çok yorgunum sözlük. bireysel olarak bir sıkışmışlık hissi zaten bünyede duruyorken her gün bambaşka haberlerle içim daha da daralıyor. ülkenin geleceğine dair umut ve ışığın hiç sönmemesini istememe rağmen gelecek o kadar da parlak gözükmüyor. içeride 2 yaşında dünyanın keşmekeşinden bihaber evladım mışıl mışıl uyuyor, tek derdi istediği müzikle oyun oynamak ve güzelce karnını doyurmak. ben evladımın üzerine titrerken nice aileler evlatlarını neredeyse 1 aydan beri göremiyor. yatarı olmayan suçlardan dolayı 4 duvar arasındalar. bir yandan dünyanın gözünü kulağını kapadığı gazze'de içler acısı görüntüler geliyor, oğlumdan daha küçük çocukların cansız bedenlerini taşımak zorunda kalan ana babalar düşüyor sosyal medyada ekranıma, darlanıyorum. çocuğumun bu kadar hareketli olmasından bazen yorulup "of" dedim diye kendimden utanıyorum. çocukken bize anlatılan dünya gözümün önüne geliyor, bir de şimdi yaşadığımız gerçeklik. sıkılıyorum. futboldan aldığım zevkten utanıyorum. şu dertleşme duvarını okuyorum da, renktaşlarımda ne dertler var, senin bu yaptığın da iş mi diyorum sonra. ama ne içilen biralar, ne dinlenen şarkılar senin kafanda dönen tilkilerin sabit kalmasını sağlayamıyor işte ne yazık ki. zaten bu dertleşme duvarı da o yüzden var değil mi? dert bizde de derman kimde sorusu yanıt bulamıyor çoğu zaman. ve ömürden bir gün daha geri gelmemek üzere kapanıyor.
118
8 yıldır tek bir kişinin hayaliyle yaşıyorum, 8 yıldır tek bir kişiye aşığım ama şuan ki durumuma bakınca bir adım öteye gidebilmiş değilim. işin kötüsü onun, onunla birlikte olduğum zamanların kıymetini bilememişim, şimdi tekrar kazanma şansım olup olmadığını bile bilemiyorum. önümüzdeki günlerde uzun bir aradan sonra tekrar görüşeceğiz ne olacağını bende bilmiyorum beklemediğim şeylerde duyabilirim ama umarım herşey olumlu olur be sözlük. sizin önünüzde söz veriyorum bir daha üzersem lig şampiyonluklarını, şampiyonlar ligi zaferlerini, kadıköy maceralarını görmek nasip olmasın bana ne olur herşey iyi gitsin ulan bir kerede mutlu olalım.
513
bugün 10(2014 doğumlu) yaşında oğlumla florya'ya galatasaray akademi seçmelerine geldim. yeni başlamak üzere. insanımız gerçekten sıkıntılı. her iki kişiden beri telefonla, güvenlikle bir tanidik yönetici, hoca, eğitmen araya sokarak çocuğunu akademiye aldırmak istiyor. bunu yapan insanların galatasaraylı olduguna inanmak istemiyorum. hakeden o seçimden geçer, kendini içeriye atar zaten. iceride torpilliden ziyade yetenekli çocuklar olursa galatasaray'ın geleceği kurtulacağını inanıyorum.
462
sözlük sizce kız arkadaşı, sevgilisi olmayan insanlar eksik, kusurlu ve anormal insanlar mıdır ? ne düşünüyorsunuz bu konuda merak ettim. yaşım 35'e dayanıyor yaşıtlarımın çoğu evlendi ama bir türlü içimde böyle bir istek yok. kendimi mutlu hissediyorum ama sanki bir yerde de eksiklik var. sürekli sorumluluktan kaçıyorum. birisine devamlı ilgi göstermek aşırı zor geliyor. üstüne bir de çocuk falan olursa iyice mahvolurum gibi. yani muhtemelen hayatım boyunca hiç evlenemeyecekmişim gibi.
201
sozluk, ben aslında yazmıyorum. nesil bir, entry sıfır mı ne o civarda. moderasyona kızdım. aslında niye kızdığımı bile unuttum ayrı mesele. sarhosum. su an kendimi içip içip eski sevgilisine yazan adamlar gibi hissediyorum. yarın şikeye, yalana, dolana, alayına koyacaz. bu maçta ısırmayan galatasaraylı futbolcu da futbolcu olmasın. topçularımız için diyeceğim tek şey var. bugun helallleşme zamanı. yarın bizden helallik alacaksınız. allah yardımcınız olsun...
238
ulan bari rüyalarımı rahat bırak be allahsız. bak kaç ay oldu, 7 ay oldu be bana da yazık ha? yeter gözünü seveyim siktir git kimin kollarındaysan orada uyumaya devam et ama benim uykularımı rahat bırak. yeter.
340
zamanı verimli kullanamıyorum sözlük. hiçbir işimi zamanında yapamıyorum. sadece benim değil tüm insanlığın problemini söyledim aslında ya hadi neyse :(
213
yarim saattir yeni sevgilisiyle olan fotoğrafına bakıyorum sözlük... * amk bu isler olmayınca neden olmaz biri bana anlatsın ya
7
ne diyeyim ki be sözlük. anam babam diyarbakırda şuan da babam polis.sabah 7 de işe gidecem. ama uyuyamıyorum gözüm kulağım haberlerde. annemi arayamıyorum korkudan. tek bildiğim birşey var vatan sağ olacaksa canlar feda olsun ama giden canlar hep boşa gidiyor. ne vatan kaldı ne de can. kimin kimi vurduğu ne için vurduğu kimin için vurduğu belli değil. ama rabbim en iyisini sen bilirsin kadere iman etmişiz bir kere ne diyelim hayırlısı olsun mevlam ordumuza askerimize polisimize zeval vermesin rabbim ülkemizin yardımcısı olsun. hainleri kahretsin. allah türkü korusun. devran dönecek muhakkak.
518
ülkede o kadar çok dert var ki normalde insanlık suçu olması gereken bir çok problem konuşulmuyor bile.
bir süredir en rahatsız olduğum problem hakkında iki kelime konuşmak istiyorum: gürültü kirliliği.
kuryesi ayrı, gece son ses müzik dinleyen hayatsız piçler ayrı, çöp kamyonları ayrı, sokak köpekleri ayrı, sokakta balkonda bağır çağır konuşanlar ayrı… yani özellikle son zamanlarda o kadar yordu ki bu gürültü kirliliği, en çok kafamı dinleyebildiğim anlara şükrediyorum. sizleri de bu konuda farkındalığa davet ediyorum. belki birçoğunuz artık bu boktan şehir hayatına adapte olmaktan ne kadar kötü şartlarda yaşadığımızın farkında değilsiniz. oturup iki dakika düşünün, ya da imkan varsa ilk fırsatta memlekete kaçın ve şehir hayatında neye maruz kaldığınızı kafanızda canlandırın. korkunç.
aslında para olucak, köydeki evi yaptırıp bi internet bağlatacaksın.
519
ankara'da gurbette, yoğun bir şekilde çalışan yalnız yaşayan bekar bir adamım. 2 hafta izin alarak izmir merkeze ailemin yanına geldim. 5 gün boyunca tatil yapmak için ve eskiden bildiğim bir bölge olan özdere'de bulunan bir otele turizm firmaları aracılığıyla rezervasyon talebinde bulundum. ilk haftaki rezervasyon talebimde turizm firması önce otelde yer olduğunu daha sonra kontenjanlarının dolduğunu söyledi. ardından bugün direk oteli aradım ve görüştüğüm kadın bana bahsettiğim tarihlerde yerlerinin olduğunu turizm firmaları aracılığıyla rezervasyon yapabileceğimi söyledi daha sonra rezervasyon için gerekli işlemleri hallettim.
peki daha sonra ne oldu; turizm şirketinin müşteri temsilcisi bana geri dönüş yaptı ve kontenjanları dolu olduğu için otele alamayacaklarını iletti. müşteri hizmetlerindeki arkadaşı biraz sıkıştırınca "yalnız gelen bekar erkekleri otellerinde kabul etmediklerini, ben de tek başıma gitsem beni de almayacaklardı, yalnız bir kadın olsaydım alacaklardı" dedi. daha sonra oteli aradığımda şuan meşgulüz daha sonra arayın dendi ondan sonra aradığımda da telefonumu açmadılar.
bahsettiğim otel: özdere'deki doğan paradise beach hotel'dir. gitmeyi düşünen sözlük yazarları varsa bilsin isterim. bu ülkede bekar olmak suç ! hele yalnız bir erkek olmak daha büyük bir suç.
otel hakkında çeşitli yerlere yazdığım yorumu buraya da bırakıyorum; "yalnız gelen erkekleri otele almayan orta doğu tipi faşist bir tavır takınan, ayrımcı berbat bir işletme. sonra da türk turist niye yunanistan'a gidiyor diye ağlarlar. yalnız gelen erkekler milletin karısına kızına sarkacak diye bir kanun mu var!!!??? siz bunu yaparak ahlak bekçiliği yaptığınızı mı sanıyorsunuz? denize karpuz koyan arap'ı, slav köylüsünü memnuniyetle ağırlarsınız ama.. paramızla bile tatil yapamıyoruz yazıklar olsun hepinize !!!"
bu aralar çok sık ateşli hastalık geçiriyorum. sebebi daha belli değil. ama cumartesi gecesi 39 derece olunca pazar gününe kollarımda yaralarla uyandım. dün acile gitmek zorunda kaldım. iğne yaptılar. krem ve hap verdiler. cildiyeden randevu al dediler. 2 hafta sonraya anca bir boşluk buldum. biraz rahatladım ama niye böyle oluyor sebebi daha belli değil. ruhsal sıkıntılar bir şey değilmiş fiziksel sağlık bozulunca.
406
dertliyim be sözlük. okulumun bitmesine 1 yıl kaldı. babam geldi 56 yaşına hala benim için çalışıyor. ablam 1 ay sonra evlenip gidiyor. okulum bitse askerliğim başlıyor. askerden geleceğim iş bulma derdi. mühendis olacak olsam da hemen iş bulunmuyor. bulunsa da maaşlar ilk girişte düşük. babamın emekliliği için yaşını beklemesi gerekiyor. hala bir ev alamadık kira ödüyoruz enayi gibi. sevdiğim bir kız var. askerden döndüğüm zaman 25 yaşında olacağım. düğün dernek işleri başlayacak hemen. para lazım bunlar için. hem bana hem aileme. şu para çok lanet bir şey. bir şekilde evlendim diyelim. ev alacağım onun kiredisi var daha. aileme nasıl yardım edeceğim. babam 65 yaşına kadar nasıl çalışacak. ben 2 eve birden nasıl bakacağım. off off renkdaşlar. bunları düşündükçe içim daralıyor.
467
7 yıl önce ilk kedimizi kaybettik. uykusunda melek oldu fakat kendimi hazırlamıştım. gidecekti ve gitti. şimdi ise 3 hafta önce aldığımız acı haber ile diğer kedimizi uğurlamaya hazırlanıyoruz. abisine kardeşlik yapmıştı son günlerinde ve çok mutlulardı. tümörler tüm vücudunu sarmış durumda ve yapılacak tek işlem onu uyutmak.
öğrendiğimize göre önce uykuya geçiyormuş sonra da iğne vuruyorlarmış ondan içim rahatladı biraz. bu kararı aldık çünkü acı çekiyor minnak kedim..yemek yemiyor, eski alışkanlıklarını bırakmış durumda..oyun oynamayı çoktan bıraktı ve favori eğlencesi dışarıyı izlemekti onu da bıraktı çok nadiren bakıyor ya da biz koyuyoruz cama baksın diye.
neyse çok uzattım biliyorum..ona veda etmek çok zor geliyor ama yapacak birşey yok. abisinin yanına gidecek orada koşturacaklar beraber güzel güzel kendimi böyle avutuyorum. annem için de çok zor onu sokaktan almıştı ve kuyruğu kesilmiş şekilde bulmuştuk..13 sene (veterinere göre) kendisi ise bizimle neredeyse güzel şekilde 11 sene yaşadı.
ona daha fazla acı vermek yerine melek olmasını sağlamak en iyisi..ben ise her saat, her dakika ona veda ediyorum. şu an yanımızda fakat biliyorum ki yakında olmayacak..onu en güzel şekilde yaşatıp son günlerinde daha fazla acı çekmemesini sağlamak en iyisi..kusuruma bakmayın ama çok doluyum.. içim parçalanıyor...vedalar çok zormuş hakikaten...
490
seçim dönemlerinde "otobüsleri şehrin dört bir yanına salalım günde 1500 kere bangır bangır şarkımızı çalsınlar" fikrini ilk kim ortaya attıysa allah ona gün yüzü göstermesin sözlük.
şu an saat 04:14. oğlum annesiyle içeride uyuyor, ben çalışma odamda sigara içiyorum. ve ne yapıyorum biliyor musun sözlük? mansur yavaş'ın seçim şarkısını mırıldanıyorum mk!
öyle bir müzik seçimi yapmışlar ki tam 70'ler devrimci marşı. hatta belki gerçek bir marştan uyarlamadır bilmiyorum. korkunç basit, kaplumbağaya dinletsen ilk dinleyişte ezberler. günde 50 kere de geçiyor, beynime yapıştı kaldı, gitmiyor. gece gündüz çalıyor kafamda. rüyalarıma giriyor. durduramıyorum beynimi. kafamda bir mansur yavaş seçim otobüsü aralıksız ring atıyor. delireceğim sözlük anlıyor musun?
neyse.
mansur yavaaaş mansur yavaaaş baba gibi oğul gibi hem de arkadaş:(
334
sümer tilmaç hakkın rahmetine kavuşmuş beyler. güzel adamdı nur içinde yatsın.
öyle bir felek ki, dakikasında ayırsın seni zevk aldığın şeylerden. öyle bir hayat düşün ki, her şeyini alsın bir anda. ölmek değil de, yaşamak zor olur bazen. bataklıkta çırpınırsın ya. işte öylesine.
insan kendisinde ne yoksa, mutluluk orada sanıyor. ne garip... sahip olduklarının kıymetini bilmek en güzeli.
341
a.q. un hayatı resmen ismai yk şarkısı tadında. "beni beğeneni ben beğenmem, benim beğendiğim ise beni beğenmez. yoksa ben zurna mıyım ha?". demek ki zurnayı a.q. ben...
474
bugun inanilmaz aptalca bir hata yaptim, gece uyuyamadigim icin sabah o aptallikla yanlis hesaba para gonderdim, resmi sirket hesabindan en olmadik hesaba gonderdim, mideme okuz oturdu.
ama buraya yazmamin sebebi o degil, o aptalligim hala gecmemis ki bu basligi da sozluk sertlesme duvari diye okudum. ne alaka lan, erotik foto mu paylasiliyor diye dusundum:(