galatasaray'ın makus talihinin kırıldığı, 14 sene sabırla bekleyen taraftarın sebata erdiği unutulmaz maç.
tamamı avrupa kupası zaferleriyle dolu olan
unutulmaz maçlar belgeselinin açılış müsabakası. zaten bütün bu zaferleri mümkün kılan kırılmasın yaşanması da bu maç sonunda gelen şampiyonlukla mümkün olmuştur.
bu maçta prekazi'nin kaleciyi yere yatırmadan ağlarla buluşturduğu mükemmel frikik golü ve muhammed "mami" altıntaş'ın müthiş bir karizmayla attığı topukla gelen şampiyonluk galatasaray tarihinin 7. lig şampiyonluğudur.
29. sezonda 7. defa şampiyon olabilen galatasaray takip eden 38 sezonda 18 şampiyonluk daha kazanmıştır.
3 sezondur takımı çalıştıran ve bu maçtan 3 hafta önce
16 mayıs 1987 rizespor galatasaray maçı sonrası "napoli 60 senedir şampiyon olamıyor, galatasaray 14 sene olamamış çok mu" demeci sonrası florya'da taş ve sopalarla kovalanıp görevi bırakan
jupp derwall'in mirası galatasaray'a türk takımlarının hayal bile edemediği dönemde şampiyon kulüpler kupasında yarı final oynatmıştır. ondan birkaç sene sonra da 4 takımlı 2 grupla oynanan ilk şampiyonlar ligi sezonunda gruplara kalarak aslında adı konmamış bir çeyrek final başarısı gelmiştir.
derwall'in ilk sezonunda takım kaptanlığını yapıp futbolu bırakan, bu maçın devre arasında da numaralı alt tribünde metin oktay ile birlikte trt mikrofonlarına konuşan fatih terim ise 1996'da aldığı bayrağı avrupa'nın tepesine kadar çıkarmıştır.
dört farklı dönemde 8 türkiye ligi, 2 avrupa kupası, bir şampiyonlar ligi çeyrek finali görmeyi başarmış; yaklaşık 25 sene galatasaray'ın adeta güvencesi olmuştur.
onun hocalığının ilk döneminde ağır bir sakatlıktan sonra tekrardan parlayıp ana rollerden birini alan okan buruk ise fatih terim'den 26 sene sonra devraldığı galatasaray ile ilk üç sezonunda üç lig şampiyonluğu kazanmayı bilmiştir.
muhtemelen bir 20 sene de tıpkı fatih hoca gibi galatasaray'ın acil durum butonu olmaya devam edecektir.
galatasaray'ın başarısı işte kendi içinde böyle bir istikrar ve hikaye barındırır. 14 sene şampiyonluk görmeyen taraftar bu maçın son düdüğü ile muradına ermiştir.
bu maçın öncesi ve sonrasındaki kutlamaların galatasaraylı yaptığı çocuklar ise bugün orta yaşlarını mutlu-huzurlu şekilde geçirmektedir.
rivayet odur ki türkiye'de sarı ve kırmızı renkli kumaşı geçtim iplik bile kalmamıştır bu maçın haftasında. yılların acısını çıkarırcasına yapılan kutlamalar pek çok çocuğu galatasaraylı yapmıştır.
yine de bu maçın ikinci yarısında bir yerlerde, yeni açık tarafındaki kaleye numaralı önünden açılan bir ortada kaleci dahil herkesin boşa çıktığı bir an vardır. bomboş kaleye doğru tıngır mıngır zıplayarak giden top 2 metre sola doğru yol alsa kalan sürede neler olurdu. ciddi bir merak konusu...
sakatlığı sebebi ile maçı yedek kulübesinde sivil kıyafet ve koltuk değnekleriyle takip eden raşit çetiner'in bu pozisyondan sonra sık sık koltuk değnekleriyle sahaya doğru defans yapmak için hareketlenmesi, o son anlarda yaşanan ruh haline dair çarpıcı bir örnektir.
ancak korkulan olmamış, hakem aykan köseoğlu'nun neden maçı bitirmediği yönünde yediği küfürleri sineye çekercesine nefes alıp üfürdüğü son düdük ile galatasaray'ın duraklama dönemi bitmiştir.
ondan sonrası yakın tarih, ondan ziyade hepimizin mutlu mesut geçen taraftarlık ömrü.
(bkz:
tarihte bugün)