resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 8476
    amca halihazırda 75 yaşında. bu yaştaki adamdan medet umanlar var. bana kalırsa kendi kuyusunu kendisi kazdı. saçma sapan fahiş tutarlar içeren futbolcu sözleşmeleri, teknik direktörüyle girdiği ego yarışı, aldığı birkaç iyi futbolcu dışında çerçöple takımı doldurması, ikinci döneminde ali dürüst gibi adamları yönetimine almayıp emir sarıgül gibi bebeleri yönetici yapması sonunu getirdi. dursun gibileri işler yolunda olsaydı galatasaray yönetimine zor geçerdi. mangalda kül bırakmayan ve aslında kofti olduğu ortaya çıkan adnan öztürk vs elini taşın altına sokmayınca dursuna kaldık. durumun özeti bu. meşhur bir aklıevvelin dediği gibi "bugünün sorunlarının kaynağı dünkü çözümlerdir". o çözümler de geçmişi bugünün ihtiyaçlarına göre yeniden yorumlayan, ihtiyaca binaen hafızasını sıfırlayan güruhun görmezden geldiği ünal aysal'a ait ne yazık ki.
  • 8477
    başlığı altında büyük oyunu gören arkadaşlarımız var. helal olsun. büyük resmi de görüyorlar. müthiş müthiş. kendisi kaçmış, ontivero falan.. helal be hala söylenmeyeni soyleyenler varmis şu sözlükte. kendisini çok severdim ama bilinçli taraftarımız sağolsun kaçtığını bana gösterdi de artık ben de büyük resmi görebildim.
  • 8481
    75 yasindaymis kendisi, o zaman gelmesin :(

    o dilendiginiz fatih terim 63 yasindadir. besiktaslilarin efsane ilan ettigi senol gunes 64 yasindadir. ki bunlar teknik direktor olarak cok daha goz onundedir ve goz onundeki surede cok daha fazla efor sarfetmek zorundadir. ama aysal 75 yasinda :( ilk baskan olusunda da 70 yasindaydi, hatirlatirim. ya her seyi gectim, adam 40 ay baskanlik yapip 27 kupa kazandirmis kulube. biraktiginda olan borcla aldiginda olan borc arasinda bir fark olmadigini da belgelerle ispatladi. bir de borclari tl ye cevirip dolarin uce katlandigi su gunlerde bizi uc kati zarar etmekten kurtardi. hala fener ve akp medyasinin pompaladigi haberlere inanip "bizi batirdi, ama ontivero uuu" diye zirlayanlar var. size dursun bile cok amk.
  • 8484
    hala ffp'den ceza almamızı bu büyük adam yüzünden zannedenler var! inanamıyorum!

    ünal aysal yönetimi döneminde $ 81.500.000 (seksen bir buçuk milyon dolar) faiz ödenmiştir. ileride oluşabilecek kur farkı öngörülmüş ve bu durumun daha büyük zarar getirmemesi için borçların ciddi bir bölümü tl'ye çevrilmiştir. bugün riva ve florya için yapılan projelerin temelini kendisi fikren atmış, bunu da emlak gyo vs. firmalarla değil, galatasaray'ın kendi bünyesinde kurulacak bir gayrimenkul yatırım ortaklığı ile yapmak istemiştir. adnan polat yönetimini unutmamışsınızdır galiba. 2009 - 2010 döneminde o yönetim 43.000.000 € (kırk üç milyon euro) ve 2010 - 2011 döneminde ise 76.000.000€ (yetmiş altı milyon euro) zarar ettirmiş o yönetim. finansal fair - play'i önlemek için kendisinin ve yönetiminin 9 (dokuz) ayrı tedbiri hazırdı, bu tedbirlerin bir kımını hayata geçirdi ancak geri kalanını geçiremeden (gyo projesi de dahildir içerisinde) divanda istifaya zorlandı. bu tedbirlerden birisi kulüp gelirlerinin sportif a.ş.'ye devriydi ve bu yapıldı. ikincisi uefa'nın önerdiği sermaye arttırımıydı, o dönem spk ile yaşananları herkes hatırlıyordur zaten. fazlası da var yapılanların, entry uzamasın bunları yazarak altta konuşma videosunu bırakacağım zaten.

