*

  • 707
    http://mobil.hurriyet.com.tr/...len-adamlar-40510936

    şu mevzudan ömer çatkıç'ta bahsetti ama bu ritüel öyle bir şey değil. bunun için üzülecek, özgüveni zedelenecek cocuğun kampa katılmasına gerek bile yok. gol yiyince santra'da da ağlar.
    bir diğer yanı bu gelenek bu çocukların ismini medya'da yer alması, onların tanınması anlamına geliyor. mesela beşiktaş ve fenerbahçe bu sezon yaz kampına alt yapı'dan kimi dahil etti ?
    beşiktaş'da bir eslem vardı ne oldu ona ?
    en son erzurum gümüşhane maçında yedekti. (aynı gün ajaxlı yaşıtları manchester united'a karşı eufa finalindeydi)

    yani uzun lafın kısası türk futbolunun problemi ve özgüven, tek tipleşme denen şey sadece saça indirgenemez.
  • 708
    http://www.hurriyet.com.tr/...len-adamlar-40510936

    kendisi bu kö$e yazisinda deniz satar'a yürümek için, sean penn repligini alip, ulan bu i$i nasil sporla bagda$tiririm derken çigir açmi$tir.

    vay anasini, demek ruhlari tra$ edilen adamlar he? saç olayi bir ritüel ve bir galatasaray gelenegidir. bitti! yeni isen top ta$irsin, su getirirsin, vs. vs. bu dünyanin her yerinde böyledir. adi üstünde çaylaksin i$te. çalakliktan önce çirakliga, sonra kalfaliga, sonra da ustaliga terfi edersin. he, bu saç kesme i$i aslinda bir usta tarafindan yapilmasi gerekir, benim gözümde semih daha usta olamami$tir ama neyse..

    ama melekem kavur baliklari, ak$ama getirecem kabadayilari..

    edit. megersem deniz satar'la a$k ya$iyomu$ bunlar, yeni ögrendim. vay çakaaaaal, akli sira kö$e yazisinda manitasinin adini anarak onu yüceltiyo. ak$ama gule$ tutucaklar, elizabet'e gitmek istemiyo ellam. yürü git, degi$ik!
  • 290
    top oynamadığı, sahaların tozunu yutmadığı o kadar çok belli ki...
    tamam akil adam. oturmasını kalkmasını biliyor. eli ayağı düzgün. iett hareket amiri olabilirmiş. başka başka işler de yapabilirmiş. ama futbol bazen başka şeyler de istiyor. ve başka şeyler istediği zamanlarda da bu adam kendisini fazlasıyla ele veriyor. istediğin kadar futbola değişik açılardan bak, kuper oku. hiçbir zaman güngörenspor'un lise terk sağ beki erkan kavak(iyi topçu) kadar bu oyuna hakim olamazsın. bu oyunun böyle bir sadakati var. ve ben bu tarafını çok seviyorum.

    haftalardır fatih terim'in adaleti diye zırvalayıp durdu bu herif. hatta bunu sözlüğe taşıyıp, yazıları üzerinden imparator'u gören bazı kamiller de oldu. baros dediler, yekta dediler :(

    yekta-melo konusunda söyledikleri çok da mantıksız değil aslına bakılırsa. hani bir şeye oturtabilirsin. ama futbol onun sandığı, düşündüğü gibi değil işte. bu oyunda tüm doğruları yan yana yapınca görüntüyü elde edemeyebiliyorsun. bilinen doğrular yanlış yollara sokabiliyor seni. uğur meleke'nin kestiremediği ve kestiremeyeceği de tam olarak bu.

    yekta, melo'dan daha formda bir adam olabilir. ki doğrudur da. ama melo yekta'dan 4-5 gömlek daha iyi bir oyuncudur. hadi 4-5 gömlek daha iyi bir oyuncu da olmasın. kafa kafaya olsunlar. imparator tercihini gene melo'dan yana kullanır. çünkü geçen sezon şampiyon yapmış bu adam onu. futbolda bu tip şeyler önemlidir.

    yekta oynamayı hakediyor. doğru. ama melo oynamalı. melo oynar.

    maç içerisinde çok berbat oynayan bir oyuncu normalde oyundan çıkarılır di mi? doğrusu budur. ama imparator onu yapmaz işte. hiçbir zaman sahanın en kötü oynayan oyuncusunu çıkarmaz. hamit'i şimdiye kadar çoktan koşu kalitesi filan deyip kızağa çekmişti aykut. ama imparator en önemli maçlara hamit'le başladı. bundan sonra da öyle yapacak.

    matematikte 2+2=4 edebilir ama futbol böyle değil. bazen formayı en haketmeyen adama verirsin. kötü oynadığını bildiğin halde maç sonu performansından çok memnunum dersin. fark bu. o yüzden fenerlisinden beşiktaşlısına tüm futbolcular 'çalıştığın en iyi teknik direktör'' sorusuna ''fatih terim'' diyor.

    başka bir adam yok çünkü.

    tamam mı koçum?
  • 480
    olayları doğru algılayıp doğru yorumlayan sağlıklı bir beyin yapısı olan spor gazetecisi.

    bu nedenle spor dünyamızda daha etkin yerlere gelemiyor. senelerdir yorumcu olarak kaldı. lig tv gibi bir spor platformunun başına gelebilir ya da federeasyonlarda etkin görevlere gelebilir ama biatçılar bu yerlere gelirken kendisi gibi sağlıklı birkaç adam sadece yorum yapıyor bizler de sadece beğeniyoruz.
  • 1078
    https://youtu.be/rux-YrN5l-8?si=rWrUz6EVLAnHqRG5
    gerçekten şirazesi kaymış insanlardan birisine dönüşmüştür. eskiden makul, mantıklı bir adam iken bir anda bu seviyelere düşmesi gerçekten inanılmaz.
    adamın yüzü hala korunmaya muhtaç. hadi diyelim ki uğur meleke’nin dediği gibi psikolojik olsun. ya arkadaş psikolojik de olsa takmak zorunda adam. bu maske sizi neden bu kadar korkutuyor diyeceğim de amaç maske değil ki amaç deli saçmaları yüzünden osimhen’in türkiye’de kalmamasını sağlamak. aidiyet hissetmemesini sağlamak.
    bu kadar küçülmeye değer mi ya.
  • 712
    http://www.hurriyet.com.tr/...len-adamlar-40510936
    turkiye'nin aklı başında, tarafsız yorum yapan üç beş futbol yorumcusundan birisidir.
    bahsettiği mevzuda da öyle aman aman kizilacak birsey yok. bizim nesil için normal olan davranışlar yeni nesil için artık anormal, gurur kırıcı olarak algilanabiliyor.
    misal bizim dönemimizde öğretmenler çatır çatır doverdi bizi hiç televizyonlarda haber olduğunu görmedim. akşam evde şikayet edince yeniden dayak yerdin ne halt ettin diye.
    veya okula uzun sacla sakalla tirnakla gidemezdin şimdi sen bana karisamazsin diyorlarmış.
    eskiden babamız odaya girdi mi yatamazdık şimdi kimsenin umrunda değil dolayısıyla artık nesil ve zaman değişiyor ve bu değişen zamana uymak zorundasınız.
    takımın en değerli oyuncusu bir genç oyuncu olabilir bir zamanlar arda'nin olduğu gibi mesela.
    ha bu adet güzel mi bence güzel ama bir de olaya yeni nesil gözünden bakmak lazım. bence burada söz hakkı bizden ziyade 20 ve altı yaşlardaki kardeslerimizde. onların bakışı daha önemli.
  • 686
    dinlemekten en keyif aldigim spor yorumcularindan biri. ozellikle kaan kural ile 3 dakika icerisinde farkli spor olaylarini konusup, yorumladiklari programini cok sevmistim. uzun zamandir yazilarini da okurum. haliyle bu kadar cok tv'ye cikip, yazi yazan her insanda oldugu gibi kimisine katilmam. fakat ben babama da, sevgilime de, en yakin arkadasima da her zaman katilmam. goruslerine her katilmadigim insani sinsiden baslayip, elestirdigi fikrin dusmani olmaya varan bir skalada da suclamam. onu recep tayyip erdogan ve yandaslari yapar mesela. aziz yildirim ve yandaslari keza. o zihniyetteki insanlarin isi o. fatih terim yine bunlara guzel bir ornektir. "elestiriye acigim fakat" diye baslayan bir cumle sonrasi acarlar agizlarini, yumarlar gozlerini... elestiriye acik falan da degildirler. onlar herkes kendileri gibi dusunsun, kendi cikarlarina olacagina inandiklari seyleri soylesin isterler. en hafifinden garip insanlar nihayetinde.

    ugur meleke galatasaray'in temposuz ve gucsuz oldugunu, sneijder, selçuk, de jong, poldi gibi kaliteli ama yasi basi belli bir noktaya gelmis oyuncularin, fiziksel olarak rakibi isiran ekipler karsisinda sindiklerini soylemis. ornegi de bu isimlerin en iyisi olaninin uzerinden vermis haliyle. selçuk'tan veya de jong'dan ornek verse soyledigi tam olarak anlasilamaz. ne demis? sneijder 13 gole etki etmis ve bunlarin 9 tanesi alanya, akhisar ve rize karsisinda olmus. burada elestiri yalniz sneijder'e degil (kaldi ki ona da olabilirdi). buradaki elestiri galatasaray'in fiziksel olarak kendisini rahatsiz eden rakipler karsisinda dustugu duruma. sen sneijder'i tut yine ama arkasina deli danalar gibi ortaliga saldiran bir orta saha koy, bak bakalim sneijder nasil ucuruyor takimi.
  • 879
    --- alıntı ---

    galatasaray’a ligin ikinci yarısında namağlup 40 puanı getiren unsurların başına sanırım şunu da yazmak lazım: ligde, kaleciler dışında üç tane 1,90 üstü adamı (luyindama, donk ve diagne’yi) ilk 11’de kullanan tek takım galatasaray. bu da havada olağanüstü bir üstünlük getirdi galatasaray'a.

    uğur meleke

    --- alıntı ---

    arada böyle bomboş tespitler yapar. sanki 1.89 değil de 1.91 olunca diğerlerinden 2 karış uzun oluyorsun. böyle bir kıyaslama yapacaksan boy ortalamasını alırsın.
  • 941
    'elin portekizli hocası'nı peygamber yapmış yorumcudur. bu naatın gerekçesi de 'elin portekizli hocası'nın yerde yatan oyunculara, oyunun fazla durmasına dikkat çekmesiymiş. yeni oyuna aldığı oyuncuya istediğini yapmadı diye oyuna girdikten 3 dakika sonra fırça kayan kendisi değil mi? e bi zahmet de kendini temas bile almadan yerlere yatıp taklalar atan, kurşun yemiş gibi kafasını savuranan, çığlıklar atan topçularını çeksin kenara uyarsın. her şeye kadir ya kendileri. bu kendine yorumcu diyen arkadaşlar da yarışıyor kim daha fazla övecek diye.
  • 734
    uğur meleke'yi severim, insani olarak da futbol bilgisi olarak da türkiye şartlarında özellikle de türk medyasında gayet iyi durumda olduğunu düşünüyorum ama...
    öyle bir ama var ki insani konumunu tek başına sarsabilecek çapta bir şey. şike süreci uğur meleke, şike süreci? şike sürecinde neredeydin? futbolun ahlaki boyutunu önemsemiyor deseniz değil gayet de önemsiyor. önemseyip önemsememesini bırakın işine geldiği konularda bayrak taşıyan isim türkiye'de. işte işine gelip gelmemesi mesele. mesela son günlerde bizim futbol takımımızın gençler adına bir ritüeline yazısının tamamını ayırmış. ayır çok güzel, burada bir sorun görmüyorum neticede fikri farklı olabilir öyle düşünüyordur vesaire. eh be adam ama neden tutarlı davranmazsın, neden bazı konularda medyanın en sessiz elemanı olursun da bazı konularda ciyak ciyak bağırırsın! yahu bir saç kesme ritüeli insanı nasıl şikeden daha fazla rahatsız edebilir? sadece soruyorum uğur meleke.

    onun dışında fenerbahçelidir kendisi ve ne hikmetse en çok galatasaray hakkında konuşur. bir konuş iki konuş da be adam yıl boyu galatasaray üzerinden duyar kasman seni de baymadı mı? nerede bir demeç versen galatasaray, nerede bir kanala çıksan galatasaray. fenerbahçe hakkında da konuş, aykut'tan bahset misal. radarlardan bahset. emenike'den, ekinlerden balıklardan bahset. aziz yıldırım'dan bahset. aziz yıldırım'ın rakip takım başkanına attığı tokattan bahset. bahsetsene madem ahlak bekçisisin. madem bu konularda çok duyarlısın bahset o zaman onlardan da.

    bunların dışında ek olarak başka bir konudan daha bahsedeyim. kendisi bülent timurlenk ile beraber futbolun saha içinden en az anlayan futbol yorumcularından bir tanesidir. isteyen yazılarına, söylemlerine baksın dediğim anlaşılacaktır zaten. saha dışında bilgi birikimi vardır bu doğru ama ne zaman işin taktik boyutuna dil atsa bir öğürme tutuyor şahsen beni. ne kadar alakasız yanlış yorum yapılabilirse o kadar yapıyor. teknik ve taktikten hiç mi hiç anlamıyor. anlamamasında da bir sorun yok keza. yine mesele kendisini her konuda otorite zannetmesinde. bilmiyorum anlamıyorum demek hiç zor bir olay değilken dolandır babam dolandır, evir çevir ve ortaya koyduğun ürün rezalet olsun.

    son olarak toparlamak gerekirse,

    kendisini zamanında çok severdim hala severim ama sevgim azalmıştır. sevgimin azalmasındaki esas etken ahlaki tutarsızlıklarıdır. bunun yanında kendisini teknik-taktik otorite zannedip saçma saçma yorumlar yapmasıyla da saygım azalmıştır kendisine.

    evet şike süreci uğur meleke.

    şike..

    sahaya yansımayan(!)şike.

    ya benimki de laf mı ne şikesi arkadaşlar. türk futbolunda çok daha büyük bir problem var. alt yapı oyuncularının saçlarını kesiyorlar yahu, böyle bir şey olabilir mi?
    çocukların özgüvenlerini sıfırlıyorlar ya bu hangi ülkede görülmüş değil mi?
    çocukla...

    şike uğur meleke şike!
  • 859
    zamanında ekşi sözlükte hakkında iki entry'de şunlardan bahsetmişim.

    birincisi mart 2013'te, fatih terim ceza aldığında iki fitne eklemiş araya. önce (herhalde yakın zamanda ceza alan) bobo'nun cezası neden ertelenmiyor diye sormuş. sonrasında da "yeni orta üçlünün sol iç parçası selçuk istim üstünde. birinci goldeki harika asisti sonrası sneijder’in sevincini onunla paylaşmamasınıysa bir kenara not etmek gerekebilir." -- vermiş fitnenin büyüğünü sadece futbol konuşmaya çalışan uğur meleke.

    ikincisi daha da fena. 2014 yılında, fırat aydınus'un dümdüz melo'ya küfrettiği maç. uğur'cuğuma göre, fırat aydınus empatiyi hak ediyormuş. öte yandan, sonrasında olayı büyütmeyelim diye açıklama yapan felipe melo ise provakatif hareketlerde bulunmuş yazısında bahsettiği kadarıyla.

    uğur, senin ne olduğun belliymiş. suç senin efendiğiline ve sinsiliğine kanan bizlerde.
  • 992
    bizim fatih terim'le karşılaştırmadığımız adamı hz. isa ile kıyaslayacak kadar akıl tutulması yaşamış yorumcu. kendisi o cümleler için eminim çok pişmandır ancak ego bazen çoğu düşüncenin önüne geçer hata kabul ettirmez. peygambere benzetmesini geçtim aynı yazı içerisinde yer alan bir bölüm "ülke futbolunun en büyük sorunlarından birinin daha altını çizdiniz, lütfen çözüm yolunu da siz önerin" şeklinde. abi bu ülkeyi bu kadar küçümsüyorsanız gidin portekiz'de yorumcu olun. çözüm yolu istediği ve jesusun dile getirdiği sorunda oyuncuların sürekli kendisini yere atması, şaka gibi ama değil.

    not: valencia, irfan ve taklacı mert hakanı kadrosunda bulunduran ve en çok kendisini yere atan takımın fenerbahçe olması. keşke bunları da yorumlasalar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın