resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:84
Uyruk:Türkiye
  • 5576
    galatasaray başkanlığı yaptığı ilk günden bu yana ilk ve tek doğru icraatı fatih terim'i takımı başına getirmesidir. daha sonra gelen tüm başarılar fatih hoca ve ekbine aittir. bunun tersini düşünenle sabaha kadar tartışabilirim. elbetteki fatih hocanın takımın başındaki son dönemlerinde yaptığı hareketler çok şık değildi fakat adam fatih hoca beyler yani adamın boyundan çok egosu var. ve eğer yöneteceksen bu egoyu yöneteceksin. o egoda sana kupalar getirecek bu iki iki daha dört. fatih hoca sonrasındaki durum zaten malum tek tek saymaya bile gerek yok. hele yönetim kurulundaki o saçma sapan değişiklikler ve bir anda yapılan olağanüstü genel kurulu ve sonrasını saymıyorum bile.

    yani sözün özü, ünal aysal iyi adamdır, karizmatiktir, hoştur fakat başarısızdır.
  • 5577
    kılavuzu bülent tulun olanın sonu felaket olacaktır. görünen o ki bu gidişatın sonunda ünal başkanın durumu kılavuzu adnan sezgin olan adam gibi olacak. şikecilerin kolları altına giren fatih terim i yollaması çok doğru bir karardı ama ondan sonra tek bir doğru yaptığı iş yok. inşallah yanıltır bizleri diyeceğim ama sonumuz çok kötü olacak ve de ne yazık ki galatasaray'ımıza çok yazık olacak.
  • 5578
    şimdi bu entry'yi yazdığımda yine linç falan edileceğim, biliyorum fakat çekinmeden yazacağım.

    ünal aysal dediğimiz adam kurumsal iletişimi çok iyi beceren bir insan. fatih terim hariç bütün teknik direktörlerle, bütün futbolcularla arası iyi olan bir yönetim oluşturmuş. herkese olabildiğince yakın, herkes geldiğinde de gittiğinde de saygı çerçevesinde, galatasaray kültürüne yakışır bir şekilde davranmış. bunu hepimiz görebiliyoruz, ve belki de ünal aysal'ın "iyi yönetim" imajının arkasında yatan en önemli gerçek bu.

    fatih terim'de bu neden tutmadı peki? burada fatih terim fanboyluğu yapmıyorum açıkçası, "galatasaraylı" olarak baktığımda hataları var. fakat buradaki en büyük aymazlık, fatih terim galatasaraylı diye, ona yapmaman gereken şeyleri yapıp, aynı zamanda da ondan bizim için her şeyi yapmasını beklemen.

    başka bir hocayla fatih terim arasındaki fark şudur sevgili arkadaşım(galatasaray için); başka hoca florya'da yatmaz, başka hoca oyunculara baba gibi davranmaz, başka hoca galatasaray'ın hakkı yendiğinde dosttan düşmandan korkmayıp dosta düşmana korku salmaz, saha dışına haksız yere atıldığında o kadar sinirlenip gazetecilere federasyondan bahsetmez, oyuncusunu o denli korumaz, takımını o denli korumaz. ama fatih terim bunları yapar. bunun karşılığında da, başka hoca'ya eleman dersin ses etmez, başına sevmese bile bülent tulun'u getirirsin ses etmez, yaz kampındayken başka hocalarla görüşürsün ses etmez, hakkını vermezsin ses etmez. ama fatih terim eder.

    fatih terim 40 yıllık galatasaraylıdır, galatasaray'ın başındaysa galatasaray için elinden geleni yapar. ama kendisine yapılan muamele bu kadar sikkoysa nerede kaldı bizim galatasaraylılığımız deyip, madem yönetim bana profesyonel davranıyor ben de profesyonel davranırım deyip çekip gitmesini de bilir.

    işte olay burada kopuyor. kurumsal yapıda, kurumsal iletişimde, profesyonellikte belki kimse ünal aysal'ın eline su dökemez şu s.kik futbol camiasında. fakat ünal aysal sürekli ve sürekli yanlış kararlar veriyor. ve bu yanlış kararlar bizi çok ama çok sıkıntıya düşürüyor.

    bunun sebebi, ünal aysal'ın kötü başkan olması falan değil, kendisinin de belirttiği üzere futbolu ya da diğer branşları bilmemesi. ilk sezonunda olduğu gibi işi bilenlerin eline bıraktığında da çok sıkıntı yaşamıyoruz. fakat şu ülkedeki futbol ortamında muhtemelen takımı korumak adına işlere karışmaya çalışıyor, iyi niyetle. ve kararları kendisi vermeye başladığında sıkıntılar oluşuyor.

    şu an cesare prandelli'nin teknik adamlığını falan eleştirecek düzeyde değiliz. fakat bana kalırsa, başkan artık ilk sezonda olduğu gibi bu işlerin başına bilen insanları getirip, herkese bildiği işi verip, kulüpten haketmediği halde para alanları defedip, sonra elini eteğini çekmeli, ekonomiyle falan ilgilenmeli. unutmamalı, bize aziz yıldırım lazım değil. kararları profesyoneller vermeli.

    ancak o zaman doğru kararlar gelebilecektir.
  • 5579
    süper kupa maçımızın tamamını sıkılmadan ve utanmadan tekrardan izleyebilecekse, transfer yapmasın. farkında değil ama bu takımdan drogba gibi üç bacaklı bir adam gitti ve biz yerine hiç kimseyi almadık. şaka gibi geliyor gerçekten, geçen sene takımın tüm başarılarında payı olan, şampiyonlar liginde gruptan çıkartan adamın gidiyor ve onun yerini bomboş bırakıyorsun. teknede başından aşağı dökülen buzlu sular yeterli gelmiştir umarım başkan; ahlaksızların, pisliklerin, sahada ölümle tehdit edenlerin bu ligi alıp, götürmesine razı olacaksan, bir taraftar olarak hakkımı helal etmem sana. geçen sene bir halt yedin, hepimizi yaktın, bari bu sene aklını başına devşir. mahpushane kaçkını bir adam, teknik direktöre bile ihtiyaç duymadan takımını şampiyon yaparsa, sokağa çıkacak yüzün kalmaz başkan. umarım farkındasındır bunların.
  • 5580
    en azından artık motivasyon konuşması yapmaması gereken galatasaray spor kulübü başkanı. hayır hem beceremiyor, hem de bir işe yaramadığını defalarca tecrübe ettik. bu tip hareketleri aziz yapsa anlarım da ne kendisine ne de bizim camiaya yakışmıyor bu uslüp.
    ayrıca adama soramazlar mı madem takımın motivasyona ihtiyacı vardıda, dünyanın sayılı motivatörlerinden birini neden karga tulumba gönderdin diye.
  • 5581
    önceki senelerdeki performansından çok uzak olan başkanımız. 2014-2015 sezonuna hazırlık aşamasında gösteremediği çaba nedeniyle geçmişe nazaran bu sene karizmasını maalesef çok fena çizdi. sponsor bulamadı, takıma doğru düzgün kamp yaptıramadı futbolcuların hali perişan fizik kondisyonları sıfır yatışla geçirmişler resmen tüm yazı, yönetimle ilgili kararlarında bu sene çok yalnız kalmış gibi duruyor yani bu sene başkan için de pek iyi geçmiyor gibi. erkekler basket takımımızda kadro kurmakta çok gecikti, kızlarda ışılla torrens i kaybettik nasıl yerleri telafi edilecek meçhul hakikaten çok kötü bür tablo veriyor şu an umarım kendisi de durumun farkındadır...
  • 5583
    her sezon yumurta götun agzina gelinceye kadar transferleri bekletip daha sonra da sacma sapan oyuncularla anlasmak
    zorunda kaliyor. bu huyundan vazgecmesi gereken baskan. gecen seneden bas bas bagiriyordu sahadaki takim, mutlak forvet ve sol bek transferi gerektigini.

    gideceksin tarik camdal'i parasi neyse verip alacaksin cunku karsindaki tok satici. malinin da ne kadar kiymetli oldugunu biliyor. yine keza drogba'nin yerine en az onun kadar iyi fizigi olan ve komple santrafor olacak bir oyuncu bulacaksin. atletico madrid diego costa'yi buluyorsa sen de bulacaksin. su takima nobre'nin genc hali bile olur. bunu göremeyen adam koskoca kulubu nasil idare ediyor arkadas?
  • 5585
    transfer'de fiyatların inmesini bekliyoruz diyen başkan, sanki hayvan pazarından büyük baş bakıyor.

    hugo almeida bizim takıma imza atacaksa derhal gitsin kongre kararı alsın, çünkü bunun anlamı " arkadaşlar sıfırı tüketik " .

    edit: ulan elalem cardozo, beğenmezsemde demba ba alır, bizde halen umut bulut var. drogba'nın yerine ancak onun klasına yakın bir isimle doldurabilirsin, hugo almeida ile değil hoş demba ba'da değil ama biraz cardozo olabilirdi. bilemedin eto'o olabilirdi.

    başkan ne yapmaya çalışıyor anlamıyorum, galatasaray'ın transferleri son dakika'ya mı kalır allah aşkına, di maria,wellback felan gibi üst düzey oyuncularıda alamayacağına göre evet kalırmış.
  • 5592
    grandeyle beraber 2 sene üstüste sampiyon yaptigi sampiyonlar liginde ceyrek final oynayan futbol takimimizi kötü yönetimi sayesinde siradan hale getiren, direk sampiyonlar liginde oynayacak takima sponsor bulamayan, ilk yillarinin aksine baskan gibi davranmayip herkesle muhatap olan ve hayrovicin ayrilmasindan sonra artik cebinden parayi cikarip yerine koymasi gereken 'kurumsal eleman'.
  • 5594
    galatasaray'dan büyük olmayan başkan.

    nasıl ki bazıları "elemansa" kendisi de galatasaray'ın elemanıdır. hatta o şerefli galatasaray başkanlığı koltuğuna layık görüldüğü için oturmuştur ama işini düzgün yapamazsa bırakıp gider, bu kadar basit.

    her fırsatta ft için galatasaray'dan büyük değil diyenler için hatırlatayım dedim. bu camia 10 tane daha ünal aysal çıkarır. kimseye muhtaç değiliz.

    icraatlerini göreceğiz. gerçi icraat yapacak ne kaldı ki. o da başka bir mesele
  • 5595
    kendisine destek çıkacak arkadaşlardan ricam, allah rızası için "sekizincilik" kelimesi ile savunulmasın lütfen.

    -birini eleştirmek, otomatikman sekizinci olmamızı mı gerektiriyor?
    -veya bu kulüp 109 yıllık geçmişinde o tarz başarısız kaç sezon geçirmiş?
    -veya o sezon dışındaki diğer 108 sezonun tamamında ünal aysal mı başkanlık yapmış?
    -en önemli soru, başkana yönelik eleştiriye cevaben bu argümanı hatırlatanlar kulübün asıl olması gereken yerin "sekizincilik" olduğunu mu savunuyor? neden ilk iki yılda yaşadığımız başarılar bir lütuf olarak görülüyor? saçma.

    sütten çıkmış ak kaşık olmadığını düşünsem de, -maalesef- eylül 2013'ten beri kutuplaşmamıza sebep olan saflardan, işin fatih terim tarafındayım. başkan, antrenörümle görüşebilirsiniz dedikten sonra, fatih terim'in milli takım ile ilgili alacağı her karara imza atmış demektir. "eleman"ının federasyonla görüşmesine ilk elden izin verip, sonra da "nasıl olur yaa:@" diye sinirlenmek çok saçma. "eleman"la "patron" arasındaki emir komuta hiyerarşisi bunu gerektirir.

    terim ile ilgili fikrim özet olarak bu şekilde. ama konunun özüne dönmek gerekirse, zaten son aylarda kendisine yönelik eleştirilerdeki "fatih terim" mevzusu günden güne azalmaktadır. neden? çünkü yaptığı yanlış hamle sayısı hergün artmaktadır. olay artık gitgide fatih terim ekseninden çıkmaya başladı. bu en azından sevindirici bi gelişme. çünkü sırf terim nefreti yüzünden, iş artık bir sözlük klişesi olan "terim sempatizanlığından sonrasını okumadım kardeş" boyutuna ulaştı. ki fatih terim'e karşı bu ölçüde bir nefret niye beslenir onu da bilmiyorum. çok sevmemek, tasvip etmemek değil yani iş resmen nefret düzeyine geldi. neyse yani gereksiz transfer hamleleri, finansal fair play cezası, maddi sıkıntılar, hoca değişmeleri, anlamsız maaş artışları, baskın kongreler, pasif yönetim anlayışı ve kurulu, sponsor sıkıntıları, vb pek çok konuda haklı olarak eleştirilebiliyor olması, olayları tartışabilmemize olanak sağlıyor artık en azından. tartışmak, doğruyu bulmaya giden yolda en gerekli şey neticede. hatalar çoğaldı ki dile getirebiliyoruz demek de tam bir gülsek mi ağlasak mı durumu yani.

    koltuğu bıraksın, defolsun gitsin demiyorum ben. kendisine kişisel bir nefretim yok, tanımam etmem. sadece hatalarını düzeltsin yeniden ilk 2 yılımız gibi kulübü düzene soksun yeter. ki zaten görevinin tanımı bu. "kulübü iyi idare etmek". ama görünen o ki, 2011-2013 arası başarılarda keramet kendisinde değilmiş. doğru kişileri mi göreve getirir, doğru hamleler mi yapar ne yapar bilmiyorum ama bir an önce "doğru"ya yönelsin. yönelsin ki bir sezonumuz daha çöpe gitmesin.
  • 5596
    galatasaray başkanlığı yaptığı sırada yaptığı en doğru icraat ergin ataman'ı basketbol takımı'nın başına getirmesi ve bunun akabinde 20 küsur yıl sonra şampiyon oluşumuzdur. kulübü futboldan ibaret sananlar istedikleri kadar fatih terim'in çanağını yalayıp başarıyı ona atfetsinler ama gerçeği değiştiremezler zira başarı ekip işidir, tek bir kişiye bağlanamaz.
  • 5598
    göreve getirdiği adamlar : enkaz devraldığı sezonda galatasarayın efsanesi fatih terim. ara sezonda hem boşta olup hem dünya çapında bir isim roberto mancini ve yeni sezonda italya takımının eski teknik adamı, herkes tarafından kabul görmüş cesare prandelli.

    görev süresince başarıları : 3 sezonda 2 lig şampiyonluğu, 2 süper kupa, 1 türkiye kupası. takımın katıldığı 2 şl sezonunun ikisinde de gruptan çıkma, 1 tanesine çeyrek final.

    takıma kazandırdığı futbolcular : wesley sneijder (mevkisinde dünya çapında bir adam), didier drogba ( tartışmaya lüzum yok, getirmek herkesin harcı değil), hamit altıntop (transfer edildiğinde en iyi yerle 3-5 futbolcudan biriydi), burak yılmaz (ligin gol kralıydı, zamanın şartlarıyla neredeyse yok pahasına alındı), olcan adın ( mevcut yabancı sınırı dahilinde en iyi yerli kanat olabilir) , armindo bruma ( daha 19 yaşında olmasına rağmen müthiş yeteneğiyle geleceğe çok doğru bir yatırım olduğunu her fırsatta kanıtladı)

    bunun yanında alex telles, umut gündoğan, koray günter vs. gibi gelecek vaadeden, en azından anadoludan toplama değil futbola yeteneği olan futbolcuları takıma kazandırarak galatasaray'ın geleceğini inşa etmek için uğraşmakta.

    takım iyi oynamadığı zaman başkanı eleştirmek ne kadar doğru olmasa da ; eleştirirsin, artık iyi yönetmediğini söylersin, sevmediğin dile getirirsin ama bu adama başarısız demek akıl tutulmasıdır.

    millet ne karakterde, ne tıyniyette adamları el üstünde tutuyor ; her başarısızlıkta ya da transfersizlikte teknik ekipten yönetim elemanlarına kadar herkesi asacağımıza, kulübümüzün bu şekilde bilgili, eğitimli, terbiyeli ve ahlaklı insanlar tarafından yönetildiğine sevinmemiz, onlara sahip çıkmamız gerekir.
  • 5599
    hataları elbet var.
    ancak hala fatih terim fedailiği yapıp ünal aysal'ı eleştirenler de var.
    kardeşim, takım tekrar toparlandıysa sebebi fatih terim değil, tek başına ünal aysal da değil.

    tekrar tekrar söylemek istemiyorum, o takımın nasıl oturduğunu burada yazmıştım; #1549266

    şimdi fatih terim için 2 şey söylemek istiyorum. madem onun sayesinde takım kurtulabilecekti, neden adnan polat kendisini çağırdığında dinlenmek istediğini söyledi? çok açık, uygun zamanı bekledi, zira buradaki fanboyların sandığı gibi fatih terim'in elinin değdiği yer kendiliğinden yeşermez.
    ilk yaz kampında 3 ay analiz yapmışsın, zaten ligler de geç açıldığı için çokça vaktin olmuş. yetmemiş ligde 11 maç gitmişsin. takımı oturtamamışsın. o zamana kadar;

    -içerideki samsun maçında elmander-sercan şeklinde çift forvete dönünce oyunun açılmaya başladığını,
    -10 kişi kaldığımız karabük deplasmanında baros'un oyuna girdiğinde elmander ile uyum yakaladığı,
    -bursaspor maçını baros girdikten sonra çözdüğümüzü,

    bunun yanında elmander'in (ya da ilk iki hafta baros'un) tek forvet çıktığı maçlarda varlık gösteremediğimizi, 3 ay yaz kampı ve 11 haftalık lig maratonunda göremedi.
    hasbelkader 11 maçın sonunda elmander-baros ikilisiyle bir maça çıkıldı ve 9 kişi kaldığımız maçı kazandık.
    yukarıda verdiğim ve yine tekrarladığım şu yazıda (#1549266) belirttiğim niteliklerdeki forvet hattını bir şekilde kurduk, ancak fatih terim bunu yarım sezondan biraz fazla koruyabildi.
    hemen alakasız burak yılmaz transferiyle o takımın çalışma mekanizması bozuldu.

    eh, biraz da o oturmuş sistemi, uygun olmayan oyuncularla bozandan bahsedelim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın