bu yönde binlercesini görebileceğiniz örneklerinden birini aşağıda eklediğim taraftar türü.
https://x.com/AtakanosG/status/1969633055267508602 biz ayrı bir tarihi mi yaşıyoruz, biz başka bir galatasaray mı takip ettik ömürlerimiz boyunca bilmiyorum artık. fenerbahçe taraftarının alternatif tarih uydurma sanrılarının büyük galatasaray'ın bir kesim taraftarına da sıçramasını ve bunun geniş kitlelerce kabul görmesini tahammül edilemez buluyorum. bunu 13. olduğumuz sezon 20-30 bin kişilerle oynanan avrupa ligi grup maçlarımızın tümünü tribünde takip eden, östersunds'a elendiğimiz maçta tribünde olan, bu kulübün son 20 yılında avrupa'da en iyi gününü de en kötü gününü de görmüş bir taraftarı olarak açıkça yazıyorum. alternatif bir tarih ve gerçeklik uydurmanızdan bıktım.
galatasaray'ın şanlı tarihi, zaferlerle dolu geçmişi tartışmasız bir gerçeklik, belki de hepimizi bu renklere aşık eden en temel gerçeklik. fakat sosyal medyadaki saçmalıklar tahammül seviyesini çoktan aştı. yahu arkadaş, türkiye'nin batıya açılan yüzü olmamız, batıda inanılmaz bir başarıya sahip olduğumuz anlamına mı geliyor? 26 sezon önceki avrupa kupalarımız, 25 ve 13 sezon önceki şampiyonlar ligi başarımızın dışında 2 farklı sezon haricinde avrupa liginde dahi 2 turdan fazla gördüğümüz var da biz mi hatırlamıyoruz?
evet, galatasaray müthiş bir dönüşümün ve değişimin eşiğinde. 2022/23 sezonundan bu yana her sene artan imkanlar, üst üste gelen şampiyonluklar, gelen paranın artmasıyla harcamaların da artması hepimizi sevindiriyor ve umutlandırıyor. fakat bu kadarı başarı için yetiyor mu? her şeyi tek bir düzlemde, football manager simulasyonu gibi mi okuyacağız?
birkaç senedir her eylülde şampiyon hocanın, şampiyon takımın, 5-10 sene sonra hatıralarımızda efsane olarak kalacak isimlerin itin bir yerine sokulmasından bık tım. arkadaşım bir günde olmayacak, bir günde olmuyor, tarihimizde de avrupa başarısını yakaladığımız zamanlarda bir günde olmadı hiçbir şey. 3 sezonun şampiyonu hocayı her sezon eylül - ekimde istifaya davet edip yabancı hoca getirme taraftarı olanlardan ricam suyun karşı tarafına, fenerbahçe örneğine eğilmeleridir. en cafcaflı, en fiyakalı yabancı hocalar bu ligin bu ülkenin atmosferinde bırakın avrupa başarısını okan buruk'un galatasaray'ından puan aldığında 3 sene editleri paylaşılıyor. bu gerçekliği temel edinip yapıcı davranmamak şımarıklıktan öte bir şey değil.
tamam sevgili kardeşim 75 milyon euro'ya forvet aldığımız için 36 takımlı şampiyonlar liginde tepeden inme şekilde ilk 8'e gireceğimizi hesap ettin belki kafandan, fakat gerçekler öyle değil. 3 sezondur yerelde dominasyon nasıl üstüne koya koya, bir iskelet etrafında gelişerek geldi ise avrupa'da da belki 10 sezon yer almanla bazı şeyler gelecek.
eleştirilerin hepsine katılmakla birlikte lütfen alternatif, var olmayan bir tarihe inandırmayalım kendimizi. galatasaray, öz eleştiri kültürüyle galatasaray'dır. bugünü eleştirirken dünü farklı hatırlamayalım. son 13 senede dişe dokunur en ufak başarısı yok takımımızın avrupa'da. 21/22'nin grup etabı neden iç sahada 20 bin kişiye oynandı iyi analiz edelim. 3 sezonda neden dev rakiplerle dişe diş oynadık, neden nispeten dişimize göre rakiplere karşı hezimet yaşadık, neden şampiyonu rezil ederek yenerken sonuncuya elendik bunları değerlendirelim. bunların hepsi bir kültür, biz de bu kültürü oluşturacak ve bu sefer tarihimizde ilk defa bir istikrara bağlı olarak yaşatacağız. şampiyon takımımızın, şampiyon hocamızın, arkasında duracağız.
fatih terim hocamızın bir sözüydü sanırım, takım ismi de belki hatalı olabilir hatırlayan varsa düzeltebilirim. çok sevdiğim, hayatta da aklıma sık sık gelen bir söz. "real madrid'e yenilmek için önce real madrid ile oynamak lazım."
şampiyonlar ligi'nde rezil olmak için önce şampiyonlar liginde oynayabilmek lazım. bugün oynayabilmemiz güzel, yarın kazanmamız da güzel olacak inşallah. bir günde bir şeyi yakmayacağız.