resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:84
Uyruk:Türkiye
  • 4376
    kibar bir üslüpla söylemek gerekirse, türk basınının götünden uydurduğu haberlere maruz kalmaktadır. çok kibar olmadı dimi! nasılki bu cümle kibar bir cümle değilse ünal aysal da böyle anti kibar bir açıklama yapmaz.

    kendisi muhtemelen şunu demek istemiştir. "chelsea nin kafasını ondan sonraki rakibinde götünü keseceğiz"

    not: başkanımız gibi kibar olalım.
  • 4377
    şampiyonlar liginde uefa ilgiyi düşürmemek için yarı finale orta derece takımları geçirmek istemiyor. bunu ya hakem ya da kura yoluyla yapıyorlar.dikkat ederseniz bizim de böyle bir şansımız yok. çeyrek final kurasında bizim bayern,barça,real üçlüsünden birine denk geleceğimizi hepimiz biliyoruzdur.

    başkan da bunları düşünerek birşeyler söylemiştir. basında bunu bu şekilde bir lafla sunmuştur.

    (bkz: kafamızı keserler)
  • 4378
    http://www.skorer.tv/...i--bGReNJkLaWxs.html

    2:05'ten sonrası izlenirse ünal aysal'ın gerçekten de kullandığı fakat samimi bir ortamda söylediği ifadedir. yani öyle basın açıklaması falan değil. bir nevi "sikerim böyle fenerbahçe'yi" hesabı, özelinde kullanmış yani ama ya kameraları unutmuş ya da boşluğuna gelmiş, o yüzden kendisine yüklenmek anlamsız, biz arkadaş arasında neler neler diyoruz yani ben en son "madrid anamızı sikecek" şeklinde bir yorum yapmıştım ki gelin dürüst olun hepimiz bu tip şeyleri söylüyoruz.

    bu yüzden biraz daha dikkatli olması gereken başkanımızdır. ortamda kamera varsa ve kayıtta ise ona yönelik konuşulmasa bile seçilen kelimeler çok önemli.
  • 4379
    2013-14 şampiyonlar ligi sezonu için samimi bir ortamda söylediği ''çeyrek finalde kafamızı keserler'' cümlesi, daha önce de bahsedildiği gibi çok fazla abartılmamalıdır.

    mevcut durumda bu turda, yani çeyrek finalde, bizim gibi top class olmayan takımları zaten bayern, real, barca gibi takımlarla eşleştiriyorlar ki bu takımlara karşı pek fazla şansımız olmuyor. bundan ötürü de sosyal medyada ya da arkadaş ortamında mesela bir bayern çıktığında biz de şöyle şeyler söyleyebiliyoruz ve paylaşabiliyoruz:

    http://inciswf.com/1288546698.swf

    http://inciswf.com/1286602117.swf

    elbette ki kesin eleniriz, fark yeriz düşüncesi yok. her zaman umut, galatasaray'a güven var. o ayrı, geyik ayrı. insan kendisiyle biraz barışık olmalı.

    ama mesela çeyrek finalde bir psg, bir schalke, bir ajax ya da celtic falan gelse şöyle davranırız:

    http://inciswf.com/1302803070.swf

    http://haberpan.net/...n-kuraya-gidiyor.jpg
  • 4380
    kafamızı keserler dmiş başkandır. böyle insanlar, hele de en dandik telefonun kayıt yaptığı, herşeyin sosyal medyada beş dakikada milyonlara yayıldığı günümüzde ne söyleyeceklerinden çok ne söylemeyeceklerini düşünmeliler. chelsea'yi eleyip bu takımlardan biri ile eşleştiğinde takıma hangi yüzle başarı dilenecek, kafamız kesilmez de es kaza elersek hangi yüzle takım tebrik edilecek? istediği kadar dost sohbetinde söylemiş olsun galatasaray başkanına yakışmamıştır.
  • 4382
    kendisi futbol klübümüzün devre arasına girerken yakaladığı ve yakalayacağı * başarıyı tanımlarken:

    ''umit ediyorum ki, galatasaray devre arası bölümüne olumlu göstergeler ile girecektir'' sözünü kullanmıştır.

    zekasına ve yöneticiğiliğine hayran olmakla beraber, hemen hemen bu yazıyı okuyan çoğu arkadaşın da 'kahve' ortamlarında denk geldiği borsacı, işi biliyor, hisse senetleri vb.. yorumlarının biraz içinin doldurulması kanaatindeyim.

    yavan bir yaklaşımla 'borsacı' yorumunu getirmek abeste iştigaldir.

    doneler ve veriler her zaman gerçeği söyler. 2011 mayıs, 2013 aralık itibari ile değerlerin yükselmesi ünal aysal'ın şahsi başarısıdır. basit yorumlar getirmek yerine doğru veriler incelenirse, yönettiği değerleri hatrı sayılır bir biçimde yükselten bir başkan var.

    hatta o kadar öte ki, 2011 nisan ayında birisi gelip bana dese ki, adnan polat gidecek yerine bir başkan gelecek, ve o başkan yönetiminde takım 2 sene üstüste şampiyon olup, 2 sene üstüste şampiyonlar ligi grubundan çıkacak, inanmak isterdim, ama kayıtsız şartsız inanamazdım.

    hakkını yemeyelim ünal aysal önderliğinde takım dipten zirveye çıktı.
  • 4391
    "on yargilari kirmak, atomu parcalamaktan daha zordur" der albert einstein

    sayin unal aysal'in da yapmaya calistigi sey budur. zor olandir ama zor olan daima daha guzeldir.

    devrimler de sancili olur.hele ki turkiye'de.

    "boyle gelmis boyle gidecek korkarim vallah" diye sarkisi olan bir ulkede.

    alisik degiliz ani ve hizli degisimlere. insallah guzel gunler gorecegiz. tum kalbimle inaniyorum.

    edit: imlâ
  • 4392
    an itibariyle takımı football manager oynar gibi yönetiyor maşallah. genç yeteneğe 10m vermeler, kadro dışı sneijder'i 7.5m bedelle almalar, bedavaya drogba getirmeler, brezilya'dan genç yetenek avlamalar, cl'de her sene gruptan çıkmalar falan. fm oynayan hemen hemen herkesin istikrar abidesi bir performansı olduğunu düşünürsek, önümüz açık gençler.
  • 4395
    bu adamın hala fatih terim'i kovduğunu düşünen ya fatih terim'in akrabasıdır, ya da analiz yeteneği sınırlıdır. bak analiz yeteneği sınırlı diyorum, bazıları gibi 'anlama problemi var' gibi ithamlar kullanmıyorum. zira böylesi ancak fanboylara yakışır.

    sayfalarca yazıldı, çizildi. süreci hep beraber takip ettik. bazılarımız taraf olduk, bazılarımız tarafsız kaldık; değinmek istediğim konu bu değil. esas değinmek istediğim, galatasaray taraftarının kendi içinde, kendisi gibi galatasaray taraftarı olan bireyleri illa bir tarafmış gibi görme ve gösterme çabası. işe yarıyor mu? bakalım yaramış mı.

    şimdi bu adam neden eleştiriliyor, karşı argüman nedir ve 'kendisinin fatih terim ile yaşadığı süreçte kim haksızdır?' sorusuna fatih terim'i savunanlar ne cevap vermektedir bir irdeleyelim.

    bu adam neden eleştiriliyor: 'efendim kendisinin yaptıkları galatasaraylılığa sığmaz.' dııııt. yanlış cevap. neden? çünkü galatasaraylılık kriz anlarında kararsız kalmamayı, iyi ya da kötü - ısrarla söylemek lazım iyi ya da kötü - bir karar vermeyi gerektirir. kendisi o kararı vermiştir, başkaları gibi galatasaray'a yazın ortasından beri milli takımla flört ederek zarar vermemiştir.

    karşı argüman nedir? : 'iki transfere taraftarı tav etti.' yine yanlış cevap. neden? çünkü soruyla alakası yok. kestirme yoldan argumentum ad hominem denen şeye başvurmak. yani karşıt düşünceyi tezlerle çürütemeyeceğini anlayınca bel altı vurmak diyoruz biz buna. tipik üçüncü dünya ülkesi okumamış insan sendromu.

    kendisinin fatih terim ile yaşadığı süreçte kim haksızdır? : 'fatih terim galatasaray'ı satmaz. hiç bir zaman satmadı.' e birader, 2 yıllık sözleşmeyi 'birileri rahat edecek diye imzalayacak değilim' dedi. sonra 'sözleşme bana gelmedi' diye çevirdi lafı. savaşacağını ve türk futbolundan temizleyeceğini iddia ettiği federasyonla iş birliği yaptı. sonra taraftarın saf duygularıyla oynamak için, 'gitmemek için her şeyi yaparım' falan dedi. her şeyi yapmasına gerek yoktu. ya çıkacak olanı biteni günü gününe anlatacaktı, ya da sözleşmeyi imzalayacaktı. ikisini de yapmadı.

    he bir de ünal aysal zengin olduğu için fatih terim'i yollamış. gören de zannedecek ki fatih terim 1000 lira+full akbil+sigortaya çalışıyor.

    ne demiştik. birbirimizi taraflara itme çabamız var . işe yarıyormuş. zira en az fatih terim kadar haksız olduğunu düşündüğüm kendisini şurada savunmak zorunda kaldım.

    her daim galatasaray'dan yana taraf olan sadece taraftardır. adı üstünde. taraftar.

    fanboyluk başka bir müessese zira.
  • 4396
    en büyük hatası shaqiri'yi almaktan vazgeçmesidir bence. karşılaştırma yapmak gerekirse:

    o zamanki shaqiri, şimdiki bruma'dan sadece 1 yaş büyüktü ama tecrübe konusunda bruma'dan 10 gömlek üstündü. basel'le 87 resmi maça (21'i uefa ve şampiyonlar ligi) çıkmış, isviçre a milli takımı'yla yardırmaya başlamıştı. istatistikleri de o yaştaki bir oyuncu için çok sağlamdı.

    bruma'yı kötülediğim sanılmasın. bence o da çok iyi bir futbolcu olacak ama hani "pişsin" geyiği var ya... hah işte shaqiri pişmişti, fırından tazecik çıkmıştı. sonra kaçırdık elimizden. hem belki şimdi bir kanatta shaqiri, bir kanatta bruma olurdu. amrabat'ı hiç almazdık :(
  • 4397
    öncelikle bir şeyleri iyi anlamakta fayda var.
    -terim'in gönderilmesinde aysal tek suçlu değil en az onun kadar belki daha da fazla suçlu olan terim'in ta kendisi
    -aysal para saçan bir başkan değil, öyle olsa kerim frei, alper potuk vs bir sürü adam şu an bizim kadromuzda olurdu
    -gereğinden fazla para verdiği tek adam amrabat oldu onuda malumunuz terim'in gereksiz ısrarıyla aldık

    asıl konumuza gelirsek; evet bu adam bazen itici tavırları olan, fevri çıkışlar yapan ve kulübü şirket mantığıyla yöneten bir başkan. peki bundan ne zarar gördük bugüne kadar? hanginiz şu 2.5 sezondur süregelen zaman için bu takım başarısız diyebilir?
    her yerde olduğu gibi galatasarayda da kişilere armadan daha büyük anlamlar yükleyen bir kesim var ve bu adamların hepsi terim üzerinden aysal'a çakma derdinde.

    şöyle bir sorum var; fatih terim "galatasarayın ne zaman ihtiyacı olduysa ben hep buradaydım" dedi mi, demedi mi? peki bu adam neden adnan polat kapısına dayanıp adeta yalvardığında "hocam bizi kurtar" dediğinde gelmedi? hani aslolan galatasaraydı?

    demem o ki ne aysal ne terim ne başkası hiçbiri armanın üzerinde değil saygı göstermek ayrı konu, armadan üstün görmek ayrı konu. artık kendinize gelinde açın gözlerinizi. terim galatasaraydan kazandığının 2-3 katını alacağını farkettiği an zaten milli takımı yönetmeyi kafasına koymuştu.

    ünal aysal bizim için büyük nimet, aig'den kurtardığı hisseler, başkan olduğundan beri bize kazandırdığı vizyon çok ama çok önemli konular. ama dediğim gibi hiçbir zaman kulübün üstünde değil. galatasaraylılar ölür ya da gider ama galatasaraylılık ölmez
  • 4398
    bunca yazılan şeye rağmen hala bu adamın saçtığı paranın ve transferlerinin savunulduğu kanısı işlenmeye çalışılıyor. bu inanılmaz bir şey. gerçekten inanılmaz.

    galatasarayın yazılı olmayan kuralları içinde iki ay önce sövdüğü adamın kanatları altına girmek, canlı yayında galatasaray kulübünün aşağılanmasına ses çıkartmamak hatta bıyık altından gülmek, kendisine önerilen sözleşmeyi elinin tersiyle itip sonra mazluma yatmak vb şeyler varsa yerin dibine batsın o kurallar. evlerine ateş yağsın o kuralların, allah duygularını sinelerinde bıraksın, bir şey olmaya imkan vermesin.

    ha bir de, galatasarayın yazılı olmayan kurallarını sadece fatih terim ve onun ilginç taraftar kitlesi biliyor sanırım. bunca yıl o lisede sıralarda oturmuş, o lisenin hiyerarşisini ve felsefesini öğrenmiş adamlar değil. her şeyi fatih terim biliyor. kulübün anahtarını da verelim tam olsun.

    kafaya bak, kimse fatih terime dokunamaz, o ne yapsa doğrudur. hz. fatih terim (r.a.) da diyelim mi?
  • 4399
    kusursuz olmasa da galatasaray tarihinindeki en iyi başkanlar arasında sayılabilecek zat-ı muhterem.

    mehmet ali birand'ın sunduğu unutulmaz maçlar belgeselinde 'ünal aysal'ın galatasaraylılara hediyesidir' gibi bir cümle çıkıyor karşımıza. kendisi bir anda ortaya çıkmış bir insan değildir bunu anlıyoruz buradan.

    keita, kewell, baros, linderoth gibi eski düzeylerinde olmayan veya hiç en üste çıkamamış ancak yetenekli oyuncuları takıma getirmek için bir yerlerimizi yırtardık da gelirlerdi. şimdi ise kiminle ilgilensek galatasaray'da seve seve oynayacağını söylüyorsa ben ünal aysal'a teşekkür ederim.

    eğer ben, bir gsstore'da galatasaray forması alan siyahi bir genç görüyorsam ve o siyahi genç formasının arkasına drogba yazdırınca mutluluktan havalara uçuyorsa bunda en büyük pay ünal aysalındır.

    eğer bir galatasaray taraftarı olarak ben izmir'de galatasaray lisanslı ürünü almak için alsancak'a gitmek zorundayken şimdi 3 farklı noktada gsstore varsa, bakü ve almanya'da gsstorelar açılıyor, türkiye'nin geneline yayılmaya başlamış bir store zinciri oluşturuluyorsa teşekkürler ünal aysal derim. *

    ayrıca saçma yabancı kuralının ardından almanya'da gurbetçi gençlere yönelik futbol okulları açtığın ve yerli oyuncu sıkıntısını gelecekte daha az çekmemizi sağlayacağın için de teşekkürler.

    basketbolun trabzonspor'u konumuna düşmeye başlayan erkek basketbol şubemizin ligin en büyük şampiyonluk adayı haline getirilmesine oktay ve ergin koçlar ile birlikte önayak olduğun, istenen her oyuncuyu aldığın(u: spanoulis :() için teşekkür ederim.

    bugünkü galatasaray yerine 4-5 yıl önceki galatasaray'ı koyun, oyuncu ve antrenörlerin durumları bugünkü gibi olsun; drogba, sneijder, bruma, mancini, eboue, melo, muslera, arroyo, domercant, erceg, jawai, ndong kaçı bize gelirdi? edin dzeko, alex telles, balotelli, spanoulis gibilerinin ismi bizimle anılır mıydı? bu ortamın oluşmasında ünal aysal gibi fatih terim ergin ataman ve oktay mahmudi'nin emekleri de gözardı edilemez onlara da teşekkürler.

    ali dürüst ve abdurrahim albayrak konusunda yanlış yaptığını düşünenlerdenim ancak doğruları yanlışlarının üstünü sonuna kadar örtecek kadar çok.

    fatih terim konusunda ise öğrendiğim akşam gözlerim doldu diyebilirim. çok üzüldüm ve başlangıçta fatih terimcilerdendim. sonrasında hocanın milli takıma 2+1 yıllık sözünün olduğu söylenmesi, tüpçü ile kader ortağı olması ,imza töreninde galatasaray ile alay edercesine mukavele kağıdının dolu olduğunun gösterilip gülümsenmesi, tüpçü bize sallarken hocanın etrafına bakınıp hiç oralı olmaması ve milli takım hocası olmadan önceki dönemde söylediklerinin hiçbirini şimdilerde söylememesi bende fatih terim'e karşı bir haksız havası oluşturdu.

    terimci aysalcı ultraslansporlu olmamalı galatasaraylı olmalı. beni bundan sonra aysal fanboyu olarak görebilirsiniz ki öyle algılandığının farkındayım ancak başkana karşı yargılarım değişmeyecek cinsten değil. galatasaray'a zarar verdiği an ona karşı olanlara katılırım.

    not: yazmaya başlayalı yarım saat olmuş dershaneye geç kaldım iyi mi teşekkürler galatasaray sözlük*
App Store'dan indirin Google Play'den alın