniden hatırlamaya başlarız. yoksa bizim rakibimiz ne liverpool ne city. biz frankfurta, bodoya diş geçirip puanları toplayacağız. gidip frankfurt’tan 5 yiyerek maalesef olunacak şey değildir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın