1351
o kadar kariyeri var ama saygıdan sınıfta kalmış top tepici. kutlamalardaki saygısızlığı ile başladı, antrenmanlara çıkmayarak kariyerine yakışmayacak bir hareket oldu. daha olgun ve profesyonel davranabilirdi. allahtan karakterli adammış da kendisinden çıkabilirdik, kalacağım dese maliyeti tuzlu ve katkısı sınırlı olarak gala kariyeri devam ederdi.
1352
neden ispanyol futbolcular turkiyede tutmuyor cumlesinin oznesi futbolcu. 30 kusur yasina gelmis hala ergen gibi kesaj ile gonderme yapiyor. varsa bir sorunun gider avukatinla cozersin.
1353
arkadaş sen de profesyonellikten bahsetmeden önce bir kendine bak. şampiyonluk kutlamasından apar topar kaçtın, sezon başladı ben como'yla anlaştım diyip antrenmanlara çıkmadın. ocak'a kadar olan alacağını mı istiyorsun bir de, karşılığını almadığım hizmetin parasını neden ödeyelim keriz miyiz biz?
1354
galatasarayla uğraşanın çocuğu olmaz lafını duymamış sanırım, bundan sonraki kariyerinde çok kötü günler onu bekliyor, müptezele bağlar bi kaç sene içinde.
1355
morata ile kulüp eğer ben kap açıklamasını yanlış anlamadıysam karşılıklı anlaşarak yollarını ayırdı, kendisi de alacaklarının bir kısmından feragat etti. ayrıca bu süreçte kendi isteği ile antrenmanlara da çıkmadı. yani olay zaten masada çözülmüş, protokol imzalanmış. bu noktadan sonra çıkıp “bana sözler tutulmadı, haklarım verilmedi” demek çok anlamlı durmuyor.
taraftar seni gerçekten sevdi, şehir kucak açtı. ayrılırken bu sevgiye gölge düşürmeden, nezaketle vedalaşmak çok daha doğru olurdu. profesyonellik bunu gerektirir; yoksa imzayı atıp, sonra suyu bulandırmak hem taraftarı hem de kulübü gereksiz bir tartışmanın içine çeker.
1356
daha saçma bir karalama görmedim. kulüp sana ne yapmış olabilir? galatasaray'da hangi yabancının parası kalmış? kulüpte kalmaya devam etseydi parasını ödemeyecek miydik? gideceği gün gibi ortadayken kampa çağırıp antreman eksiği yaşamaması adına hazırlık maçlarında süre almadı mı? ayıp yani şu açıklama.
1358
bütün karın ağrısı osimhen'in arkasında yedek oturmasıdır. kariyer olarak osimhen'in önünde görüyor kendisini bunu da normal karşılarım. ancak bütün bu huzursuzluğu kulübe ve sahaya yansitmanin anlamı nedir? geldi iyi kötü oynadi iki kupa kazandın gitti. bu kadar caz yapacak ne var? bizi galiba arap kulübü sandı, bütün maaşımı alır rahatça çeker giderim dedi. yok öyle yağma.
1359
bu yaş, bu kadar tecrübe, çok büyük ün. lâkin kafa ergenlikten çıkamamış.
her ne olursa olsun takımın şampiyonluk kutlamasına katılmamışsın. kampa geç katılmışsın. önünde osimhen ve icardi olunca takımdan gitmek istemişsin.
tabii ki kulüp de kendi menfaatlerini düşünecek. trip atmanın anlamı yok. her şey için teşekkür edip git. dünyanın her yerinde ayrılıklar bir şekilde iki taraf için de zor oluyor ama sessiz sedasız bitiriyorlar.
1360
haksiz yere linclenen futbolcu. yonetimle arasinda gecenleri bilmeden sallamanin luzumu yok. kusura bakmayin da ben dursun ozbek yonetiminden her turlu kotulugu beklerim. herkes transferleri gorunce ilk dursun ozbek donemini cabuk unutmus ama ben unutmadim.
aldigi kisitli surelerde sampiyonlugumuza buyuk katkida bulunmus ve sadece yonetimi elestiren bir adamin hakkini da bu kadar yemek ayiptir.
yolun acik olsun aslan parcasi. senin ne kadar altin kalpli bir insan oldugunu kanser hastasi cocuklar icin saclarini her sene sifira vurmandan anlayan anlar zaten.
1361
hadsizlik yapan futbolcu. tahmin ediyorum en büyük sorun osimhen ve icardi arkasında 3. forvet konumunda kalmış olması. dikkat edin sorun geçen sezon başladı. yüksek ihtimalle üçlü defansın önündeki iki forvetten biri olacağı söylenerek transfer edildi ama oyuncular (frankovski-cuesta) tutmayınca takım tek forvete dönüp şampiyonluğa bu şekilde gitmek zorunda kaldı. tabi beyimiz bunu kaldıramadı.
kariyerin ne olursa olsun şu anki durumunda osimhen'le kıyas kabul etmezsin. hoş prime döneminde de prime osimhen'le kıyas kabul edecek bir anomalin yoktu. icardi bile osimhen'in tek forvetliğini kabul edecekken senin bunu mevzu yapman komedi.
velhasıl oynayamayacağını anladığı andan itibaren trip atmaya başladı, sonuçta da gitmek istedi, gitmek için de muhtemelen parasının tamamını istedi ancak yönetim para kazanmadan ya da zarar ederek bırakmak istemedi kendisini. sonuçta da zerre sevmediğim dursun aydın özbek yönetimi öyle ya da böyle kulüp menfaatine iş yaptığı için bu adam hedef tahtasına galatasaray'ı koydu. terbiyesiz herif.
yaptığı açıklama birçok şeyin iyi gittiği şu sürece yakışmadı. bu dakikadan sonra da kariyerinin tepetaklak gideceğini bilmeyen yoktur.
ne hali varsa görsün.
1362
kuşların yeni ümidi. hemen başladılar "yok şöyle yok böyle" laflarına. lafları söylememe gerek yok.
bu takımın sevgilisi olabilecekken şampiyonluk kutlamalarındaki sacma tavırları ile ipler kopmuştu zaten.
bizimkiler kendinden eminse hemen hakkında şikayette bulunmaları lazım.
1363
insanların hakkını araması kadar doğal hiçbirşey yoktur ve sonuna kadar da aramalıdırlar da.
ama eğer yeni bir antlaşma yapılmışsa ve bu yeni antlaşma çerçevesinden bir takım alacaklarınızı menfaatiniz gereği bırakmışsanız eski haklarınızı arayamazsınız. yeni antlaşma ile eskiden olduğunu düşündüğünüz haklarınızdan vazgeçmişsiniz demektir.
takımda kalıp 3. forvet olmak bir seçenekti. takıma katılıp 1 sene oynayacağım deyip kontrat imzaladıktan sonra sebebi ne olursa ben ayrılmak istiyorum derseniz ilk antlaşmanızı siz bozmuş oluyorsunuz. daha sonra dönüp yeni bir antlaşma ile bu ilk antlaşma fesh edildikten sonra eğer dönüp benim ilk antlaşmadan alacaklarım vardı demeniz hem mantıken hem de hukuki olarak saçmalık.
futbolunu sevdiğimiz, anladığımız kadarı ile insanlığı da güzel ama hukuktan biraz daha az anlayan efsane forvet.
yolu açık olsun.
1364
kendisinin "sözlerini tutmadılar" "açıklanan bedelin daha fazlasını bıraktım" ifadeleri ispatlamak zorunda olduğu ifadelerdir. ancak kendisinin şampiyonluk kutlamasına katılmaması, ihtiyaç duyduğumuzda antrenmanlara ve lig maçına çıkmaması, sözleşmeli oyuncumuz olmasına rağmen como ile flörtünü rahatsız edici boyutta ilerletmesi ispata gerek kalmayan aleni yapılmış hareketlerdir. kaldı ki kendisine sözleşme silah zoruyla imzalatılmamış olup satın alma haklarının bizde olduğunu, maaşını, ödenecek her şeyi detaylıca biliyor. bunları bilerek geldi. kabul etti. dünyanın her yerinde gitmek isteyen oyuncu eğer sözleşmede kulüp daha güçlüyse alacağını bırakır. kendisi hiçbir zaman saha dışı aidiyeti saha içi olağanüstü yeteneğiyle bilinmedi. tam olarak kendisine yaptığımız muameleyi gördü her yerde. osimhen ve icardi varken kendisine verebileceğimiz rol bu. real'de juve'de ya da atletico'da kendisinden iyi santraforlar vardı ve orada da pozisyonunu kabul etmişti ya da gitmişti. gitmek istediğinde juve, atletico ya da real "aaaa biz seni oynatamadık şu teklifi de değerlendirmemiz ayıp bedava git" demediler herhalde. sakat olmamasına rağmen antrenmana çıkmayıp maç kafilesine katılmaması meslek adabına sığmayan çirkin hareketlerdir. ne kariyerine ne de ismine yakışmadı. şampiyonluk kutlamasına katılmaması ayrı rezalet. diagne'den hallice bir karakter olduğunun göstergesi. çok basit biz seni kiraladık. 4 milyon maaşın vardı. 6 milyon da verirsek satın alıyorduk. como çok istedi. 6 milyonluk bir hakkımız vardı. sen paranı bıraktın. como da 5 verdi. gittin. demek ki sen 5 milyonluk bir adamsın. bak senin önünde biri 75 milyonluk biri değeri paha biçilmez bir adam var. kendisinin rezilliği üzerinden galatasaray yönetiminin eleştirilmesini anlayamamaktayım. bunu dursun aydın özbek yönetimine dönük tanımsız bir hazımsızlıkla, çocukça reflekslerle tanımlamak mümkün. ayrıca taraftar olarak ne başkan ne de oyuncu değil takım başarısını önde tutmak gerektiğini düşünüyorum. morata hareketleriyle takım için performans gösterebilecekken göstermemeyi tercih etti. bu ihanettir. işe haber vermeden 10 gün gitme bak bakalım ne yapıyorlar seni. tazminat alabiliyor musun?
şampiyonluk katkısına gelince geçen sezonki şampiyonlukta en büyük katkı sağlayan ilk on oyuncuyu yazın dersek bir allah kulu kendisini yazmaz. hadi bir düşünelim. osimhen, sanchez, yunus, barış, lucas, sara, lemina, apokerim, eren, sallai, muslera, mertens, bathsuayi ve hatta sadece 11 maç oynamasına rağmen icardi bile daha fazla katkı sağladı. kendisinin büyük performasını ele alalım.
tüm sezon ligde 12 maç oynamış. sadece 4 90 dakikası var. bunlardan biri tek mağlubiyeti aldığımız beşiktaş maçı. biri şampiyon çıktığımız göztepe maçı. diğerleri de antalya ve sivas maçları. ligde 6 golü var. ikisi osimhen'in hediye ettiği penaltılar. hiçbir golü maç kazandıran, öne geçiren ya da skoru eşitleyen goller değil. skorun yönünü değiştiren tek gol sahayı terk ettikleri maçta ads maçı. ahmet kutucu'nun bile antep deplasmanında attığı golle 3 puan kazandı. gönderdiğimiz bats ya da tüm sezonu sakat geçiren icardi'nin bile bu konuda kendisinden daha başarılı olduğunu söyleyebilirim.
bu arada berkan kutlu kardeşimiz hem otizm vakfına destekleriyle bilinirken hem de unıcef türkiye milli komitesi’nin çocuk hakları ve çocuklarla ilgili diğer projelerinde temsilcilerinden biridir. bunun yanı sıra lösev'in önemli destekçileri arasındadır. saç kazıtmakla değil fiili olarak verdiği destekle gönülleri kazanmıştır. eski futbolcumuz juan mata profesyonel oyuncuların maaşlarının %1'ini bağışladıkları ve geliriyle tüm dünyada ihtiyaç sahiplerine destek olan bir derneğin kurucularından birisi. tabii fanları için saç kazıtmak çok daha önemli.
1365
sıkıntılı bir kardeş.
2024-25 şampiyonluk kutlamalarında çıkan arızaya pek değinmemiş. bu kadar çok çemkirdikten sonra o detaya girmemesi, gerçekten de o gün kendisinin olayları abarttığını düşündürüyor bana. belki de tam o gün ayrılmayı planlıyordu. işler beklediği gibi gitmedi.
verilen söz falan diye yaptığı edebiyatın da, ilk 11 garantisi olduğunu düşünüyorum. kusura bakma kardeş. osimhen varsa o oynar, sen oynayacaksın diye de kötü ve tutmayan bir dizilişte inat etmez koca kulüp. sen şimdi öyle bir kulüp buldun galiba, como'da başarılar.
1366
tutulmayan sözler dediği oynama garantisidir herhalde. başka ne olabilir? sen oyna diye ideali mi bozacaktık kardeşim? kaldı ki okan hoca başta osimhen ile beraber oynayacağı bir sistem denedi de hani.
rakamlar doğru değil demiş, bu konuda bir şey diyemem ama hal böyleyse gerçeğini kendisi açıklasın. son olarak:
icardi haklıymış...
1367
antrenmanlara çıkıp sözleşmesine bağlı kalsaydı muhakkak hakkı olanı alırdı. şu durumda zırvadan öte bir şey değildir açıklamaları sözleşmeni feshettirmişsin ardından alacağım var diyorsun. yolun açık olsun.
1368
karaktersiz ispanyol futbolcu. antrenmana çıkmayıp üste para alıp gitme hayali kurarken avucunu yaladı. şimdi evinde ağlamaya devam edebilir pamuk prens.
1369
yönetimi eleştiren kişiler burada önemli bir noktayı kaçırıyor bence.
moratayla karşılıklı anlaşılarak ayrıldık. morata'nın sözleşmeyle hüküm altına alınmış parasını galatasarayın ödememe gibi bir şansı yok. burada morata'nın yaptığı tamamen kötü niyetli bir şekilde algı oluşturmak. aklınca sinirini bu şekilde çıkarmaya çalışmış. madem bu parayı istiyordun o zaman atmasaydın imzayı. osimhen bize gelmek istiyordu da noldu 80 milyon ödemek zorunda kaldık. kulüp kendi çıkarlarına en uygun olan seçeneği seçer, senin de işine geliyorsa imzayı atarsın gelmiyorsa atmazsın.
tamamiyle art niyetli ve haksız bir açıklama olmuş.
1370
kulüp ne söz verdi de tutmadı bilmiyoruz ama bildiğimiş şey şu: kendisi şampiyonluk kutlamalarından ayrıldı, sonra kendi kafasına göre como'yla anlaştı, sonra da antrenmanlara çıkmadı. yani problemler daha sezon bittiğinde yaşanmaya başladı. kendisine verilen söz taktik değişikliğiyse frankowski de benzer bir şey yaşadı ama açıklama yapıp kulübü karalamaya çalışmadı.
bilmediğimiz başka bir şey yoksa resmi açıklama yapılıp morata'nın yaptığı karalamaya cevap verilmeli. bir hata varsa da kendine galatasaray muhaberi diyen holiganlar bir zahmet haberleştirsin de okuyalım.
1371
önceki iş yerimden ayrılırken ihbar süresince çalışmak istemedim ve ihbar tazimanatını ben 3 ülkede fabrikası olan iş yerime ödedim. çünkü şirketin hakkıydı. hukuksal bazı kurallar var vaktinden önce gitmek istersen sonuçlarına katlanırsın ve ağlamazsın. koskaca klüp kimsenin oyuncağı değil sözleşmeyi imzalarken düşünecektin bazı şeyleri morata bey. istediğim zaman gelirim istediğim zaman giderim paramı da tam alırım gibi bir durum yok. herkes üzerine düşeni yapacak. bizim tarafımızda sözleşme şartlarını yerine getirmediğimiz bir durum olsaydı çoktan davalık olmuştuk bu göz ardı etmeyin derim. tekrar tekrar yazacağım 'nazlı, tripli top tepici' dünyanın onun etrafında döndüğünü sanmaya devam ededursun. en sevmediğim insan tipi.
1372
gitmesini istiyordum fakat kötü futbolcu diye değil. ispanyol ve hollanda bu iki ülkeden alacağın oyuncu ya da teknik direktörlerin yüzde doksanı bizim ülkede tutmaz. tutsa bile uzun süreli olmaz ve sorunlu ayrılırlar. aklıma gelen düzgün oynayan ve ayrılan bir tek albert riera var.
bu iki ülke oyuncularından özellikle uzak durmamız gerekiyor.
1373
açıklamalarında en dikkat çekici yer okan hoca ve “fantastik” teknik ekibine teşekkür etmesi olan futbolcu.
hani üç sene üst üste şampiyon yapan, üç seneyi neredeyse antrenmana bağlı sakatlık olmadan geçirmesine rağmen sırf pasaportlarından dolayı yetersiz görülen teknik heyet.
yıllarca en iyi liglerde çok iyi takımlarda oynayan morata’nın fantastik tanımlaması çok şeyi anlatıyor ama neyse sosyal medya daha iyi bilir.