• 2026
    8 haziran 2019 türkiye fransa maçında oynayan çocuklar yabancı sınırının olduğu bir ligde bugünkü oyunlarının çeyreğini bile oynayamazdı. arkadaş yazmış hasan ali bugün mbappe'ye geçit vermediyse feghouli'ye, visca'ya veya nwakaeme'ye karşı oynadığı içindir. bunlar mbappe'den daha iyi anlamı çıkmasın ama üst seviye adamlara karşı oynama alışkanlığı ediniyorsun işte.

    hasan'ın karşısına mecburiyetten volkan şen, yasin öztekin, olcay sahan gibi kazmaları koysaydın mbappe hasan'ı doğduğuna pişman ederdi.
  • 2029
    elimizden geldiğince sınır gelmemesi için protesto etmeliyiz. yayıncı kuruluş da gelmesi taraftarı değil. iyi futbol, iyi futbolcularla oynanıyor. onlar da bunun farkında. ülkemiz futbolcuları yetenekli, ama hepsi yetenekli değil. kazma ve hiçbir işe yaramayan da çok. zaten hepsi yetenekli olsa dünya bizi konuşurdu. o sebeple sadece yetenekli ve üst düzey olanlar oynasın. çöpler ile lig güzelleşmez.
  • 2030
    türk futbolu için amaç değil araç olmalıdır.
    türk futbolcusunun yetenek anlamında dünyanın geri kalanından bence hiçbir eksiği yok.
    hatta yetenek konusunda nadir ülkelerden biriyiz diyebilirim.
    fakat, profosyonellik, çalışma azmi, iş ahlakı konularında, listenin sonlarındayız.
    yani eğitim eksiğimiz had safhada. 20 yaşındaki çocuğun eline 20 milyon tl verince, sapıtıyor.
    yeteneklerine ihanet etmeye başlıyor. bunun en güzel örneği belki sergen yalçın

    ülke olarak aslında, insan yetiştirme ve eğitmede çok gerideyiz.
    futbolcularımızın bu açığını kapatabilecek, kalifiye eğitmenlerimiz de maalesef yok.
    bu sebeple, yabancı oyuncu sayısı ne kadar yüksekse, türk futbolcusu kendini o derece fazla geliştirmek zorunda kalıyor.
    profosyonel davranmak zorunda kalıyor.
    ama yabancı oyuncu sayısı ne kadar azsa, meydan türk futbolcusuna kaldığı zaman işi salıveriyor.
    futbol kalitesi ve iş ahlakı ikinci plana atılıyor.

    sonuç olarak türk futbolu kesinlikle yerli futbolcuların tekeline bırakılmamalı.
    hatta, türk futbolcusu artık kendi kendine yetebildiği zamana kadar yabancı serbest olmalı.
    göreceksiniz, o zaman geldiğinde yerli futbolcular kendini her yönden o kadar geliştirmiş olacak ki yabancı sınırı sınırsız olmasına rağmen bile tartışılmayacak.
  • 2031
    günümüzde türkiye'de 12+2 olarak sınırlamaya tabii, uygulanan kural.

    eğer maksat gerçekten türk oyuncu yetişmesi ise +2 ikilerden vazgeçilmeli. tüm takım olarak maç kadrosuna giremedikten sonra anlamı yok. minimum düşürülmesi gereken sayı ise 11. isteyen herkes yabancı kadroyla oynayabilmeli. bu artık çağın gerekliliği. bana kalırsa uefa'nın koyduğu 25 kişilik kadro sınırına 8 yerel minimum 8 kişiden de 4 altyapı oyuncu ve sınırsız yabancı kuralı idealdir. oyuncunun milliyetini yetiştiği ülke ve kulüp belirlemelidir. buda minimum sekiz türkiye'de yetişmiş oyuncu demekki uefa'ya göre 18 yaşında herhangi bir ülkeye gelen yabancı oyuncu 21 yaşına kadar orada kalırsa minimum 3 yıl o ülkede de yetişmiş kabul ediliyor. milli takım kapısı da isterse açılıyor. bu arada kadroyu 25 ten fazla tutmak isteyen için 20 yaş altı oyuncu bildirimi sınırı konulur. ya da yabancı kontenjanında da 11 + 3 bu 3 oyuncu sadece 20 yaş altı oyuncularda geçerlidir gibi kıstaslar getirilebilir. amaç futbolun ve futbolcumuzun gelişmesi ise mantıklı her çözüm bulunur. ama amaç gs'yi durdurmak ise ne desek boş.
  • 2032
    mevcut yabancı kuralı ile sadece 4 yılda bile hedeflenen birçok noktaya ulaşıldı. neydi bu hedefler?

    - yerli veya yabancı ayrımı yapmak yerine kaliteli veya kalitesiz futbolcu ayrımı yaparak futbolun kalitesinin artması. (oldu)

    - sırf pasaportundan dolayı inanılmaz paralar kazanan futbolcu, menajer ve kulüpleri dizginlemek. (oldu)

    - türkiye ile yurt dışında kazanacağı parada fazla fark olmaması sebebiyle oyuncuların yurt dışını tercih etmesi. (oldu)

    - büyük kulüpler ile anadolu kulüpleri arasındaki uçurumun, ekonomik ve faydalı oyuncu tercihleriyle azalması. (oldu)

    - gerek yurt dışında, gerekse yurt içinde rekabet eden yerli oyuncuların milli takım performansının avrupa standartlarına yaklaşması (oldu)

    - kulüp takımlarının ekonomik ve doğru oyuncu tercihleriyle, avrupa kupalarında daha rekabetçi ve başarılı performans sergilmesi. (oldu. beşiktaş şampiyonlar liginden namağlup grup 1.si çıktı, darısı başımıza)

    - kulüplerin kullandığı yabancı oyuncu kotasına göre bir fon oluşturarak, yerli oyuncu oynatmayı ve altyapıdan yetiştirmeyi teşvik eden başarı primleri vermek. (uygulamaya geçilmediği için olmadı.)

    kısacası, fatih hocanın türkiye futbol direktörlüğü süresince ince eleyip, sık dokuduğu ve birçok kişinin ise hala tam olarak anlayamadığı kural, gerçekten beklenildiği gibi türk futbolu için bir devrim oldu ve meyvelerini almaya başladı.

    ancak, birçok kulüp, futbolsever ve yayıncı kuruluşun görüşlerinin aksine; yabancı sayısı, milli marş, türk oyuncuların azalması, sportif başarısızlık ve belki de ekonomik sebeplerden dolayı bu pozitif tabloya rağmen kuraldan hoşnut olmayanlar ve değiştirilmesini savunanlar var.

    açıkçası, benim naçizane düşüncelerime göre; 4 yılda geldiğimiz nokta bile gösteriyor ki, avrupa standartlarına daha da yaklaşmak ve kaliteyi arttırmak için yabancı sayısının düşmesi bir yana serbest bırakılması gerekiyor.

    biz yalnızca yabancı sayısına odaklanırken, zaten avrupa bu konuda kesin kararını verdi. yabancı sınırı olmayacak (gerekirse ingiltere'de olduğu gibi belli kriterleriniz olur) ve altyapıya yatırım yapacaksınız.

    bizim de yoğunlaşmamız gereken konu kulüplerimizi altyapıya nasıl yönlendireceğiz şeklinde olmalı. mesela, almanlar ve fransızlar bu konuda aştı. ajax ve barcelona gibi rekabetten önce a takıma oyuncu çıkarmayı amaç edinen ekoller de var.

    peki biz ne yapmalıyız? bence biz ekonomik anlamda önemli ödülleri olan rekabetçi bir altyapı ligi uygulamalıyız. yani, sınırsız yabancı kuralıyla, kulüplerin yabancı sayılarından oluşturulacak ciddi bir fonu altyapı ligindeki başarılara göre dağıtmalıyız.

    altyapı ligi ise, bence en fazla 20 yaşına izin vermeli ki avrupa için bu bile geç çünkü bu yaşta kesinlikle a takımda bulunmalılar ama yine de bizim ülke için ideal. (tek olumsuzluk, büyük ihtimal ozan kabak gibi a takım seviyesinde bir oyuncunuz bile olsa buradaki başarı için kullanmak olur ama bu da çok olumsuz değil aslında bu rekabetçi ortamda gelişen oyuncu a takıma da daha kolay uyum sağlayacak zaten.)

    ayrıca, bu lig yabancılara da açık olacak, düşünün 14-15 yaşından itibaren dışarıdan da yetenekli gençleri bulup, oyuncu yetiştirirseniz zaten hem ekonomik anlamda karşılığını alacaksınız hem de a takıma çıkana kadar zaten türk vatandaşlığı kazanma hakkına da sahip olacak. kısacası, az da olsa milli takıma da almanya, fransa veya portekiz gibi devşirme oyuncu bile yetiştirebileceksiniz.

    yani, sınırsız yabancı ve rekabetçi altyapı ligi bence ülkemiz için en doğru seçim olur.
  • 2033
    dünya şampiyonu fransa'yı 2-0 ile geçtiğimiz 8 haziran 2019 türkiye fransa maçı'nın ardından şampiyon takım milli takıma oyuncu verememiş kardeşim şeklinde bir kahvehane argümanıyla gündeme gelen garabet.

    bugün oynanan 11 haziran 2019 izlanda türkiye maçı'nda mağlup olmamızla %100 hortlayacaktır. muhtemelen fransa maçı sonunda ülkemizin büyük filozofu şenol güneş'in "yabancı sayısı ile değil yapısal değişikliklerle düzelir bu ülkenin futbolu" tadındaki aslında doğru olan ama içten söylenmeyen sözleri, "gaaasssaray 11 yabancıyla şampiyon oldu kardeşim" şeklinde bahanelere evrilecektir, beklemedeyiz.
  • 2036
    su anda 11 tane yabanci oyuncumuz bulunmakta. luyindama’nin bonservisini almak zorundaysak 12 diyelim. babel ve gelecek ortasaha ile birlikte 14 yabanci hakkimizi doldurmus olacagiz. sonraki gelecek transferler, gidenlerin yerine olur. zaten luyindama’ya ve ortasahaya bonservis verirsek, yabanci siniri olmasa bile satmadan daha fazla almaya ffp sinirimiz yetmez. yani bu sezon icin herhangi bir sikinti olusturmaz bu kural, 14’u zaten gecemeyiz.
  • 2039
    3 temmuz 2019 itibariyle önümüzdeki yıl ve sonrası için tehdit olan sınırlamaya karşılık kadromuzda bulunan,

    emre akbaba, jimmy durmaz, adem büyük, şener özbayraklı, emre taşdemir, yunus akgün, atalay babacan vb alt yapı oyuncularıyla birlikte bir nebze de olsa rakiplerimizle durumu dengelemeye başladık.

    bu açıdan da bu transferler kritikti. eğer a milli takım seviyesinde bir iki isim çıkarabilir veya kadromuza katabilirsek bu konu en azından ülke sınırları içinde bizim için sıkıntı olmaktan çıkabilir.
  • 2040
    sanki artık kaçarı yok. gelecek.

    başka türlü fenerbahçe'nin şampiyon olacağı yok. ihtimal artırımına gitmek lazım. nihat özdemir atandı zaten başkanlığa. hükümetin de sıcak bakmadığı biliniyor malum. ee, dışarı döviz kaçıyor. para yurtiçinde yer değiştirsin istiyorlar. falan filan.

    neyse, bırakalım şimdi.

    madem gelecek bu sınırlama, en azından yabancıyı tamamen serbest bırakıp sahadaki yabancı futbolcu sayısını kısıtlasınlar. böylece avrupa'da oynatmak zorunda olduğun için oynattığın yerli ve milli futbolcular oynamak zorunda kalmaz.

    spekülasyonlar (8+3) şeklinde olacağı yönünde.

    (8 + ∞) olsun madem.

    edit: burada kesin bir şey söylemek istememiştim. üslup, kelime seçimi ve cümle kurgusu sanırım yanlış oldu. ihtimalin kuvvetlendiğini yazmak istemiştim.
  • 2041
    kim diyor yahu gelecek gelecek diye. bir tane resmi ağızdan açıklama yok sürekli bir yabancı sınırı gelecek muhabbeti yapılıyor. böyle diye diye sınırlamayı kendimiz getireceğiz. hayır kimisi de diyor ki eğer gelecek olursa kadro planlamasını şu şu şekilde yaparız, demiyor ki gelmesin, gelirse türkiye süper ligini izlemem.

    neyse ben diyorum ki arkadas gelirse bu ligi izlemem ayrıca ben geleceğini de sanmıyorum.
  • 2046
    bir kaç sene içinde gelmesini beklemiyorum.

    çünkü kulübümüz/kulüpler sözleşmelerini genellikle 3-4-5 senelik yapıyorlar. mesela bugün galatasaray 14 yabancı ile 5er senelik sözleşme yapmış olabilir. bunun önünde hukuksal hicbir engel yok.

    seneye diyelimki yabancı sınırı 8e düştü. kalan 7 oyuncunun 4 senelik sozlesme fesih bedellerini federasyon ödeyecekse hemen getirsinler yabancı sınırı.

    eğer gelecekse de,

    2020-2011 12 yabancı
    2021-2022 10 yabancı
    2022-2023 8 yabancı gibi bir düzenle gelir ki bu süreye kadar tüm aksiyonlarımızı alırız.

    yine de son sözümüzü söyleyelim.

    (bkz: yabancı sınırını hayır!)
  • 2048
    benim için "sarı öküz"dür.

    türkiye'de bildiğim kadarıyla başlangıçtan beri yabancı sınırı vardı. zamanla bu sayı arttı, arttı ve en sonunda 14'e dayandı. bakmayın hala sarı öküzümüz yok, turuncu öküz mü desek ne desek bilemedim ama sarı öküz diyelim. bu sınırdan önce neler neler yaşadık...

    tarık çamdal'a verilen paralar?
    veysel sarı transferi?
    bruma'nın şans bulamaması.
    maruz kalınan eray işcan rezaleti.
    daha say say bitmez. fenerbahçe de yaşadı bunları örneğin. beşiktaş da. bugün yabancı sınırı olsa beşiktaş o ölü haline rağmen veli kavlak ile sözleşme imzalasak mı imzalamasak mı diye düşünürdü.

    hala düşünüyoruz da. maalesef sınır hala var. hala diyoruz ki mehmet özcan'ı yerli orta saha olsun diye almalıyız. hayır. bizim yerli oyuncuyu sadece avrupa kupalarına kayıt sayısını düşünerek almamız gerekir. olması gereken budur. ülkenin her yerinde kötünün iyisine dört elle sarılıyoruz çünkü hemen her yerde kötünün kötüsü bizi kuşatmış durumda.

    turgutreis bisiklet yoluna arabalar park ediyor, zemin kum dolu ve kum bisikletli için çok tehlikelidir, bisiklet yolunu kıracak şekilde inşaat yapılıyor. ama kimse ses etmiyor. neden? çünkü iyi kötü bir bisiklet yolu var. bu yola arabalar park etmese mesela? en azından yolumuzun kullanabilsek? ben eleştiri hastası olarak demiyorum ki bisiklet yolumuz neden 3 kilometre de 20 kilometre değil, neden mavi de yeşil renkli değil. sadece en azından asgari şartı sağlasak?

    mehmet özcan'ı sahiden yetenekli olduğu için istiyor olabiliriz. ama çok futbolcunun adı geçiyor "yerli" diye. mecbur muyum ben kardeşim hala muadili 2 milyona olan adama 4 vermeye? sadece yerli diye. bu nasıl bir rezalet.

    bu sınırın 13'e düşmesi dahi sarı öküzü vermektir. sarı öküz verildiği anda ben bu köyü terk ederim. çünkü ardı arkası gelmeyecek, ortada öküz kalmayacak. önce 12, sonra 10+2, sonra 8, sonra... sonra?

    işin kötüsü sevda, aşk, fanatiklik, adına artık ne derseniz deyin, bir şeyler uğruna bu lig yine izlenecek. can sıkıla sıkıla, lanet edile edile. ben? ben izlemem. galatasaray'ı flashscore'dan skoruna bakarak sevmek de mümkün.

    sarı öküzü vermemek gerek.
  • 2049
    düşmesi imkansızdır. şu ekomonik kriz ve darboğazda kulüpleri ayakta tutan olay yabancı sınırıdır. tff ve külüpler de bunun farkında. ayrıca yayıncı kuruluşun da her an kaçssam iyi olcak tavrı bunda etkilidir.
    tff ve basın tarafından sürekli gündeme getirilmesinin sebebi nasıl futbol toplumun afyonuysa bu sınır da futbolun afyonudur ve bu sınır konuşulmaya başlanınca futboldaki diğer herşey bi anda unutulur.
  • 2050
    uefa'nın kadro kayıt kurallarına uyumlu hale getirilmesi gereken uygulama. yani 4 tane türkiye'de yetişmiş oyuncu 4 tane de altyapıda yetişmiş oyuncunun kadro kaydında yer almasını zorunlu tutan geri kalan oyuncuların yerli olup olmamasına dikkat edilmeyen bir sınırlama yoluna gidilebilir. yabancılar için de yaş veya milli takımda oynama yüzdesi üzerinden bir takım kısıtlama halleri getirilebilir lige gelen yabancı futbolcuların kalitesine bir ayar verilmesi için.
App Store'dan indirin Google Play'den alın