• 176
    süper lig’de zorlamanın anlamsız olduğu taktiktir.

    iki stoperle oynadığımızda yemediğimiz golü ve pozisyonu üç stoperle oynayınca yiyoruz. şaka gibi olay. 4-2-3-1 oynarken skora yatabiliyorsun, bu sistemde skora da yatamıyorsun.

    3’lü oynayarak 2000 yılından sonra ne başardık? bizim kulüp kültürümüzde yok. onu geçtim, okan buruk ne başarı kazandıysa 4-2-3-1 ile kazandı. nereden çıktı bu ısrar anlamıyorum.
  • 177
    icardi olmadığına göre zorlamanın pek bir faydası olmayan taktik. adam gibi bir sağ bek alacaksınız devre arasında.

    bu format yüzünden taş gibi oynayan yunus akgün sahada kayboldu ne işi var forvet arkasında.
    bu taktik yüzünden kulübe zayıfladı.
    bu taktik yüzünden kanatlardan sürekli baskın yiyoruz.

    icardi varken onu da osimhen’i de oynatmak için bu taktiği kullanmak farzdı. ama şimdi haram. her top tehlike oluyor kalemizde.

    edit: jelert’ten performans almanız için oynaması gerekiyor. yedek kulübesinde alfonso davies bile faydalı olamaz.
  • 178
    galatasaray'ın sorunu üçlü de değil, sene başı beşiktaş ve young boys maçlarında skandal oynarken dörtlü de değildi. eğer uygun oyuncun varsa üçlü de oynarsın dörtlü de oynarsın. galatasaray tam kadro olduğu senaryoda mükemmel bir üçlü takımı olabilir. şu an tam kadro değil üçlüyü oynarken çok fazla üretse de çok da pozisyon verebiliyor. lakin şu an takım dörtlüye de uygun değil. bekleri sakat ve yedekleri yok. yunus'un ve barış'ın düşen performanslarında sistemin bence payı yok. varsa da çok az. yunus bugün kanat bek oynamadı zaten orta sahada oynadı ne değişti hiçbir şey çünkü oyuncunun yedeği yok milli takım galatasaray git gel sürekli oyna ama rotasyonun olmasın. bunu fiziksel olarak aygır gibi olan barış bile yapamıyor. mümkün değil. 37 yaşındaki mertens'in bile muadili yok. öyle bir kadro. ki benim mertens hakkında düşüncelerim de belli. rotasyon oyuncusu olmalıydı.

    okan buruk'un kendisi riskli oynamayı sevdiğini söylüyor. o zaman ona göre bir kadro kurulmalı. yedeklerde temposuz tek bir oyuncu bile olmamalı. eli belinde gezen, hareket etmesi mevsimler alan oyuncular olmamalı. ondan sonra üçlü mü oynarsın dörtlü mü oynarsın fark etmez.
  • 181
    bize savunma yönünde şimdilik eksi yazsa da hücum tarafında mükemmel istatistikler kazandıran dizilim. pozisyona giren oyuncularımız son vuruşlarda kalitelerinin yüzde 50'sini kullansa her maçta minimum 4 gol atarız. ama maalesef yüzde 25'te kalıyoruz. bu sebeple bence ısrar edilmesi gerek. alışılması zor ancak alışıldığında çok güçlü bir oyun koyuyorsunuz ortaya. sadece bu 4231 sonra dönüşüm biraz uzun sürecektir. doğru oyuncularla + doğru rotasyon oyuncularıyla çok üst düzeye çıkabiliriz. şuan çıktığımız maçlara kanat bek olmadan çıkıyoruz. orta saha rotasyonumuz yok. 1-2 sene ısrar edilmesi durumunda bize çok iyi başarılar getirecektir. elimizde 4231'i çok iyi oynatan okan hoca var ve kendisi 3'lü dizilimde oynamak istiyor. kendisini bu yönde de geliştiriyor. güzel günler yakındır.
  • 183
    (bkz: 1 aralık 2024 galatasaray eyüpspor maçı)

    eyüp maçında whyscout verisine göre 6.25 xg üretmiş. zaten kaçan pozisyonlar herkesin malumu. bizim en büyük sorunumuz şu an kaleye çekilen isabetli şutun kalitesinden bağımsız gol olması.

    https://x.com/...635984161665283?s=46

    son iki maçtır iki sıkıntı gözüme çarpıyor. ilki osimhen’in olağan üstü bitiricilik sorunu. ikincisi sallai ve barış alper’in defansif katkısının neredeyse olmaması.

    osimhen tek forvet oynarken fiziksel olarak yıprattığı kadar yıpranıyor ve son vuruşlarda bunun sıkıntısını çekiyor.

    barış ve sallai bek oyuncusu değiller. ve rakip savunma arkasına uzun vurunca ister istemez takım boyumuz uzuyor. bu oyuncuların koşu mesafesi 30 metreden 60 metreye çıktığında hem hücumda hem defansta katkı vermesi çok zorlaşıyor.

    çözüm önerim şu olabilir. barış osimhen’in yanında ikinci forvet oynayacak. yunus ve mertens 10 numara rotasyonunu oluşturacak. barış’ın yerine jakobs dönene kadar jelert oynayacak. jelert çok mu iyi, asla ama 60 metrede bir şeyler yapma ihtimali barış ve jelert’ten yüksek. jakobs dönünce sol kenar jakobs sağ kenar sallai ile devam edilmeli.

    mevcut kadro ile en ideal dizilim. apokerim ve kaan sakatlıklarına rağmen.
  • 184
    galatasaray'ın çok acil kurtulması gereken sosyal medya fenomeni diziliş.

    yan, okan hocayı eleştirmek istemiyorum. inanılmaz başarılı bir sezon geçiriyor ama şu üçlü savunma ısrarı olmadığı halde neden vazgeçmiyor? aklım almıyor.

    doğru dürüst eleştiri de yok. evet takım başarılı. dar bir rotasyon ama çok iyi oyuncular ve çok iyi bir teknik kadro var. okan hoca inanılmaz işler yapıyor ama överken de eleştirmem lazım.

    bu üçlü savunma kadar takım düzenini bozan bir diziliş daha olamaz. icardi - osimhen birlikte oynasın diye icat edildi diyelim ki bana göre o da yersizdi. icardi gibi bir değer ile pek tabi 4-4-2 oynayabilirdik. şimdi icardi yok neden hala üçlü savunmada ısrar ediyoruz?

    her şeyi geçtim sakatlığı, defansif hataları, çok gol yemeyi falan... elimizde yunus gibi, barış gibi, sallai gibi ziyech gibi kanat oyuncuları varken neden bu oyunculardan yeterince faydalanamıyoruz? bir de ona baksak... bu üç oyuncu tabiri caiz ise turşuya döndü. bir maç sağ bek, bir maç sol bek, bir maç sağ açık, bir maç sol açık, santrfor, on numara... oynamadıkları yer kalmadı. böyle istikrar olmaz ki.

    neden 2022-23 sezonunda solda kerem, sağda rashica'lı makine gibi işleyen istikrarlı bir 11 bulamıyoruz? yunus çok iyi başladı sonra git gide düştü diyoruz neden?

    adamlar bir maç içinde dahi 10 defa pozisyon değiştiriyor. böyle olmaz. istikrar ve oyun ezberi sağlamamız lazım.
  • 185
    eğer kanat bekleri işlerini iyi yaparsa gayet iş yapan bir diziliş olur bizim için.

    yunus ile olmayacağı kesin mesela jakobs, sallai, berkan, jelert ve barış alternatifleri ile oynanmalı ki oyunumuz daha da üste çıksın.

    young boys maçlarını çıkarsak ki onlarda da 3'lü oynamadık, şampiyon olduğumuz 2 seneden de daha dominant bir oyun oynadık şimdiye dek. hepi topu 2 lig 2 avrupa 4 maçta puan kaybettik ki hepsinde kazanmayı hakettik.

    şu durumda sakatlıklar vs derken 4'lüye dönmek akılcı bir davranış olabilir ama tamamen 3'lüden vazgeçmek için yeterli bir neden göremiyorum ben. 4'lüye geçince tüm maçlarımızı kazanacak mıyız? daha üstün, dominant bir oyun mu oynayacağız? ben sanmıyorum.

    devre arası 3'lüye uygun bir stoper ve kanat/10 numara takviyeleriyle aynı oyunda ısrar etmeliyiz.

    kenetlenip hem lig ve avrupa kupasında sona doğru koşmalıyız.
  • 186
    dolapdereli sabri ağabeyin dediği gibi kaçın, kaçın.

    italya'da mıyız yav ne 3'lü defansı.

    allah için sağ bek, sol bek atın üzerimize. maçlarda kim nerede belli değil, keşmekeş, barışa bir bakıyorum rakip köşe gönderinin oralardan orta yapmaya çalışıyor, bir bakıyorum bizim orada rakip kanadını savunmaya çalışıyor, solda zaten ne oluyor anlayamıyorum.
  • 187
    bu hafta ligde ve avrupa’da maç olmaması sözlüğü iyice uzayın sessiz ve karanlık dehlizlerine sürüklemiş gibi. sanki milyonlarca ışık yılı ötede sessiz ve suskun. biraz hareket iyi olur ama nasıl? ben üçlü savunma başlığı ile biraz hareketlendirebileceğimi düşünüyorum.

    ilkesel olarak üçlü savunmanın doğru olmadığını düşünsem de oyuncu özelliklerine göte mevcut bütün sistemlerin oynanabileceğine inanırım. hatta maç içinde 3-5-2’den 3-4-3’e, 4-2-3-1’den 4-3-3’e ve 4-4-2’ye dönülebilir. biraz daha ayrıntıya inersek, hücumda 3-5-2, savunmada 4-4-1 oynanabilir. maçı rölantiye alıp, 4-6-0’a çevirebilirsiniz. yani oyuncularınızın uygulayabileceği tüm sistemlere açık bir takım yaratabilirsiniz.

    bizim oyuncularımız, şu anda tam anlamıyla total futbolun bendeleri. joker olabilecek en az sekiz futbolcumuz var (muslera, davinson, abdülkerim, torreira, sara, mertens, yunus ve tabii ki barış alper) bildiğiniz gibi total futbol hollanda menşeylidir. her oyuncunun üç-dört pozisyonda oynayabilecek şekilde yetiştirilmesi mantığına dayanır. gerçekten, hollanda bu yöntemle yetiştirdiği futbolcularla avrupa ve dünya’da ses getirmiş, 1974, 1978 1994 yılları dünya kupası finalini oynayan en küçük nüfuslu ülke olmuştur.1988’de avrupa şampiyonu olmuş iki de dördüncülük kazanmıştır. hollanda bu başarıları elde ettiğinde nüfusu 13 milyondu ve bunların üç milyonu yabancı işçi ailelerinden oluşuyordu. daha sonra fransa ve belçika hollanda’yı taklit ettiler ve fransa dünya futbolunda devrim yarattı.

    şimdi gelelim türk futbolu ve galatasaray’a. türk futbolu hiçbir sisteme sahip olmayan sokak futbolu kıvamındaydı. 1986 yılına kadar ne bir çim antreman sahamız vardı ne de tam çim futbol sahamız. jupp derwall 1984’de geldiğinde kendisine hangi futbolcuyu isterseniz transfer edelim mr diyen ali uras başkana, “bana bir çim antreman sahası yapın ve asy’nin çimlerini düzeltin (çünkü çimler ve zemin patates tarlası gibiydi) transfer istemiyorum demiş ve isteği ancak 1986’da gerçekleştirilmiştir.. işte bu şartlarda sokak futbolundan modern futbola dönen ilk takım galatasaray olmuştur. ancak modern futbol öyle hemen oturmadı, yıllar sürdü ve ilk meyvesini 2000 yılında verdi. galatasaray uefa avrupa kupasını süper kupayı kazandı.

    galatasaray futbolun genetiğini keşfeden ilk kulüp olmuştur. diğer kulüpler de galatasaray’dan öğrendikleri kadarıyla gelişebilmiştir. galatasaray bu sayede ve özellikle de derwall’in tavsiyesiyle gelen karl heinz feldkamp’ın temellerini attığı sistem ve bu sisteme uygun futbolcularla 1987’den sonra türk futbolunun parlayan yıldızı olmuştur. bu yıldız türk futbolunu halen aydınlatmaya devam ediyor.

    olay biraz uzadı ama gelelim üçlü savunma konusuna. şu andaki kadromuz, üçlü savunma ve 3-5-2 sistemi için çok ideal gözüküyor. (ben ki üçlü savunmaya sıcak bakmayan biri olarak söylüyorum bunu) çünkü, davinson, abdülkerim, kaan ve hatta metehan hem orta sahada hem stoperde oynayacak özelliklere sahip, pas yetenekleri yüksek, derin oyun kurucu, yani regista olarak oynayabilecek özellikteler. bunlara jakobsen’i de dahil edebiliriz çünkü hem sol stoper hem sol bek, hem de kanat bek oynayabilir. bu durumda dörtlü defans oynayıp artı bir golcüden mahrum kalmak niye? üstelik bizim dörtlü defansımızda oynatabileceğimiz bir sağ bekimiz yok. kaan ayhan orada çok ağır kalıyor, jellert’in zamana ihtiyacı var. o zaman rakibin kanat oyuncularına ve hücum özelliklerine göre metehan-davinson-abdülkerim üçlüsüyle ya da davinson-kaan-abdülkerim üçlüsüyle oynayabiliriz. bu da bize osimhen’in yanına ikinci bir santrafor koyma avantajı verir. nitekim totengam maçında bunu gördük. orta beşlide torreira, sara, mertens, barış ve yunus ile rakibi sürklase edebiliriz. çünkü bu beşli hem pres yapan, hem oyun kuran hem de çok koşup gol atabilen beşli. santraforda da osimhen’in yanına batshuayi, sallai, barış veya mertens’i atabiliriz. bence bu kadro ülkemizdeki gelmiş geçmiş en iyi kadro olabilir.

    üçlü savunma sevdalıları ne der merak ediyorum.
  • 188
    bu oyunu ben çok tuttum ve ısrarcı da olmamız gerektiğini düşünüyorum ancak bu oyunda şöyle bir defomuz var. öncelikle biz hücumda üçlü savunma oynasak da topun arkasına geçtiğimizde savunmada beşliden çok dörtlü diziliyoruz. burada genellikle sağ stoperimiz sağ beke, sol kanat bekimiz de sol beke kayıyor. en büyük eksiğimiz sol kanat bekimiz yunus, barış gibi kanat orjinli oyuncular olunca savunmada pozisyon hataları, adam kaçırmalar, geriye dönüşte aksamalar vs. yaşanıyor ve biraz aklı olan her takım bunu değerlendirip bize gol atabiliyor. dolayısıyla kanat beklerden en azından birinin bek orjinli oyuncu olması gerekiyor, bu cepte. ancak sıkıntı şuradan doğuyor, elimizde iki tane kanat bek var. onlar da jakobs ve jelert. jakobs'u sakatlık problemlerinden dolayı düzenli oynatamıyoruz maalesef. jelert ise sol kanat bek için uygun profil değil, çünkü burada oynayan oyuncunun sol çizgiyi kullanması gerekiyor. jelert ise sağ ayaklı olması ve daha çok iç koridorları zorlamayı sevmesi sebebiyle buna tam anlamıyla adapte olabilir mi emin değilim.

    peki jakobs'un sakatlığında neden jelert'i sağa atamıyoruz? işte o zaman da sağ kanat bekin sağ beke geçerken sol stoperinin sol beke kayması lazım. burada abdülkerim sol stoperden sol beke geçtiğinde geniş alan savunmasında sıkıntı yaşayabilecek, aynı zamanda orayı savunmada yeteri kadar pratiği olmayan bir oyuncu. üstüne birde jelert'in fiziksel zaafiyetini göz önünde bulundurunca hem sol hem de sağdan savunmada sıkıntı yaşarsın. üstelik biz bunu zaten kaan ayhan'la sağ tarafta da yaşıyoruz.

    dolayısıyla benim ilk yapacağım transfer hem sol bek hem de sol stoper oynayabilen savunması gerçekten iyi ve biraz olsun atlet bir oyuncu olurdu. apokerim'i de üçlünün ortasına monte ederdim. bu bize ciddi manada esneklik sağlardı. hem sağa jelert, sola barış/sallai, hem de sola jakobs sağa barış/sallai yapabilir duruma gelirsin. ikinci bir sol kanat bek almak da bir opsiyon olabilir ancak stopere her türlü bir takviye gerekiyor. dolayısıyla oraya yapacağım transferi de bu sorunu çözmeye adreslerdim.

    birde mikautadze ismi için konuşulan paralar bana çok anlamsız geliyor. barış'ın sağ çizgide verimi düşüyor bence. oysa ki geçen sezon sol kanat forvette 30-40 milyon euro'ları edebilecek bir performans göstermişti. eğer barış'ı sol kanatta osimhen'e yakın, veya direk yanında oynatırsak içindeki canavarı tekrar açığa çıkarabiliyoruz gibi hissediyorum. ha yine de hücumu yedekleyecek ekstra bir futbolcuya her türlü ihtiyacımız var ama.
  • 190
    çok pozisyon bulup çok pozisyon veriyorduk.
    4’lü savunmaya döndüğümüz 4 ocak 2025 galatasaray göztepe maçı ve 12 ocak 2025 başakşehir galatasaray maçı nda rakiplere sadece birer net pozisyon verdik.
    rakipler sadece 7’şer şut atıp, 2’şer isabet sağlamışlar.
    2-1’i bulduktan sonra bu sezon özelinde yaşadığımız skoru tutamama hastalığımız son bulmuş.
    velhasıl 3’lü savunma hem güzel hem sıkıntılı:)
  • 191
    verimliliği hangi oyuncularla, nasıl oynadığınıza bağlı olan sistem.

    icardi’nin yanına osimhen alınınca biz bu sisteme döndük. dna’sında ileride gegen pressing olan takım için bu değişiklik şarttı. gerçi bu sistemin orta beşlisinin 2 yanındaki bek kanatların biri hızlı hücuma katılan, öbürü daha sabit oyun kuran olunca defans hattı maç esnasında 4’lüye dönebiliyor. tabii bunda sol bek oynamış abdülkerim’in ve hızlı sanchez’in bek kademesine girebilme avantajı var. ayrıca savunmayı ileri çıkarıp kompakt kaldığında hatlar birbirine yakın olduğunda diziliş çok da farketmiyor.

    rıdvan dilmen’in şaşkınlıkla dediği gibi, bir maç esnasında, okan buruk galatasaray’ı üç tane dizilişle dönüşümlü oynatabiliyor ki kendi ifadesine göre bu türkiye’de çok endermiş.
    bana göre üçlü defansın faydası oyuncuların taktik becerilerini değiştirip ayrıayrı dizilişleri çok rahat oynama becerisi vermesi. daha zor olan 3’lü defanslı sistemi becerebilen öbürlerini daha rahat yapabiliyor.

    galatasaray’ın zaman zaman bunu oynaması iyi bir seçim çünkü:

    1-) osimhen ve icardi gibi 2 oyuncuyu aynı anda sahada, kendi mevkilerinde görme imkanı veriyor.

    2-)netice: ligte yenilgisiz açık ara liderlik geldi ilk yarı sonunda.

    3-)karşılıklı bol gollü maç herkes için daha izlenebilir.
    seyirci dostu takım olmak her zaman avantajlıdır.

    4-)oyuncuları daha istekli ve çoşkulu kalıyor. yoğun maç programında bu önemli.

    5-) futbolcuların birçok diziliş oynama becerilerini ve oyun zekalarını yükseltiyor.

    6-) 3’lü oynayan ofansif bir takım, geriye otobüs çekip defansif olabilir ama dörtlü defansif oynayan bir takım, çabucak ofansif olup golü bulamaz.

    ama tabii bütün bu dizilişlerden de öte , bir de nirvana var:

    steroid mucizesi, pırıl pırıl zeka çağdaş atan’ın “kaleciyi ileri çıkarmalı 4-2-5’i” bu alemde zirvedir, nirvanadır, ütopidir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın