resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:84
Uyruk:Türkiye
  • 9228
    türk futbol camiasının gördüğü açık ara en vizyonlu kişi, sadece bizim değil tüm ülke için de kaybedilmiş bir değerdir. ben kendisinin 1 gün bile taraftarla zıtlaştığını görmedim*, buna rağmen de ilginç bir şekilde her zaman en akılcı kararı soğukkanlılıkla alabiliyordu. bugün dev bir marka olan huawei'yi son anda forma sponsorumuz yapabiliyordu, son güne de kalsa ve hatta sonradan patlasa da kadroyu alternatifleri de olmak üzere birçok oyuncuyla güçlendirebiliyordu. basketbol federasyonuna şikeci hakemle hakkımızı yiyeceksiniz diyip takımı maça çıkarmama kararı alabiliyordu. haa basketbol demişken kendisi döneminde amatör branşlarda da boynumuzun bükülmediğini hatırlamak gerek.

    ünal aysal demek dik başlılık, cesaret, gurur ve doğruluk demekti, şeffaflık demekti, kurumsallaşma çabasıydı. gerçekten de yabancı takımları yenmek demekti. annemizin ligi dediği türkiye ligi umurunda bile değildi, fiko ve ali koç gibi über vizyonlu başkanların aksine lig onun için sadece bir araçtı. yabancı kuralından kurtulup şampiyonlar ligi kupasını getirmeyi ciddi ciddi gözüne dikmişti. bunları hedefleyen adama ne mi yaptılar? yabancı kuralını kaldırmayı veya esnetmeyi geçin, sırf başarılı olamasın diye daha da sıkılaştırdılar, guguk devletine yakışacak şekilde kitabına uygun sermaye artışı uygulamasına bir sefere mahsus olarak engel oldular, teknik direktörünü ayarttılar. cezalar yağdırdılar, tüm projelerinin önünü kestiler, sonrasında riva ve florya projeleri de dedeler tarafından kesik yiyince galatasaray'ın önünü açmak için bırakıyorum dedi. ne hikmetse o dedeler dursun gibi birine tam onay vermekten hiç çekinmediler.

    çok merak ediyorum, hani fatih hoca hayallerimiz dünyadan büyük falan diyor ya, acaba o hayallere kendi başına ulaşamayacağını öğrenebilmiş midir? yıllarca kendisi de dahil ünal aysal'ın başarılarda payı olmadığını düşünen birçok kişi vardı. acaba fatih terim o büyük hayallere mustafa cengiz, dursun, abdürrahim gibi düzen insanlarıyla ulaşamayacağını, bir süre sonra hayal bile kuramayacağını anlamış mıdır? umarım anlamıştır.
  • 9229
    kendi adima galatasaray'in basinda gordugum en guclu baskan figuruydu. fatih terim ile yasadigi ego savasi kulube ve iki tarafa da zarar verdi ancak "bu ates ufleyerek sonmez" cikisinin kulup tarihinde unutulmaz bir yeri oldugunu da atlamamak gerek.

    kulubu batirdi haberlerinin kimler tarafindan hangi amacla gayet planli ve sistemli bir sekilde ekranlarda islendigini de gormek gerekiyor elbette. maalesef cok hizli gaza gelen bir taraftar kitlemiz var ve cok rahat manipule ediliyoruz.
  • 9230
    ali dürüst ve abdürrahim albayrak'a yıllar öncesinden yolu veren büyük insan. gücünün zirvesindeki aziz yıldırım'ı kudurtan, açıkça göte göt diyen ve kimseye minneti olmayan adamı bize fazla uzun yar etmezlerdi zaten. şimdi kendi ihalesine zarar gelmesin diye kendisine çakallık yapan şeref yoksunu kulüplere barışalım diyen hainlere kaldı ortalık.
  • 9232
    turk futbol tarihinin en onemli 2-3 kisisinden biri.

    galatasaray'imiza her dalda basari kazandirmis bir lider.
    fatih hocayla yollari ayrildi ama fatih hoca da herhalde keske bunlar icin galatasaray'i terk etmeseydim diyordur. hala ugrasiyor goruyoruz.

    gecti gitti saglik olsun. bu taraftar dursun aydin kostek'e bile daha cok deger vermistir bu utanc bize yeter.

    seni hep savundum baskan. cok buyuk adamsin.
  • 9233
    görevine devam ederken galatasaray yönetiminden çıkardığı isimler,

    - ali dürüst

    - adnan öztürk

    - abdürrahim albayrak

    adamda çok ciddi öngörü varmış. biz de eleştirmiştik bu isimleri yolladı diye. abdürrahim bey hariç diğerlerinin ne olduğu görüldü. abdürrahim bey'in de ne olduğu biliniyor da terim'le köprü oluyordu, o açıdan gönderilmesi yanlıştı.

    neyse bunları da geçtim şu dönemde olsaydı gerçekten de net bir tavır sergiler, camianın gücünü herkese hissettirirdi.
  • 9237
    maalesef bir yanlışıyla tüm doğrularını silen efsane başkan. o yanlışı da fatih terim ile güç savaşına girmesiydi. yıllar sonra izleyenleri heyecanlandıran, oynadığı oyunla 96-2000 arasını hatırlatan bir takım kurulmuşken yaşanan bu olayların sonucunda hem kendisi, hem fatih hoca, hem de galatasaray zarar gördü.

    onun dışında basketbol şubesini oktay ve ergin hocalarla beraber tekrar ayağa kaldırmasını ve 21 sene sonra gelen şampiyonluğu, 2014 yılındaki galatasaray-fenerbahçe basketbol final serisinin son maçında takımı sahaya çıkartmayarak onurlu bir duruş sergilemesini ve şikecilere her zaman, her yerde haddini bildirmesini(u: aziz yıldırım'a "kontrolünü yitirmiş zat" yakıştırması)* hiçbir taraftar unutmayacaktır.

    keşke fatih hocayla gereksiz yere kavga etmeseydi. belki bugün olduğundan çok daha güçlü, kupalara ambargo koymuş, belki de şampiyonlar ligi kupasını almış (veya almaya çok yaklaşmış) bir galatasaray izlerdik.
  • 9238
    içinin en az bizim kadar yandığını düşündüğüm efsane başkan.

    düşünsenize başkan olsanız bunların hepsinin haddini bildireceksiniz, bunu biliyosunuz. ama nelrr neler yapmış olmanıza rağmen sizi hala eleştiren kulübü batırdı diyen "anlamayan" bir güruh var. hem de sizin içinizde. resmen paradox. konuşulanlara kulak asmayacak kadar pişkin ve kabullenen biri olmadığı için gelmek istemez.
    daha iyi bi türkiyede görüşmek dileğiyle.
  • 9239
    kendisine olan sempatim sır değil.

    80'li yılların başında jupp derwal ile birlikte sadece galatasaray'da değil türk futbolunda büyük bir dönüşüm meşalesi yakan, ali uras-ali tanrıyar ikilisi gibi.

    galatasaray'ın kuruluş misyonuna uygun bir şekilde yabancıları dize getirip, uefa kupasına uzanmasını sağlayan faruk süren gibi.

    doğruları ve yanlışları olmuştur. her insan gibi.

    yanlışları için ilk taşı atabilecek kişi ne şike davasında fenerbahçe'nin avukatlığına soyunan duygun'dur dededir, ne de iğrenç bir yönetim gösterip, riva ve florya'yı elden çıkarıp ünal aysal dönemindeki borçları döviz bazında azaltamayan dursun özbek'tir.

    bir daha geri döneceğini sanmıyorum. açıkçası artık yaşı da çok uygun değil.

    keşke kıymetini gitmeden bilebilseydik.

    hiçbir yönetim borçları azaltamadığına göre küçülerek değil, galatasaray'a yakışan şekilde muslera, melo, sneijder, drogba gibi gerçek yıldızlar giyseydi formamızı.

    keşke tff, pfdk, hakemler, klüpler birliği ve siyaset böylesine ahlaksızca üstümüze gelirken bir yöneticimiz çıkıp, ünal aysal'ın dediği gibi bu ateş üflemekle sönmez diyebilseydi.

    keşke kişilikleri ayan beyan ortaya çıkmış, kulübün menfaatlerini savunmayı bırakın kendi dertlerinin peşine düşmüş ali dürüst - abdürrahim albayrak ikilisi konusunda ne dediği zamanında anlaşılmış olsaydı.

    keşke cüneyt çakır şaibeli bir hakemdir dediğinde birileri bunu anlasa ve bu güne kadar gerektiği gibi davranılsaydı.

    keşke federasyon ve kulüpler birliği kavgasında güçlü bir şekilde yanından yer alınsaydı.

    keşke daha sonra hiç hesap sormadan dursun özbek'e verilen yetkiler kendisine de verilebilseydi.

    bazen de keşke demek yerine, size müstahak diyesim geliyor ama ne yaparsın ki galatasaray benim.

    böylesine itilip, kakılıp, horlandıkça, hakları gasp edilip pişkin bir şekilde üzerine oynandıkça ben üzülüyorum. oğlum üzülüyor. bizim üzgün olduğumuzu gördükçe 80 yaşındaki annem üzülüyor.

    aktif ve şuurlu olarak yaklaşık 35 yıldır galatasaray'ın peşindeyim. 35 yılın neredeyse yarısında gereksiz adamlar tarafından yönetildik. özhan canaydın, adnan polat, duygun yarsuvat, dursun özbek gibi beceriksizlere mahkum olduk.

    başka zamanlarda ve ortamlarda savundum ama şu anda ünal aysal'ı övmek değil maksadım. çok anlamı da yok övmenin.

