162
galatasaray'ın büyüklenme kompleksine kapılmadan oturup bu maçtan bir takım sonuçlar çıkarması gerekiyor.
1- galatasaray kadrosu bizim nazarımızda çok iyi, yıldızlarla dolu. ancak işin aslı bizim yere göğe sığdıramadığımız torreira, davinson, icardi gibi isimler avrupa kıtasında unutulmaya yüz tutmuş eski isimler.
2- her yerde aynı diziliş ve kadro ile oynanmaz. gaziantep'te, sivas'ta savunma hattını orta saha çizgisine kadar çeker, önde baskı yaparsın. çünkü bu seviye takımlarda bu baskıyı kırıp cezalandırabilecek kalite bulunmaz. ancak sıradan bir balkan takımı bile bir anlık dalgınlığı affetmiyor. avrupa'da daha güvenilir, daha defansif ve mütevazi, rakibe saygı duyan bir anlayış ile oynamak ayıp değil, günah hiç değil. ilk yapmamız gereken öndeki oyunculara gerçekten savunma yaptırmak.
3- kimsenin gönlü kalmasın diye kadro yapılmamalı. kim hazırsa, kim en çok istiyorsa, kim tekmeye kafa uzatıyorsa o oynar.
4- avrupa'da başarı istiyorsak işimizi, gücümüzü bırakıp savunma çalışmalıyız. bu bizim dediğimiz gibi sadece lemina'nın oynaması ile çözülecek kadar basit değildir. basit bir ver kaç ile defans hattımız dağılmamalı. daha sert ve agresif olmalıyız. bunu herkes aynı şiddette yapmalıdır. aksi durumda tek başına sert oynamak kart ile cezalandırılıyor.
5- barış alper yılmaz'ın presi çok güçlü ancak takımla eş güdümlü değil, takımdan bihaber pres yapılınca kale surlarında ilk delik açılıyor. 90 dakika ön alan baskısı yapmak zaten mümkün değil. oyunu yavaşlatabilmek ve oyunun temposuna hükmedebilmek şart.
6- herkes orijinal mevkiinde güzel. sallai sağ bek, berkan sol bek olmaz. ha olur ama tek maça özel olur. böyle yamalı bir kadro ile yıllardır dilimiz hep yandı.
galatasaray'ın bütün derdi bu sene avrupa başarısıdır. lig ve türkiye kupası artık 2. planda. dünyanın en zor ligi'nde, en iyi oyunculara , en hızlı kanatlara, en sert defanslara karşı oynayacağız. işimiz çok zor ama buradan bizi tatmin edecek, başımızı yere eğdirmeyecek bir sonuç çıkarmaya mecburuz. artık avrupa'da nabız vermeliyiz.
1- galatasaray kadrosu bizim nazarımızda çok iyi, yıldızlarla dolu. ancak işin aslı bizim yere göğe sığdıramadığımız torreira, davinson, icardi gibi isimler avrupa kıtasında unutulmaya yüz tutmuş eski isimler.
2- her yerde aynı diziliş ve kadro ile oynanmaz. gaziantep'te, sivas'ta savunma hattını orta saha çizgisine kadar çeker, önde baskı yaparsın. çünkü bu seviye takımlarda bu baskıyı kırıp cezalandırabilecek kalite bulunmaz. ancak sıradan bir balkan takımı bile bir anlık dalgınlığı affetmiyor. avrupa'da daha güvenilir, daha defansif ve mütevazi, rakibe saygı duyan bir anlayış ile oynamak ayıp değil, günah hiç değil. ilk yapmamız gereken öndeki oyunculara gerçekten savunma yaptırmak.
3- kimsenin gönlü kalmasın diye kadro yapılmamalı. kim hazırsa, kim en çok istiyorsa, kim tekmeye kafa uzatıyorsa o oynar.
4- avrupa'da başarı istiyorsak işimizi, gücümüzü bırakıp savunma çalışmalıyız. bu bizim dediğimiz gibi sadece lemina'nın oynaması ile çözülecek kadar basit değildir. basit bir ver kaç ile defans hattımız dağılmamalı. daha sert ve agresif olmalıyız. bunu herkes aynı şiddette yapmalıdır. aksi durumda tek başına sert oynamak kart ile cezalandırılıyor.
5- barış alper yılmaz'ın presi çok güçlü ancak takımla eş güdümlü değil, takımdan bihaber pres yapılınca kale surlarında ilk delik açılıyor. 90 dakika ön alan baskısı yapmak zaten mümkün değil. oyunu yavaşlatabilmek ve oyunun temposuna hükmedebilmek şart.
6- herkes orijinal mevkiinde güzel. sallai sağ bek, berkan sol bek olmaz. ha olur ama tek maça özel olur. böyle yamalı bir kadro ile yıllardır dilimiz hep yandı.
galatasaray'ın bütün derdi bu sene avrupa başarısıdır. lig ve türkiye kupası artık 2. planda. dünyanın en zor ligi'nde, en iyi oyunculara , en hızlı kanatlara, en sert defanslara karşı oynayacağız. işimiz çok zor ama buradan bizi tatmin edecek, başımızı yere eğdirmeyecek bir sonuç çıkarmaya mecburuz. artık avrupa'da nabız vermeliyiz.