976
resmi maçlarda 13 galibiyet, 3 beraberlik, 4 mağlubiyet almış hoca.
bu süreçte euro 2024'te milli takıma çeyrek final oynattı. uluslar ligi'nde a ligi'ne tarihimizde ilk defa yükseldik. portekiz, hollanda, karadağ ve ispanya'ya kaybettik. galler ile de 3 defa berabere kaldık. sürpriz yenilgi olarak sadece karadağ mağlubiyetimiz var. hırvatistan, çekya, avusturya, macaristan gibi denk rakiplere karşı hoca galibiyetler aldı.
özetle top seviye takımlarla 3 maç 3 mağlubiyet, gol sayısı 1-11 (ispanya, hollanda, portekiz)
denk rakiplere karşı 8 maç 5 galibiyet 3 beraberlik, gol sayısı 12-4 (hırvatistan, macaristan, avusturya, çekya, galler)
bir seviye alt rakiplere karşı 5 maç 5 galibiyet, gol sayısı 17-7 (gürcistan, izlanda)
zayıf rakiplere karşı 4 maç 3 galibiyet 1 mağlubiyet, gol sayısı 12-4 (bulgaristan, karadağ, letonya)
977
can uzun konusundaki inadı dışında çok iyi bir antrenörlük yapıyor şu ana kadar. dünkü maçta ardanın yerine orkun değil can girse maç 6-0 falan biterdi diye düşünüyorum. yavaş yavaş can'ı da milli takıma entegre edecektir.
978
birkaç yıl önce faroe adaları'na yenilen, lüksemburg ile berabere kalan takımı uluslar ligi'nde üst gruba, avrupa şampiyonası'nda çeyrek finale götürmüştür.
24 yıl sonra dünya kupası'na katılmak için de umudumuzu diri tutuyor.
eskiden ermenistan, gürcistan gibi takımlarla içeride, dışarıda zor maçlar oynarken, buralarda puan kaybedip elemelerde başarısız olurken artık bu maçlarda averaj kasan bir takım oluşturdu.
dünya kupası'na da götürürse, 5. torbadan euro 96'ya götüren fatih terim'den sonraki en iyi milli takım hocası olur.
979
milli takımımız ile hatta ülkemiz ile kimyası inanılmaz uyuşan milli takım teknik direktörümüzdür. jenerasyon çok iyi olduğu bunun ekmeğini yediği söylemleri bence tamamen safsata. şu takımın teknik direktörü allah muhafaza herhangi bir yerli teknik direktör olsa yine sefilleri oynardık.
benim için başarı kriteri kendi seviyesi ve alt seviyedeki takımlar karşısında performansı ki bu konuda da renkdaşlar istatistik vermişler gayet başarılı.
onlarca eleme turu izledim gerek dünya kupası gerek avrupa şampiyonası. 1. torbadan gelen rakiplerden 4 puan 3 puan almamıza rağmen son torbalardan gelen takımlara hoyratça puanlar bırakıp gidemedigimiz onlarca turnuvaya şahidim. bizim oynamamız gereken turnuva şekli bu. elenirsek de böyle elenelim her turnuvaya gidilecek diye bir şart yok. zaten gidemiyoruz da.
umarım kendisi ile ilişkimiz uzun soluklu olur. bu jenerasyon kendisine çok şey kattı hem kendisi de bu çocuklara çok şey kattı. keşke en azından bir dünya kupası görebilsek kendisi ve ekibiyle.
980
kendisi önderliğinde milli takımımız hırvatistan’ı yenmeyi başarmış; avrupa şampiyonası çeyrek finalinde ise hollanda’yı elinden kaçırmıştır. bunlar bir çırpıda aklıma gelen yakın dönem örnekleri. ayrıca hazırlık maçı da olsa almanya’yı yendiğimiz maç da aklıma geldi yazarken.
yani, kendimizden düşük seviye takımları yenerken; benzer seviye ya da üst seviye takımlara karşı da performansı gayet umut vaad etmektedir. üzerindeki, “üst düzey takımlara karşı başarısız ama..” söyleminin bir algı olduğunu düşünüyorum.
elbette çıktığımız her maçı kazanacağız gibi bir durum söz konusu değil, ispanya, fransa gibi olağanüstü takımlara karşı her takım fark yiyebilir; kendisi gayet başarılı ve güven veren bir performans sergilemekte uzun süredir.
981
eldeki oyuncular ile elit bir oyun oynatabilen bir hoca. bu oyuncular ile onlara uygun bu oyunu oynatabilecek yerli hoca pek mümkün olamazdı. son başarımız euro 2008’de dahi kaotik bir anlayış ile sonuçlar gelmişti, sonrası zaten hüsrandı. dolayısıyla montella’nın yaklaşımı süreklilik vaat ediyor.
982
çok başarılı bulduğum teknik direktör. özellikle euro 2024'te yıldızları henüz çok toy olan kenan yıldız ve arda güler olan, sorunlu bir defans hattıyla oynamak zorunda olan bir takım ile çeyrek final oynayıp, çeyrek finalde hollanda'ya hakemin de menfi etkisinin çok olduğu bir maçta elenmesi önemli bir başarıdır.
kendisi ile ilgili en büyük teşekkürü aziz yıldırım hak ediyor. fenerbahçe kongresi öncesi mourinho'nun ismini ortaya atmasaydı, ali koç montella'yı fenere getirmeye çalışacaktı. o zaman fenerbahçe çok daha tehlikeli bir rakip olurdu. teşekkürler aziz başkan.
983
milli takım tarihin en başarılı hocalarından biri. lağım ağızlı türk medyası tarafından türk hocalar için yenmeye çalışılıyor umarım uzun yıllar takımın başında kalır. kendi seviyemizden düşük ve denk seviyedeki tüm takımları yenebiliyoruz ve öncesinde en azından ben tedirginliğim olmuyor. gelecek yıllarda turnuvalara üst torbalardan katılmak için çok değerli bu.
eleştirildiği konularında başında onu niye oynatmadın bunu niye oynatmadın konusu oluyor. milli takım en formda 11 oyuncunun oynadığı bir yer değil ki, all star mı bu? kulüp kafası ile yaklaşıyor gayet mantıklı bir bakış açısı. can uzun’u oynatmamasını da gayet olumlu buluyorum, son 5 dünya kupasına gidemiyoruz adam neden başarılı olan sistemi bozup baştan yaratmaya çalışsın en kritik yerde böyle bir saçmalık mı olur. ön tarafta oynayan isimlerin artık birbirleriyle oynama alışkanlığı var, can 2026 sonrası artık bu takımın ana rotasyonuna girecek.
tek büyük şansızlığı bence merkezde dinamik bir orta saha oyuncusunun bulunmaması veya tutucu. kaan ve ismail’i kullandı avrupa şampiyonasında ama o zamandan beri bu iki oyuncu takımlarında doğru düzgün oynayamadılar. oraya bir çözüm üretebilirse benim gelecek turnuvalar için umudum yüksek.