    sadece, bir daha vizyon sahibi, hedefleri olan, büyümeyi esas alan, kaliteli, güçlü, iktidardan korkmayan, mücadeleden yılmayan, galatasaray aleyhinde kim olursa olsun; ister tff, ister hakem, ister kulüp, ister kulüplerin topu hadddini bildirebilen bir başkanımız olursa kıymetini bilelim, ufak ve algıya dayalı sebeplerle haksızlık etmeyelim diye yazmak istedim.
  • 9240
    galatasaray' da benim gördüğüm en güçlü başkan kendisiydi. duruşu, entelektüel birikimi, söylemleri, cesareti, karizmasıyla o makama çok yakışıyordu. adamın neredeyse her açıklaması gündemi belirliyordu. fenerbahçe basketbol takımı ile oynanan şampiyonluk serisinin 7. maçında sosyal medyada herkes ''seve seve çıkacaksınız'' minvalinde yorumlar yaparken, hatta bazı galatasaray taraftarları bile blöf yapıyoruz diye düşünürken takımı maça çıkartmamıştır.
  • 9241
    kendi isteğiyle galatasaray'dan ayrılan gerekçe olarak da derneğin mal varlığına ilişkin divanda hakkımda şüpheler hasıl oldu görevi devam ettirmek istemiyorum diyen ex-başkan. keşke "ali koç daha çocuk muhatabımız değil" diyebilmiş olsaydı bu arada :) o lafzı kıraç biraderlerin vekili olan ünal aysal edemez ama kıraç biraderler diyebilir.

    olay tamamen şu idi; kendisinin aldığı tefeci faizleri dönmeyince ünal aysal, artan borçlar nedeniyle gayrimenkulleri satmak için genel kuruldan yetki isteyeceğini söyledi. üyeler ise tepki gösterip, olağanüstü toplantı yapılmasına karar verdi. aysal, istediği yetkiyi alamazsa, görevi bırakıp gidececeğim diye tehdit etti. bırak dediler adadan ağlayarak ayrıldı. cam salonda ünal aysal ayrıldıktan sonra daha sonra aday olacak olan alp yalman'a karşı eğitim vakfı ve gs cemiyet ortak aday olarak duygun yarsuvat'ta karar kıldı. hepsi o... bir mağduriyet yok yani.

    istediğini aldı, sattı; hoca getirdi gönderi, gs global dedi, gayrimenkul aş'yi teşkil etti; kimseye danışmadan ebru köksalla dünya kadar faktoring ve bankaya tefeci faiziyle borçlandı, dilediğinde erken seçime gitti istediğini listeye aldı istemediğini almadı. menajerlere danışmanlık payesi verdi sonra da kovdu. tabii ki basketbol playoff serisinden takımı çekmek gibi doğru kararları olsa da mali açıdan fecaatti... kör ölür badem gözlü olur misali...

    artık önümüze bakalım, yıllarca sponsor olarak beklediniz de ne oldu adam ergin atamanı ayrı sedat incesuyu ayrı ekrem memnunu ayrı akmerkez kapılarında bekletmedi mi??? hani nerede sponsorluk... para yoksa kendisi de yok... 1 lira galatasaraya cebinden koymayıp yasal olarak vergisini ödeyerek galatasaray üzerinden 14 milyon dolar kazanmıştır bu türk futbolundaki bir ilktir. millet servet batırır kendisi küçük bir servet yaptı üstüne de reklamını... yani boşa beklemeyin :) ha mustafa cengiz borçları yönetilir bir seviyeye çekince yahut inşallah bitirince tekrar aday olur yeniden sizin paranızı şömineye atmak için. bir de işleri kötü gidiyor yapılandırma üstüne yapılandırma yapıyor yani 2.5 sene sonra aday olabilir bak böyle düşünmemiştim :)
  • 9245
    iyi ve kıymeti bilinmeyen bir başkandı ama artık badem gözlü olma muhabbetini bırakınız.
    şu an mustafa cengiz yönetimi var, varsa eleştirileriniz yönetime bildirin, nerede ve nasıl davranmaları hakkında baskı yapın, yönlendirmeye çalışın. çünkü bu gücünümüz var. kendisinin başkan olduğu dönemden ülke olarak daha kötü duruma gittik, sittin sene gelip başkanlık yapmaz.
  • 9247
    galatasaray tarihinin en başarılı başkanlarından biridir. şununla bununla kıyaslamak doğru değildir. başkan olduğu yıldan önceki yılları fetret devri olarak değerlendirmek lazım, 2006 ve 2008’deki enteresan şampiyonluklarımızı saymazsak on yıldır fenerbahçe’nin hem başarı hem de transfer olarak gerisinde kalan bir kulübü fatih terimle beraber tekrardan korkulacak bir kulüp haline getirmiş iki şampiyonluk, avrupa’da istenilen bir galatasaray, gittikten sonra da şampiyon olabilen bir kadro yaratmıştır. arada saçma sapan transferler yapmayan başkan var mı? buna faruk süren de dahildir. bu adamdaki hayallerin yarısı şu an galatasaray sözlükte yazan hiç kimsede yoktur. harcayarak büyümeyi savundu, harcadı ve büyüttü. yoksa muslera’dan urfaluji’ye, melo’dan elmander’e, sneijder’den drogba’ya, selçuk’tan burak’a, riera’dan ambrabat’a baştan bir takım nasıl yaratılırdı? bizi zapata’lardan, bam’lardan kurtarması bile yeter. bir kumpasla önce elinden fatih terim’i aldılar, sonra başkanlığı. sonrası da malum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın