• 551
    spor hesaplarından inanılmaz bir dezenformasyon yayılan mecra. twitter'ın yeni algoritmasıyla önerilen tweetlerde gördüğüm kadarıyla aslı astarı olmayan bilgiler birkaç yüksek takipçili hesap tarafından pompalanıyor. zaten maruz bırakıldığımız kaynaklar genelde birbirine benzer oluyor ve algoritma sizi bir alternatif gerçeklik kutusunun içine hapsedebiliyor, buna "echo chamber" da deniyor. birkaç hesap aynı yalan haberi paylaşınca çoğu takipçi de kaynak sorgulamadan inanıyor. geçtiğimiz aylarda futbolcuların veya teknik direktörlerin ağzından söylenmiş gibi gösterilen laflar görüyordum, üstelik bunlar farklı hesaplarda yüksek beğeni ve retweet aldıkları için önünüze çıkıyorlar. hesaba giriyorsunuz, bazılarında parodi hesap vs. yazıyor, bazılarında o bile yok. tweetin altında ise yalan haberi ciddi ciddi yorumlayan insan dolu.

    sosyal medyanın yarattığı bu dezenformasyon dalgası çok tehlikeli, bu verdiğim örnek sadece spor üzerinden. türkiye'de futbolun kitleleri etkileme potansiyeli de düşünülünce yüksek takipçili manipulatif hesaplar bana oldukça tehlikeli geliyor. art niyetli bir gruplaşma ile kişiler kolayca hedef haline getirilebilir. etkili bir örnek olarak 2021'de abd'de trump destekçilerinin capitol baskınının nasıl örgütlendiğini ve sosyal medyanın etkisini inceleyebilirsiniz.

    görece daha bilinçli bir kitlesi olduğunu düşündüğüm sözlükte bile bazen bu kaynaksız veya yalan bilgiler üzerinden spekülasyon dönebiliyor. haberin içeriğini ve kaynağını sorgulayıp dikkatli olmak gerekli.
  • 552
    bir galatasaray taraftarının asla vakit geçirmemesi gereken sosyal mecradır.

    yüksek takipçili neredeyse bütün galatasaray hesapları tamamen algı yönetiminin peşinde. algıyı oluşturmak isteyenler de parayı basıp bunları yönlendiriyor. düdüğü çalıyor yani. bunun yanında ölümüne biatçı, adhominemci ve whataboutismci kitleler var. bir kısmı fatih terim’e adeta taparken ondan nefret eden bir kesim, sabah akşam kulübün maddi anlamda belini kıran ünal aysalcılar, dinçer azaphancılar.. lise uzar da gider. mesela bu ara bir kısım troller rezan epözdemir hypelıyor.

    gerçekten saçma sapan bir savaş alanına dönmüş twitter. sözlük candır.
  • 553
    kullanmayı uzun zaman önce bıraktığım sosyal mecra. tam anlamıyla bir mutsuzluk, hakaret ve insanların hassasiyetlerini sömürme alanına dönüşmüş durumda. abuk subuk trend topic kasmalar, tarafı fark etmeksizin insanları siyasi konular üzerinden korkutup kutuplaştırarak takipçi kazanan yangıncı hesaplar ve tabi ki operasyonel işler.

    nasıl ki facebook daha ziyade belli yaş üzerine hitap eder hale geldiyse twitter da tamamen operasyonel işlerin mecrası oldu. buna ne yazık ki galatasaray da başka kulüpler de dahil. başkandan futbolcuya, hocadan yöneticiye youtube'da verilen röportajı dinlemek yerine ufak kırpmalarla kolayca linç yedirebilirsiniz. röportajda o cümle var mı, var. arkası sonu önemli değil sıyrıldın işin içinden.

    burak elmas yönetimi işin suyunu çıkarıp en son kendi getirdikleri domenec torrent'i taraftar önüne atmıştı ''gedson değil pulgar'ı istedi'' diye.

    ha iki iyi tarafı hala var. birincisi ışıtan gün olayında olduğu gibi iyi bir kayıt tutma mecrası olması. ikincisi de bazı konularda adalet adına baskı kurabilme şansı tanıması.
  • 558
    ülkemizdeki futbol takımlarının yönetilmesinde sandığımızdan da etkili ve tehlikeli.

    fenerbahçe'nin jesus'a getirme süreci twitter'ın etkisine muhteşem bir örnek. bugün, medyadan ali koç'a kadar sesli şekilde dile getirilen 'a sınıf hoca' anlatısı twitter'daki fenerbahçeli fenomenler tarafından çıkarıldı ve yaygınlaştırıldı. glarung gibi çok takipçili hesaplar, inorganik ve dolaylı ilişkiye de sahip olduğu ali koç'a bir batırışında daha suç bulmamak için 'taraftarı bölmeyecek, kalitesine güvenilecek bir hoca lazım' gibi saçma sapan nedenlere dayandırılan bir fikri yaygınlaştırdılar. aynı ekosistemdeki yağız sabuncuoğlu gibi muhabirler de 'ali koc cok zor bir karar eşiğinde'ler ile başladığı yol yapma serüvenini ismail kartal'ın art arda aldığı 8 galibiyetin üstüne gelen beraberliği 'kartal büyük takım hocası olamaz' yorumu ile bitirdi.

    sonuç ne? jesus'a verilen 7 milyon euro. mayıs ayında birbirine tamamen alışmış kadro ve hoca yerine; 8 transfer ve 5 taneye daha ihtiyaç var deniyor. cl'den inanılmaz şanslı kura çekip elendin. şampiyon olsan -ki çok zor bu kafa ile- bile jesus'a astronomik maaş, 39294882 yabancıdan oluşan kadro, cl'ye gidemediğin 15. sene ile kartal'a şans vermemeye değer mi?

    ama değer. beter olsunlar. fenerbahçe jesus yoluna başarılı olmak için de çıkmadı zaten. olası başarısızlıkta ali koç'un 'ben daha ne yapayım' temalı senaryosuna 'a sınıf' hoca yüzü bulmak için çıktı.
  • 560
    yıllardır kullandığım fake hesabımı askıya alan sosyal medya platformu.

    tansel taşanlar sayfasında aggressivo hakkında bir paylaşımda bulunmuş (reklam), yalnız sistem görmem için yetişkin olduğuma emin olmak istedi. her neyse, ben de el alışkanlığı 17 mayıs 2000 tarihini verdim. ne olduysa bundan sonra oldu. demek ki sen siteye üye olduğunda (2010 olabilir) yetişkin değildin deyip kapattılar emektar hesabımı. tweet falan atmazdım da güzel anıları olan birkaç özel mesajlaşmalarım vardı.

    o günlerde bir hesap daha oluşturmuştum, buradan hesabıma mal olan paylaşıma bakınca daha da uyuz oldum.
  • 561
    2011 yılında didier drogba duyumları için giriş yaptığım platform. 2013-2015 arası zirve dönemini yaşamıştır.
    isviçre'de yapılan bir araştırmaya göre insanların büyük bir kısmını bunalıma sürüklüyormuş. türkiye gibi kaotik ülkelerde bunun daha da etkili olduğunu düşünüyorum.
    kazandığımız bir maç sonrası birkaç tweet beğenmek, bir iki tane de tweet atmak için girdiğimde, anasayfaya mutlaka sinirlerimi zıplatacak birileri düşüyor.
    hayır sen o kişiyi takip etmesen, sessize alsan bile takip eden kişiler alıntıladığı zaman ister istemez görüyorsun.
    tam maç kazanılmış, keyifler gıcır derken bir amip yüzünden tüm keyfin kaçıyor.
    hesabı kapatıp gidemiyorsun, bağımlı olmuşsun. ama bir yandan da feci şekilde tadını kaçırıyor.
    insanların mutsuzluğunda ve ayrışmalarında bu platformun da büyük etkisi olduğunu düşünüyorum.
    çünkü eskiden bu kadar gerizekalı ve kötü kalpli insanlar olduğunu bilmezdim.
    şimdi tam anlamıyla bir manipülasyon merkezine dönüştü. saçma sapan kalıplar, saçma sapan editler, iftiralar, salakça kadın erkek ilişkileri, sonra bunlar hakkında bir dünya yorum yapan mutsuz insanlar.
    müthiş toksik bir ortam. eskiden çok ciddiye almazdım ama artık reel hayatı da etkiler oldu.
    insanlar normal hayatlarında da sanal ortamdaki özellikleri yansıtıyorlar. tavırları ona göre değişkenlik gösteriyor. artık tribüne takımı desteklemek için değil, instagram'a story atmak için gidenler var.
    facebook sonrası twitter çölde vaha gibi gelmişti. az insan, nezih bir ortam. kimse kimseye laf atmazdı. popülarite uğruna saçma sapan işler yapmazdı. daha kaliteliydi. zaman geçtikçe insanlar akın akın gelmeye başladı, kalite düştükçe düştü. tıpkı ekşi sözlük gibi.
    belki de ben bu sanal çılgınlığa ayak uyduramadım, bilmiyorum. ama eskiden her şey daha güzeldi. sanal ortam, sosyalleşme adı altında insanları yapay bir türe çevirdi.
  • 563
    galatasaray'ın başına kalabalık bir trol grubunun bela olduğu ortam.

    bu grup sabahtan akşama kadar galatasarayla ilgili ne varsa taş atıp, hakaret ediyor ve kendilerini galatasaraylı olarak adlediyorlar. bakın abartısız söylüyorum her şeyi hem de her şeyi. kerem'i, yunus'u, okan hocayı hatta hocanın oğlunu bile. ve bu grubun diğer özelliği ise terim'den de fbjkliler kadar nefret etmeleri. hatta onlardan daha fazla.

    yine bu grup okan hoca hakkında tagler açıyor istifa istiyor, hesap vermesini istiyor vs. vs. ama her yerde hocanın* başını "terimciler"* yiyecek temalı yazılar okuyorum. ben şimdiye kadar hocaya en büyük desteği yine onların verdiğini gördüm, görüyorum.

    gün her yerde birlik olma günüdür ama o primci galatasaray değerlerine düşman tayfayla değil.*

    link verip de hiçbirinin reklamını yapmıyorum, zaten siz de denk geliyorsunuzdur o marjinal tiplere.
  • 564
    sosyal medya platformu. tam bir beyin uyuşturma işlevi görüyor. tıpkı, instagram reels, tiktok vb. gibi.
    sadece futbol haberlerini takip etmek için kullanırken bile kim ne yazmış diye sürekli uygulamaya girmek zorunda hissediyorsunuz. boşu boşuna ilgilenmediğiniz konularda bile beyninizi uyarıcılarla meşgul ediyorsunuz. beyin sağlığı için sosyal medya uygulamalarından kurtulmak gerekiyor. naçizane tavsiyem: bütün sosyal medya uygulamalarından kurtulmak ve kendi hayatımıza odaklanmak.
  • 571
    günbegün daha da derinleşen bir lağım çukurundan farkı kalmayan platform. bunu sadece futbol ile ilgili içerikler için söylemiyorum. hayatın her alanında aynı şeyler çıkıyor karşımıza. bilgi dezenformasyonları, manipülasyonlar, şiddeti meşrulaştırma... ekonomik sebeplerin başı çektiği birçok sebepten ötürü sosyal yaşantısının büyük bölümü akıllı telefonlarına indirgenmiş toplumumuza durmadan kin ve nefret pompalanıyor ve bunu yapan insanların azımsanmayacak bir bölümünün tahsilli ve şiddetten uzak insanlar olması ise daha da ürkütücü. bir kaç güzel insanın görüşlerini takip etmek için katlanıyoruz fakat durum içler acısı.
  • 572
    resmi hesabın ve gazeteci hesaplarının altında dönen dolandırıcılığın haddi hesabı olmayan platform. gerçekten bilet sahibiymiş gibi gösterip her maç sazan avına çıkan, bunu meslek haline getirdiğini düşündüğüm birçok insan var. yıllar önce biletler bu kadar pahalı değilken ben de dolandırılmıştım ama şimdi ekonomi böyleyken daha çok can yakar bu iş.

    hesap teması asker veya polis olan, ya da ultraslan uni ultraslan bilmemne diye biyografiye iliştirip bilet satmaya çalışan kişilere dikkat edin. %99.99 ihtimalle o kişi dolandırıcıdır.
  • 574
    malesef en sonunda hesabımın tweet atma ve rt yapma özelliklerini engellemiş sosyal medya platformu. şu an sadece beğeni atabiliyorum.

    sayın elon musk bu derece büyük bir afet var ortada, birkaç günlüğüne şu kısıtlamaları kaldırsanız ölür müsünüz?

    edit: başka hesap açıp oradan devam edebiliyoruz fakat arada geçen süre bile önemli şu an.
App Store'dan indirin Google Play'den alın