resim
Álvaro Borja Morata Martín
Takım:Como
Mevki:Santrfor
Yaş:32
Boy:1.89
Uyruk:İspanya
  • 1351
    hadsizlik yapan futbolcu. tahmin ediyorum en büyük sorun osimhen ve icardi arkasında 3. forvet konumunda kalmış olması. dikkat edin sorun geçen sezon başladı. yüksek ihtimalle üçlü defansın önündeki iki forvetten biri olacağı söylenerek transfer edildi ama oyuncular (frankovski-cuesta) tutmayınca takım tek forvete dönüp şampiyonluğa bu şekilde gitmek zorunda kaldı. tabi beyimiz bunu kaldıramadı.

    kariyerin ne olursa olsun şu anki durumunda osimhen'le kıyas kabul etmezsin. hoş prime döneminde de prime osimhen'le kıyas kabul edecek bir anomalin yoktu. icardi bile osimhen'in tek forvetliğini kabul edecekken senin bunu mevzu yapman komedi.

    velhasıl oynayamayacağını anladığı andan itibaren trip atmaya başladı, sonuçta da gitmek istedi, gitmek için de muhtemelen parasının tamamını istedi ancak yönetim para kazanmadan ya da zarar ederek bırakmak istemedi kendisini. sonuçta da zerre sevmediğim dursun aydın özbek yönetimi öyle ya da böyle kulüp menfaatine iş yaptığı için bu adam hedef tahtasına galatasaray'ı koydu. terbiyesiz herif.

    yaptığı açıklama birçok şeyin iyi gittiği şu sürece yakışmadı. bu dakikadan sonra da kariyerinin tepetaklak gideceğini bilmeyen yoktur.

    ne hali varsa görsün.
  • 1353
    insanların hakkını araması kadar doğal hiçbirşey yoktur ve sonuna kadar da aramalıdırlar da.

    ama eğer yeni bir antlaşma yapılmışsa ve bu yeni antlaşma çerçevesinden bir takım alacaklarınızı menfaatiniz gereği bırakmışsanız eski haklarınızı arayamazsınız. yeni antlaşma ile eskiden olduğunu düşündüğünüz haklarınızdan vazgeçmişsiniz demektir.

    takımda kalıp 3. forvet olmak bir seçenekti. takıma katılıp 1 sene oynayacağım deyip kontrat imzaladıktan sonra sebebi ne olursa ben ayrılmak istiyorum derseniz ilk antlaşmanızı siz bozmuş oluyorsunuz. daha sonra dönüp yeni bir antlaşma ile bu ilk antlaşma fesh edildikten sonra eğer dönüp benim ilk antlaşmadan alacaklarım vardı demeniz hem mantıken hem de hukuki olarak saçmalık.

    futbolunu sevdiğimiz, anladığımız kadarı ile insanlığı da güzel ama hukuktan biraz daha az anlayan efsane forvet.

    yolu açık olsun.
  • 1354
    kendisinin "sözlerini tutmadılar" "açıklanan bedelin daha fazlasını bıraktım" ifadeleri ispatlamak zorunda olduğu ifadelerdir. ancak kendisinin şampiyonluk kutlamasına katılmaması, ihtiyaç duyduğumuzda antrenmanlara ve lig maçına çıkmaması, sözleşmeli oyuncumuz olmasına rağmen como ile flörtünü rahatsız edici boyutta ilerletmesi ispata gerek kalmayan aleni yapılmış hareketlerdir. kaldı ki kendisine sözleşme silah zoruyla imzalatılmamış olup satın alma haklarının bizde olduğunu, maaşını, ödenecek her şeyi detaylıca biliyor. bunları bilerek geldi. kabul etti. dünyanın her yerinde gitmek isteyen oyuncu eğer sözleşmede kulüp daha güçlüyse alacağını bırakır. kendisi hiçbir zaman saha dışı aidiyeti saha içi olağanüstü yeteneğiyle bilinmedi. tam olarak kendisine yaptığımız muameleyi gördü her yerde. osimhen ve icardi varken kendisine verebileceğimiz rol bu. real'de juve'de ya da atletico'da kendisinden iyi santraforlar vardı ve orada da pozisyonunu kabul etmişti ya da gitmişti. gitmek istediğinde juve, atletico ya da real "aaaa biz seni oynatamadık şu teklifi de değerlendirmemiz ayıp bedava git" demediler herhalde. sakat olmamasına rağmen antrenmana çıkmayıp maç kafilesine katılmaması meslek adabına sığmayan çirkin hareketlerdir. ne kariyerine ne de ismine yakışmadı. şampiyonluk kutlamasına katılmaması ayrı rezalet. diagne'den hallice bir karakter olduğunun göstergesi. çok basit biz seni kiraladık. 4 milyon maaşın vardı. 6 milyon da verirsek satın alıyorduk. como çok istedi. 6 milyonluk bir hakkımız vardı. sen paranı bıraktın. como da 5 verdi. gittin. demek ki sen 5 milyonluk bir adamsın. bak senin önünde biri 75 milyonluk biri değeri paha biçilmez bir adam var. kendisinin rezilliği üzerinden galatasaray yönetiminin eleştirilmesini anlayamamaktayım. bunu dursun aydın özbek yönetimine dönük tanımsız bir hazımsızlıkla, çocukça reflekslerle tanımlamak mümkün. ayrıca taraftar olarak ne başkan ne de oyuncu değil takım başarısını önde tutmak gerektiğini düşünüyorum. morata hareketleriyle takım için performans gösterebilecekken göstermemeyi tercih etti. bu ihanettir. işe haber vermeden 10 gün gitme bak bakalım ne yapıyorlar seni. tazminat alabiliyor musun?
    şampiyonluk katkısına gelince geçen sezonki şampiyonlukta en büyük katkı sağlayan ilk on oyuncuyu yazın dersek bir allah kulu kendisini yazmaz. hadi bir düşünelim. osimhen, sanchez, yunus, barış, lucas, sara, lemina, apokerim, eren, sallai, muslera, mertens, bathsuayi ve hatta sadece 11 maç oynamasına rağmen icardi bile daha fazla katkı sağladı. kendisinin büyük performasını ele alalım.
    tüm sezon ligde 12 maç oynamış. sadece 4 90 dakikası var. bunlardan biri tek mağlubiyeti aldığımız beşiktaş maçı. biri şampiyon çıktığımız göztepe maçı. diğerleri de antalya ve sivas maçları. ligde 6 golü var. ikisi osimhen'in hediye ettiği penaltılar. hiçbir golü maç kazandıran, öne geçiren ya da skoru eşitleyen goller değil. skorun yönünü değiştiren tek gol sahayı terk ettikleri maçta ads maçı. ahmet kutucu'nun bile antep deplasmanında attığı golle 3 puan kazandı. gönderdiğimiz bats ya da tüm sezonu sakat geçiren icardi'nin bile bu konuda kendisinden daha başarılı olduğunu söyleyebilirim.
    bu arada berkan kutlu kardeşimiz hem otizm vakfına destekleriyle bilinirken hem de unıcef türkiye milli komitesi’nin çocuk hakları ve çocuklarla ilgili diğer projelerinde temsilcilerinden biridir. bunun yanı sıra lösev'in önemli destekçileri arasındadır. saç kazıtmakla değil fiili olarak verdiği destekle gönülleri kazanmıştır. eski futbolcumuz juan mata profesyonel oyuncuların maaşlarının %1'ini bağışladıkları ve geliriyle tüm dünyada ihtiyaç sahiplerine destek olan bir derneğin kurucularından birisi. tabii fanları için saç kazıtmak çok daha önemli.
  • 1355
    sıkıntılı bir kardeş.

    2024-25 şampiyonluk kutlamalarında çıkan arızaya pek değinmemiş. bu kadar çok çemkirdikten sonra o detaya girmemesi, gerçekten de o gün kendisinin olayları abarttığını düşündürüyor bana. belki de tam o gün ayrılmayı planlıyordu. işler beklediği gibi gitmedi.

    verilen söz falan diye yaptığı edebiyatın da, ilk 11 garantisi olduğunu düşünüyorum. kusura bakma kardeş. osimhen varsa o oynar, sen oynayacaksın diye de kötü ve tutmayan bir dizilişte inat etmez koca kulüp. sen şimdi öyle bir kulüp buldun galiba, como'da başarılar.
  • 1359
    yönetimi eleştiren kişiler burada önemli bir noktayı kaçırıyor bence.

    moratayla karşılıklı anlaşılarak ayrıldık. morata'nın sözleşmeyle hüküm altına alınmış parasını galatasarayın ödememe gibi bir şansı yok. burada morata'nın yaptığı tamamen kötü niyetli bir şekilde algı oluşturmak. aklınca sinirini bu şekilde çıkarmaya çalışmış. madem bu parayı istiyordun o zaman atmasaydın imzayı. osimhen bize gelmek istiyordu da noldu 80 milyon ödemek zorunda kaldık. kulüp kendi çıkarlarına en uygun olan seçeneği seçer, senin de işine geliyorsa imzayı atarsın gelmiyorsa atmazsın.

    tamamiyle art niyetli ve haksız bir açıklama olmuş.
  • 1360
    kulüp ne söz verdi de tutmadı bilmiyoruz ama bildiğimiş şey şu: kendisi şampiyonluk kutlamalarından ayrıldı, sonra kendi kafasına göre como'yla anlaştı, sonra da antrenmanlara çıkmadı. yani problemler daha sezon bittiğinde yaşanmaya başladı. kendisine verilen söz taktik değişikliğiyse frankowski de benzer bir şey yaşadı ama açıklama yapıp kulübü karalamaya çalışmadı.

    bilmediğimiz başka bir şey yoksa resmi açıklama yapılıp morata'nın yaptığı karalamaya cevap verilmeli. bir hata varsa da kendine galatasaray muhaberi diyen holiganlar bir zahmet haberleştirsin de okuyalım.
  • 1361
    önceki iş yerimden ayrılırken ihbar süresince çalışmak istemedim ve ihbar tazimanatını ben 3 ülkede fabrikası olan iş yerime ödedim. çünkü şirketin hakkıydı. hukuksal bazı kurallar var vaktinden önce gitmek istersen sonuçlarına katlanırsın ve ağlamazsın. koskaca klüp kimsenin oyuncağı değil sözleşmeyi imzalarken düşünecektin bazı şeyleri morata bey. istediğim zaman gelirim istediğim zaman giderim paramı da tam alırım gibi bir durum yok. herkes üzerine düşeni yapacak. bizim tarafımızda sözleşme şartlarını yerine getirmediğimiz bir durum olsaydı çoktan davalık olmuştuk bu göz ardı etmeyin derim. tekrar tekrar yazacağım 'nazlı, tripli top tepici' dünyanın onun etrafında döndüğünü sanmaya devam ededursun. en sevmediğim insan tipi.
  • 1362
    gitmesini istiyordum fakat kötü futbolcu diye değil. ispanyol ve hollanda bu iki ülkeden alacağın oyuncu ya da teknik direktörlerin yüzde doksanı bizim ülkede tutmaz. tutsa bile uzun süreli olmaz ve sorunlu ayrılırlar. aklıma gelen düzgün oynayan ve ayrılan bir tek albert riera var.
    bu iki ülke oyuncularından özellikle uzak durmamız gerekiyor.
  • 1363
    açıklamalarında en dikkat çekici yer okan hoca ve “fantastik” teknik ekibine teşekkür etmesi olan futbolcu.

    hani üç sene üst üste şampiyon yapan, üç seneyi neredeyse antrenmana bağlı sakatlık olmadan geçirmesine rağmen sırf pasaportlarından dolayı yetersiz görülen teknik heyet.

    yıllarca en iyi liglerde çok iyi takımlarda oynayan morata’nın fantastik tanımlaması çok şeyi anlatıyor ama neyse sosyal medya daha iyi bilir.
  • 1368
    yakın tarihimizdeki birçok futbolcu gibi kafası estiğinde buradan istediği rakamlarla ayrılabileceğini zannetti. bundan o kadar emindi ki kavgalar çıkarıp eşyalarını alıp gitti.

    tatil döneminde galatasaray'ın tutumu değişmeyince kendini bir kaosun içine soktuğunu anladı. seve seve kulübe dönüp antremanlara çıkmak zorunda kaldı. birkaç hafta uyumlu bile davrandı fakat süreç uzadıkça galatasaray'ın net tutumu hiç değişmedi. en son bu netliğe delirip tekrar gitti. muhtemelen o gidişte galatasaray'ın teklifinin kabul edileceği bilgisi kendine verilmişti. son bir rest çekmeyi denediler. ellerinde patladı. gittikten sonraki küstah açıklamaları kuyruk acılı eski sevgili tadındaydı.

    bu süreci neden tane tane yazdım. barış alper olayını iyi okumamız için. o da sonunda bizim istediğimiz şekilde ayrılacak. neom kulübü son çare olarak bunu yapacağını garanti etmiştir. yoksa barış gibi işine aşık hiç kimse profesyonel kariyeri ile kumar oynamaz. bekleyeceğiz ve şartlarımız kabul edilene kadar süründüreceğiz.
  • 1370
    transfer olduğu ana kadar tek bir antremana çıkmamış, istediği takıma gitmek için primlerden vazgeçmiş ve sonunda istediği takıma gitmiştir.
    bugün gelinen noktada barış istediği takıma gidebilmek için antremanlara çıkmıyor. istediği takıma gider veya gitmez ama ancak oyuncunun seçtiği yol, aldığı örnek belli. bugün biz satmak istiyor muyuz? oyuncuya ceza vermeyip gönderirsek başarılı olacak mıyız? oynatmak istediğimiz adamı 40'a göndermek başarı sayılır mı?
    4 değil 6 aldık diye her teklif antremana çıkmama hakkına sahip mi? o gün kadro dışı bırakılsaydı bugün barış bu davranışı yapamazdı.
  • 1372
    bitik, 100 kilo denilen icardi'nin tek bacakla 6 haftada attığı golü oturmuş, alev almış takımda sağlıklı olarak yarım sezonda atamamış oyuncudur. maç kazandıran, skor yönünü değiştiren tek golü de ads maçında attığı ve rakibin sahadan çekilmesine sebep olan penaltıdır. kendisine mobbing yapıldığı iddiasını kendisi bile sonraları yalanlamış como'ya gitmek için kulübe baskı yapmış küsküyü yiyince de paşalar gibi para kazandırıp maaşının bir kısmını bırakmak durumunda kalmıştır. bu muhteşem oyuncunun como performansına bakılabilir. nedense bu sıralar icardi'yi çarmıha germek isteyenler için çivi olarak kullanılmaya çalışılan yüzlerce isimden biri kendisi olmuştur.
  • 1375
    galatasaray’dan oynamak istiyorum diye como’ya transfer olan ama ligde şimdiye kadar sadece 6 maça çıkmış oyuncu. bu maçların yalnızca 2’sinde ilk 11’de başlamış ve maç başına ortalama 38 dakika süre almış. ayrıca bu kez ispanya milli takımı kadrosunda da kendisine yer bulamamış. oysa daha önce en azından yedekten girip biraz oynama şansı buluyordu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın