şeref tribünü

• 20

  ismiyle zıt karakterde kişilerin bulunduğu tribün. her maç görüntülenip spiker tarafından içinde bulunanların kıçlarının yalanması mide bulandırıyor.
• 22

  benim calisip kazandigim paradan verdigim vergi ile bana hizmet isi karsiliginda maas alan memurlara 'devlet buyugu' dendigi surece daha cok ekranlara getirilecek tribun.
• 23

  bedavaya maç izleyen, ekseriyetle yetersiz ve atanmış kimselerden oluşan tribün.
  
  gelişmemiş ülkelerde durup durup ekrana getirilip, orada maçı izlemekte olan söz konusu kişilere yalakalık yapılması sıklıkla karşılaşılan bir olgudur.
• 21

  halkın hizmetkarları olması gereken kişileri 'devlet büyüğü' gibi orta çağ söylemleriyle gereksiz yücelten kişilerin pek bir sevdiği trübün.
  
  ayrıca diğer trübünlere ışıklı top ve çay atarlarsa kıymeti daha iyi anlaşılacak trübün.
• 12

  adıyla en çok çelişen tribün budur heralde özellikle bizim ülkenin stadyumlarında.
• 19

  protokol diye de tabir edilir. protokol kelimesi latince kökenli ve proto ve kolos kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. proto; birinci, önde gelen gibi manalara gelir. kolos ise göt demektir. velhasıl şeref tribünü demek bir bakıma 'önde gelen götler' de demektir ki bu kullanım aslına nispeten daha yerinde duruyor..
• 16

  şu ülkenin en büyük ironilerinden birisidir ismiyle...
• 17

  barındırdığı kimselere bakılırsa şerefsizler tribünü olarak da adlandırılabilecek yer. ne kadar semirmiş, pişkin, kalın enseli ve tuzu kuru zalim varsa buraya yuvalanmışlar. dağa bayıra döşenen mayınlar arada buraya da uğrasa fena olmaz.
  
  not: eleştirilerim tümüyle patagonya'daki şeref tribünlerine yöneliktir.
  
  https://en.wikipedia.org/wiki/Patagonia
• 13

  (bkz: oturduğun koltuğun hakkını ver hakkını)
• 14

  ismiyle ve cismiyle beraber olunca oksimoron kalan. george orwell'in 1984'ünde dört tane bakanlık vardır: gerçek bakanlığı*, barış bakanlığı*, sevgi bakanlığı*, bolluk bakanlığı*. ancak hepsi isimlerinin zıttı işlevdedirler. buna rağmen halkın bilinçaltında güzel simgeler bırakmak için isimleri böyledir.
  
  orwell şu ''tek başına iktidar'' partisinin türkiyesini çok iyi görmüştü zaar.
• 2

  protokol ya da vip olarak tabir edilen kimselerin oturup opera izler gibi maç izledikleri tribün.
• 4

  yıllardır babamın da söylediği gibi orada oturanlar şerefli de diğerleri şerefsiz mi sorusunun cevabını aramama sebebiyet veren tribünün ismi.
• 7

  (bkz: futboldan soğuma sebebi)
• 10

  icindekiler ve ismi ile tezat olusturan tribun. bir de hic anlam veremiyorum, bu kadar ayirimci bir soz olabilir mi? bunlar serefli de diger insanlar serefsiz mi?