• 115
    çatlak bir başkanları var: aurelio de laurentiis. herif aslında film yapımcısı ama öyle erşan kuneri gibi filan değil, bayağı bayağı büyük bir yapımcı. amcası müteveffa dino de laurentiis kendisinden daha da namlıydı hatta bu işte; güzeller güzeli la strada'dan tut da hollywood'daki yüzün üzerinde filmin yapımcılığını üstlenmişti. aurelio'ya tekrar dönecek olursak dilinin kemiği olmayan hafif(?) çatlak bir tip. "isteyen oyuncum ingiltere'ye elbette gidebilir ama kötü yaşayan, kötü yiyip içen insanlara ve götünü yıkamayan kadınlara sahip bir ülkeye niye gitmek istesinler ki?" diyecek kadar patavatsız, serseri bir yaşam tarzını benimsemiş lavezzi'ye ithafen: "bir sporcu fahişelerle düşüp kalkmaz ve sabah 4'e kadar içip sıçmaz!" diyecek kadar asabi, teknik direktörünün gıyabında: "donadoni benden bir tane orta saha istedi, çok istiyorsa gitsin kendisi alsın..." diyecek kadar vurdumduymaz, lavezzi'yi ayartmaya çalışan menajerine yönelik: "eğer mazzoni salaklıklarına devam ederse onun taşaklarını keserim!" diyecek kadar gözü kara biri. birkaç maç gol atamayan higuain'i "dombili" diye eleştirmesinin üstünden de çok geçmedi: (bkz: #1979048) lakin tüm bunlardan çok daha sansasyonel ve komik bir hareketi var. 2011-2012 sezonu arefesinde serie a fikstür çekimine katılan aurelio'nun aklında görece kolay ve ayarlanmış bir fikstürle karşılaşmak var çünkü napoli o sezon şampiyonlar ligine katılmış ama bir de bakıyor ki üçüncü haftadaki milan maçı tam da şl grup maçlarının arasına denk gelmiş... e bizimki de delleniyor: "film yapmaya geri döneceğim, italyan olmaktan utanıyorum, hepiniz birer bok parçasısınız!". hatta videosu da mevcut bunun ki sağa sola bağırıp çağırdıktan sonra yoldan geçen motorlunun arkasına binip gitmesine her izleyişimde yarılırım: https://www.youtube.com/watch?v=ZzSPLsQPh_0

    neyse, biz sportif icraatlerine bakalım. napoli'yi 2004'te aldığında kulüp serie c'deydi. iki sene içinde nasıl başardıysa başardı kulübü serie a'ya kadar yükseltti. öyle atla deve de harcamadı hani, bol bol oyuncu da sattı yeri geldiğinde. öyle asansör kulüp de yapmadı, neredeyse hep kafaya oynadı kulüp. bu süreçte iki defa 2. iki defa 3. bitirdiler ligi.

    napoli, italya'nın fakir güney kesiminde yer alan bir kulüp. juventus, inter, milan gibi büyükbaşlara nazaran oldukça underdog bir takım. eti budu belli, tam bir şehir takımı. tarihlerinde sadece iki scudetto yatıyor, onlar da maradona döneminden kalma. aurelio da kuzeylilerle transfer konusunda aşık atamayacağını bildiğinden başkanlığının ilk yıllarında genellikle henüz parlamamış gençleri getirdi napoli'ye. bu hamle hem sportif açıdan tuttu hem de kulübün maddi açıdan katbekat büyümesine yaradı. 2012'de lavezzi'yi 30'a, 2013'te cavani'yi 65'e psg'ye okuttuktan sonra bence çok doğru bir hamle yaptı: rafael benitez'i takımın başına getirdi. o da cavani'den gelen parayla real'den üç tane adam aldırdı: callejon, albiol, higuain. aslında şurada bu hamleleri ve meyvelerini uzun uzadıya yazmıştım: (bkz: rafael benitez/#1956265)
    benitez'in iki sezonunun bilançosu bir 3.'lük, bir 5'lik, bir italya kupası, bir italya süper kupası oldu. sonra benitez real'e gitti, aurelio gene çok doğru bir ata oynayarak maurizio sarri'yi takımın başına getirdi. vakti zamanında hem bankacılık hem teknik direktörlük yapmış, işler dallanıp budaklanınca bankacılığı bırakıp teknik direktörlüğe odaklanmış sarri; geçen sezon (15-16) mükemmel bir sistem kurdu napoli'de. tandemde biri atletik, biri lider; koulibaly, albiol ikilisi vardı. şu an o koulibaly için 30+ milyon avro vermeye hazır ve nazır bir sürü pl takımı mevcut. beklerde iki tane ciğersiz vardı: ghoulam ve hysaj. defansif orta saha mevkisinde regista ve anchor man rolünü aynı kotada eritmeyi başaran ve sene boyu muhteşem oynayan bir jorginho vardı. önünde energizer tavşanı gibi koşan allan ve incecilerin kralı, modern trequartista'ların şahı hamsik vardı. ileri üçlünün solunda rakibin belinden su almayı hobi haline getirmiş insigne, sağında madrid'den arkasına teneke bağlanarak gönderilen ama çizmeye geldiğinden beri çok iyi oynayan callejon ve en ileri uçta hayatının futbolunu oynayıp 66 yıllık serie a gol rekorunu yerle yeksan eden higuain vardı. takım o kadar iyi bir hücum futbolu oynuyordu ki şampiyonluk konusunda herkes bir "acaba?" çekmiştir herhalde. lakin gerek juve'nin hayvani form tutması gerek higuain'in üç maçlık kırmızı kart cezası belli bir saatten sonra yarıştan kopup 2. olmalarına neden oldu ki bence ekonomik güçlerine nazaran çok iyi bir derece bu.

    pik noktasına çıkan higuain'i ellerinde tutamayacakları aşikardı. taraftarlar her ne kadar pipita'ya tapsa da o da emekli olmadan daha fazla kupa görebileceği bir kulübe gitmek istiyordu. bayern, psg, atletico derken arsenal ciddi ciddi ilgilenmişti yaz başında ama gocuk reyiz wenger cebindeki akrebi havalandırmamaya ant içmiş bir kere... orta sıra pl takımları bile gözünün yaşına bakmadan 40 milyon avroya transfer yapabilirken arsenal'in bu cimriliği de başka bir tez konusu ya neyse. sonuç olarak arsenal'den de ses gelmeyince direkt bir golcü arayan juventus 90 milyon avroyu bastırıp aldı kopardı herifi napoli'den.

    bu hamle napoli adına son derece menfi gibi görünse de aurelio'nun daha evvelki icraatlerine bakarak çok da üzülmeye gerek yok gibi geliyor bana. zaten sarri de çok ehil ve aklı başında bir hoca. higuain'in yerini dolduracaklar hatta bununla da kalmayıp başka takviyeler bile yapacaklardır. bir haftadır filan icardi'ye salça oluyorlar ama inter'in 50 milyon avroya bile bu transfere karşı çıktığı söyleniyor ki aman diyeyim, henüz o paraların adamı değil icardi. milik söylentileri de var etrafta dolaşan ama o da 35 milyon avro eder mi emin değilim. neyse, biz değil de aurelio düşünsün bunları artık.

    (bkz: make napoli great again)
  • 158
    ancelotti, kağıt üzerinde çok büyük isim. belki de dünyanın en kariyerli faal hocası ama sarri sonrası işi kolay olmayacak. çünkü bu yiğitlerin yoğurt yiyişleri çok farklı. sarri takımda kaldığı müddetçe kendi faunasını yaratmıştı. misal reina vasat bir kaleciydi ama sarri'nin sisteminde düzgün ayağıyla sırıtmıyordu ya da gerekirse mertens'i sahte 9 oynatarak takımdaki forvet eksikliğini absorbe edebiliyordu. şimdi kadroda büyük bir değişim yaşanmasa* ve büyük ihtimalle artık yaşanmayacak da olsa hem sistem hem ekol değişecek. hem de öyle böyle değişmeyecek.

    reina'nın ayağı iyiydi ama gapıcılığı vasattı. bir sene gecikmeyle de olsa milan'a, donnarumma'nın yedeği olmaya gitti. yerineyse udinese'den meret ve kernezis geldi. 22 milyon avroya alınan 21'lik meret'in namını birkaç seneden beri duyuyor idik. donnarumma'yla beraber buffon'un halefi olarak gösteriliyordu. asli görevini reina'dan iyi yapacağı kesin ama kadere bak ki birkaç gün önce omuzundaki bir kemiği kırmış antrenmanda. sanırım birkaç ay yok.

    takımın efsanelerinden maggio benevento'ya gitti. ghoulam'ın sakatlığının ne olacağı veya ne şekilde döneceği de belli değilken hem sağ hem sol beki yedekleyebilecek birisinin alınması şart. darmian harika olurdu mesela ama arias'ı alacakları konuşuluyor. albiol'le sözleşme uzattılar. koulibaly'yi yine muhafaza edeceğe benziyorlar. hatta de leuretiis; sarri'nin sözleşmesini chelsea'ye verirken sadece 8 milyon avroyu almakla kalmayıp jorginho'dan başka napolitana sulanmamaları konusunda chelsea'yle centilmenlik anlaşması yapmış. bu "başka napolianlar" da zielinski ve koulibaly oluyor.

    jorginho, sarri'nin oynattığı futbolun en mühim parçasıydı. onun gitmesi bile napoli'deki sarri-esk esintilerin kesilmesi için başlı başına bir sebep. manchester city'ye gidecekken chelsea kaptı. (guardiola niye böyle bir şeye göz yumdu anlayamadım ama sarri eğer sistemini chelsea'de de tesis edecekse jorginho bunu çok kolaylaştıracaktır.) jorginho sonrası ancelotti, defansif orta saha rolüne ilginç bir şekilde hamsik'i çekti. çin'e ha gitti ha gidecek derken hem istenen teklifin gelmemesi hem de ancelotti'nin ısrarıyla takımda kalan hamsik artık bir regista. yaşını almasıyla ofansif özelliklerini büyük ölçüde yitirmişti zaten ama vizyonu ve tekniğiyle çok iyi bir regista olacaktır gibi geliyor bana. gozzano'yla oynanan hazırlık maçında da çok iyiymiş.

    jorginho'nun gitmesiyle orta sahaya betis'ten fabian ruiz alındı. oyuncuyu çok iyi bilmiyorum ama büyük ihtimalle en azından bu sezon yedek kalır. 4-3-3 oynatacağını varsayarak ancelotti'nin orta sahayı hamsik-allan-zielinski üçlüsünden kuracağını sanıyorum. daha delikanlılar, diawara ve rog da var. orta saha napoli'nin en güçlü yeri.

    futbol piyasasının en underrated* adamlarından callejon'un otuzlu yaşları da yemeye başlamasıyla sağ tarafa simone verdi alındı. kışın da çok istemişlerdi ama verdi vermemişti*. ben kendisini çok beğenirim. iki ayağını da frikik atacak kadar iyi kullanabilen bir oyuncu. callejon'un da milan'a gitme durumu var bu arada.

    ancelotti, mertens'i en uçta oynatmaz. o da eğer satılmazsa* asli mevkisine geçer. milik'in sakatlıklardan sonra ne yapacağı meçhulken oraya bir adam şart. cavani söylentisi var ama de leurentiis'in de söylediği gibi bunun gerçekleşmesi için cavani'nin psg'de aldığı maaşının üçte birine tamam demesi lazım. bence ancelotti faktörüyle birlikte benzema daha makul bir isim. gelirse de harika olur doğrusu. insigne'nin soldaki yeri zaten garanti. insigne-benzema-mertens ileri üçlüsü çok yahşi duruyor.

    velhasıl artık izlemesi çok zevkli olan o napoli olmayacak. daha pragmatik daha sonuç odaklı bir napoli ortaya çıkacak. ha bu kötü bir şey mi? bence değil. napoli, sarri zamanında denizleri geçip derede boğuluyordu. ancelotti gibi pragmatist, winner ve tecrübeli bir adam bu hataları tekrarlamayacaktır diye düşünüyorum ama artık hem juventus hem roma hem de inter daha güçlü, bu bir. ikincisiyse yukarıda bahsettiğim üzere oyuncuların üç senedir alıştığı bir oyun anlayışı vardı, şimdi bunu yıkıp kendi sistemini ikame etmesi lazım. ancelotti bunu yapabilecek kalibrede ama işi çocuk oyuncağı değil. zaten bayern'den ayrılış şekliyle de karizması çizilmiş durumda. napoli onun için de bir bakıma challenge olacaktır.

    benim için bir diğer merak konusu: son üç seçiminde de (mazzari-benitez-sarri) muvaffak olmayı başaran de leurentiis ancelotti'yle dördüncü kere zıplayabilecek mi bakalım. eğer yine tutturursa şerbetli olduğunu inanmaya başlayacağım.
  • 225
    büyük bir aksilik çıkmazsa yarın şampiyonluğunu ilan edecek olan mertens'imizin eski takımı.

    liglerinin bitimine 7 hafta kalan en yakın takipçisi lazio ile arasında 17 puan fark var. önce lazio, öğlen bir buçukta inter deplasmanına çıkacak. lazio bu maçta galip gelemez ise saat 4'te napoli kendi evinde salernitana'yı yendiği vakit 6 hafta kala resmi olarak şampiyonluğunu ilan edecek. italya ligi gibi birinci sınıf bir ligde bu kadar erken şampiyon olmak mucizevi bir iş. 1990 yılında beridir bu zaferi yaşayamayan napoli işi sıkı tutmuş demekki.

    kendilerini şimdiden tebrik ediyorum. aynı başarıyı biz de yapabilirdik ama burası italya değil türkiye. burada işler o kadar erken bitirtilmiyor...
  • 357
    osimhen'i elden çıkaramadığı senaryoda...

    yıllığı vergi dahil 24 milyon euro maaş ödemesinden 2 yıl sonunda 48 milyon euro...

    alabileceği 75 milyon euro bonservis yerine de oyuncuyu bedavaya kaçırmaktan 75 milyon euro...

    olmak üzere toplamda 123 milyon euro zarar edecek olan kulüptür.

    transferde eli güçlü olarak kabul edilmesi tamamen italyan medyasının başarıyla oluşturduğu ve bizim amatör yöneticilerimizin düştüğü bir algı operasyonudur.
  • 281
    bizden 75 milyon euro ödeyeceğimizin teminatını almadan osimhen’i taksitli olarak bize satmayan kulüp.

    aslında haksız değiller. şimdi gelip aek bize barış’ı 45 milyon’a alıyorum ama 5 taksit dese biz pek güvenmeyiz. neden adamların tarihte en pahalı transferi 5 milyon euro. 45 nasıl vercek diye düşünürüz. bizim de tarihte en pahalı transferimiz 18 milyon euro. 75 verdiğimize ülkedekiler nasıl inanmıyorsa napoli de inanmıyor.

    ama diğer taraftan da mecbur verecekler. oyuncunun serbest kalma bedelini kabul ettik, oyuncu bizi istiyor. bize göndermeye mecburlar. o yüzden bu iş bence biraz uzar ama neticede mutlu sonuçlanır diye düşünüyorum. umarım öyle olur.
  • 230
    yıllar yıllar sonra italya serie a'da şampiyon olan, galatasaray dışında desteklediğim takımlardan biri.

    daha önce burada başka bir başlıkta yazmıştım. bir çok ülkeden birer takım tutar ve maçlarını takip ederim elimden geldiğince. amaç vakit öldürmek ve farklı tribün kültürlerini görmek falan. neyse napoli de yıllardır italya'daki takımımdı. şampiyon oldular.

    ingiltere'de arsenal. durum malum.

    almanya'da dortmund. bayern yıllar sonra altın tepside sundu şampiyonluğu ama dortmund ufak çaplı bir loser olduğundan olamayacak şampiyon.

    fransa'da st.etienne. ikinci ligde sürünüyor. bir diğer göz ağrım marsilya iyi bu sene.

    ispanya'da deportivo la coruna. üçüncü ligde la liga 2'ye çıkma mücadelesi veriyor.

    arjantin'de river plate. bu sene çok iyi başladı ligde. libertadores'te kötü.

    şili'de colo colo. geçen sezon şampiyon oldu. bir önceki sezon play out'la kümede kalmıştı.

    meksika'da cruz azul. orta sıralarda takılıyor maviler.

    brezilya'da cruzeiro. bu sene serie a'ya döndü. iyi başladı lige.

    ekvador'da emelec. bok gibi girdi sezona. çakma barcelona'ya inat yine de sonuna kadar desteğe devam.

    daha var da uzatmayalım. geçen sene galatasaray dahil bir çoğu çok kötüydü takımlarımın. bu sene genelde iyi gidiyoruz. sıra canım galatasaray'da. inşallah şampiyon bitireceğiz bu seneyi. sonrası önümüz açık. bir de hayalim var tabi. bu saydığım takımlardan bazıları ile ali sami yen'de ufak bir turnuva. onu da zengin olup yönetici olunca yaparız artık. biletler bedava ve pasolig olmayacak. şimdiden söz.
  • 283
    sabredersek teminattan vazgeçecek kulüp. osimhen napoli'de kalmak istemiyor, arabistan'ı reddetti ve sözleşmeli oyuncuları. bundan sonra kalacağı her ay napoli'ye eksi yazacak 11m maaşı var temmuzu ödeyecekler, uzarsa ağustos ödeyecekler aylık neredeyse 1m euro demek bu. oyuncuyu kemerburgaz'a yarın getirmek ile ağustos 15'te getirmek arasında bir fark yok. istedikleri kadar teminat isteyebilirler. oyuncu ellerinde patlar ve 75'ten de olurlar.
  • 206
    --- alıntı ---

    federal temyiz mahkemesi (cfa), oyuncu transferlerinde muhasebe dolandırıcılığı yaptıkları gerekçesiyle napoli'nin de aralarında bulunduğu 10 kulüp hakkında dava açtı.

    napoli'nin usulsüzlükle suçlandığı transferler:

    -eljif elmas
    -victor osimhen

    [football ıtalia]

    --- alıntı ---

    detayına vakıf değilim ama osimhen transferinde üçkağıt olduğunu o zaman öğrenmiştim.
    william d'avila‘nın çırak çıkartılmıştı.
  • 233
    biraz gazı kaçmış bir şampiyonluk kutladılar maalesef. şampiyon şampiyondur neticede ama aylardır belli olan ve napoli'nin son virajdaki formsuzluğundan dolayı sürekli ertelenen bir şampiyonluktu. bu arada milan da şampiyonlar liginde biraz karizmalarını çizdi. bu da çok normal, şubat mart ayına kadar neredeyse kusursuz ve rakipsiz gidiyorlardı. rekabetin olmaması takımı da düşürdü ve bu aylarda çok formda olamadılar.

    bazı takımlar gerçekten şanssız. liverpool'un da yıllar sonra gelen 19-20 şampiyonluğu pandemi sezonuna denk geldi. onlar da son düzlükte keyifsizdi, tribünde taraftarları bile olamadı. kuru bir şampiyonluktu açıkçası. en azından hayal edilen şartlarda değildi.

    mesela galatasaray'ın böyle değil şampiyonlukları, her anı heyecan dolu. çok zor elde edilmiş şampiyonluklar elde ediyoruz. eğer mutlu sona ulaşıyorsak böylesi daha keyifli oluyor açıkçası.
  • 342
    tamam bizim yöneticiler beceriksiz olsun.
    gardi etki edemiyor diyelim.
    ama osimhen transferinde bunlardan bağımsız napoli’nin acayip derecede saygısız ve çirkin davrandığını düşünüyorum.
    40 m. nakit peşinat getiren, kalan parayı 2 taksit teminatlı sunan bir kulübe de böyle davranılmaz.
    bizimkiler beceriksizmiş de adamlar iyi yapıyormuş da, bunları doğru bulmuyorum.
    ticarette de biraz ahlak olacak.
    100 yılı aşkındır varolan bir camia ile anlaşma yapıyorsun, ayıptır.
    bizi bırakın fener’e bile böyle davranılsa hoş karşılamam.
    istediği her talebini karşılamışız, bunun üstüne sürekli bir şey istemek çok iyi tüccarlık olmuyor.
    napoli ilkesiz bir futbol takımıdır, başkanı da etik değerlerden yoksun rezil bir adamdır.
  • 207
    --- alıntı ---

    federal temyiz mahkemesi (cfa), oyuncu transferlerinde muhasebe dolandırıcılığı yaptıkları gerekçesiyle napoli'nin de aralarında bulunduğu 10 kulüp hakkında dava açtı.

    napoli'nin usulsüzlükle suçlandığı transferler:

    -eljif elmas
    -victor osimhen

    [football ıtalia]

    --- alıntı ---

    oyuncu transferlerinde muhasebe dolandırıcılığı yaptığı, bazı oyuncuların ise değerinin şişirildiği iddia ediliyor.
    italya futbol federasyonunun soruşturma başlattığı kulüp.

    edit: haberin linkini merak edenler için; https://football-italia.net/...-but-napoli-cleared/
  • 188
    italya'nın trabzonspor'u desek yanlış olmaz. şehirde gezerken çok sayıda mavi beyaz napoli bayrakları ve formalı insanları görürsünüz. neredeyse şehrin tamamının napoli taraftarı olduğu söylenir.

    dünyada böyle mistik bir hava mı var nasıl açıklanır bilmiyorum ama bazı sezonlar benzer karakterdeki takımların lehine ya da aleyhine işler oluyor. mesela geçen sene ispanya'nın 3. büyüğü atletico madrid, italya'nın bence 3. büyüğü inter, portekiz'in 3. büyüğü sporting lizbon, türkiye'nin 3. büyüğü bjk şampiyon oldu. keza fransa'da lille gibi sürpriz bir şampiyon çıktı. olumsuz anlamda ise mesela 2010-11 yılında river plate, monaco küme düşerken biz de düşeyazmıştık.

    bu sezon da birbirine çok benzer yapıdaki trabzonspor ve napoli çok uzun yıllar sonra şampiyonluk kovalıyor. hamsiler işi bitirdi sayılır. bence serie a'da da napoli şampiyon olacak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın