resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 5701
    biri avrupa şampiyonluğu olmak üzere onun döneminde yaşanan sayısız şampiyonluklara;

    şu an ülkeyi ve futbolu yöneten karanlık zihniyete karşı kulübün dik duruşuna;

    ve kulüpte bu zor şartlarda dahi sağladığı mali disipline rağmen haklı argümanlarla yaptığı yanlışları eleştirecekseniz tamam eleştirin. zaten yeri geldiğinde biz de eleştiriyoruz.

    ama allah aşkına her dönemin adamı olmayı başarmış, hatta bunun da ötesinde fenerbahçe'nin suç üstü yapılmış şike dosyasını hasır altı etmiş haluk ulusoy'u ünal aysal'la kıyaslamaya ya da galatasaray başkanlık makamına aday göstermeye kalkışmayın.

    (bkz: haluk ulusoy/#1560054)

    galatasaray gibi bir kulübün başkanlık makamına oturacak kişi en başta omurgalı olacak. değil aziz yıldırım kralı gelse -ki şu an o durumdayız- boyun eğmeyecek dik duracak.
  • 5705
    kendisi çok iyi bir ticaret adamıdır. wesley sneijder'i en bitmiş zamanında kelepire alıp 1,5 sezonda parlatıp 2014 dünya kupası'ndan sonra satmayı ummuştur. bu yüzden 2014-2015 sezonu yaz transfer döneminde sneijder satılıktır diye neredeyse sahibinden.com'a filan ilan verecekti. wesley'den gelecek parayla takımın eksiklerini yamamayı planlıyordu. lakin tutmadı bu düşünce. şimdilerde ise, wesley'in sözleşmesini 3 yıl daha uzatmak istiyormuş. çünkü; halihazırda kontrat bitimine 2 yıl var ve 2016 avrupa kupası oynanırken wesley'in kontratı bitmiş olacak. wesley de 32 yaşına gelecek. 2016'ya kadar satamazsak ondan sonra milan baros ya da emmanuel eboue kıvamına gelecek bizim için.
  • 5707
    seçime gidip a. albayrak ve ali dürüst'ü yeniden yönetime almasını söyleyenler var. bak kardeşim, başkanın yaptıklarını sorgula ama bu tarz konularda akıl vermeye kalkma. terim'i gönderdiği zaman bende en başlarda baya sinirlenmiştim egoları yükseldi falan demiştim. ancak hepimiz gördük ki işin aslı o değilmiş. 'aslolan galatasaray'dır' 'fatih terim adaletin olduğu yerdedir, bana bunu yapanlarla sonuna kadar savaşacağım' sözleriyle demirören federasyonunu kasteden terim, gidip onlarla kader birliği yaptı. ondan sonra ne dedik aysal haklıymış o adamlığıyla övünen terim, hem kendisinin hem de onu imparator yapan galatasaray'ın spor camiasındaki en büyük düşmanlarıyla kol kola kameralar karşısına geçti. 12/13 sezonu sonunda seçime giden aysal, a. albayrak ve ali dürüst'ü o zaman yönetime almadıysa şu an belki de en ihtiyacı olduğu dönemde hala ısrarla almıyorsa yine haklılık payı yok mudur?

    başkandan şu an en büyük beklentimiz seçim kararı alıp daha güçlü yönetimle başarılarına yenilerini eklemesidir.

    siyasete karşı tek direnen kulüp başkanı hükümetin baskılarına hiçbir zaman eyvallah dememiştir. gezi direnişine destek verdiğini mert bir şekilde açıklayan onurlu insan.
  • 5709
    unal aysal konusunda taraftari, camiayi ikiye bolen tek konu fatih terim. 2yil ust uste beraber sampiyon oldular ama suan fatih terim milli takimin basinda sikeci ve yandas kisilerle birlikte, unal aysal galatasarayin basarisini surdurebilmeyi kural olarak gordugu bir yolda. fatih terim zamaninda suan yaninda oldugu kisilere karsi da durdu ama yan yolu secti. ben bunlari eylul 2014e kadar allah kerim fatih terim diyen ona hayran olan suan ise sadece yasattigi tarifsiz basari ve sevinclerine minnettar olan biriyim, notrum. hani sozlukte keskin bir cizgiyle ayrilan aysalcilar-terimciler olayi icin soyluyorum bunu. rahatca izleyip destekleyip zevk aldigimiz bir futbol vardi sagolsunlar onunda icine ettiler. bunlar olurken sikecisine irkcisina cemaatine hukumetine camia ile beraber karsi duran tek amaci temiz futbol olan ve galatasaray menfaatlerini onemseyen bir baskani istifaya davet etmek nasil bir mantiktir aklim almiyor. su karanlik ortamda galatasaray isigimiz kisilerse kivilcimlar.
  • 5712
    kendisi türk futboluna fazla klas bir kişidir son üç yıldır kulübü
    şaha kaldıran baş mimardır. fatih terim gibi çürük elmayı galatasaray dan büyük değilsin diye kovarak büyük risk almış ve neticede bocalamasına rağmen işin içinden şikecilere rağmen çıkmayı kısmen başarmıştır. sanırım tek kabul etmediği olay türkiye de bazı şeylerin duygusal olduğu her şeyi profesyonelleştiremeyeceği gerçeğini kabul etmemesidir.
  • 5718
    gemiyi ustalıkla idare eden kaptan.
    bana göre başkanlıktan ayrılırsa galatasaray kapkaranlık bir döneme girer. zaten üzerine oynanan oyunların temelinde bu var. ayrıca riva arazisini değerlendirmek istemesi ve kulübün üzerindeki borç kamburunu ortadan kaldırmak istemesi büyük cesaret. son 10 senedir bankalarda duran borç yükünü sürdürebilmek için çöpe attığımız faizlerle kaç riva arazisi alınırdı bilmiyorum. umarım istediği yetkileri alır başkan. ve umarım galatasaray kongresi bir kez olsun birlik olur.

    bu camia tekelinden çıkmasın diye aba altından her türlü pisliği yapan ali dürüstler falan görmek istemiyorum yönetimde. başbakan yalakası adamlar da görmek istemiyorum. bağımsız, kimseye eyvallahı olmayan, eğileceğine kırılana kadar mücadele etmeyi tercih eden yöneticiler istiyorum.

    ve içimden bir ses diyor ki, galatasaray mal varlığını değerlendirmek istiyor, galatasaray basketbol aş'yi kurmak istiyor. çünkü basket takımını balkan liginde, futbol takımını da alman ligi'nde oynatma gibi bir kozu elde etmek amacında. en azından bunun baskısıyla fenerbahçe'nin üstünlüğünü dengelemeyi arzuluyor. şu vakit bunu yaptığınızda ardarda kesilecek vergi cezaları, iptal edilen imlarlarla kulübü fena cezalandırırlar.
  • 5725
    galatasaray, kendisi için bile tek başına yönetilemeyecek kadar büyük.
    kendisinin de egosu, yanında az-biraz güçlü birisine yer veremeyecek kadar büyük.
    içeriğine baktım konuşmalarındaki, eğer doğruysa, ne olursa olsun "galatasaray'a para verdim" diye bir ifade kullanılması kabul edilebilir değil bunu itiraf edelim.
    lan ortaklara borçlar da var, ortaklardan alacaklar da var.
    halka açık bir şirketten bahsediyoruz.
    borsada işlem gören bir şirketin hiçbir yöneticisi, "ben şirketime para verdim" diye hava yapamaz. bu çocuk kandırmaktır. ancak cahiller "ay ne cici" diye değerlendirebilir bunu.
    çünkü şirketine faizsiz borç veremezsin; çünkü ceza yersin.
    hele galatasaray gibi, devletin tokatlamak için fırsat kolladığı bir camiaysan, anında yersin cezayı.

    gelelim teminat meselesine.
    bahsettiği şey şahsi kefaletse, onu zaten vermek zorundasın bir şirketin yöneticisiyken. teamülen söylüyorum bunu. bir tüzel kişiliğe kredi verirken, borçlandırmaya yetkilendirilmiş kişinin kefaleti almamak olağanüstü bir durumdur. başkanlık bitince de genelde yeni başkan kimse onun kefaleti alınır, bir öncekinin kefaleti terkedilir. prosedür gereği alınan bir imzadır. bugün allah korusun galatasaray batsa, hiçbir banka adnan polat'a gitmez yani. o yüzden, bahsedilmeye değer bir şey değil.
    yok başka türlü bir teminat verdiyse, ne bileyim kendi evini, taşınmazını, senetlerini, kendi şirketlerinin kefaletini falan, bunun da lafını etme be güzel başkanım.
    ayıp.
    edecektiysen de verme o teminatları.
    asla kabul edebileceğim bir şey değil yapılan iyiliğin lafını etmek de, hadi ettin, malesef nedir güzel abicim?

    bunları konuştuğu yer de divan kurulu.
    bu bahsettiğim şeyler, işlerin abecesi. divan kurulu üyeleri bunların kitabını yazmış adamlarla dolu.
    konuştuğu yer divan kurulu da, hedef kitlesi cahil çoğunluk.
    ne diyecekler?
    başkanımız para vermiş, teminat vermiş, helal olsun başkanımıza! büyük başkan! diyecekler.

    oraya oturduysan fedakârlık yapacaksın zaten.
    nasıl ki taraftar rızkından kesip ürün alıyor, maça gidiyor, digiturk'e katlanıyor, passolig'e katlanıyor, bir türlü bitmeyen metro yüzünden yollara katlanıyor, senin katlandıkların da çapın oranında büyüyecek elbet. bunun böyle olacağı belliydi. bu fedakârlıklarla karşılacağın belliydi. o zaman olmasaydın başkan. ve tek kalmak için bu kadar uğraşmasaydın. onca kaliteli adam vardı, bu sıkıntıları beraber üstlenirlerdi seninle. sen dedin ki "ben tek kalmak istiyorum". saygı duyarım. tam bir kontrol istemişsindir. tamamen kendi görüşünden isimlerle çalışmak istemişsindir ki daha rahat çalışabilesin. tamam. ama o zaman da şikayet etmeyeceksin arkadaş.

    para ve teminat verdim bir galatasaraylının söyleyeceği laf değildir.
    demek ki sen bu işi profesyonel bir yöneticilik olarak görüyorsun sadece; bir görev olarak değil.

    çok açık söylüyorum, bu kafayla yükselmektense batmayı tercih ederim.

    ve biraz güçlü bir adam olsam, hemen başkanlığa aday olur, seçim propagandamın temelini de aysal'ın parasını derhal ödeyeceğim tümcesi oluştururdu.
    paran kalmaz güzel amcam bizde sıkma canını.
    "derdi para değil" demeye kalkanlar olursa da peşinen yanıtlayayım; derdi para olmayan adamın dilinde de para olmaz efendiler.

    yapabileceği iki şey var;
    1. özür dilemek
    2. kulübün menfaati için, kendi egosunu bir kenara bırakıp kulübe faydası olacak ama temiz isimleri yeniden toplayacak ve yetkilendirecek.

    yoksa geçmiş olsun.
    çoluk-çocuğu kandırabilir artık sadece.
App Store'dan indirin Google Play'den alın