resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 6252
    spor kulübü yöneticisi olarak eksik bir şeyleri mutlaka olmuştur. ancak kendi açımdan belirtmeliyim ki; özellikle gezi zamanında ortalık toz dumanken, ülke tansiyonu belki de son 30 yılda ilk defa böylesine yükselmişken korkusuzca çıkıp 'gezi'ye yürekten destek veriyorum' açıklamasıyla o anda bende farklı bir yer etmiştir. kendisi hep iyi anılarla hatırlayacağım. efendi, dürüst ve kaliteli bir başkan.
  • 6253
    vay amk. bi çelenkle eğilinmiyormuş, bunu gördük bugün. kendisi aynı zamanda "benim akp'ye oy veren 20 milyon taraftarım var" da demiştir, ama bu diplomasi tabi.

    kendisi yerlere kadar eğilmiştir. sadece bunu şu an yeni türkiye'de muhalefetin yaptığı yolla yapmıştır. berkin'imize bi boka yaramayacak çiçekleri gönderirken hiçbir haksızlığa ses etmemiş, aksiyon almamıştır. şike yapılmış, resmi siteden bikaç açıklama yapıp susmuştur. şike yapan başkan federasyon başkanı olmuş, desteklemiştir. şike yapan başka bir başkan türkiye'nin en büyük ikinci kulübünün başkanı olmaya devam etmiştir, çıkıp rezaleti konuşturmamıştır. uefa'ya, fifa'ya, cas'a gidip rezaletleri engelleme çabası göstermemiştir. hakkını aramamıştır. trabzonspor'a destek olamamıştır.

    bu ülkede başbakan şikeciler ceza almasın diye uefa başkanı'yla görüşmüş, ünal aysal bu konuda çıkıp tek kelam edememiştir.

    varsa yoksa resmi siteden açıklama yapmıştır.

    ve evet, sonuç olarak eğilmemiştir öyle mi?

    en hafif ifadeyi kullanıyorum; hadi ordan!
  • 6254
    kesinlikle şike cephesi ve uzantısı tarafından tasfiye edilmiş galatasaray başkanıdır. (bkz: sizi değiştireceğiz)
    ortada dönen borç 800 tl. türk lirası yani. zaten bu miktarın türk lirası olarak lanse edilmesi bile başlı başına bir algı operasyonudur. kendisinin tek hesap edemediği mancini ve prandelli'ye bu yeniçerilerin oynamayacaklarıydı. kendisi, türk oyuncularını anlamadı. ne forma ne arma ne taraftar ne de aldıkları paralar için oynamayan bu adamlar kendilerini galatasaray'a getiren, teknik adam, menajer, gazete müdürü takımı için belki de oynayacaklarını hesap edemedi. fenerbahçe güdümlü mali denetimin hışmına uğradı önce, alacağı önlemler de "adaletin olduğu yerde olanlar" tarafından engellendi ve gitti.

    şike ile ilgili de tek hatası daha önce bin kere söylediğim gibi "takımı ligden çekerim" tehtidini savurmamasıydı. aklı geç başına geldi. 17 haziran çıkışını yaptı ama bizangs önüne geçti.

    şimdi, bize terim'den dolayı ünal aysal'a her gün saydıranlar, faruk süren'e yapıldığı gibi itibarsızlaştırma yapan bir basın, galatasaray riva'yı satmaya mecburmuş gibi gösteren bir algı operasyonu ve yarsuvatlar albayraklar kaldı. son tahlilde faşoligle insanlar futboldan soğutuldu ve nazmi abinin de dediği gibi "bizi hükümete sövmeyelim diye statlara sokanlar, sizi hükümete sövmeyin diye statlardan soğuttular".

    umut var mı? galatasaray'ın olduğu yerde her zaman var. adnan polat'ı gönderen şanlı galatasaray genel kurulu inşallah hesabını soracaktır bu işlerin ve daha çok taraftar genel kurula girecektir. 20 milyonluk potansiyel er ya da geç açığa çıkacaktır.

    galatasaray'ı galatasaray taraftarı yerde bırakmayacaktır.
  • 6256
    "her başkan har vurup harman savurdu zaten" argümanıyla savunulmasını doğru bulmadığım yönetici. kaynak kullanımı konusunda doğrudan bir hatası oduğunu düşünmesem de süreci iyi yönetemediği konusunda hemfikirim.ama hatalar bulunulan ortama göre meşrulaştırılıp bir savunma argümanına dönüştürülemez bence. bakalım, hala süreci neden ve nasıl yönetemediğiyle ilgili bir açıklama bekliyoruz kendisinden, yakında o basın açıklamasını yapar inşallah.
  • 6257
    döneminde galatasaray'ın en yüksek geliri olduğu zamanda borçlar ödenemez hale gelmiştir. kulübün borcunun hiçbir zaman bitmeyeceğini ben de biliyorum lakin son dönem harcamalarının tamamı sorumsuzluk ve savurganlıktır. takıma dünya para vererek gereksiz ve hiç oynamayan neredeyse 20 tane adam almış, kurumsallaşma adına profesyonellere kamyonla para ödenmiş, kamyon demişken bir kamyon formaya sahip çıkamamış, 3 koyun güdemeyecek adamları yönetime doldurmuştur. bu sadece bizim değil tüm kulüplerin sorunu, birileri geliyor ve bizim canımız ciğerimizle sorumsuzca oynayabiliyor, dişimiz tırnağımızdan artırıp sağladığımız kaynakları savurabiliyor. bence başkan ve yöneticilerin sorumluluğu artırılmalı gerekirse teminat mektubu falan alınmalı ya da ibra mekanizması işletilip hesap sorulmalıdır. bir de genel kurul üyeliği, seçme seçilme kriterler daha demokratik standarda kavuşamalı, lisenin hegomonyasından kurtulunmalıdır. hep aynı yönetici adaylarından, beyni sulanmış, belki ihtiyacını kendi gideremeyen adamlardan medet umuyoruz.
  • 6258
    ikinci doneminde 40 kisilik bir kadro kurulmustur.
    selcuk inan, burak yilmaz'la felaket bir sezondan sonra 5*3 milyon euro'luk kontratlar imzalamistir.
    bu kadroda 3. kaleci eray bile fahis kontratlara imza atmistir.
    mancini yarim sezon icin 3.5 milyon euro almis, ertesi sezon 4.5 alacakken ayrilmistir.
    hajrovic'e 3.5 milyon euro, ontivero'ya 2 milyon euro, yasin'e 2.5 milyon euro, salih'e 2.75 milyon euro,
    ustune burdisso'ydu umut gundogan'di veysel sari'ydi gibi oyuncular,
    florya'da ne is yaptigi belirsiz "profesyoneller" ve daha niceleri...

    beyler galatasaray bu donemde yapilan sacmaliklar yuzunden finansal fair play cezasi aldi, hala neden bahsediyorsunuz?

    bundan sonra gelecek yonetimlere kotu bir galatasaray birakmistir malesef, durum budur.
  • 6259
    veremeyeceği hiçbir hesabı yok. şike sürecinde tepki göstermemiştir diyenler "acaba aynı süreçte galatasaray başkanlığında adnan polat olsaydı süreç nasıl gelişirdi?" diye bir sorsun kendilerine. ülkenin başbakanı doğrudan olaya müdahale etmiş ve fenerbahçesini kurtarmak için her türlü tezgahı çevirmişken, her türlü kirli işlere girme haddini kendisinde gören büyük bir çete kurulmuşken aysal daha ne yapabilirdi sormak lazım. hakkında yerlere kadar eğilmiştir deniyor. "akp'ye oy veren 20 milyon galatasaray taraftarı var" demek yerlere eğilmek midir, yoksa galatasaray ile uğraşmayın, zararınıza olur demek midir? bu ayrımı yapmak çok da zor değil.

    başkanlık döneminin yegane hatası burak ve selçuk'a zamlı yeni sözleşme yapmasıdır. onu da mazur görebilirim. bunun dışında genel olarak şundan eminim ki; aysal'ın diğer saçma ve temelsiz argümanlarla eleştirilmesi, kısa ve çok net olarak, fatih terim'den dolayı kendisine duyulan öfkenin kusulmasıdır. bunun başka mantıklı bir açıklaması olabileceğini sanmıyorum. zaten kullanılan üslup da bunun en bariz göstergesi.
  • 6260
    o da kayda değer bir saçmalık olmakla birlikte esas günahı ikinci dönemi olarak adlandırılan ve aslında tek döneminde fatih terim sonrasını refere eden zamanda harcadığı 19 milyon euro değil, fatih terimle beraber harcadığı 69 milyon eurodur. 40 kişilik kadro kurdu da o kadroda bir ontiviero ile hajrovic mi var? o 40 kişide engin yok mu? aydınla hamitle yapılan kontratlar yok mu? danysi, ambrabatı, bruması, ebouesi, kajüsü, kujusu yok mu? finansal fair play ile ilgili uyarı alındıysa mimarı aysal-terim ikilisidir. ontivieroyu aldı da hooop böyle oldu demek biraz zevzekçe olmuyor mu?
  • 6261
    yiğit gökoğlan da kendisi döneminde alınmıştır!!1!11

    bence hatalı transferlerde direkt olarak başkanı suçlamak çok doğru değil. sonuçta bir hoca var ve şu şu şu oyuncuları istiyorum diyor, alamam diyemezsiniz adam bir şekilde kefil oluyor çünkü talep ediyor yani teknik direktör olarak. burdisso ile ünal aysal ilişkisi bana çok da sağlıklı gelmiyor yani burada yiğit gökoğlan-fatih terim örneğinde olduğu gibi roberto mancini eleştirilmeli. ha verdiği para gibi bir durum var ama hoca istiyor yani ne yapacaksın ne kadar direnebilirsin ki? mancini'nin taleplerini harfiyen yerine getirip parayı sokağa saçan da ünal aysal, prandelli'nin taleplerini yerine getiremeyip ucuz etin yahnisi misali dzemaili-pandev'e mecbur kalan da... hoca faktörü daha ağır basıyor yani burada bana göre. iyi pazarlık yapamadı mı diyelim yani ne diyelim ucuza mı kapatsaydı? bruma'ya da eşek yüküyle para sayıldı yani başkan kendi mi istedi sanki, izlenmiştir fatih terim onay vermiştir alınmıştır, oluyor böyle şeyler.

    lakin sözleşme yenilenmesi konusunda hatalıdır zaten ben de son haftalarda yükleniyorum kendisine çünkü gerçekten maddi olarak da stratejik olarak da iyi bir hamle değildi. keza satılması gereken oyuncuların satılamaması da kendisine mal edilebilir çünkü kendisi emrinde bir sürü adam bunun için var yani kadro dışı kalan oyuncuya hiç mi bir kulüp bulunamazdı?

    şahsen mantıksız bulduğum eleştiriler ile kendisi yergiye uğrayınca bazen sadece şöyle yapasım geliyor;

    --- alıntı ---

    http://www.gscimbom.com/...gorseller/b7f685.jpg

    (bkz: büyük başkan)

    --- alıntı ---

    ama yapmıyorum :(
  • 6262
    ikinci doneminde yapilan transfer yanlislarina cevap olarak ilk doneminde yapilan transfer yanlislari ornek gosteriliyor.

    1. galatasaray aysal-terim ilk geldiginde zaten harcama yapmak zorunda olan bir takimdi. kalesinde zapata, orta sahasinin yildizi culio, en iyi kanat oyuncusu kazim, santrforu stancu olan bir takim vardi elde. buna ek olarak takimin neredeyse tek iyi oyuncusu arda turan da atletico'ya gitti. bu sartlarda oyle 3-5 milyon euro harcayarak takimin basariya kosamayacagi asikar.

    2. bu donemde yapilan yanlis transferler yigit ve sercan'dir. muslera'yi, melo'yu, selcuk'u, burak'i, hamit'i, eboue'yi, sneijder'i, drogba'yi getirip bu kadar verim almisken 1-2 transfer hatasi da yapmak cok ama cok normaldir. bir de ortadaki oyuncular vardir: necati ve engin bir donem muthis katki vermistir, dany bir sezonun tumunde forma giymistir ve ozellikle sampiyonlar liginde kalburustu oynamistir, amrabat da cok yuksek maliyetine karsin yararli olmustur ve aslinda "gonderin bunu" sinifinda bir oyuncu degildir. bu transferlerde aysal'in da parmagi vardir, ve genel olarak cok basarili 3 transfer donemi gecirmistir.

    3. problem 2. sampyionlugun sonrasinda gelen yonetim degisikligiyle basladi. bu donemde alinan oyunculardan chedjou kagit ustunde iyi transfer, bruma da, telles de. ancak geri kalan butun oyuncular hatali transfer. problem zaten burada: transfer ettiginiz oyuncudan verim alamadiginizda zarar edersiniz, yoksa iyi oyuncuya yapilan yatirim her zaman bir sekilde geri doner. ve bu donemdeki hatali transferler "bekledigimiz gibi cikmadi, rotasyonda kullanalim" turunde oyuncular degil, bildiginiz galatasaray seviyesinde olmayan futbolcular. tekrarliyorum, salih dursun, ontivero, yasin, hajrovic(ki kendisi icin gonderilen amrabat'tan kat kat kotuydu), burdisso (ki kendisi icin gonderilen dany'den dahi kotuydu), veysel sari, umut gundogan, endogan, pandev, dzemaili, yasin... bakin bunlarin neredeyse hicbiri yok bugun.

    ben aysal'i yerin dibine sokmak meraklisi degilim. ama 2. sampyionluk sonrasi gelen yonetim zaten oturmus bir takima ayni seviyede harcama yapmaya devam etti ve kotu yatirim yapti. 40 kisilik kadronun yillik maliyetiyle 25 kisilik kadronun yillik maliyeti arasinda milyonlarca euro fark var! ve galatasaray bu ikinci yonetim doneminde alinan oyunculardan hicbirini almasa, iyilerini ve kotulerini, ki buna bruma'sini, telles'ini de dahil ediyorum, su an daha kotu bir takim olmazdi.

    dedigim su, galatasaray'i finansal zorluga sokan yapilan transferler degil, yapilan yanlis transferlerdir. ikinci unal aysal yonetimi de bu konuda adnan polat'la yarisacak seviyede basarisizlik gostermistir, zira harcamalar ancak (ilk 2 senedeki gibi)) kupalar gelince bir anlam ifade eder. eger sonraki iki sene sadece turkiye kupasi kazanip ayni harcamalari yaparsan olmaz iste.

    bir diger nokta da sudur: galatasaray 8.likten sonra yarisabilir hale gelmek icin kontrat barajlarini yuksek tutmak durumunda kaldi. selcuk kontratsiz gelmenin de etkisiyle, burak, hamit benzer bicimde kontratlara imza atti. ancak drogba ve sneijder'le birlikte maas bareminin ucu tamamen kacti. bunda terim'in de payi var ancak aslan payi yine ikinci aysal yonetiminin. mancini'ye yillik 4.5 milyon euro verdiysen, sonra prandelli'ye 2.5 milyon euro, ve bir sene icindeki ucuncu hocana 1 milyon dolar veriyorsan bu maddi sikinti gostergesi degil midir? selcuk ve burak zaten kontratlari varken ve formsuzken zam ihtiyaci mi duyuyordu, bu iki kontrat neden yapildi?

    unal aysal'i elestirmek adnan polat'i ovmek degil, terimcilik degil. ilk doneminde ne kadar basarili olduysa ikincisinde de o kadar basarisizdi. ekim ayinda gidis sekli de yakisik almadi, kimse kusura bakmasin.

    bu da boyle bir elestirimdir.
  • 6264
    başlığa her gün yaptığı yanlışların yazılması gerekiyor herhalde, zira hafızası kötü olan bazı arkadaşlarımız gaza gelip toz pembe gösteriyorlar her şeyi. tek hatası selçuk ve burak sözleşmeleri seviyesine inilmiş, 1 hafta daha başlık boş kalsa, onlar da unutulacak. bizi sadece futbol takımından ibaret sananlar var, hatta futbol takımını da sadece saha içinde gördüğümüz adamlardan sananlar var. aysal'ın yaptığı yanlışları görmek için çerçeveyi genişletin biraz, basketbol takımlarımız ne halde, ne sıkıntılar yaşamakta bir bakın. alınan başarısız sonuçları kastetmiyorum burada, parasını alamayan oyunculardan, sözleşmesini feshedip takımdan ayrılanlardan bahsediyorum. federasyonlarla girilen kavgalarda saçma sapan hamleler yapmaktan, şampiyonluk maçına çıkmamaktan bahsediyorum. yakın zamanda daha da şiddetli yaşayacağımız söylenen maddi krizden bahsediyorum, olası bir ffp cezasında nasıl bir hesap verecek acaba, siz neler düşüneceksiniz?
  • 6269
    saçmalamakta çığır açan efsane(!) başkan.

    yabancı hocalar, yabancı sınırından dolayı yetenekli genç türk oyuncular istemiş; ocak ayı transferlerinden ontivero, telles, hajrovich, burdisso vs. bu adamların hangisi türk?

    demin de fıkra anlattı kedi-kıyma ilişkili.

    (bkz: yav he he)

    edit: şunu da ekleyelim, hocalar mevcut yerli kalitesini beğenmemiş olabilir dedi; sormazlar mı adama o zaman rezil bir sezondan sonra burak yılmaz'ın sözleşmesini ne halt etmeye 2019'a kadar uzattın diye.

    ilk geldiğinde dediğin gibi, işini bilen profesyonellere bırakmış olsaydın, o adamlar 2013-14 sonunda ne selçuk ile ne burak ile bu kadar uzun kontratlar yapmazdı.
  • 6270
    konuşmasının sonuna doğru sesi titriyordu. bu durumda olmasından dolayı gergin gözüküyor. ancak ibradan bağımsız olarak şunu söyleyeyim kongrelerde konuşan bütün başkanlar kendilerini savunuyor peki kardeşim bu son dönemde bütün a.ş.'lerin zarar etmesinden neden bahsetmiyorsunuz. hepsi eski dönemlerden kendi dönemlerine kalan borçlardan bahsediyor ama büyüterek devrettikleri borçlara bir kulp buluyorlar biriniz de şu borcu eritmek için birşeyler yapın aynı zamanda sportif başarı da kazanın da ayakta alkışlayalım başımızın tacı yapalım biz de. bu arada aysal'ın borçları hakkında pek bir bilgim olmasa da sportif başarılarını da inkar etmemek lazım ne kadar eleştirsek de.
  • 6272
    sportif başarı yakaladığı zamanlar da fatih terim ve kendisini çok severdim. ilk başkan olduğu zaman '' zengin, borçları kapatacak, efendi, sporu bilenlere bırakacak ve kendisi mali olarak durumu düzeltecek '' gibi sözler dolanıyordu ve inanmıştık da. çok mutluyduk la ilk 2 sene. sonrasını hepimiz biliyoruz işte. velhasıl galatasaray'ın eski başkanıdır.
  • 6273
    bizde futbolda basariliysan iyi baskan, futbolda basari yoksa kotu baskansin. unal hem basarili hem nispeten basarisiz oldugundan hem sevip, oveni var hem de yerin dibine sokani.

    hic mali durum filan denilmesin. son 15 yilda gelen her baskan kadar borclanmis. fatih terim ile olan olmasaydi halen daha efsane baskandi.

    benim icinse sanki yarim kaldi hersey. vaadettiklerini hep ucundan kiyisindan baslayip yarim kalmis gibi geliyor.

    unal aysal hakli mi degil mi cidden zaman gosterecek.
  • 6274
    valla bilale anlatır gibi anlattı demişler. dinledim konuşmasını tek bir soru soracağım, cevabını bilenler, bilal gibi dinleyenler yanıtlasın da biz de öğrenelim.

    "adnan polat döneminde 326 milyon dolar borç alacak farkı ile devraldık. bunun üstüne 82-83 milyon dolar faizini de koyalım, yani aslında 409 milyon dolar borç alacak farkı ile aldık, 376 milyon dolar borç alacak farkı ile teslim ettik" dedi.

    376 milyon doların 220 milyon dolarının banka borçları olduğunu söyledi,

    peki başkanım; birebir karşılaştırma yapabilmek için bu 376 milyon doların üstüne 220 milyon dolar için ödenecek faizleri de koyalım, bir de öyle bakalım mı borç alacak farkına? ne dersin?
App Store'dan indirin Google Play'den alın