resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 4026
    eski kafaya sahip, galatasaray'ın değil kendi çıkarlarının ve bazı isimlerin kölesi olmuş eski yönetici ve gazeteci bozuntularının yalan dolanlarla, iftiralarla alt edecebileceklerine inandıkları başkanımız. fatih terim gönderildikten sonra, fatih hocaya yakın gazeteciler sürekli başkan alehinde haberlere imza atıyorlar. yöneticiler demeç veriyorlar. isim vermeye gerek yok, herkes bu gazeteci ve yöneticilerin kimler olduğunu biliyor. bakıyorsun bir gazeteci(!) sürekli sneijder alehinde haberler yapıyor, onu eleştiren kişileri sürekli sayfalarında yer veriyor. neden? çünkü fatih terim sneijder'i istemedi. hocayı haklı çıkaracak ya. yine bir yönetici adeta yediği kaba pisliyor. buradan sağ duyulu tüm galatasaraylı'lara soruyurum; her seferinde aslolan galatasaray diyen bu gazeteci ve yöneticilerin sürekli kendi çıkarları ya da yakın oldukları kişilerin çıkarları için, ucunda galatasaray'a zarar vermek bile olsa verdigi demeçler, yaptığı haberler ne derece doğru, ne derece samimi? uyanın artık. hepimizin duygusal yönü olan galatasaray'ı kullanarak bizleri kandırmalarına müsade etmeyin. bu kişilere prim vermeyin. onların aslolanı galatasaray değil, bunu unutmayın. şu an her ne olursa olsun, galatasaray'ın bir başkanı, teknik direktörü var. bu kişilere destek vermek varken, yok mayıs'ta bu yönetim gidecek, yok mancini sezon sonu gönderilecek, şu olacak bu olacak diye felaket tellallığı yapan bu kişileri ciddiye almayın. galatasaray'ımızın başında olanlara destek olun. oyuna gelmeyin. birlik olmamız gereken bu zamanlarda, başkanı yemeye çalışanlara karşı tavrınızı koyun. unutmayın, aslolan galatasaray!
  • 4027
    aslolan galatasaray'dır sadece galatasaray taraftarı için mi geçerli? başkan bu gerçekten muaf mı? hayır, zeki bir adam diyoruz, hiç olmazsa fayda-yarar bazında bir değerlendirme yapsaydı bari.

    koy karşına iki adamı, fatih terim - bülent tulun (ve o kafadakiler hatta) gerçi bu gerçekleştirme başlı başına ayıptır fatih terim için ama, vizyon sahibi, başarı tek kıstası olan herhangi biri bülent tulun'u barındırmaz yanında.

    fatih terim'i sevme, lümpen bul, aşağıla ne bok yersen ye ama başarı paydasında tek gerçektir fatih terim. "aslolan galatasaray" başkan için de geçerliyse, unutacak ya da arka plana itecek her türlü kişisel garezini. teknik direktörüne istediği ortamı sağlayacak, savunacak her türlü.

    ne yaptığı hepimizin malumu olan başkandır.
  • 4029
    vallahi çok şanslı adam. ya da cidden insan sarrafı.

    gerek adnan öztürk olsun, gerekse yıldırım demirören ve fatih terim'e yakın olan gazeteciler olsun. gerekse vedat inceefe gibileri olsun.

    ünal aysal fatih terim'le yolları ayırdıktan sonra başkana karşı kızgın olan kitlelerin bir kısmı, yukarda ismini saydıklarım sayesinde kızgınlıklarını başka yönlere kaydırıyor.

    üstelik bu saydıklarım, kızgın olan kitleleri başkana karşı daha da dolduruşa getirmeyi amaçlıyorken başarıyorlar bunu. halbuki herkes sessiz kalsa bütün kızgınlık başkana karşı kanalize olacak. cidden muazzam bir başarı :(

    ve ünal aysal bu süreçte tek bir canlı yayına bağlanmayarak resmen "bunlar konuşsun da herkes anlasın neler olduğunu" der gibi hareket ediyor.

    işte ya bunu bilinçsizce yaptı ve çok şanslı birisi. *
    ya da cidden insan sarrafı.

    yalnız kendisini bekleyen bir tehlike var. o da bülent tulun meselesi.
    açıkçası ben de başkan olsam gider bülent tulun'la çalışırım. adam tam bir paratoner.

    yalnız her paratonerin belli bir ömrü vardır. bence daha fazla kullanmasın aynı paratoneri çünkü eskiyince şimşekler seni de etkilemeye başlıyor.

    (bkz: adnan sezgin)
  • 4030
    bana göre çok net bir şekilde adnan polatvari bir kurumsallaşma sendromuna yakalanmış başkanımız. adnan polat'tan daha güçlü olduğu ve kaliteli malzeme kullanmayı işlerinde de şiar edindiği için yıkılmıyor muhtemelen.

    sendrom şu ki, ikisinde de kurumsallaşma denilen illet şey şirket yönetmek anlayışı gibi zuhur ediyor. büyük sıkıntı, önünde çok büyük iki engel var ki, bir tanesi dünyanın futbol dinamiklerinde de yerini alır, ikincisi türkiye'nin futbol dinamikleri içinde.

    birinci engel futbolda sürekli var olması gereken amatör ruh. şöyle düşünelim, bir futbol oyununda kariyer modu oynuyorsunuz mesela. çok güzel. gittiniz roma'yı seçtiniz atıyorum. kurumsallaşacaksınız ya, tuttunuz totti çok yaşlı çok yakın zamanda futbolu bırakacak dediniz, bari 1 milyon 1 buçuk milyon getirisi olsun dediniz satışa çıkardınız. transferin son gününde totti'ye lazio'dan teklif geldi diyelim, başka da kimse teklif vermedi. oldu ya totti de kabul etti lazio'nun teklifini, hiç bakmaz çat diye satarsınız, oyunda da gayet başarıya ulaşırsınız, takım etkilenmez falan. neden? çünkü taraftar çok simule var bu oyunlarda. ama gerçek hayatta öyle değil işte. gerçek hayatta taraftar simule değil, gerçek. bu yüzden kulüp içi başarının, kenetlenmenin sağlanması için amatör ruhu korumak zorundasınız. manchester'dan ryan giggs'i satmazsınız, alex ferguson'u kovarak uzaklaştırmazsınız mesela. liverpool'dan gerrard'ı çat diye gönderemezsiniz kendisi istemedikçe. kendisi istese bile sıkıntı çıkar hatta büyük ihtimalle, tutmanın yollarını ararsınız. işte bizim başkan bu amatör ruhu kaçırdı. şirket yönetir gibi yönetmeye kalkıyor ama işte şirkette de bi taraftar olgusu yok. futbolda var, var oğlu var hem de.

    türkiye eksenine ise fazla derin girmeyeceğim, hepimizin bildiği şeyler. adalet sistemi doğru dürüst işlemiyor, şikeden hüküm giymesi gereken bir başkan federasyon başkanlığı koltuğunda oturuyor, siyaset futbolun en derinlerine kadar tesir ediyor, başbakan çok kritik zamanlarda platini'yle görüşüyor, başbakan çıkıp fatih terim galatasaray'ı bırakmalı gibi bir cümle bile kullanabiliyor. bütün bunlarla işin mutfağına girmeden, profesyonel ölçülerde baş edemezsiniz. bazen fatih terim gibi bir fedai gerektirir bu durumlar mesela. geçen sene şampiyonluk yolundaki en kritik noktada hakkının yendiğini düşününce ortaya çıkıp ortalığa korku salacak bir cesur yüreğe ihtiyaç duyarsın ki bir daha hakkın yenmesin.

    öyle işte.
  • 4031
    bu sezonun devre arasında ya da en geç gelecek sezonun başına yabancı sınırlaması konusu çözülmezse veya ab pasaportuna sahip oyuncuların yabancı sayılmaması gibi kural gelmezse çok fena faka basacaktır. kapalı kapılar ardında neler konuşuluyor bilmiyorum ama bir güvence aldıysa rahat olmasını anlayışla karşılıyorum ama güvence yok ise ortada bu kadar rahat olmasını doğru bulmuyorum.

    2,5 sene önce kurulmuş olan takım kısa vadede başarılı olması için kurulmuştu ve bu başarıldı. genç ve gelecek vaad eden oyuncu yerine yaşına bakılmadan hazır olan oyuncular alındı. alınan bu oyuncular verimlerini verdiler ve bundan sonra düşüş yaşayacak futbolcular. zaten bu sezon başından itibaren bu düşüş gözle görülüyor. bunların yerine oyuncular alınmalı, kulübeye takviyeler yapılmalı ve bunlar yabancı sınırlaması kalmadığı sürece yerli futbolcularla yapılması gerekiyor. ortada alınabilecek yerli futbolcu olmadığına göre fena faka basılacak.

    takımın fizik-kondisyon seviyesi 2 sene öncesine oranla berbat durumda. bu yaşlanan futbolculardan kaynaklanan bir sebep. sahaya çıkan ilk 11'in yaş ortalaması neredeyse 30. semih kaya ve bruma oynamasa 30'un üzerine çıkacak.

    başkanın bu kadar rahat ve cool tavırları yabancı konusu bizim lehimize olacakmış gibi gözüküyor ama ya olmazsa işte o zaman sıkıntı var demektir. hem de öyle böyle değil.
  • 4036
    oktay mahmuti - ergin ataman olayında başkanın eleştirilme nedeni ergin ataman'ın kötü hoca olması değil oktay mahmuti'ye yapılan saygısızlıktı kanaatimce. mancini de ergin hoca gibi başarılı olabilir, galatasaray yolunda her zaman dimdik bir şekilde yürür ama fatih hocaya yapılan saygısızlık ünal aysal'ın defterinde siyah bir leke olarak kalacaktır tıpkı oktay mahmuti örneğinde olduğu gibi.
  • 4037
    geçmişteki oktay mahmudi ve ergin ataman değişikligini benzetmek inanılmaz bir benzetmedir.

    1) fatih terim bu klübün efsanesidir , oktay mahmudi iyi bir teknik direktörüdür

    2 )fatih terim antremandayken kovulmustur.

    3) fatih terim başarı kazandıgı halde gitmiştir, oktay mahmudi beşiktaşa elendigi için ve başarısız oldugu için gitmiştir.

    ünal aysal'ı haklı cıkaracaklar diye ölüyor bazı sözlük yazarları. bıraktım simdi bu farklılıkları fatih terim şampiyon olduktan sonra kovulmustur . mancini ne yapacak şampiyonlar ligini mi alacak ? umarım alır. en cok ben isterim ama olmaz , hepimiz mancini ile şampiyonlar ligibi alamayacagımızı. bırakın artık ölümüne baskanı korumayı. ergin atamanla oktay mahmudi durumundan nemalanmaktan da vazgecin bence.
  • 4038
    2012 haziranında oktay mahmuti'ye nasıl saygısızlık yaptıysa, en az 10 katını fatih terim'e yapmış azizi yıldırım volume 2.

    oktay hoca ile yollar ayrıldığında da yazmıştım, ligi kazanamadı diye hocayı göndermekse mesele fatih terim bir sene şampiyon olamazsa o da mı yollanacak diye.

    oktay mahmuti başlığında duruyordur hala o entry'm. sağ olsun ünal başkan daha beterini de yaptı. şampiyon olan ve 7 sene sonra şampiyonlar ligine ilk defa katılıp çeyrek final gören hocayı gönderdi.

    mancini, fatih terim ile yollar ayrıldıktan sonra iki gün içinde mi ikna edildi. buna 5 yaşındaki çocuklar bile inanmaz.

    bas bayağı fatih terim daha görev başındayken başka hocalarla görüşülmüş. en basit tabirle buna sırttan vurmak denir. milli takım teklifi geldiğinde görüşme izni veren de kendisiydi. sözleşmeli antrenörüm benim görüşmesini istemiyorum/izin vermiyorum deseydi bu konu çoktan kapanırdı.

    ondan sonra kılıf uydurmak lazım ya; mesajlarıma cevap vermedi, telefonlarıma çıkmadı. hı hı tabi canım, at yalanı seveyim inananı.

    gitsin yurtdışından en güzel bölgelerden kilo kilo çilek getirsin. bazı taraftarlar çilek transferi görünce ünal aysal'ı efsane başkan yaparlar yine.

    edit: unutmadan bir de kendisini çok güzel bir sözü vardı; "bu ateş üfleyerek sönmez" diye. ben de çokça kullanmışımdır bu lafı. ancak kendisine karşı da kullanacağım artık bu lafı;

    bu ateş üfleyerek sönmeyecek ünal bey.
  • 4039
    kim ne yazarsa yazsın fatih terim'i göndermiştir. yerine mancinigelmiştir. nokta isteyen destekler, isteyen desteklemez, çok gülüyorum ama düşmanı bile olabilirsiniz. bravo! sizler vefalı taraftarsınız biz galatasaray'lı değiliz. arkadaşlar bu olayı geçtik artık milli ara bitiyor lig devam edecek ve bu saatten sonra beğenin beğenmeyin destek olmak zorundasınız hani derler ya bi bitmediniz diye, lütfen bitin! sıktı. tamam tüm suçlu ünal aysal onu affetmiyeceksiniz ühühüh gibi, ben gibi düşünenler terim'i sevmiyor gibi. he. velhasıl herkes geride bıraktı hatta sevdiğimiz imparator fatih terim2 maç bile geçirdi bu arada maç bitiminde düşmanım dediğitff başkanı hakkında beni tebrik etmek için koridora geldiler diye demeç verdi, hani o da galatasaray'lı, metin oktay'da, ben de, sizler de. aranızda ünal aysal başarılı olmasın diye galatasaray başarılı olmasın diyen miğdesizler mevcut onları çıkartıyorum, sizler süreçte 0 günahı olan mancini ve galatasaray futbol takımı için artık vızıl vızıl vızıldamadan gür ve emin bir sesle şampiyonluğu isteyin. hani desek konuşuyoruz, imparator geri gelecek okey, kaldı ki bana göre bu süreçte kimse suçsuz değil o ayrı ama artık susun yeter, sıktı, baydı, yok mu başka bir meşgaleniz yahu.
  • 4040
    fatih terim ile milli takım flörtü ayyuka çıktığı zaman diplomatik davranmak yerine 60 yaşındaki adamı zindana atıp zincire vurması, hatta kendisine bekaret kemeri takması gereken başkan-dı ama öyle yapmadı tabi fırsatı kaçırdı. fatih terim de eşyanın tabiatı gereği yuvadan uçtu çünkü ünal aysal izin verdiiii:))))

    fatih terim çok mu meraklıymış o zaman tüpçünün evine kahvaltıya gitti de milli takıma salça oldu? "istemiyorum, olmaz, ben galatasaray'ın hocasıyım." diyememiş mi?

    diyememiş.

    hadi bunun sebepleri siyasi, fatih terim mecbur kaldı, hiç olmadı zaten ünal aysal'dan memnun değildi, işin iç yüzü aslında kötüydü, fırsat bu fırsat işi yokuşa sürüp bir bakıma kendini kovdurmak istedi diyelim ne dersek diyelim de sanki her şey muhteşem giderken ünal aysal adeta zalim bir diktatör, bir pislik, bir o.ç gibi fatih terim'i zart diye kovmuş, sonra da viskisini yudumlayarak nihohahahahahaha diye şuh kahkahalar atmış gibi tasvir edersek tek taraflılığın dibine vurmuş oluruz. bu ayıptır. dezenformasyondur. olayları kişisel ego tatmini için çarpıtmaktır.

    o zaman ünal aysal izin vermeseymiş rerörerö:( sanki adam "siktir git lan milli takıma!" demiş. hayret bir şey. koskoca fatih terim ünal aysal'dan ciddi ciddi izin alabilir mi? almış olsa bile bu ancak sembolik bir olaydır, işin aslı izin kisvesi altında haberdar etmektir. reelde ünal aysal'ın fatih terim'e görüşme izni vermemesi gibi bir durum elbette olamaz. patron-eleman dendiyse yuh artık o kadar da değil. hadi mancini ile önceden anlaşılmıştı diyelim, sanki fatih terim'in milli takım flörtü işinin öncesi hiç yoktu da biz ne zaman öğrendiysek zaten o an tezgahlanmıştı.

    olan oldu artık, oldu.

    imparatorumuz, terimiz, terimimiz, efsanemiz, hocamız, pis başkan, iş adamı, tek adam olmak istedi, çakma aziz yıldırım, botokslu, manciniyle elli sene önceden anlaşmıştı...

    (bkz: yeter amk)
  • 4041
    imparatoru yollamakta geç bile kalmıştır. öncelikle şunu yazalım, fatih terim imparatordur, galatasaray tarihinin bana göre en büyük ismidir, taraftarın sevgilisidir ve de galatasaraylılığını asla sorgulamam.

    fakat görünüyor ki, fatih hoca yanlış yollarda. demirören ile kader birliği yapmış. bu işin temeli elbet 1 günde atılmadı. elbet ünal aysal bazı şeyleri bizden önce gördü.

    chedjou'lar, bruma'lar ki iki oyuncuya 18,5 milyon eu bonservis vermiş sırf fatih terim'in istekleri doğrultusunda transfer edilirken, fatih terim galatasaray düşmanlarıyla dost meclisindeyse, birlikte gelecek planları kuruyorsa kusura bakmasın bu camia için değerini alsa kaybetmez ama galatasaray teknik direktörü olma hakkını da kaybeder.

    ünal aysal'ın sonuna kadar arkasındayım.
    yönetimi ve yöneticiliği çakal gibi bekleyen, ulumaları duyulan kimi isimlere pabuç bırakmaması gerektiğini düşünüyorum.
    umarım mancini bir ergin ataman performansı sergiler ve galatasaray'ın önü bundan sonra otoban olur.
  • 4042
    futboldan anlamayan başkan.

    yıllardır görüyoruz ki türkiye'de işler yerli teknik direktörlerle yürür. fenerbahçe'nin hem basketbol hem futbolda başa getirdiği yabancı teknik direktörlerle aldığı sonuçlar ortadadır. aynı zamanda milli takımlarda da yabancı hoca denemelerinin yol açtığı basketbolda en iyi yerli teknik direktör ergin ataman'dır. oktay mahmuti'nin yerine galatasaray'ın başına getirilmiştir.

    gel gör ki futbolda fatih terim'den iyi yerli teknik direktör yoktur.
  • 4044
    kendisini zirve de yalnız başına, dokunulmaz olarak gören, her zaman her şeyi en iyi kendisinin bildiğini zanneden, ders almam ama veririm diyen, bi boka yaramadığı bilindiği halde dalga geçer gibi inadına futbolcu oynatan , inat uğruna şikecinin ayağına gidip kader ortaklığı yapan , kendisini galatasaray başkanının bile üstünde gören fatih terim'e hoppp yavaş ol bakalım imparator, herkes haddini bilecek demiştir. sırf bu yüzden bile teşekkürü haketmektedir.

    inşallah bu süreçte alnının akıyla çıkacaktır ünal aysal. yolu açık olsun
  • 4045
    canı gönülden fatih terim kararının sonrasında başarısız olmasını istediğim, galatasaray spor kulübü başkanıdır. kendimi bildim bileli bu renklere aşığım ve hayatımda ilk kez böyle hissediyorum, ama bu geleceğimiz için daha hayırlı olacak görüşündeyim. bu zihniyetin galatasaray'a yapışmasını istemiyorum, his takımı olarak kalalım, öyle bilinelim istiyorum. lafa gelince endüstriyel futbol diye ağlıyoruz ama kurumsallık şu an en gözde olayımız haline geldi. bu yapı bize sinerse çok şey götürür bizden, hala daha çok sayıda insanın ali sami yen'i özlediğini biliyorum, biz buyuz, buyduk, sahada kendini parçalayan bülent, hasan, elmander gibi adamları, yıldızlarla dolu kadroya tercih ederiz. diğerlerinden en büyük farkımız, bir ruhumuz, karakterimiz olduğuydu, bu görünmez işlerle çok şey kazandık biz, ama bakıyorum ünal aysal'a doğru yaptı diyenler bunları 'motivasyon, ara gazı' olarak yorumlar olmuş. ve bu karar başarı getirirse, 'gördünüz mü romantikler' diyecekleri de gün gibi ortada. halbuki futbolda bir tane doğru yok, istediğin saçmalığı yapsan da başarılı olabiliyorsun bir şekilde bazen, ama yıllar sonra öyle hatırlayamıyorsun, zira bir yerde patlıyorsun.

    aklıma bir kaç yıl önceki olay geldi, zannediyorum takım sakaryaspor'du. okadar saçma sapan hamleler yaptı ki yönetimleri, hatta devre arasında bir hoca getirip 4 gün sonra daha maça çıkmadan geri yollamışlardı, o takım ligin 2. yarısında ligin en iyi futbol oynayan takımlarından biri olup büyüklerden puan almıştı ve sanıyorum ligde kalmıştı. yönetimsel olarak yapılanlar saçmalık, ama sahadaki takım bunu yansıtmadı, sorgulamıştım ben de nasıl iş bu diye. benzer şekilde mancini ile şampiyon olabiliriz, iyi futbol oynayabiliriz, avrupa'da da başarı getirebiliriz, ama bunların hiçbiri yapılanların doğru olduğu anlamına gelmeyecek, biz şu an ezeli rakiplerimizin gözünde bile 'efsane hocasını bir çırpıda gözden çıkarmış vefasız kulüp'üz, sorumlusu da malesef bu zat..
  • 4047
    başarısız olmasının istenmesi kadar abest bir şeyin olamayacağı galatasaray başkanı. evet galatasaray başkanı. sen kişisel duygunu, dürtünü artık adına ne koyarsan koy, onu tatmin edeceğim diye başarısız olsun diyorsun ama sende şu anda fenerbahçe taraftarından farksızsın. neden mi? onlarda galatasaray başarısız olsun istiyor, sende. ünal aysal'ın başarısız olmasını istemek demek, galatasaray başarısız olsun demek. bunu hiçbir galatasaraylı kabul etmemeli. fatih terim'i yollayış şekli yanlış olabilir ama yollaması yanlış değildi. yiğidi öldür hakkını ver. doğru zamanda gönderdi. zaten bu gönderilişi şeklinin bu şekle gelmesini de biraz fatih terim tetikledi. kardeşim iki yol var ya dersin ki "tff'nin teklifi güzel ama galatasaray'da kalıyorum, milli takımı çalıştırmam şu durumda uygun olmaz, benim bir işim var zaten hali hazırda" diyerek kibarca reddedersin, ya dersin ki "başkan'ım ben milli takımı çalıştırmayı istiyorum, zaten demirören de 5 yılı kapsayan uzun vadeli beni düşündüklerini söyledi, izninizi istiyorum." dersin olayı bitirirsin. ama sen iki arada bir derede kalır. yönetim sözleşme yenileme kararı aldığını resmi siteden bildirdiği halde sessiz kalır, açıklamaya yapmaz, sonradan da "birileri rahat edecek diye sözleşme imzalamam" dersen, afedersin ama yönetim seninle yolları ayırdığında da kimseye küsmeyeceksin ve ya "bana haksızlık yapıldı" demeyeceksin. ne demişler "en kötü karar, kararsızlıktır" hoca bunu yaptı ama başkan bunu yapmadı ve bir karar verdi, bundan sonra ceremesi ona ait, ama bu da onu asıp, kesme hakkını kimseye vermez, vermemeli.
  • 4048
    başkan olduktan sonraki en önemli hamlesi fatih terim'i kovması diyen adam nankördür başka hiçbir şey değil. çünkü başkan olduktan sonra fatih terim'i getirdi ve o fatih terim 2 sezonda 2 süper lig, 2 süper kupa kazandı. şampiyonlar liginde çeyrek final oynadı. son 15 sezonda 1-2 kez galip geldiğimiz beşiktaş deplasmanlarından güle oynaya çıkmayı öğretti. yıllardır beklediğimiz fenerbahçe karşısında eze eze oynayamayı sayısız defa bize yaşattı. gerçekten bu adamı kovmasıyla inanılmaz bir hamle yaptı. mancini reyisle şampiyonlar ligi şampiyonu olacağız zaten.
  • 4049
    bir kısım yazarlarımızın zorla aziz yıldırım'laştırmaya çalıştığı başkan. adam biraz aziz yıldırım'vari davransa bi tarafları (başları) tavana vuracak bu adamların. ne yapsa "aha aziz yıldırım gibi davrandı" ne dese "aha aziz yıldırım gibi konuştu..." üç gün öncesine kadar süper soylu, öyle modern, böyle avrupalı diye övülen adam terim'le yolları ayırınca aziz yıldırım imitasyonu oldu di mi? şaşarım kedilerin çamaşır yıkamasına.
  • 4050
    kendisi galatasaray için bir şanstır zira kendisinin türkiye'ye ve onun bağlantılarına ihtiyacı yoktur. yani diğer kulüp başkanları gibi işleri bakımından göbek bağıyla bağlı değildir bu ülkeye. o yüzden diğer kulüplerden çok daha özgür bir şekilde düşüncelerimizi ifade edebiliyoruz.

    kulübün menfaatleri için siyasi erklere yakın durmayı tercih etmiş olabilir çeşitli açıklamalarıyla fakat ortada bir fark var. kendisi bir şey isteyebilir. gerçekleşir, gerçekleşmez. bu diğer kulüpler için de geçerlidir. bir şey talep ederler. gerçekleşir, gerçekleşmez.

    bizim diğer kulüplerden farkımız, aynı muameleyi bizim de siyasi erklere gösterebileceğimiz. diğer kulüplere bir talep geldiğinde onlar kabul etmek zorunda. çünkü kulüp yöneticilerinin profillerine bakarsanız onlar muhtaçlar bu ülkenin güçlü profillerine. o yüzden "hayır" lüksleri yok.
    fakat bizim bu lüksümüz var. siz diğer kulüplere "beşiktaş ile stadınızı paylaşın" şeklinde baskı yapılsaydı hayır diyebileceklerini düşünebiliyor musunuz bizim gibi? diyemezler çünkü ünal aysal'ın türkiye'ye ihtiyacı falan yok. karakolda o tokatı yedikten sonra kendisi kesti zaten bu ülkeyle bağlarını.

    siz niye adnan polat'ın stat açılışında özhan canaydın'a laf edilmesine rağmen taraftarın yanında durmayıp başbakanla beraber stadı terk ettiğini sanıyorsunuz? niye aziz yıldırım hapisten çıkar çıkmaz başbakan hakkında "kimse onla aramızı bozamaz" minvalinde açıklama yaptığını sanıyorsunuz? niye fikret orman'ın çıkıp "başbakan adam gibi adamdır" şeklinde açıklama yaptığını sanıyorsunuz? yıldırım demirören'i ve ibrahim hacıosmanoğlu'nu söylemiyorum zaten.

    ayılıp bayıldıkları için mi? çok mu sevdikleri için? hayır. muhtaç oldukları için. ihtiyaçları olduğu için.

    kendisinin aziz yıldırım'dan da, diğer kulüp başkanlarından da, kendisinden önceki kulüp başkanımızdan da en büyük farkı budur. bu ülkeye ihtiyacı yoktur kendisinin. bu ülkenin kendisine ihtiyacı vardır. istenmezse de rahatlıkla çekip gidebilir. yapışıp kalmaz yani sülük gibi.

    annesi de kendisi başkan olduğunda boşu boşuna çıkıp "ben seni akıllı adam sanıyordum. niye bu işlere girdin?" diye konuşmadı zaten.
App Store'dan indirin Google Play'den alın