resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:84
Uyruk:Türkiye
  • 4101
    1 kasım 2013 galatasaray torku konyaspor maçında da soyunma odasına girmiş olacak ki ne yapmaya çalıştığı belli olmayan konsantrasyonu 0 bir galatasaray futbol takımı izledik. ayıp başkan ne yaptın sen acaba sezon başındaki hazırlık maçında emirates stadyumunda da mı girdin soyunma odasına diye düşündürüyorsun yoksa bu kadar kötü bir sezon başı geçiremezdik. 25 ağustos 2013 bursaspor galatasaray maçında beraberlik aldığımız için şükrettiğimiz maçta yine soyunma odasına mı girdiniz? yapmayın. keza rakiplerimiz 2 maçta 6 gol bıraktı bursaspor'a zor efsanevi deplasmana. herşeyin sorumlusu sensin başkan yıkıl.

    ulan bi bitmediniz ya! sözlüğe girme şevki bırakmadınız. size lazım gelen aziz yıldırım'dır taktiği kendi versin soyunma odası basıp teknik direktörü kapı önüne çıkartıp oyuncu azarlasın, biraz sivrilen teknik direkötörü başarısı ne olursa olsun gönderip pasif bir isim ile anlaşsın. teknik direkötörüne futbolcusuna güvenmeyip şike yapsın.
  • 4102
    saat olmuş 2.53 uyuyamıyoruz anasını satayım. hepsi senin eserin. insanları birbirine düşürdün. çıkıp delikanlı gibi fatih terim'i beğenmiyorum, takım üzerinde daha fazla etkiye sahip olmak istiyorum diyemedin. yine arkadan işler çevirdin. biri yazmış haftanın en beğenilerinden olmuş. başkan takımı beğenmiyordu, hocayı yolladı bu kadar basit diye. ben de aynen böyle düşünüyorum ama bir kere bile böyle söylemediler, hep konuyu başka yerlere taşıdılar. fatih hoca bir şeyler açıklayınca da suçlu oldu. yahu adam napsın ? bu işte çok zor anlaşılır şeyler yok. iki taraf da kendine göre haklı. başkan ile hoca ilk günden beri sorun yaşıyor. o ilk gün hikayesini de herkes biliyor zaten. ama işi bu kadar zorlaştıran, insanları birbirine düşüren başkanın yalancı ve ikiyüzlü olması. tepki alacağını bildiğinden olay başka yerlere çekildi. insanlar birbirine düştü.

    sürekli söyleniyor hoca demirören'e gitmiş. hoca senin takımına benim takımıma bizim takımımıza gitti ve uyumam, ailemi görmem, 24 saat çalışır iki takımı da güzelce yönetirim dedi. sonunda da son bir hafta kalmıştı. o bir haftadan sonra her şey belli olacaktı. playoff gibi ciddi sürece girilirse belli sorunlar olacağı açıktı ve o zaman ünal aysal istediği tedbiri alabilirdi. ama elenilirse sorun da kalmayacaktı, sorun kalırsa bu fatih terim'in sorunu olacaktı. ama ünal efendi girmedi o riske. hollanda maçınının sonucunu, sonrasında fatih terim'in aslanlar gibi bizle devam edeceğini bildiği için iki sezondur kendisini bir yerlere getirmiş hocaya, galatasaray tarihinin en önemli hocasına 24 saat dedi. sonrası malum. saat 3.10 fener maçı ne olur diye içimizde endişe var. iki sene sonra ilk defa derbi öncesi endişe. umarım bu sefer kötü yani ünal başkan kazanır da 13 sene sonra şu ibnelere çakar neyse bu şerrin hayrı da buymuş deriz.
  • 4110
    bir başkanın soyunma odasına girmesi, türk mürettebatın uzay gemisi kaptanına 'neden tam gaz vermiyorsun, çok mu yakıyo?' diye sormasıyla aynı kafa.

    oyuncunun gözünde antrenörün inandırıcılığı ve bilgeliği yerle bir olabilir. mental anlamda hocaya bağlı kalamazsa sahada, sahada sadece yetenek oynar, o şekilde de konyayı yenebilirsin ama kopenhag'ı yenemezsin.

    onun lugatında bu normal olabilir, ama pek sevgili yüce danışmanı fitne fücür alanında gösterdiği performansı bu konuda da gösterip kendisine fren olmuyorsa başkan bence gitsin danışman diye kendine derya baykal'ı tutsun. kadın anti-aging konusunda doktorasını tamamladı.
  • 4113
    5 kasım 2013 fc kopenhag galatasaray maçı öncesi yaptığı motivasyon konuşmasını basit bir moral verme konuşması olarak algılamak son derece yanlıştır.

    ünal aysal'ın çok akıllı bir adam olduğu, zeki birisi olduğu, attığı adımları öncesinde planladığını herkes söyledi, yazdı, çizdi. zaten spontane gelişse bu kadar başarılı olmazdı iş hayatında. kamera olmasa belki basit bir motivasyon konuşması olarak algılayabilirdik ama işin içinde kamera olması bu düşüncemizi yerle bir ediyor.

    bana göre bu konuşmayı camiaya artık buranın hakimi benim mesajını da vermek istemiş olabileceğidir. maç öncesi konuşma da yaparım, florya'da antremanı da izlerim. buralar benden sorulur ve benden izinsiz birşey yapılamaz mesajı vermek olarak algılıyorum. orta ve uzun vadede tek adamlık hissiyatı uyandırma amacı olabileceğini düşünüyorum. herkesin karşısında el pençe durduğu, söylediklerini sorgulamaktan ziyade hemen yapıldığı bir durumu arzu ettiğini düşünüyorum. yoksa kamera eşliğinde motivasyon konuşması yapması ve bunu yayınlatmasını sıradan bir davranış olarak algılamam.

    tıpkı aziz yıldırım gibi yaptığı hareketleri yayınlatıp orta ve uzun vadede tek adamlık hissiyatını uyandırdığı gibi hareketler bunlar. 15 yılın sonunda şike bile yapsa yine çok büyük farkla seçim kazanacak durumu oluşturdu aziz yıldırım. bu noktaya bu hareketleri yaparak geldi aziz yıldırım.
  • 4115
    tarihin tanıklık ettiği tüm liderlerin iktidar olduktan belli bir süre sonra saçmalama ihtimali bulunmaktadır ve bu ihtimal hiç de azımsanacak türden değildir. en yakınımızdaki örneklerden recep tayyip erdoğan ve aziz yıldırım'ın içerisinde bulundukları yönetimlerin iktidarına geldiklerinde sahip oldukları karakter ve üslup ile şu anki durumları kıyas edildiğinde objektif gözler farkı kolayca anlayacaktır. mesele siyaset veya eleştiri değil, tamamen nesnel bir biçimde sadece bir liderin zaman içerisinde gerek ego, gerek iktidar hırsı, gerek de zafer sarhoşluğu yüzünden giderek kafayı yemesidir. hitler, mussolini ve kaddafi de buna uygun örneklerdir. pek az lider soğukkanlı ve akil tutumunu uzun yıllara yayabilir, en başta da dediğim gibi dünya tarihi bu tip nice lidere mezar olmuştur.

    ünal aysal ilk iki sene charlie'nin melekleri'ndeki charlie gibiydi, ya da acun'un şu boktan kutulu yarışmasındaki hamdi bey karakteri işte ne bileyim, arka planda duran ve pek gözükmeyen ana karakter. elbette durum bu kadar da abartılı değildi ama tasvir açısından söylüyorum. yönetim değişikliğini idari işleri kolaylaştırmak, bürokrtaik sıkıntıları aşmak için planlanmış bir değişiklik olarak yorumladım, fatih terim'i göndermesini ise ünal aysal'dan tamamen bağımsız bir şekilde doğru buldum çünkü ben ünal aysal hayranı falan değilim, bağımsız ve özgür düşünen bir birey olarak imparatorun takıma zarar verdiğini düşündüm ve başkanın hamlesini de buna paralel olunca elbette bir miktar destekledim. kimi taraftarlar ilk kez bu zamanda kendisini aziz yıldırım'a benzettiler. tek adam olmak istediğinden ve kendisine rakip olarak ortaya çıkan karakterleri yok etmek istediğinden dem vurdular. juventus maçı öncesinde soyunma odasına inip takıma bir moral konuşması yapmıştı ve bu davranışıyla bir kez daha aziz yıldırım'a benzetildi. bense tekrardan kendisine hak verdim çünkü takım çok büyük bir travma atlatmıştı ve ortalık adeta toz duman haldeydi. mancini yeni gelmiş, belki oyuncuları bile tam olarak tanımıyor, haliyle kulübün en üst düzey yöneticisi olan başkan duruma el atıp takım kendini toparlasın diye böyle bir konuşma yapmış olabilir diye düşündüm. felaket anı sonuçta acil durum planı devreye sokulmalı, insan telaş haliyle oyunculara ek moral vermek isteyebilir, bunu normal karşılarım.

    her neyse amk işte her neyse, bugüne gelelim! 5 kasım 2013 fc kopenhag galatasaray maçı öncesinde soyunma odasına inip yine bir konuşma yapmış. başkan sen iyi misin? şaşkın mısın? aklın yerinde mi? ilk kez, ama ilk kez şiddetli ünal aysal karşıtları ve kendisini aziz yıldırım'a benzetme meraklılarına çok ama çok hak verdim. mancini gelmiş, yerleşmiş, düzeni kurmuş artık, sen ki futboldan anlamadığını kendisi itiraf eden bir adamsın, koskoca adamların, profesyonel futbolcuların senin üç kuruşluk motivasyon konuşmasına artık ihtiyaçları yok. senin yerin orası değil. fatih terim olsa bunları yapabilir miydin? o zaman görüyorum ki fatih terim'i yollamanın altında içinde kalan bir takım hevesleri giderme arzusu ve maaşlı elemanların buna mani olmaması beklentisi yatıyor. bir de kameralı mameralı ha, canlı yayın, oturmuşuz başkan izliyoruz. dedikleri de o kadar komik, o kadar saçma sapan şeyler ki, juventus maçındaki de öyleydi ama iyi niyetinde ve takımın psikolojisi olumsuz etkilenmesin diye duruma müdahale etme isteğine verdim ama bu yaptığı saçmalık ve kesinlikle kabul etmiyorum.

    liderlerin yaptıkları bir büyük hata da egoya paralel gelişen çok konuşma ve çok görünme hastalığıdır. halk çok konuşanı ve çok görüneni sevmez, artık onun yüzünden nefret eder olur, doğru bir şey bile dese her dediği batar, lakin seçilmiş lider ve şakşakçı dalkavukları bundan pek memnundur çünkü idari matematik değil ego ver hırs konuşur. başkan bu yöndeki karizmasını ve sağduyusunu tamamen kaybetmiştir.

    yahu, farz-ı misal bir başbakan veya cumhurbaşkanı olarak cepheye giden ordunun karşısına geçip, generalleri de bir kenara koyup, "aman dikkatli olun, sağınıza solunuza bakın, siper alın, düşmanı da gördüğünüz yerde vurun e mi?" falan denir mi? şaka mı bu?

    - "konsantrasyon çok önemli, konstantre olun"

    + "peki efendim hemen, hmmmmpfffssss" :(

    böyle iş mi olur? destekçisi olduğum kurumsallaşma mantığına tamamen ters bir şey bu. sevgili ünal aysal, senden desteğimi yavaş yavaş çekiyor ve artık iyi niyetini ciddi ciddi sorguluyorum.
  • 4116
    kendisine şu an tahammül ediliyorsa sebebi, borsa'da yaptığı hareketlerle kulube maddi açıdan nefes aldırmasıdır. teknik boyutunu tam bilmiyorum, manipülasyon deniliyor, yatırımcının anasını ağlattı deniliyor falan filan, umrumuzda olan şeyler değil açıkcası, galatasaray düze çıksın da kimin canı yanarsa yansın bizi ilgilendirmez. ünal başkan da bu can yakma işlerinden çok iyi anladığını belli etti, zaten baba parası olmadan bu kadar zengin olan adamın belli bir 'can yakma tarzı' olduğu su götürmez bir gerçeklik.
    çok üzgünüm ama başkanımızın şu an kulüp üzerinde başka herhangi bir etkisi yok, taraftar da kendisini eskiye nazaran daha az destekliyor. bunun sebebi olarak fatih terim'i kovmasını göstermek basite kaçmak olur. başkan adaylığından başkanlığa uzanan süreçteki konuşmaları, hareketleri nerede, şimdi büründüğü ruh hali nerede? kendisi her zaman, futboldan anlamadığını beyan etti ve bu işi profesyonellere bırakacağını söyledi. kurumsallaşma dolmasını da bu minvalde yedirdi. şimdi bakıyoruz da kurumsallaşma filan hikayeymiş, resmen aziz yıldırım'ın kötü bir imitasyonuna döndü, o elit bildiğimiz, kültürlü, aristokrat başkanımız.
  • 4117
    kadir çetinçalı'nın haberine göre kopenhag macından önce soyunma odasına inmis ve motivasyon konusması yapmıstır. tarihimizde ilk kez bir baskan böyle yapıyor. ayrıca kopenhag macını kazansaydık galibiyet primini yani 1milyonu futbolculara dagıtacak olan baskandır. ne güzel saçıyor paraları. 1 milyon euro az para degil. aceba bu pazarlıgı yine drogba ile mi yaptı ?
  • 4118
    korkum şudur ki, mancininin bu yıl olası bir basarısızlıgında fatih terim olaylarından ihale kendisine kalmasın diye kesenin ağzını açacak, 40 50 milyon gibi übersonik miktarları yığıp takımı magazinsel transfere gark ettirecek ve sonrasında düşünmek bile istemiyorum ama mancininin yine de basarılı olamaması durumunda pılını pırtını toplayıp gözden uzaklasacak, bize yine hasret yine bize hüsran yine bize esmer günler düşecek.

    umarım yaptıgı mancini kumarı tutar. lütfen tutsun. mancininin basarısını bu yüzden cok istiyorum, galatasarayın geleceği yerle bir olabileceği icin. yoksa bu uğurda galatasarayı cok garip yerlere sürükleyebilir aysal. ve sonunda yine biz oluruz üzülen, hep olduğu gibi. ne demiş eskiler;

    filler tepişirken olan çimenlere olur.
  • 4124
    her maçtan önce galatasaray teknik direktörü ve futbolcuları ile bir araya gelmeye başlayan galatasaray başkanı. daha önce çok çok önemli maçlarda olurdu şampiyonlar ligi ikinci tur çeyrek final vs. şimdi her maçtan önce haberlerde boy boy resimleri çıkıyor.

    kendisinin kurumsallık anlayışı buysa, kurumsallık bu değil. işi futbolculara moral vermek değil, olmamalı. elbette futbolcularla bir araya geleceksin mesela şampiyonluk garantilenmiş son maça çıkacağız toplarsın tüm takımı bir yemek verir bir araya gelirsin. böyle her maç da ne demek oluyor? herkes kendi işini yapmalı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın