• 879
    özüne dönmesini umut ettiğim ligdir.

    elbette saha ve zeminleri, yayıncısı, kamera açıları mükemmel seviyede ama oyundaki o cesaret ve her maçın 0-0 başlaması bu ligin eşsizliğiydi.

    son yıllarda hala epl en iyi lig muamelesi görse de* sezonun gidişatı ve bazı maçların başlamadan bitmesi ya da en azından erken dk.larda bitmesi lig adına olumsuz durum.

    bu durumu müthiş pr’ları ile aşıyor olsalar bile lig özünden uzak durumda.
  • 880
    https://x.com/.../1970402812262551980

    cafu balon olduğunu söylemiş kısaca. tümüyle olmamakla birlikte katılıyorum. premier lig artık nba gibi oldu. fiziksellik aşırı ön planda, oyunun hızlı aktığı, seri kontraların çok ön planda olduğu, bu sebeplerden ötürü de taktikselliğin epey arka plana atıldığı bir lig oldu. ben serie a izlerken her zaman daha çok zevk alıyordum, artık başka bir boyut kazandı bu durum. başka bir futbol oynanıyor burada, sevmiyorum.
  • 881
    futbola nasıl baktığınızla ilgili değer görebilecek bir lig. lig kalitesi ile mevcut konumu bence de tutarsız ancak ingilizler pazarlama ustasıdır. biraz kafa göstermiş her ingiliz oyuncu birden dünyaca ünlenir. değeri tüm ülke oyuncularına göre bir kat daha artar. premier lig disneyland gibi. uzak doğu pazarına ilk girenler onlar. araplara girmeden araplari kendi ekonomisine kattilar.maç saatlerini bile saat farkına göre düşünüp yurt dışı satışına göre ayarlıyorlar. daha fazla izlenip ekonomik olarak daha da güçleniyorlar. makyaji hep iyi. ve bence en önemlisi çağın ruhuna uygun bir hızı var ligin. doksanlar ruhuna italya uygun. çünkü analog çağın son dönemi, duyguların daha yoğun yaşandığı ekonomik seviyenin böylesi çılgın farkları olmadığı, dünya siyaseti, müziği, sineması ne derseniz deyin ana akımın ruhuna uygun oyun orada. yıldız bile asker. aidiyet, sadakat, hikaye üretimi. her şey akdeniz insanınin coşkusunu içine alıyor. bu sebeple seksen sonu ve doksanlar italya. hatta 2000 başları bile. ancak dijital çağ, hız, sikilganlik, tüketim toplumu ne derseniz deyin okuma kapasitesi, bir şeyi izleme sabrı hıza itiyor insanları. ingilizler bunu çözmüş durumda. yetenek seti değil atletik seviye, taktik savaşı değil topu hızla taşıma var ligde. ben hala italya , ispanya tarafındayım.
  • 884
    bu hafta sonu crystal palace- liverpool ve newcastle- arsenal maçlarını izlediğim lig.

    dünyanın en iyi, en tempolu, seyirciyi bir an bile ekrandan koparmayan maçları oynanıyor. şu iki maçta dikkatimi çeken yegane şey 4 takımın da 2. bölge denilen yeri çok kalabalık tuttuğu oldu. rakiplerin rahat çıkmalarına asla izin vermediler. orayı geçebilmek için çok yenetenekli ve güçlü oyuncu bulundurmak zorundalar. arsenal'de timber ve rice bu işi çalımlarla yaptı, odegard ise klas paslarla.

    top orayı geçince bu defa savunmada kanatlar dahil hiç boşluk bırakmamaya özen gösterdiler. biz alıştık kanatların boş bırakılarak adam adama oynatılmasına ama o ligde bunu yaptığın an golü yiyorsun. manchester ise bu bölgeyi geçemediği için rezil olup döndü.

    120 km'den aşağı koşmuyorlar, rakiplere asla uzak durmuyorlar, müthiş bir fizik kuvvetine sahipler. ben hoca olsam sabah akşam bu ligin her maçını izlerim. nasıl bu kadar kondisyona sahip olduklarını araştırırım. böyle çalışma yaptırmama rağmen futbolcular hâlâ kötüyse kapıyı gösteririm.
App Store'dan indirin Google Play'den alın