bazı arkadaşlar daha sayı sayı bilmezken benim izlediğim adamdır tugay . mahallede top oynarken şut atınca tugay diye bağıranlardanım ben . sen tugayı sadece ingiltere de görmüşsen o kadarlık değerlendir , çapına göre konuş , çapından çıkma, ha benim gibi galatasaray a geldiği ilk günden itibaren izlediysen de hakkında konuşulanlara saygı duy , duymuyorsan zaten apayrı bir problem var demektir . ben galatasaray lı olarak kimi görmek istersem galatasaray da, onu görmek istediğimi söyleme hakkına sahibim , gerekirse 6 sayfa gerekçe de yazabilirim , ama sen sırf tugay ı sevdiğimiz için galatasaray da görev almasını istediğimizi sanıyorsan olayı baştan kaçırmışsın , hatta biraz da trolsün , abuk subuk iki argümanla koskoca tugay ı galatasaray da görev alamaz diye nitelendirmek sana düşmez . ayrıca galatasaray sevgisi ile tugay sevgisini kıyaslamak neresinden bakarsan saçmalık , tugay galatasaray da oynamamış , kaptanlığını yapmamış olsa bu sevgi zaten doğmayacaktı , bu duygunun başlangıç noktası galatasaray zaten , oralar biraz puslu net görünmüyor herhalde , buralar gayet net çünkü .
-edit- imla
479
tff.org a göre kendisi şu anda resmi olarak tek antrenörümüz ve sözleşmesi 31.05.2012 ye kadar devam ediyor.
altyapuda da görev yapmayacağına göre, nerede yapacak diye merak ettiğim güzel insan.
481
küçük bir çocukken bakırköy'e akrabalarımızı ziyarete gitmiştik. bakkala gazete ekmek almaya yollamışlardı beni. üzerimden hiç çıkarmadığım galatasaray formam ile bakkala gittim. önümde bir genç alışveriş yapıyordu. sarışın ortaboylu biriydi, döndüğünde ilk gözüme çarpan kocaman burnu olmuştu, ama sevimli birine benziyordu. üzerimdeki formayayı görünce sırıttı. helal olsun doğru yoldasın dedi ve gitti. bakkal benim şaşırdığımı görünce, o çocuk futbolcu, galatasaray'da oynuyor. çok büyük topçu olacak aklında olsun, adı tugay dedi. o an ismi aklıma kazındı. gerçektende birkaç yıl içinde herkesin bahsettiği bir futbolcu olmuştu. çocuk yaşta onunla karşılaşmış olmak bana büyük gurur veriyordu. her zaman benim için yeri ayrı oldu. şimdi bakıyorumda belki de bizden daha galatasaraylı olan tugay kerimoğlu'na takım içinde görev bulunamıyor veya saf dışı edilmeye çalışılıyor. bunu hazmedemiyorum. en zor günlerde taşın altına elini sokan bu profesyonel direkt olarak fatih terimin birinci yardımcısı olmalıdır. hem tecrübesi hemde kalitesi itibari ile.
oduncu gömleği ile beni benden alandır, takımda kalmasına en çok sevindiğim adam'dır. 40 yıl gitmesin.
483
kendisine #bizimlekaltugay demiştik, yeni sezonun ilk antrenmanında göremeyince içim burkulmuştu ama verilen yemekte o da vardı. kafam biraz karıştı ama kaldı mı bizimle gerçekten? eğer kaldıysa bu sezon için en sevindiğim haber olur.
twitter'da transfer görüşmesi için arjantin'e gittiği söyleniyor. *
486
-milli formayı sırtına geçirdiği ilk maç: 12 mart 1986 romanya-türkiye b genç milli maçı. türkiye maçı 2-0 kazanmıştır. -b genç milli formasıyla attığı ilk gol: 17 ekim 1986 isveç-türkiye maçı. maç sonucu 3-2 isveç lehine. -ilk kupası: 8 ağustos 1987 galatasaray-fenerbahçe tsyd kupası maçı. 3-2 lehimize sonuçlandı. -birinci lig tarihindeki ilk maç: 12 eylül 1987 galatasaray-rizespor maçı. 58.dakikada oyuna girmiştir. maçı galatasaray 5-0 kazandı. -ilk birinci lig şampiyonluğu: 29 mayıs 1988 galatasaray-boluspor maçı. galatasaray maçı 1-0 kazandı ve şampiyon oldu. tugay kerimoğlu da ilk şampiyonluğunu profesyonel olduğu ilk yıl kazanmıştır. -ilk avrupa kupası maçı: 19 nisan 1989 galatasaray-steaua bükreş avrupa şampiyon kulüpler kupası yarı final maçı. maç 1-1 beraberlikle sonuçlandı. -ilk a milli maçı: 27 mayıs 1990 türkiye-irlanda maçı. maç golsüz sona erdi. -türkiye ligi tarihindeki ilk golü: 2 kasım 1991 gaziantepspor-galatasaray maçı. 7.dakikada galatasaray'ın tek golünü atmıştır. -avrupa kupalarındaki ilk golü: 17 ekim 1996 galatasaray-paris saint germain kupa galipleri kupası maçı. maç 4-2 galatasaray lehine sonuçlanırken tugay 14.dakikada takımının 2. golünü kaydetmiştir. -galatasaray'la ligde son golü: 17 eylül 1999 adanaspor-galatasaray maçı. galatasaray 4-3 galip gelirken 3. golü tugay kerimoğlu atmıştır. -son avrupa kupası maçı: 9 aralık 1999 galatasaray-bologna maçı. maç 2-1 galatasaray lehine sonuçlanırken tugay son kez galatasaray seyircisinin karşısına çıkmıştır. -galatasaray formasıyla son lig maçı: 22 aralık 1999 fenerbahçe-galatasaray maçı. 2-1'lik sonuçla kadıköy'deki son galibiyetimizi alırken tugay 68.dakikada oyuna girmiştir. -iskoçya ligi'ndeki ilk golü: 18 mart 2000 glasgow rangers-motherwell maçı. glasgow rangers karşılaşmayı 6-2 kazanırken tugay penaltıdan bir gol kaydetmiştir. -ingiltere premier ligi'ndeki ilk golü: 14 ekim 2001 blackburn rovers-west ham united maçı. blackburn 7-1 kazanırken tugay bir gol kaydetti. -ingiltere premier ligi'ndeki son maçı: 24 mayıs 2009 blackburn rovers-west bromwich albion maçı.
edit: imla.
487
fatih terim'in gözü kulağı, yanında çalışan personeli olacakmış.**
488
imparator'un komutanı olmuştur.
489
süpersin tugay. önce altyapı koordinatörlüğü, sonra zor bir dönemde hagi'nin yardımcılığı, şimdi de fatih terim'in yoldaşlığı. ne bir kin, ne bir kıskançlık, ne de bir kapris.
490
1 temmuz 2011 imza töreninin en önemli mutluluğu olmuştur benim için. florya'nın daimi demirbaşlarından olmalıdır.
491
fatih hocanın söylediğine göre bugün brezilya'da *, yarın da arjantin'de olacakmış. *
492
(bkz: #699188) dileklerim gerçek olmuştur. helal olsun imparator.
fabiano ve cambiasso'la görüşen aslanımızdır. ne arda'sı, ne sabri'si ne baros'u, takımda kalmasına en çok sevindiğimdir.
496
galatasarayımızın avrupa maçlarından birisinde* attığı golden sonra, gülerek koşmuş ve yuvarlak çizmiştir. o yıllardaki gol sevinçlerimizde aklıma kazınan yalnızca tugay'ın o coşkusudur.
reklam filmlerinde bizlere bol bol ingiltere ile ilgili anıları anlattı artık altyapıdan çıkan genç futbolculara anlatması gerek kanımca. galatasarayda efsaneleşip ingiltereye giden orada da kariyerine ve vizyonuna çok şey katıp tekrar yuvasına dönen bir futbolcudan öğrenilecek çok şey var zira.
498
football manager 2011'de blackburn rovers efsanesidir.
499
kocaman bir ağzı, kocaman bir burnu ve kocaman bir yüreği olan adam. kendisi herta'ya attığı gol sonrasındaki sevinçtir.
500
bütün hayatımız senin malum maçınla değişti tugay, sen bilmezsin. mahalle maçlarında gol atınca ya senin gibi ya da arif gibi sevinirdim. allah başka dert vermesin. bizim bi cantona’ mız, robbie keane’ miz falan yoktu tabi. elimi yumruk yapar kenarda bizi izleyen şişman, ayakkapsız çocuğa doğru koşardım ta ki o maça kadar. işte o maçta siktin attın beni tugay. beni değil tüm mahalleyide siktin tugay. sen orada on saniye çekirge gibi sektin ya, biz 5 yıl boyunca her allah’ ın günü gol atınca sokak arasında sıraya girip sektik tugay. sen bilmezsin.
yıllar sonra çocukluk aşkımla karşılaşınca konu daha muhabbetin üçüncü dakikasında bu hopidik hareketlerimize geldi. kızı gülme tuttu ama benim yine yüzüm kızardı tugay. bizim sokağın denize bakan yarı diliminden gözlerine bakıyordum ki bir anda bakamaz oldum tugay. güneşin linç edildiği bir akşam, gözleri de göz değil gözistan. pardon ne diyordum? eh işte yaşıtlarımız televizyonda foolish casanova, sakın haa izleyip kendilerine yolluk yaparken biz kral tv de ceylan’ ın kliplerini kovaladık. belgesel izlerken timsahın, çitanın bilumum hayvanül mahlukatının azılı düşmanı olduk. üstünden seneler geçse bile imparator dom dom kurşununu söylerken kavunu katık ettik tugay anlıyor musun? nerden anlayacaksın ki amına koyim.
ama and olsun, olurda bu ülkenin diktatörü olursam kutlamanı milli dans kabul edicem tugay. milli marş okunurken bütün memleketi dizip senin gibi, bizim gibi, ibibik gibi sektirticem amına koyim. anlasınlar bizim mahalle kuşağının acısını. utancımıza ortak olsun ipneler.