    konuşmanın sonunda da "en yakın rakibimiz" diyerek fenerbahçe ile kadroya ödenen ücret karşılaştırması diyor başkan. biz 42 futbolcuya 110 milyon euro ödemişiz ve 3 lig şampiyonluğu - 2 türkiye kupası - 3 süper kupa ve 1'i çeyrek final olmak üzere 2 kez şampiyonlar ligi'nde tur atlamışız. rakip 24 futbolcuya 100 milyon euro ödemiş ve 1 lig şampiyonluğu - 2 türkiye kupası - 1 süper kupa kazanmış. ve bu sayılara duygun yarsuvat dönemini katmamıştır sayarken ancak o dönemde de gelen başarılar kendisinin bu bedelleri ödeyerek aldığı futbolcularla gelmiştir. konuşmanın sonunda da "6 ayda 3 kupa almışsınız, bir çocuk bile 9 ayda yapılıyor" diyerek gediğine oturtmuştur taşı.

    buyrun, bunların hepsini kendi ağzından dinleyin. https://www.youtube.com/watch?v=o8jSDpGn1BY
    gerçi, 27 dakika falan. siz bunları dinleyip de kendi muhakemenizi yapmak yerine sağdan soldan duyduklarınıza inanmaya devam ederseniz ne bir daha ünal aysal gibi başkan bulabiliriz bu kulübe, ne de dursun özbek gibilerden kurtarabiliriz kendimizi.

    kendisine karşı yapılan operasyona dahil olmuşsunuz, tebrik ederiz...
  • 8490
    bir müddettir, eşsiz galatasaray camiasında süregelen istikrarsızlık ve başarısızlık sebebi ile mart ayından itibaren ünal aysal yönetimi, futbolcu ve taraftar tüm galatasaray kuvvetleri elele vererek, tüm yurt sathında yönetime el koymuştur. tarihinde nice büyük zaferler ile elde ettiğimiz itibarımızı, kısa zamanda, beceriksizlik ve dahi ihanetle gölgeleyen bu aciz yönetim, en hızlı şekilde olağanüstü kongrede, bağımsız galatasaray kongre üyelerince yargılanacaktır. uluslararası tüm spor anlaşmalarına ve uefa' ya bağlıyız.

    sıkıyönetim başkanı: ünal aysal

    marş

    iki elin kanda olsa da gel..
    ecel bize pusu kursa da gel..
    korkma tanrım sevenleri korur..
    sevenlerin dualarıyla gel..
  • 8492
    bir daha başkan adayı olmayacaktır. o tren kaçtı, hükümet-galatasaray lisesi-ultraslan bir araya geldi yediler adamı. bizde yeterince destek çıkamadık. şuan kulüpte tam bir "ye kürküm ye" havası hakim. herkes çıkarının, menfaatinin peşinde. zaten gelmesi için bir sebepte yok önce seçim kararı falan alınması lazım. bu basiretsiz heriflerin ibra edilmemesi lazım. siz inanıyor musunuz lisenin seçim kararı alacağına. :)
  • 8493
    yaptığı hatalar tabi ki vardır, tıpkı yaptığı harika işler olduğu gibi.
    saçma sapan ego tuzaklarına girmiştir, güç ve populariteyi yaşayınca hemen herkese olduğu gibi.
    ancak ve ancak çok eskileri bilmiyorum ama tarihimizdeki en galatasaray duruşlu başkanlardan biridir.
    yıllardır "gerekirse şunu yaparız" geyiği yapanlar gibi değil, finalden takım çekecek kadar t.şş.k vardır adamda, o gün hangimiz gurur duymadık.
    sneijder üzerine drogba gelince etrafımızdaki rakiplerin sümüklüböcek gibi kabuğuna çekilişini izledik.
    emirates cup'larda boy gösteren bir marka olduk.
    ardından aysal'ın kendi hataları olduğu gibi hem galatasaray içindeki hem de hükümet vb cenahlardaki "güçleri" rahatsız etti bu adam.
    aziz ve tayfası sermaye artırımı esnasında nasıl tutuştu ve hükümeti kullandı, etmeyin bunları görmezden gelmeyelim.
    yahu en aysal'a kzıgın olanımız bile düşünsün riva ve florya'yı aysal mı daha efektif kullanırdı bu yağlı surat ve tayfası mı?
    edep-vicdan yahu!
    aysal şu anda iran'da 10 milyar dolar civarında bir enerji işine girdi, nükleer enerji.
    bak adamdaki vizyona bak, yaşı 75 olsa nedir ki.
    aysal dönemi transferleri herkes eleştirdi ama birader yabancı sınırı olmasa aysal gibi adam sneijder drogba melo eboue muslera getirmiş adam tarık veysel gibi çöplerle uğraşırmıydı? mümkün mü?
    ha yine tekrarlayalım hataları oldu ama son 35-40 yıl zarfında en büyük atılımlarımızı süren ve aysal dönemlerinde yaptığımızı unutmayalım.
  • 8495
    galatasaray başkanlığı döneminde yakaladığı başarılar ile değil, kalitesi ile rakipleri çıldırtmış olan başkan.

    adamın konuşması, üslubu, hal ve hareketleri inanılmaz elit. asla aziz yıldırım, fikret orman, sadri şener seviyelerine inmedi. resmi siteden çaktıkça karşıdakiler kudurdu. abuk subuk yorumculara hunharca laf soktu canlı yayınlarda. çok kaliteli adamdı çok.

    ne güzel başkanımızdın sen ünal aysal.
  • 8497
    mevcut başkanla kıyaslayınca altın külçesi gibi duruyor ama atmanın da bir sınırı var.

    nükleer enerji kuruyor! onunlada yetinmiyor, gidiyor iran'a kuruyor, tam bir cesur yürek. düşünmeden sorgulamadan bunları yazmak, burayı okuyanları da yanıltıyor. söz konusu bir haber var önce onu açıklayayım. nükleer anlaşma sonrası diye başlıyor, yani iran'a uygulanan ambargonun kısmen kalkması sonrası demek bu.

    iran yıllardır ambargo yüzünden bırakın teknolojiyi bazı ilaçları almakta bile sıkıntı yaşıyordu. iran'dan hiçbir şekilde para transferi bile yapılamıyordu ki, hatırlarsanız zarraf bunu delmekten yargılanıyor. bu ambargonun en önemli sebeplerinden biri de nükleer güce sahip olması ve bunun denetlenmesine izin vermemesi idi. şimdi anlaşma sonrası iran petrol, doğal gaz, finans, havacılık ve deniz taşımacılığı alanlarında anlaşma yapabiliyor.

    ünal aysal'da iran'a 4,2 milyar dolara 7 doğal gaz kombine çevrim santrali kuracak. yoksa biz nükleeri öğrendik bir de ihraç ediyoruz! noktasına ne ülke olarak, ne de yatırımcı olarak gelmedik. daha kendi ülkemizde bile yapılacak olan nükleere iştirakımız içi değil çevresinde liman, bina vs. yapmak.
  • 8498
    kendisiyle ilgili "gücü ve popülariteyi görünce değişti" diyenler kendisini hiç tanımıyorlar. dursun özbek'le karıştırmayın kendisini. gücü de, popülariteyi de tırnaklarıyla kazıya kazıya elde etmiş birisi ünal aysal. yani galatasaray'ın getireceği egoya ya da güce ihtiyacı olmadı hiçbir zaman. zaten bu yüzden radikal kararlar verebiliyordu. koltukta kalmak için ona, buna yaranma derdi yoktu. baktı ki istediklerini yapamıyor, aldı şapkasını ve gitti.

    zaten kendisine "kaçtı" denmesinin nedeni de budur. türk insanı koltuğu buldu mu bırakmaz. yapışır oraya. kendi isteğiyle oradan ayrılan adama da "kaçtı" der. çünkü aksi durumda kendisinin defosu ortaya çıkacaktır. ünal aysal da istediklerini yapmasına izin verilmediği için "benim projem bu kabul görmüyorsa ben de yokum" dedi ve gitti. bunu anlamak için o zihniyete sahip olmak lazım.
  • 8499
    galatasaray başkanlığına aday oldu içerikli son dakika haberlerini görmek istediğim eski başkanımız. nasıl takım beğenilmediğinde fatih terim ismi fırlıyorsa yönetici olarak da kendisinin isminin fırlaması fazlasıyla normal. galatasaray tarihinin faruk süren ile beraber en başarılı başkanı kendisi. hele internet, teknoloji gibi parametreler işin içine girdiğinde bu adam en iyisi çünkü bu zamanlarda galatasaray başkanı oldu kendisi. teknolojinin gelişmesi ile birlikte bu adamın yüzünü ve sesini fazlasıyla duyduk, içimizi de sürekli rahatlattı kendisi, mutlu etti bizleri. gelmesini çok istemekle beraber gelmeyeceğini düşünüyorum. bu kadar seviliyor ve isteniyor bu adam. istemeyenler de var, fikir çatışması da olmalı her konuda zaten ancak kendisini isteyenlerin yüzde olarak önde olduğunu düşünüyorum. teknoloji dedik. bu adamın bu sevgiden ve ilgiden haberdar olmaması mümkün değil. hal böyle olunca kızgınlıkları falan bir kenara bırakıp ortaya çıkması gerekiyor. her şekilde mevcut yönetimden daha iyi olacağını cümle alem biliyor, ortaya çıktığı anda zaten yürüyüp gidecek kendisi.
  • 8500
    şu kadarını söyleyeyim; bir gazetede röportajını okudum. sevdiği kitaplar sorulmuştu. o soruya verdiği cevabı veremeyecek bir sürü ''kitapm kurdu'' var bu ülkede. buyurun o bölümü buldum;

    hobi

    “bizim zamanımızda sevgiliye şiir yazmazsak havayı alırdık”

    başkan aysal hobileri arasında şiiri ayrı bir yere koyuyor. “kütüphanem şiir kitaplarıyla doludur. sıkıldığımda çeker birisini okurum. bizim zamanımızda sevdiğimiz kıza şiir yazmasak, mektup atmasak havayı alırdık. şimdikiler tek sms’e gidiyor” diye gülümsüyor. “geçenlerde ntv’de iki yorumcu benim hakkında konuşuyor. biri ‘adam şiir seviyormuş’ diyor. diğeri biraz maço kılıklı. ‘valla ben abi şiiri de anlamam, şiir sevenlerden de anlamam’ cevabı veriyor. yani günümüzde şiir seven insanlar maalesef biraz demode görülüyor. kültür erozyona uğradı. ama şiirin yok olduğuna inanmıyorum, sadece duraksadı. içinizde yaşıyor, siz farkında değilsiniz. hâlâ müziğin bir parçası...”

    sevdiğim kitap ve yazarlar

    aysal iyi bir roman okuyucusu. “bu ara yine klasik edebiyata döndüm” diyor ve ekliyor: “klasik edebiyat önemli ama felsefe akımları daha önemli. çünkü felsefe akımları, edebiyatı etkileyerek ve zaman içinde dönüştürerek başka bir yöne götürdü. günümüz romanlarının çıkmasına neden oldu. yeni roman türleri, bizim zamanımızdakilere göre çok daha geniş yelpazeye yayıldı.”

    * ilk aklınıza gelenler?

    don miguel unamuno’nun sis romanı, isveçli yazar knut hamsun’un dünya nimeti hayatta bana örnek olmuştur. anton çehov’un tüm romanları... dostoyevski’nin karamazov kardeşleri de beni çok etkilemiştir. belki bu biraz da ağabeyimle ilişkilerimin aynı şekilde olmasındandı. modern yazarlardan paulo coelho ile lübnanlı yazar amin maalouf de geçiş dönemi yazarları olarak yakından takip ettiklerim.

    meraklısına röportajın tamamı;
    http://t24.com.tr/...r-eksigim-yok,150498
App Store'dan indirin Google Play'den alın