resim
Sabri Sarıoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:Türkiye U19
Yaş:40
Uyruk:Türkiye
  • 8248
    top ayağına en son oturduğunda başkan bush'tu. demirören bjk başkanı iken aziz yıldırım'ın şikesi patlak vermemişti. ayrıca chp'nin başında baykal vardı ve erbakan ile demirel hayattaydılar.

    ibrahim tatlıses'in kafasına ise bu olaydan tam 1.5 yıl sonra sıkmışlardı. bugün şampiyonluğu kovalayan leicester city o dönem premier lig'de bile değildi. astana henüz kurulmamış, one minute olayı yaşanmamıştı.

    ezel dizisi 2.sezonunu oynarken, arka sokaklar dizindeki metin karakteri orta okulu henüz bitirmemişti. yılın en iyi pop şarkısı ise yusuf güney ve rafet el roman'ın birlikte seslendirdiği bugün bir çoğumuzun melodisinin bile unuttuğu aşk-ı viraneydi.

    ve final, emre çolak galatasaray alt yapısında toy bir delikanlıyken linnes ve sinan gümüş profesyonel futbola daha başlamamışlardı.
  • 10450
    son 20 yılın gökhan gönül'den sonra süper ligdeki en iyi yerli sağ bekidir. 05/06 kayserispor şampiyonluk maçı, 07/08 bursaspor maçı, 12/13 real madrid maçı, euro 2008 almanya maçı kariyerinin referans maçlarındandır. sosyal medyanın popüler oluşu ile karikatürize olan ilk topçulardan olması kariyerini olumsuz etkilemiştir. son 20 yılda galatasaray altyapısından çıkan en önemli 5 futbolcudan biridir. bizdendir, mutlu yıllar dilerim kaptana.
  • 10437
    altyapıdan çıkacak futbolcuların illa bir arda güler veya arda turan olması gerekmediğinin kanıtı olan futbolcu.
    neyi kastettiğimi şöyle özetleyeyim. vatskenayduu sağ olsun 9 nisan 2013 galatasaray real madrid maçı'nın özetini paylaşmış. anılar tazelenmiş oldu ve bu özette sabri sarıoğlu'nun bu maça nasıl damga vurduğunu bir kere daha anladım. adam oyuna ikinci yarı girmesiyle birlikte orta sahadaki pas trafiğinin liderliğini yapmış. attığımız gollerde illa bir şekilde yerini almış.
    işin ilginç yanı pas trafiğine liderlik yaptığı sıralarda sahada felipe melo, selçuk inan ve wesley sneijder gibi isimler de vardı. fatih hoca'nınki de ilginç bir strateji gerçekten.

    futbolculuk hayatı boyunca taraftar tarafından en çok yenmeye çalışılan kişi olmuştur belki de ama kendisi öyle veya böyle katkı verebilen biriydi.

    diyeceğim odur ki altyapıda aradığımız şey illa bir süperstar olmamalı. gerekirse bir yedek olmalı, gerekirse yediği laflara rağmen formasına bağlı kalıp çalışan, katkı vermeye çalışan biri olmalı. anadolu kulüplerinde bir sezonluk parlayan futbolculara o kadar para verip, her seferinde aynı şeyi yaşayıp yedeğe çekmektense bunu kendimiz çıkarmalıyız.

    entryde bahsi geçen özet: https://twitter.com/.../1522290056257495040
  • 10153
    hakkında yazılan “vefa borcu”muz dile getirildikçe aşağıdaki olay aklıma gelir.

    anneannem tarafından dayıma sürekli “oğlum şunu yaparsan sana sütümü helal etmem, bunu yaparsan sütümü helal etmem” tarzı laflar gelirken bir gün dayım -artık sıtkı sıyrılmış olmalı ki- “ya ana! allah’ın aşkına bana kaç bakraç süt verdin? söyle de hesaplaşalım artık.” der.

    ya arkadaş! bu adam bize bu kadar ne verdi de vefa borcumuz var hala ve de bitmiyor?
  • 7315
    https://vine.co/v/ewje7DiWJAZ

    kardeşler, abiler şu videoya bir bakın, ben mi manyağım yoksa hakikaten çok irite edici bir şey değil mi?

    adam maçın ödülünü almış, şebeklikle senin kafana koyuyor, zafer kazanmışsınız, sana şaka yapıyor işte.

    sabri'nin laflara dikkat edin; "çek, çek, çek." diyor, sonrasında da surat ifadesinde hiç değişiklik yok, bayağı bayağı bozuluyor herif. yasin de pişkinliğe vurup dil çıkartıyor bozuntuya vermeden, kolunu omzuna atıyor filan.

    ya sabri sen nasıl bir adamsın, kendine gelince şebekliğin bini bir para, şu ortamda şu zaferin üstüne adama yaptığın harekete bak.

    belki çok masumane bir şey gibi gözükmüş olabilir sizlere ama ben gerçekten çok nahoş bir görüntü yansıttığını düşünüyorum şu videonun.

    kötü futbolcu, kötü karakter.
  • 10197
    dün insta'da fi tarihte asy'de bursaspor'a attigi deparli golüne denk geldim. kesin daha önce yazmi$imdir ama bir kez daha belirtmekte fayda var.

    topu önüne ali$i, sagindan atip, solunca geçmesi çok büyük bir hareket degil ancak çok temiz ve pürüssüz. asil olaya topu ayaginda dolamadan, yani hiz kaybetmeden topla ilerlemesi ve nirvana'ya ula$tigi son a$irtma vuru$. abanip, topu osmanbey semalarina da gönderebilirdi ama o ne yapti, topun altina kendisinden beklenmeyen bir sakinlikle girdi ve kalecinin üzerinde topu a$irip, me$in yuvarlagi filelere gönderdi.

    görsellik açisindan 10 numara 5 yildiz bir goldü. öyle veya böyle güzel adamdi sabri reyiz. ben bir terbiyesizligini hatirlamiyorum. yolda görsem sarilirim.

    edit. arkada$lar uyardi. kale osmanbey tarafina bakiyormu$.
  • 10409
    mevlâna celâleddin-i rûmî zat-ı muhtereme olan sevgisini şu dizelerde dile getirmiştir:

    --- alıntı ---

    duydum ki, kaleciye geri pas vermeye azmediyorsun.
    etme...
    ey top tekniği var ile yok arasında olan,
    yarı sahamızı terkediyorsun.
    etme...
    sen şut çekecek olsan, ay kapkara olur gamdan.
    sen ayı tepemize indirmeye kastediyorsun.
    etme...
    son çizgiden ortalasan, dokunmaz bizden kimseye.
    sen ortayı şut, şutu orta ediyorsun.
    etme!

    --- alıntı ---
  • 9852
    ben en çok "galatasaray olmazsa futbolu bırakırım" blöfünün ne olacağını merak ediyorum. bakalım 32 yaşında futbolu bırakmaya cesaret edebilecek mi? yoksa kapağı bir takıma atacak mı?

    yoksa hakkında yapılan hele hele milliyet gibi yerlerde yapılan haberleri sallamayın.

    fener'den selçuk şahin, emre b. falan bir çırpıda gitmişti, kimse de öyle dramatik haber yapmadı.

    profesyonel hayat bu ne yapacaktık? alt yapıdan çıktı diye kaç sene daha lamborghini parası verecektik?

    bu saatten sonra iğrençleşirse, gelecek için de kulübün kapısı kendisine kapanır.bu sebeple sessizce vedalaşsın.

    emekleri için teşekkürler, yolu açık olsun. bitti...
  • 9821
    hâlâ kendisine saygısızlık yapıldığını düşünenler var. akıl alır gibi değil. kazandığı para milyon eurolar, sülalesine yetecek parası var, hâlâ saygısızlık yapıldı deniyor.

    şşş alooooo. kurtulduk şu keneden. farkına varın artık. gitti. bitti. kurtulduk. sevinin.

    saygısızlık falan yapılmadı kendine. aksine gittiği için parti verilmediğine dua etsin.

    galatasaray bir kenesinden kurtuldu. darisi diğer s'lere.

    edit: sneijder hariç lan. sneijder hariç. s değil o, ş.

    selçuk, semih falan işte gitsin.
  • 9890
    en son galatasaray'la anlaşamazsam futbolu bırakırım haberleri çıkıyordu. hayırdır reyiz yeni lamborghini mi istedi hanım da kayseri'ye gittin?

    neyse bizi ilgilendirmez, istediğin yerde oynayabilirsin. çok şükür duygusallıktan büyük ölçüde sıyrıldık yoksa daha 2 sene daha takılacaktı florya'da.

    edit: hahahaha bir de yıllık 375 bin euroya imzalamış 2017 lamborghini parası bile değilmiş :p

    https://www.sahibinden.com/...hini?sorting=a5_desc

    abartmıyorum kadrodaki türk oyuncuların tamamını şu anda serbest bıraksak, bonservisleri elinde olduğu halde hiçbir kulüpte şu an bizden aldığı maaşı alamaz.
  • 10083
    göztepede tanju kayhan 2 haftadır sakat, ondan önceki hafta kadroda olmasına rağmen oynamamış, bir önceki maçta da sarı kart cezalısıymış. galatasaray maçına kadar sakatlıktan dönmesi beklenmiyor. dönse bile hem maç hem antrenman eksikliği olacak. öte yandan hem sabri'nin hem de tanju'nun olmadığı maçlarda göztepenin sağ bekinde tayfur bingöl görev yapmış (bkz: 12 mayıs 2018 konyaspor göztepe maçı) . tayfur riskini bizim maçta alacaklarını sanmıyorum. tamer hoca haftalardır kullandığı schwechlen-kosanovic-reis üçlüsünü de bozmayacaktır. bu durumda sağ bekte kullanabileceği sınırlı sayıda oyuncu var tamer tuna'nın.

    bunlardan biri hakan çinemre. ağustos 2017'den beri maça çıkmayan genç futbolcu ağır sakatlığını 2 hafta önce atlattı. 2 haftadır kadroda fakat hoca tarafından tercih edilmiyor.

    bir diğer kullanılabilecek oyuncu sol bek orijinli adama traore. en son maçına 1 nisan'da kasımpaşa karşısında çıkmış. 4 maç sakatlığı sebebiyle oynayamamış. son 2 maçta ise kadroya girip hoca tarafından tercih edilmemiş.

    son olarak çok küçük bir ihtimal olsa da rajko rotman sağ bekte denenebilir. rajko rotman son 5 maçta toplam 2 dakika oynamış. ağır bir oyuncu olduğu hepimizin malumu.

    sözün özü, sabrinin yokluğu göztepe'nin galatasaray karşısındaki tüm planlarını değiştirecektir.

    sağ bekte oynayabilecek futbolcular;

    *3 haftadır oynamayan ve sakatlığının geçip geçmeyeceği belli olmayan tanju kayhan
    * ağustos 2017'den beri maça çıkmayan hali hazırda ağır bir futbolcu olan ve üstüne bağ sakatlığı geçirmiş hakan çinemre
    *asıl mevkisi sol bek olan ve 1,5 aydır futbol oynamayan adama traore
    *son 5 haftada toplam 2 dakika forma giyen, ağır, hantal hatta tabiri caizse kazma bir futbolcu olan rajko rotman
    *savunma meziyetleri sınırlı olan ve fiziksel olarak çok dayanıklı olduğunu düşünmediğim tayfur bingöl

    peki ya bu saydığım sağ bek adayları kime karşı mücadele edecek dersiniz?

    rodrigues hanesinden garry, isminin birincisi, meereen kralı, andalların, rhoynar ve ilk insanların kralı, yedi krallığın hükümdarı, diyarın koruyucusu, büyük çim denizinin sol açığı, zincir kıran, ejderhaların babası garry mendes rodrigues

    son 3 lig maçında 3 gol 2 asist yapmış olan ele avuca sığmayan çılgın kanadımız garry rodrigues korkusu tamer tunayı ekstra önlem almaya itecek kanaatindeyim. belki maça 3lü savunmayla çıkmayı bile düşünebilir, ki buna alışık olmayan göztepe'nin maç başındaki en ufak sallantısını bile değerlendireceğimize olan güvenim tam.

    ezcümle; sabri sarıoğlu'nun sakatlığı tüm bir maçın kaderini değiştirecektir, bizim de işimizi çok kolaylaştıracaktır kanaatindeyim.

    edit:imla
  • 8025
    zamanında sabri'yi kendimce her yerde savundum. saçma sapan capsleri çıkarken, millet dalga geçerken abimmiş gibi sahiplendim kendimce. zoruma gidiyordu nolursa olsun bizim futbolcumuzun taşak malzemesi olması. hoş bunların çoğu da kendi suçuydu kendi malzeme veriyordu ya neyse.
    sözlüğe de artık yazar olmaktan çok okur moddayım, bütün gün okuyup duruyorum ama bugün buraya yazmazsam içimde kalacaktı. herkesin yazdığı tarz olacak ama içime dert oldu. 4 aralık 2015 galatasaray bursaspor maçında yaptığı hareket, reklam panolarını teklemesi şaşırtmadı. yapmasa şaşardım. sabri nedir, kimdir sorusunun kısa cevabı açıp açıp izlemek lazım. herkesin de dediği gibi başkaları onun adında utandı belki de bugün. sabri utanmadı ama o ar damarı yok çünkü kendisinde, zaten olmadığı için o boş boş konuşmaları yapıp, o saçma hareketle tüy dikiyor. koskoca bakın cidden koskoca bi yıldız sneijder yanına gidiyor adamın hareketlere bak haspam. ilkokulda filan hani hocalar derdi ya ailen bu terbiyeyi mi verdi sana gibisinden son koz olarak. evet sabri'de maalesef bu kadar terbiye var. aileye girmek hoşuma gitmese de budur sabri. bir çocuk, bir birey her neyse her an öğrenir. beyni her an bir şeyler atar içeriye onları işler. sabri ailesinde, çevresinde, floryada, ilkokulunda, mahallesinde bunları gördü. sonuç ortada. aslında çoğu futbolcu müsveddesi aynı bok ama bu ara sabri göze batıyor o kadar. takımını türk futbolcusu kadar satabilecek başka bir ırk yoktur. profesyonellik zaten yok. insanların banka sırasında bile kuyrukta yaptıklarından farkı yoktur sabri'nin. devlete torpille giren adamdan da farkı yoktur. hepimiz aynı bokuz. çürümüş bi sistemin daha da çürük sonuçlarıyız.
    açıklamasında diyor ya karşıma çıksalar imza isterler bu kadar işte. adam sabri, adam yıldız, adam futbolcu, adam imza istenecek kişi. biz kimiz amq? bu kafada bu insanlar. hatta onlara göre aynı gökyüzü altında nefes almamız bile uygun olmayabilir. bi yahudi'ler bi de bu türk futbolcular seçilmiş insanlar. geri kalanlar imza istemek için yaşıyor zaten. ulan sabri anam avradım olsun senden imza istemeyi geçtim sana imza vermem. senle aynı masaya oturmam, tavla oynamam, karşılıklı rakı içmem, ayran da içmem, çay da içmem ve bunlar karakter probleminden kaynaklı değil ona gelene kadar senle muhabbet edemem ben. içi boş bi adamsın sen boşluksun. ne konuşabilirsin ki sen benle? sen kimsin la, hakkaten kimsin? harun erdenay kim? sen kimsin? bu güruh siz ne ayaksınız amına koyayım afedersiniz de. kafayı yicem.
    hayatı sorguluyorum her gün sizin yüzünüzden anasını satayım. fatih terim, sen, hakan ünsal, arif erdem sizler yediği kaba pisleyen nesnelersiniz. siz galatasaray'ı galatasaray yapmadınız. sizi galatasaray şimdiki olduğunuz kişi yaptı. sorun galatasaray nasıl bu hale geldi? nasıl bu yönetim takımın başında. ne hakkınız var bu yaptıklarınıza. bunların hesabını neden soran kimse yok? soracak insanlar bizleriz, taraftarlar. bizlerinde önünü tıkayan silahlı, paralı insanlar var gerçi. bilmiyorum nolcak. hayattan da, galatasaray'dan da, futboldan da soğuttunuz ya diyeceklerimi yazsam atılırım sözlükten ara sıra yazsam da içim rahatlıyor uzatmadan sonlandırayım.
    saçma sapan bi entry oldu. enrtynin de aq.
  • 5679
    bomba bir habere konu olan futbolcu, büyük kaptan, reyiz. en son "şampiyon"u izlerken bu kadar duygulanmıştım.

    haber şu: http://www.milliyet.com.tr/...1936265-skorerhaber/
    --- alıntı ---

    galatasaray’da kadro dışı bırakılan, kaptanlığı elinden alınan, başka takıma gitmesi için zorlanan sabri sarıoğlu, a2 takımına gönderildiği yetmezmiş gibi, sarı-kırmızılı takımdan da iyice dışlandı. florya’da “ikinci sınıf” muamele gören sabri, diğer futbolcuların yemek yediği yemekhaneyi bile kullanamıyor.

    15 yıl hizmet ettiği galatasaray’da şu an a takım binasına girmesi bile yasak olan sabri’ye yemek de çıkmadığı belirlendi. sarı-kırmızılılarda yemekleri sadece a takım futbolcularının yiyebileceği ve bu yüzden kadro dışı kalan sporcuların yemeklerini evde yiyip gelmelerinin istendiği vurgulandı. 2003’ten beri galatasaray forması giyen sabri’nin antrenmanlarda kullanacağı malzemelerde de değişikliğe gidildi.

    buna göre a takım malzemecisinin kesinlikle sabri ile ilgilenmeyeceği, tecrübeli futbolcunun antrenman malzemelerinin gerekirse a2 takımı malzemecisi tarafından karşılanmasının istendiği vurgulandı. sabri’den istenen bir diğer şey ise a takım tesislerde iken kesinlikle tesislerde bulunmaması. böylece ömrünün yarısı tesislerde geçen sabri sarıoğlu için florya çekilmez bir yer haline geldi.

    ‘vefa bu mu?’

    galatasaray ile 1 yıl daha sözleşmesi bulunan ve lisansı çıktığı için bu sezon a2’de forma giyebilecek olan sabri sarıoğlu ise, sahipsiz bırakıldığını düşünüyor. yakınları ile dertleşen tecrübeli ismin, “bu karar bana baştan iletilse daha farklı bir yol izleyebilirdim. en iyi sezonumu geçen yıl geçirdim. hoca görmeden kadro dışı bıraktı. sonra mancini’nin kararı dendi. ama prandelli de onun kararı olmadığını söyledi. demek ki bu kararı hocalar almadı. hoca beni görüp yetersiz bulsa yine kararına saygı gösterirdim” dediği öğrenildi.

    tecrübeli futbolcu sezon sonuna kadar takımda kalmayı ve sözleşmesinin bitimiyle beraber kendisiyle ilgili kararda bir değişiklik olmazsa galatasaraylı sabri olarak sahalara veda etmeyi planlıyor.

    --- alıntı ---

    "sabri sarıoğlu, a2 takımına gönderildiği yetmezmiş gibi, sarı-kırmızılı takımdan da iyice dışlandı. florya’da “ikinci sınıf” muamele gören sabri, diğer futbolcuların yemek yediği yemekhaneyi bile kullanamıyor."

    öncelikle nevzat dindar'dan öğrendiğimize göre florya'da küçük bir hindistan kurulmuş; sneijder, melo ve muslera brahman mesela. sabri ise "ikinci sınıf muamele" görüyor. nevzat bey'in "ikinci sınıf"dan kastının ne olduğunu sonraki satırlarda göreceğiz ancak nevzat bey'in müthiş dil yeteneğine dikkat çekmek isterim:

    "a2 takımına gönderildiği yetmezmiş gibi, sarı-kırmızılı takımdan da iyice dışlandı." cümlesine göre sabri'ye yapılan iki kötülük var. biri, a2 takıma gönderilmesi, diğeri takımdan dışlanması. zeka küpü nevzat bey'in "takımdan dışlanmak" olarak adlandırdığı şeyin diğer adı zaten a2'ye gönderilmek olmasın sakın! bu, şu cümleye çok benziyor:
    "elmanderilic'in sözlükten uçurulduğu yetmezmiş gibi cladi'ye mesaj yazmasına bile izin verilmiyor!!!"
    lan zaten biri diğerinin nedeni.

    geçiyoruz...

    "15 yıl hizmet ettiği galatasaray’da şu an a takım binasına girmesi bile yasak olan sabri’ye yemek de çıkmadığı belirlendi. sarı-kırmızılılarda yemekleri sadece a takım futbolcularının yiyebileceği ve bu yüzden kadro dışı kalan sporcuların yemeklerini evde yiyip gelmelerinin istendiği vurgulandı."

    yemekleri sadece a takımın yiyebildiği doğru mu bilmiyorum. nevzat bey'in iddiası bu. şimdi sayın dindar bu cümleyle ne anlatmak istiyor:
    *sabri 15 yıl galatasaray'a hizmet etti. yine de kadro dışı bırakıldı.
    *a takım binasına girmesi bile yasak.
    *yemek bile vermiyorlar!

    ilk ifade ciddiye almaya bile değmez. sabri galatasaray'a malumunuz bedavaya iş yapmadı. bir yere "15 yıl hizmet etseniz" de yetersiz görüldüğünüz anda oradan kovulabilirsiniz. bu profesyonelliktir, tıpkı sabri'nin "başganım ben zaten çok zenginim. bu sene para almasam da olur. o kadar ekmeğinizi yedim." dememesi gibi.

    ikinci ifadede nevzat bey'in kadro dışı bırakılmanın ne demek olduğunu bilmediğini anlıyoruz. çünkü bilseydi, kadro dışı bırakılan futbolcunun a takım binasına giremeyişini sorgulamazdı. kadro dışı bırakılmak tam olarak bu demek. tıpkı sözlükten uçurulmanın sözlüğe girememeye, ölmenin bir daha sevişememeye, hapse girmenin boğaz'a karşı çay içememeye neden olması gibi. neden-sonuç.

    üçüncü ifade hepten güzel, acıklı. işin daha da güzeli nevzat bile bir sonraki cümlesinde bunun nedenini belirtmiş. kendi kendini çürüten adamın haberini yorumlamak da bize kalmış.

    "buna göre a takım malzemecisinin kesinlikle sabri ile ilgilenmeyeceği, tecrübeli futbolcunun antrenman malzemelerinin gerekirse a2 takımı malzemecisi tarafından karşılanmasının istendiği vurgulandı. sabri’den istenen bir diğer şey ise a takım tesislerde iken kesinlikle tesislerde bulunmaması."

    nevzat a2 takıma gitmenin ne demek olduğunu anlamamakta direniyor ve sabri'nin a2 malzemecisiyle muhatap olmasını büyük bir habermiş gibi sunuyor. evet nevzat, a2 takıma gitmenin bir diğer şaşırtıcı özelliği de a takımla antrenmanlarda görüşmemen, a2 takım malzemecisiyle iş yapmandır. ne kadar şaşırtıcı değil mi?

    ve haberin ilk bölümünün büyük finali:
    "böylece ömrünün yarısı tesislerde geçen sabri sarıoğlu için florya çekilmez bir yer haline geldi."

    üstte yüz farklı neden olarak vermeye çalıştığı "kadro dışı bırakılma" yüzünden sabri'nin hayatı çekilmez hale gelmiş. neden, çünkü a takımla çalışamıyor. ama parasını cukkalamak için takımda kalmaya çalışmayı, ayrılmamayı biliyor. seda sayan'ı kafamıza çıkaran halkla kendisine ferrari alan halk aynı halktır. ferrarisini eleştirecek değilim ama maaşı bu düzeydeki bir herifin bir de mağdur olması hiç çekilmiyor.

    sonraki açıklama zaten gereksiz ama şu cümleyi de çekelim:
    sabri yakın çevresi olan nevzat'la dertleşirken bunu anlatmış:
    "bu karar bana baştan iletilse daha farklı bir yol izleyebilirdim."

    daha ne kadar baştan bildirilecek lan? prandelli'nin gelişinin üçüncü günü kadro dışı bırakılan "reyiz" bunu da superonline reklamlarındaki gibi ya da giydiği "ağır abi kıyafeti" gibi şaka mı sandı acaba? sahalara "galatasaraylı sabri olarak veda edecekmiş." kimse seni istemediğinden olmasın sabriciğim, bir buçuk ay boyunca takım bulmaya uğraşma, kimse seni istemesin. bir de kankin nevzat aracılığıyla mağduriyet yarat. ne güzel dünya!

    bir cemiyet hayatının gözde isimleri birbiriyle kavga edince üzülüyorum bir de sabri mağdur olunca.
  • 10214
    metin oktay'ın, fatih terim'in ya da hagi'nin efsane olarak anıldığı bir kulüpte sabri sarıoğlu'na efsane demek doğru olmaz çünkü kulüp tarihimizde sabri sarıoğlu kadar kulübümüze hizmet etmiş bir sürü futbolcu bulabiliriz. bu da efsane kavramının içinin boşalmasına sebep olur.

    ancak, sabri sarıoğlu kulübümüze, iyi ya da kötü, yaklaşık on beş yıl hizmet etmiştir. hiçbir zaman yıldız olamadı, atlaması gereken eşiği atlayamadı veya fazla kilolarıyla ve kötü ortalarıyla tepkimizi çekti. fakat bu sabri sarıoğlu'nun bize hiçbir şey vermediği anlamına gelmez. hiçbir zaman yıldız olamayan sabri, kendisine forma verildiğinde elinden gelenin en iyisini yapmıştır ve kulüpte bulunduğu süre içerisinde, son dönemini saymazsak, "galatasaray rotasyon oyuncusu" seviyesinin altına düşmemiştir. son döneminde tepki çeken kontratın sorumlusu da o değil, dönemin vizyonsuz yönetimi ve teknik ekibinindir. bu nedenle kendisini hep iyi hatırlayacağım.

    iyi ki doğdun reis!
App Store'dan indirin Google Play'den alın