resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:84
Uyruk:Türkiye
  • 4803
    kulüp ne zaman biraz toparlanıp, kendine geldiği vakit hortlayan liseci zihniyetin dümen suyuna giderek kendi ipini çekti maalesef. yeni stada geçilmiş, kombineler, localar para gelmeye başlamış. üstüne iki sene şampiyon olup şampiyonlar ligi'ne katılmışsın, gelirlerin daha da artmış, kısacası yavaş yavaş işler yoluna girmeye başladı. tamamdır. beklemede olan bu örümcek kafalılar hemen harekete geçer ve klasik senaryo tekrarlanır.

    koskoca galatasaray spor kulübünü tek başına yöneteceğini zannetmesine hayret ediyorum, hadi işi garantiye alayım diye de candan erçetin'i yardımcısı yapmış olması filan. bi'dünya anlamsız iş. şahsi anlamda benim için büyük bir hayalkırıklığı oldu kendisi. zira çok şeyi değiştireceğini bekliyordum ama olmadı. liseciler onu da yedi sayılır.

    üstüne bir de kulübün mali göstergelerinin kötüye gidiyor olması göz önüne alındığında bu saatten sonra öncelikle hatalarından gerekli dersleri çıkarıp, bu bozuk yapıyı kökten değiştirdikten sonra bütün kozlarını oynayıp, yani parayı masaya koyup restini çeker ve tarihe efsane başkan olarak geçebilir veya yol yakınken bırakır gider gibi geliyor bana ama bilemeyiz tabii. sonuçta biz taraftarız kafamız basmaz bu işlere, onlar seçilmiş özel kişiler, üstelik kulüpte onların çünkü hepsi galatasaray lisesi mezunu.

    edit : bu arada (bkz: ünal aysal/@gs)
  • 4806
    fatih terimin üstünden 2 sene geçindi. sonra herşeyi pek kolay sandı, tek kahraman olma isteği ipimizi çekti. çevresindeki ali dürüst, adnan öztürk ve abdürrahim albayraktan başladığı yontma işlemlerinde en son olarak da terimi yontarak final yaptı. sandı ki galatasaray her zaman terimin ilk 2 senesi gibi gidecek ve efsane olacak. ama kazın ayağı öyle değil. sağolsun sayesinde bugun can cekişiyoruz. ve daha nisan ayı girmedi bile.
  • 4810
    kafatasçı lisecilerin oyununa geldi.
    önceki başarılı yönetimini yoruldular diye baskın seçimle değiştirdi.
    gençleştirme yapılacak dedi 81. yaşına giren 2. başkanımız oldu.
    daha önceki başarıları sadece kendisine bağlamak önceki yönetimdeki başarılı yöneticilere çok büyük haksızlık yapmak olur.
    mevcut yönetiminin aşırı zayıf olduğunu kendisi de biliyor çünkü özenle kendi seçti.

    http://anketinho.com/?a=Anket&AnketNo=911 sözlük içinde anketinhoda devam eden ankette sonuçlar an itibariyle sonuçlar şu şekilde
    ünay aysal mayıs 2014 ayında seçimli genel kurul yapmalı mı?
    · evet ancak başkanlığa devam edip yönetimini değiştirmeli ✔
    % 56.36
    · hayır ne gerek var yöneticilerden memnunum
    % 10.91
    · evet aday dahi olmamalı
    % 12.73
    · evet demokrasi işletilmeli genel kurul yeni yönetimi seçmeli
    % 20.00
    başkan güçlü yönetim oluşturmalı oluşturmayacak ise hiç vaktimizi, yatırımları çöpe atmamalı.
  • 4812
    futboldan anlamam dediği zamanlarda, o güne kadar görülmemiş ve hayal bile edemeyeceğimiz derece iyi bir başkan profili çizmekteydi. keşke futbolu hiç öğrenmeseydi. yanında ki kan emicilere bu kadar çok güvenerek kendi ayağına sıktı. şükrü ergün, bülent tulun gibi isimleri galatasaray camiasının bünyesinde barındırmaması gerekirdi. şimdi acilen güven tazelemelidir. istifa çözüm değil ancak ali dürüst ve adnan öztürk gibi isimlerin tüm eksilerine rağmen bu yönetimin içinde bulunması şarttır.
  • 4813
    (bkz: #1331205)

    başkanın neyi amaçladığını çözemiyorum dolayısıyla kendisine güven duymuyorum. fatih terim'i gönderme kararının takımı uçuruma sürükleyeceğini ta başından yazmıştım. bugün gelinen noktayı hep birlikte görüyoruz. yine de iyi tarafından bakmak mümkün. en azından önümüzdeki hafta oynanacak derbide galatasaray mağlup olsa bile fener matematiksel olarak şampiyonluğunu ilan edemeyecek. evet maalesef başkanımızın müthiş vizyonu sayesinde bir kaç ay içerisinde bu tür şeylere şükreder duruma geldik. neyse...
    benim merak ettiğim daha çok saha dışı meseleler: 2012-2013 yıllarında elde edilen onca gelire rağmen, bitmesi şöyle dursun bir türlü azalmayan ve saçma sapan transfer harcamalarıyla artan borçlar ve tabi riva arazisi.
    takımın performansını göz önüne aldığımızda gelirlerin önümüzdeki sene daha da azalacağı kuvvetli bir ihtimal ve bu olumsuzluğa ilaveten bir de maliye tarafından kesilen 108 milyonluk vergi cezası söz konusu. müstakbel tazminat ödemelerini ve sıfıra yakınsayan transfer gelirlerini kulübümüzün sabit giderleri() olarak ifade edebiliriz. transfer gelirleri için de 'sabit gider' diyorum, çünkü kulübümüz futbolcusunu satarken/gönderirken üstüne para ödüyor. neticede ortaya vahim bir "mali tablo" çıkacak/çıkıyor ve insan ister istemez soruyor: acaba bu borçlar nasıl azaltılacak, güzide taraftarın hayalini kurduğu transferler() hangi parayla yapılacak? elbette bunların cevabını başkandan iyi bilemeyiz; ama çok değil daha 1,5 yıl önce 'kulübün borcunu kısa sürede iki haneli rakamlara indireceğini' ifade eden sayın ünal aysal'a soralım:

    riva gidici mi?
    riva arazisini satmayı düşünüyor mu?
    kendisi veya ortakları riva için müşteri olabilirler mi?

    şimdi sözlükteki bazı taraftarlar "ne yani başkan riva'ya mı sulanıyor" falan diyebilirler. ben karpuz kabuğundan bahsetmiyorum. burası türkiye ve bu işler akçeli işler. bir galatasaraylı olarak sadece merakımı yazıyorum.
  • 4817
    3-5 ay takım kötü oynadı diye değil, iyi yönde giden takımı kendi egosu ve kibri yüzünden yaptığı tercihler doğrultusunda, kısa ve uzun vadede mahvetmesi yüzünden eleştirilmektedir.

    bunun kısa vadesi bu sene şampiyonluğun elimizden uçması oldu. uzun vadesi ise; kariyerinde hiç bir takımda yapılanmaya gitmemiş** türkiye'ye/türk futboluna uzak bir teknik direktörü, takımı yapılandırma içine sokması için başa getirmek olacak. tabi bir an önce akıllıca bir hamle yapmazsa.

    edit: imla.
  • 4818
    fenerbahçe bu sene iyi futbol oynuyor, en azından geçen seneki halinden daha iyi, daha toplu. dolayısıyla daha fazla puan topladılar. bu yüzden fenerbahçe'nin şampiyonluğundan dolayı sorumlu değildir.

    ancak;
    galatasaray çok kötü bir halde, "takım" olgusu yok. istikrarlı bir kadro yok, futbolcunun dilinden iyi anlayan teknik direktör yok. işte bunların sorumlusu kendisidir. fenerbahçe 'nin başarısından değil, galatasaray'ın başarısızlığından sorumludur kendisi.
  • 4820
    her şampiyon olan başkan bıraksaydı 50 den fazla başkanımız olmuştu. kredisi çoktur hala. hatalıdır belki bazı konularda ama 2 yıldır dipten zirveye çıktıysak fatih terim kadar onun da katkısı vardır.

    göreve geldiğinde kulübün maddi durumunundan haberi yoktu sanırım sözlüğün. kulübün kasasına giren paralarda hakkı çoktur. kendide büyük miktarda koymuştur.

    ya 10 numaranı sneijder 11 numarını drogba giyiyor. hala başkana sallıyorsun.
  • 4821
    tek adam olmayı kendi seçmiştir. sezon başında terim, dürüst, albayrak, öztürk ve diğer yöneticileri saf dışı bırakıp yönetimin içini boşaltarak.

    kadıköy'de drogba ve eboue'ye dönük yapılan ırkçı saldırı konusunun sümenaltı edilmesine göz yummuş, 'fenerbahçe'nin olmadığı ligde para kazanamayız' gibi terim'in yapması durumunda buradaki bir sürü kurumsal fanboyun kulüpten ihracını isteyeceği saçmalıklarla dolu bir demecin altına imzasını atmıştır.

    terim'den sonra kankası arıboğan ile florya'nın ağası gibi davranmış ve gülünç ötesi hallerde motivasyon konuşmaları yapmaya başlamıştır. sezon ortası bir dolu gereksizin takıma doldurulmasına ses çıkartmamıştır. spk meselesinde galatasaray'ın önünü kesenler hakkında daha dik bir tavır sergileyememiştir. sezon bitimine yaklaşılan şu günlerde hala önümüzdeki sezon yürürlüğe girecek olan yabancı sınırı hakkında bir tavır alınamamış alınsa bile uygulamaya dökülememiştir. görünen hala 5+0+3'ün devam edeceğidir. bu sene başında da 'nasılsa değişecek o mesele' kafasıyla yapılan fiyasko yabancı transferlerin kulübe maddi zararı da ortadadır ayrıca. mevcut yeni yönetimin tek işlevi bildiri yayınlamaktan öteye gidememiştir.

    ergin ataman'ın bir maçtan sonra şahenk'in televiyonunun spor spikerine yönelik bir küfür nedeniyle taraftarlara karşı 'tekrarlanırsa istifa ederim' gibi komik beyanatına arka çıkmış hatta yetmediği gibi camianın resmi siteden 'erkek basketbol şubesini kapatmakla' tehdit edilmesine göz yummuştur rezalet ötesi bir şekilde.

    ultraslan taraftar grubuna florya'nın kapılarını açmış ve taraftarın futbolcuları yüz yüze hadsiz bir şekilde akıllarınca uyarmalarına göz yummuştur. sonra da tekrar kayseri maçından * sonraki ultraslan beyanına karşılık yine aynı taraftar grubunu muhattap alarak siteden bir bildiri daha yayınlanmasına neden olmuştur.

    bu icraatların tümünün sorumlusu aysal değil denirse buna sadece gülünür. ya da demek ki yeterince vakit ayırmıyor kulüp işlerine diye düşünülür. iş hayatı onun için daha öncelikli ise bilemem.

    aysal yönetim kadrosunda değişikliğe gitmez ise -tabi bu sefer de hande yener'i falan almaması koşuluyla 2. başkan diye- önümüzdeki sezon sonunu göremez. son olarak da bunu yazayım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın