• 688
    kendisinin sinsi olduğunu düşünüyorum. çünkü 2016 - 2017 sezonunun başında sözlükte de wesley sneijder eleştiriliyordu. daha etkili olması gerektiği dile getiriliyordu. ancak bahsi geçen gazeteci o zamanlar altın portakal hakkında böyle bir yazı yazma gereksinimi duymadı. ancak sezonun ilk yarısının son üç dört maçından beri wes'in performansında yüksek bir artış var. kendisinin çok etkili olduğu alanya ve akhisar maçları da bu dönemde oynandı zaten. yine bu dönemde puan kaybı yaşanan 21 ocak 2017 karabükspor galatasaray maçında da cezası yüzünden oynayamadı. şimdi sen kupada oynanacak 4 ocak 2017 başakşehir galatasaray maçı ile birlikte girilecek zorlu dönem öncesi adamın performansı da artmışken bunu yazarsan ben art niyet ararım. bir kaos çıkartma çabası ararım. taraftarı ayı avcısına karşı doldurma denemesi ararım. şöyle olsaydı kabülümdü. sneijder bahsi geçen kupa maçında etkisiz olsaydı, ardından 29 ocak 2017 kayserispor fenerbahçe maçında fener'e 4 gol atan kayseri karşısında etkisiz olsaydı ve bu gazeteci ardından bu eleştiriyi yapsaydı, kabülümdü. ancak şu anda yapılan bu eleştiri wesley sneijder'in artan performansından korkmaktan başka bir şey değildir. çünkü biliyorlar ki wesley böyle oynarsa mayıslar bizimdir.
  • 163
    ucuz yazı yazmayan adamdır. yazıları gayet okunur ve kabul görür bir haklılık içerir. kendisinin 5 büyük takımdan ikincisi kelimesi bursaspor'dan sonra galatasaray'da oynadı demektir.

    ancak kimilerinin bunu galatasaray'ın türkiye'nin ikinci büyük takımı olması şeklinde algılaması ise acı vericidir. bilinçaltı insana hükmeder. bir söz veya cümle doğrudan söylenir. iki veya daha fazla anlam çıkarmak mümkündür. insanın bilinçaltı nasıl bir iz ve yansımalar taşıyorsa; insan okuduğu veya duyduğu o cümleyi ilk olarak, o şekilde algılar.

    yani şunu söylemek istiyorum:
    "türkiye’nin beş büyük takımının ikincisinde forma şansı buluyor" cümlesini. galatasaray'ın türkiye'nin en büyük ikinci takımı olarak algılamak, algılayan kişinin ya bunu kanıksadığını ya da hemen savunmaya geçmek istediğni gösterir.

    öyle yani.
  • 1014
    jorge jesus hakkındaki malum cümlesi gerçekten çok komikti. gelinen noktada 36373 kat falan daha komik tabi ki.

    işi bu derece komik kılan şey ise yaptığı güzellemenin sebebi. ne demişti jesus; "yere yatan bir daha kalkmıyor. oyun çok duruyor." uğur meleke o cümleleri bu açıklamadan sonra yaptı. hatta teşhisi koydunuz tedaviyi de söyleyin dedi.

    gerçekten mi ya? lan kahvede 70 yaşında hasan amcaya da sorsan söyler bunu, parkta 10 yaşındaki çocuğa da. yönetici de söylüyor maç sonrası, futbolcu da, teknik adamlar da. tespite bak ya; oyun çok duruyormuş türkiye'de. hadi tamam adam gördüğünü söylemiş, tespit yapmış. yav uğur meleke, bu tespiti hayatında ilk kez mi duydun? ilk kez mi biri seslendirdi bu sorunu? komik olan budur. yıkama yağlama yapacağım diye bu kadar düşmenin manası yok. mesela jesus çıkıp dese ki, bu ülkede siyaset futbolun içindedir, her şeye onlara karar verir! ben de derim ki eyvallah, bilinen ama taraftar dışında dillendirilmeyen bir tespit. bravo jorge jesus derim, 2000 bin yıl önce adaşınız inmişti diye başlarım ben de. e böyle bir şey de yok, sebebi neydi ki yani uğur meleke?
  • 1015
    --- alıntı ---

    “sayın jesus... iki bin yıl önce yeryüzüne adaşınız inmişti, bu sene de türk futboluna siz indiniz adeta! ülke futbolunun en büyük sorunlarından birinin daha altını çizdiniz, lütfen çözüm yolunu da siz önerin. por favor, senhor jesus! çünkü siz söylerseniz hayata geçme ihtimali bin kat artacaktır.”

    --- alıntı ---

    kale içinden pasla çıkan farioli gibi tiplere 3’er 5’er atan jesus’a söylediği sözler. şunları okurken ben utandım.

    --- alıntı ---

    “tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin...”

    --- alıntı ---

    kürk mantolu madonna’da raif efendi’nin maria puder’e olan aşkını anlatan sözler.

    hangisi diğerine daha aşkla bağlanmış, bilemedim.*
  • 532
    29 ekim 2014 tarihinde, trt spor kanalında aziz yildirim'in hakem tehdidi ile pfdk'ya sevkedilmesiyle ilgili yaptığı; "bu bir degil, uc degil, on uc degil. sen gereken cezayi vermezsen adam da yapmaya devam eder. zaten bu ulkede neyin adaletinden bahsediyoruz ki. adalet, hak, hukuk guclunun elinde." yorumuyla zaten devlet kanalında tutunabilmesi imkansızdı.

    adam haklı. bu ulkede neyin adaletinden bahsediyoruz ki. doğru, dürüst, şerefli adamın hiç bir hükmü yok.

    tamam, sakinim.
  • 847
    --- alıntı ---
    bu bir seleznyov hikâyesi

    akhisar’ın 3 ayda 2 kupa kazanmasının esas kahramanı kesinlikle seleznyov. 33 yaşında, son derece ağır. ama çok zeki. doğru zamanda doğru yerde.
    geçen sezonun başında seleznyov’u arayıp galatasaray’a getirmek isteyen tudor başarılı olsaydı; ligin de, türkiye kupası’nın da, süper kupa’nın da kaderi farklı olabilirdi! 33’lük seleznyov, türk futbolunun 2018’deki kader adamı oldu adeta.

    bu filmi son 12 ayda sanırım 6-7 kez izledik: fenerbahçe, kadıköy’de aynı akhisar’a çare bulamadı. manisa’ya gitti, orada da kazanan akhisar’ın kontra düşüncesiydi. nihayet, türkiye kupası finalini de kaybettiler. galatasaray, seyrantepe’de iki kez akhisar’a karşı 2-0 geriye düştü. birinde maçı çevirdi, diğerinde çeviremedi ve galatasaray’ın kupa öyküsü orada bitti. trabzon darmadağın oldu aynı akhisar mantalitesine karşı. geçen sezon lopes-muğdat-larsson’la hızlı çıkıyorlardı; bu sezon vrsajevic-manu ile oynadılar aynı oyunu. safet susiç, okan buruk’un emanetini alıp korumuş net bir biçimde.

    akhisar’ın 3 ayda iki başarılı final oynamasını buruk, susic, lopes ya da manu ile okumak mümkün. ancak 13 aylık hikâyenin esas kahramanı kesinlikle seleznyov. 33 yaşında, son derece ağır bir oyuncu. ama çok zeki. doğru zamanda doğru yerde. ve soğukkanlı. o soğukkanlılığıyla geçen sezon g.saray’ı türkiye kupası’ndan etmişti. bu sezon da süper kupa’dan etti. geçen sezonun başında gomis’e alternatif arayan tudor, seleznyov’u g.saray’a getirmek istediğinde kamuoyunda reaksiyonlar olmuştu ama ukraynalı oyuncu, sarı-kırmızılı kulübe için hiç kötü bir alternatif olmadığını ispatladı sanırım defalarca. elbette gomis’le seleznyov’un kalitesini kıyaslayamayız. gomis 3 üst kalite oyuncu. ama dün terim’in elinde seleznyov olsaydı; “içine van persie kaçmış gomis”e bu kadar sabretmezdi herhalde!

    video hakem uygulamasi harikaydi

    rodrıgues-dany pozisyonunda yaşananlar önemli. çakır önce sarı kart kararını verdi, sonra var’a danışacağını mimikleriyle gösterdi. çakır’la yıldırım konuştu. yıldırım, çakır’a tekrar izlemesini önerdi. çakır kararını korudu. uygulama mükemmel. kaybedilen zaman az.

    pozisyonla ilgili görüşler elbette muhtelif. bana sorarsanız rodrigues topa çok doğru açıyla dokunmuştu ve artık bariz gol şansına sahipti. yani bence kırmızı verilebilirdi. ama pozisyon, yüzde yüz siyah ya da beyaz denebilecek bir an değil. gri bir pozisyon. elbette hakeme saygı duymak gerek. saygı duyamayacağım şeyse, canlı yayındaki yorumlar... eğer yanlış duymadıysam, “dany olsa yetişirdi, mustafa yetişemezdi” gibi yorumlar oldu yayında (ki oyuncu da mustafa değil vrsajevic’ti)... bu bir skandal.

    futbolda kararlar, oyuncunun ismine/hızına göre verilmez. tüm oyuncular eşit özellikte kabul edilir. sporsever kesinlikle böyle algılamamalı konuyu.

    en iyi çikiş: yunus akgün

    --- alıntı ---

    (bkz: 5 ağustos 2018 galatasaray akhisarspor maçı) hakkındaki yazısı.

    http://www.hurriyet.com.tr/...ov-hikayesi-40919266
  • 322
    http://www.meleke.com/?p=5401

    --- alıntı ---

    dünkü maçta sneijder golü attıktan sonra doğal bir biçimde yüzünü selçuk’a dönmüş olmasına rağmen ona gitmemiş, ters tarafa dönüp gitmiştir. selçuk onun arkasından koşup sevince katılmıştır. bunu fark ettiğim için doğal olarak yazdım. şimdiye kadar ne gördüysem yazdım.

    --- alıntı ---

    gercekten bu kadar sofistike, objektif yorumlar yapan bir adamin, bu kadar erman toroğlu, serhat ulueren, sergen yalçın, vs. kokan bir açıklamayı yapmasını akıl erdiremiyorum. zorunlu aciklamasini okurken, herhalde dedim, boyle birseyi yazmak icin adamakilli bir nedeni vardir ama tam anlamiyla özrü kabahatinden buyuk olmus melekenin.
  • 537
    şike süreci ile ilgili tek bir kelime etmedi diyenler, bu adamı iyice takip ettiler mi o süreçte ? ortalık kaynarken ligden 8 takım düşmelidir dedi adam. açıklamalarını canlı canlı sadece ben mi izledim acaba ? adam hakkında bilginiz yoksa takipçisi değilseniz, yorum olsun diye yazmayın buralara lütfen. yanlış yönlendiriyosunuz. bizimle alakalı durumlar dahil göte göt diyen bi adamdır bu adam.
  • 720
    saç kazıtma denen saçma ritüel konusunda yıllardır aynı şeyleri söylerdim, sonunda bu konuda bir şeyler yazan birine rastladım ya, kendisine olan sevgim bir kat daha attı. zaten şu takımımıızın yıllardır içini oyan "abilik" kavramının kökünü kazımak istiyorsak bu boktan varoş gelenekten başlamak lazım önce. bu gelenek de abilik denen boktan devrecilik de bi tek bizde kaldı emin olun.

    adamın bu saç kazıtma meselesi hakkında yazdıklarını "şikeye ses çıkarsaydın ya" dan başlayıp, deniz satar ile olan ilişkisine getirerek eleştirmek de azıcık şey olmuş böyle yani ne bileyim...

    ek: bak bak şuradaki abilere ve ismini asla hatırlamayacağın, kameralar karşısında üstleri çıkarılmış genç çocuklara, tekbirlerle kurban keser gibi saç kesilen şu leş ortama bak ve "yauv ne güzel ne sevimli gelenek" diye yorum yap: https://youtu.be/vggUplm14qU
  • 1031
    soru cevap etkinliğine gelirse ilk soracağım soruyu hemen aşağıya yazayım.

    hoşunuza giden şeyleri yazmakta özgürsünüz. sonuçta bir iş yapıyorsunuz ve herkese beğendirme gibi bir çabaya da girmemelisiniz. ama acaba diyorum, hani acaba sanki övgüyü yaparken, konuşulandan çok yapılan/ortaya çıkan işe baksak?

    mesela 'top sahada kalmıyor!' çıkışını yapan hoca yerine, oynadığı maçlarda topun sahada kalma süresini uzatan hocaları övseniz?

    https://www.fotomac.com.tr/...rtaya-cikti?paging=2

    mesela burada sanırım en son övmeniz gerek kişi jesus gibi görünüyor.

    ayrıca dile getirilen konu yeni bir şey de değil. yıllardır sevgili eski hocamız terim, bu konuda sürekli şikayette bulunuyor.

    https://www.hurriyet.com.tr/...emi-onerisi-40333576

    zaten burada eleştirilmenizin sebebi, kullandığınız benzetme değil. jesus isimli hocaya çok fazla yükselmeniz.

    buyrun aşağıdan kendinizi izleyin.

    https://www.youtube.com/watch?v=u0fCtWuQkwQ

    'bize kulüp puanı terimini anımsattı'. bu cümle çok fazla abartı içeriyor. belki de bakış açısı farkı. dediğim gibi benim için laf değil, işi yapacak adam önemli. beşiktaş'la şenol güneş'in, başakşehirle okan buruk'un veya geçen sene fatih terim'in yaptığı gibi. yani o kadar geriye gittik de, bu ülke puanının ne olduğunu unuttuk da, jesus mu bize hatırlatmış oluyor?

    bakın burada kendiniz de ne güzel özetlemişsiniz. lafla değil, icraatla.

    https://www.youtube.com/watch?v=TwupBAqg0Sw

    başka bir video daha. bu sefer sesli makale.

    https://youtu.be/_cKmbtoKte0

    yani o kadar bağlanmışsınız ki, jorge jesus'a... bu artık fanatiklik boyutuna varıyor. hayır yüce jesus* kötü bir tercih olamaz. kötü teknik direktör olamaz. yer değiştirilmiş olmalı!

    yazım tarzınız böyle olabilir, saygı duyarız. ancak o zaman, nasıl taraftarlar birbirini kızdırıyorsa, bu kadar abartılı ifadeler kullanan bir spor yazarı da bu kullandığı ifadelerden dolayı eleştirilir.

    ayrıca kendi özelimde, bu dzeko ve arda gülerin yaş farkına vurguda bile abartı seziyorum. yine bir yeryüzü vurgusu, yanında bir de matematik şov. tahminen yazıyı uzatmak için yapmışsınız ama gerçekten okuyucuyu yoran bir abartı. biri 17 yaşında, diğeri 37 yaşında yazsaydınız da yeterdi.

    ezcümle,
    spor basını olarak konuşanı değil de icraat yapanı övmenizi bir taraftar olarak öneriyorum. ayrıca, eleştiriye açık olmanızı isterim.

    örneğin, torrent'in galatasaray'ın hocası olduğu dönemi düşünün. ben de bir spor yazarı olayım. 'işte geldi, türk futbolu'na possession'u kazandırdı. onu dedi, bunu dedi desem, ve geçen yıl yaşananlar yaşansa, insanlar doğal olarak eleştirir, dalga geçer. şu an sözlükte yaşadığınız da ne yazık ki bu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın