teknik direktörümüz okan buruk'un 2025-2026 sezonu için
kemerburgaz metin oktay tesislerinde gerçekleştireceğimizi açıkladığı kamptır. yani isviçre, avusturya veya bolu, erzurum, kızılcahamam gibi alışılagelmiş yerlerde olmayacak. sadece hazırlık maçları için gidiş-gelişler olacakmış. bu durumun artı ve eksilerini chatgpt'ye sorunca şöyle yanıt veriyor:
"futbol takımlarının sezon öncesi yaz kampını yüksek irtifada ve doğayla iç içe bir bölgede geçirmesi ile kampı kendi tesislerinde, özellikle istanbul gibi büyük şehirlerde yapmasının arasında belirgin farklar vardır. her seçeneğin çeşitli faydaları ve dezavantajları bulunur. aşağıda her iki durumu detaylı şekilde analiz ediyorum:
yüksek irtifa ve doğayla iç içe kampların faydaları
faydalar:
*fiziksel performans gelişimi (yüksek irtifa antrenmanları):
yüksek irtifada oksijen miktarı daha düşüktür. bu durum vücudun daha fazla kırmızı kan hücresi üretmesine yol açar, bu da daha iyi oksijen taşıma kapasitesi sağlar. oyuncuların kondisyonu, dayanıklılığı ve genel aerobik performansı artar.
*dikkat dağıtıcı unsurların azlığı:
şehir hayatından uzak, sakin ortamlarda oyuncular antrenmana ve takım içi iletişime daha iyi odaklanabilir. telefon, medya, sosyal yaşam gibi dikkat dağıtıcı unsurlar minimize edilir.
*takım ruhu ve birlikteliğin gelişmesi:
takımın bir arada geçirdiği zaman artar. bu, takım kimyasını olumlu etkiler. sosyal aktivitelerle takım içi uyum artırılabilir.
*doğal ortamın avantajları:
temiz hava, doğal ışık ve doğayla temas oyuncuların mental sağlığı ve motivasyonu açısından pozitif etki yaratır. sakin ortam, stres seviyelerini düşürür.
dezavantajlar:
*lojistik zorluklar ve maliyet:
konaklama, ulaşım, antrenman sahalarının hazırlanması ekstra maliyet ve planlama gerektirir.
*kısıtlı olanaklar:
istanbul’daki modern tesislerde bulunan bazı teknolojik imkanlar (örneğin: performans laboratuvarı, kriyoterapi, gelişmiş analiz sistemleri) kırsal bölgelerde olmayabilir.
*adaptasyon sorunu:
yüksek irtifaya alışmak bazı oyuncular için zor olabilir (baş ağrısı, uyku düzeni bozulması vb.).
istanbul’daki kendi tesislerinde kamp yapmanın artıları ve eksileri
artılar:
*üst düzey tesis kullanımı:
kendi tesislerinde genellikle tüm teknolojik donanımlar ve sağlık hizmetleri mevcuttur (var sistemli saha, analiz odaları, fizyoterapi merkezleri vs). oyuncuların alışık olduğu ortam, ekipmanlar ve alışkanlıklar sürdürülür.
*lojistik kolaylığı ve düşük maliyet:
ulaşım, konaklama ve saha planlaması gibi sorunlar büyük ölçüde ortadan kalkar. maliyetler daha düşük olur.
*medya ve taraftarla etkileşim:
medya tanıtımları, sponsor etkinlikleri, taraftarla buluşmalar daha kolay organize edilir.
*yeni transferlerin hızlı uyum sağlaması:
yeni gelen oyuncular şehre, kulübe ve günlük rutine daha hızlı adapte olur.
eksiler:
*dikkat dağıtıcı unsurlar fazla:
oyuncular aileleriyle görüşebilir, sosyal hayatın içinde kalabilir, bu da odaklanmayı azaltabilir.
*kamp atmosferi yaratmak zor:
şehir ortamında "konsantre olunmuş kamp ruhu" oluşturmak daha zordur.
*doğal ortamın eksikliği:
gürültü, trafik ve hava kirliliği gibi faktörler mental ve fiziksel olarak olumsuz etki yapabilir.
*takım içi bağların zayıf kalması riski:
oyuncular mesai saatleri dışında birbirinden uzak kalabilir; bu da takım içi birlikteliği sınırlayabilir.
sonuç ve stratejik öneri:
hazırlık kampının amacı sadece fiziksel hazırlık değil; aynı zamanda takım uyumunu geliştirmek, yeni transferleri entegre etmek ve sezon için mental olarak odaklanmaktır.
eğer takım yüksek tempolu, pres oyunu gibi fiziksel olarak yoğun bir futbol oynuyorsa, yüksek irtifa kampı oldukça avantajlıdır.
ancak yoğun maç takvimi olan ve tesis olanaklarına bağımlı bir takım için istanbul’daki kamp daha mantıklı olabilir."