• 91
    en başarılı uygulama yöntemi için nacizane tecrübelerimden yazmak istiyorum.
    (bkz: pass and move)
    (bkz: bizim için pozisyon topun olduğu yer)
    (bkz: boşluklara koşu yapmak)
    (bkz: alan parselizasyonu)
    (bkz: dikine pas)
    (bkz: alan ve adam savunmaları)
    (bkz: boş alan ve boş adam bırakmamak)

    tempoyu yüksek tutup move işini de iyi yapabilirsek cok keyif verir ve cok başarı getirir. ayrıca kişilerden bağımsız sistem başarısi olur. yani "ah taylan sakatlandik yandik simdi" demeyiz mesela.

    pozisyon almak, pass and move, yüksek kondisyon. bunları gerek şart sağlamak gerekiyor. ayrica bu oyunda sahadaki her isim ama her isim pas teknigi belli kalitede oyuncularla başarılı oynanır. top kazanma yöntemi ise ikili mücadele değil pozisyon bilgisi ve alan parselizasyonu, önsezi ve rakip pas kanallarını kapatmak, pas arasına girmek, rakibe rahat pas yaptırmamak ve uzun topa zorlamakla olur. bu oyunu iyi oynayanların* maclarini izlerken farkediyorsunuzdur, top rakipteyken ha kaybetti ha kaybedecek diye görüntü verir.

    ayrica bu oyunu illa yan pas sıkıcı oyun diye düşünmeyin. dikine de oynanabilen bir oyundur. pep bu oyunun mevcut bayrak hocasidir, oyunun gelişimini sürdürmektedir. dikine oynayabilmeyi artirmak adına pozisyon aldatması ile boşluklar yaratılmali ve o alanlare koşular yapılmalıdır. kondusyonu ekonomik kullanmak adına takim boyu kısaltılmali ve eni akordiyon gibi hizli sekilde genisleyip daraltilabilmelidir.

    takim pozisyon uretimindeyken rakibiniz adam adama veya alan savunmasi yapıyor olabilir. her birini açmanın yollari vardır. pep en az 50 tane farkli varyasyonunu sunmuştur zaten.

    adam adama olan savunmada rakibin eslesmelerini bozup alandaki kendi adam sayınızı artirmaniz ve pas temposunu artırma ile,

    alan savunmasinda ise belirli alanlari özellikle boş bırakıp farklo alana yoğunlaşıp ani ters toplar ile,

    en basit yöntemleri vardır.

    bazen şiir gibi akıyorlar dediğimiz goller vardır. işte onların oynadıkları hızlı tempolu pass and move oyunudur.

    özetle takimdaki oyuncularda mutlaka olması gereken özellikler;
    pas tekniği, kondusyon, yüksek konsantrasyon, pozisyon bilgisi, taktik disiplin, yoğun pres sonrası atağa geçiş ayaktayken savunmaya geçiş mentalitesine hızlı bicimde adapte olabilme*.

    goruldugu üzere bahsettiğimiz oyun için cr7, mbappe şart değildir. taylan salih berat e.kilinc* gibi oyuncularla da başarılı şekilde icra edilmesi mümkündür.

    ozan tufan tarzı bozucu ve dikine driblingi olan futbolcular ise bu sistemde kotu görülür ve eleştirilir o ozan'in kotu futbolcu olmasi ile ilgili değil oyun sistemine uyumsuzlukla ilgili zira yine bu oyun tarzında kylian mbappe de hızını uzun bos alanda kullanamayacaği için dünya yıldızı olamaz.

    sonunda da kissadan hisse verelim alınan her iyi futbolcu sizin takiminiz icin oyun anlayışına uygun futbolcu olmayabilir.
    (bkz: steven nzonzi)
  • 158
    öncelikle bu yazıyı hocayı eleştirmek için yazmayacağım. sadece vereceğim örneklerde adı ve açıklamaları geçecek. şu saatten sonra hocayı eleştirmeye de gerek yok zaten, her şey kabak gibi ortada(istemeden yine eleştirdim).

    28 aralık 2021 galatasaray denizlispor maçında oynanan oyun genel olarak beğenilmiş. ben sadece son bölümünü izledim, o yüzden yorum yapamayacağım maalesef ama istatistikler hakkında kısa bir yorumda bulunmak istiyorum.

    https://prnt.sc/250q785

    mackolik'te maçın istatistikleri bu şekilde gösterilmiş. burada uzatma dahil değil sanırım, uzatma süresince 10 kişi oynadığımız için başka kaynaklarda pas istatistiklerinde biraz daha yakınlaşma söz konusu olmuş, şut sayıları da biraz daha artmış işte, sorun değil. fikir vermesi adına yeterli bir istatistik.

    28 aralık 2021 galatasaray denizlispor maçının istatistiklerine göz gezdirdiğimizde çok şut çeken bir galatasaray görüyorum ama 7 tanesi isabetli olmak üzere 8 tane şut çeken bir denizlispor da görüyorum. bunun yanında serbest vuruşları ve ofsayt girişimleri bizden çok olan bir denizlispor görüyorum. hatta biz daha fazla faullü oynamışız vs. ama fauller çok objektif bir biçimde yorumlanabilecek veriler değil. hakem etkisi ciddi pay edinebiliyor, o yüzden bununla ilgilenmeye gerek yok.

    https://prnt.sc/250rx1b

    bu istatistikler de maçın uzatma kısmının dahil olduğu istatistikler. oransal olarak aşırı bir değişiklik yok, sonucu değiştirmeyecek. sadece şutlarda denizlispor oransal olarak daha etkili bir iş çıkarmış. uzatma dakikalarında bir kişi fazla oynamanın avantajlarından iyi yararlanmış gözüküyorlar.

    şimdi, galatasaray ilgili maçta hocayı memnun etti. taraftarı da etti herhalde de çok önemli değil. hoca oynadığımız oyunun müthiş olduğunu ve pozisyonları gole çeviremememizin beceriksizlik olduğunu söylüyor.
    https://twitter.com/.../1475943233406570505
    https://www.galatasaray.org/...nu-aciklamalar/50099

    sıkıntı şu ki bizim denizlispor'a karşı oynadığımız oyun galatasaray'ın ilk kez oynadığı bir oyun değil! bakın bu bir teşhistir. bu teşhisi kimse yapamıyor, ben burada açıklıyorum. yaklaşın da siz de dinleyin.
    bu muazzam oyunu tarihimizde ilk kez oynamıyoruz. hocamızın oynatmaya çalıştığı söylenilen pas futbolunu biz daha önce de oynuyorduk/oynayamıyorduk. galatasaray hep yüksek pas yüzdeleriyle oynar. pas futbolu böyle bir şey değil.

    son yıllarda neden pas futbolu dediğimiz yeni bir oyunu, sanki daha önce hiç oynamamışız gibi bekliyoruz bilen birisi gelsin açıklasın. merakım göklerde, hayatın anlamını arayan filozoflar gibi bu sorunun cevabını arıyorum. bakın platon bu iş için ömrünü verdi, lütfen beni de aynı kadere mahkum etmeyin. bilgiye doyurun beni. ben modern zamanlar konfüçyüs'ü olmak istemiyorum, sorum basit ve net.

    https://www.mackolik.com/...hh7ge0520gb636lyxm8l

    hatırlar mısınız, bir gün yine bir ziraat maçına çıkmıştık. o dönem avrupa'da çok fazla 4 gol yemiştik(ligde de birkaç maçta yemiştik sanırım). insanlar galatasaray ile dalga geçmeye başlamıştı. hatta bir ara bu patavatsızlık halini almaya başlamış olan tiye alma durumu öyle bir noktaya gelmişti ki rakip balçova kalecisi "galatasaray'a belki biz de 4 gol atarız" deme gibi bir küstahlıkta bulunmuştu. sonra çıkıp 9 tane atmıştık da bunu terbiyesizlik olarak nitelendirircesine ekran karşısında ağlamışlardı. bu tarihin en büyük had bildirme operasyonlarından bir tanesidir.
    işte o gün, galatasaray balçova karşısında yine en az %60 pasla oynamış ve onlarca şut çekmişti. belki 30, belki daha fazla. istatistikleri bulamadığım için paylaşamamaktayım ama çok ciddi bir üstünlükle oynamıştık. zaten hiç isabetsiz şut çekmesek bile 10 tane gol atmışız. veriler ortada.

    tarihler 16.12.2014'ü gösterdiğinde balçova tff 3. lig takımıymış. bugün denizlispor 19 takımlı tff 1. lig'in 18. sırasında. kısmen tff 2. lig takımı ayarında ve çöküşte bir takım. ayrıca maça ciddi sakatlıklardan dolayı eksiklerle çıkmışlar. şimdi evet, biz bu takıma karşı son yıllarda oynadığımız çok nadir oyunlardan bir tanesini oynayabilmeyi başardık. teknik ekip çok mutludur falan ama bu takım ölmüş! bu takım bitmiş! biz denizlispor'a karşı mı pas oyunu oynayabileceğiz? kasımpaşa'ya karşı oynayamayacak mıyız mesela? büyük takımlara karşı oynamaktan vazgeçtim, giresunspor'a karşı da mı oynayamayacağız?
    denizlispor'a karşı pas futbolu değil; x, y, z, t futbolu da oynayabilirdik. ortaya çıkan istatistikler farklı mı olacaktı?

    neden o olağanüstü pas futbolunu bekliyoruz, kime karşı bekliyoruz, biz ne bekliyoruz?
    biz hiç bu oyunu oynamadık mı, kandırılıyor muyuz, bu kadar insan yanılmış olamaz mı?
    mesela biz 2015 yılında eskişehir'e 4 atarken, %55 pas yapıp 20 tane şut çektiğimizde başka bir futbol mu oynuyorduk? bunu kim iddia ediyor?

    https://www.mackolik.com/...mm8j40luncwqrawggicp
    yine bundan yıllar yıllar önce, gençlerbirliği'ne 4 atarken yaptığımız %66-67'lik pas oranı pas oyununun göstergesi değil miydi? kontratak futbolu mu oynamışız biz o yıl, o maçta?

    https://www.mackolik.com/...m913rgnbbqcc4ogogh2i
    bizzat fatih terim ile, 2019'da ankaragücü'ne 6 atarken, %65 pas yaparken buralar hep dutluktu. kimse çıkıp pas futbolu yazmıyordu. ne olduysa son 2 yılda çıktı bu terane.

    ben buraya geçmiş yıllara ait 40 tane maç istatistiği yapıştırabilirim. derim ki x hoca da pas futbolu oynatıyordu. pas futbolu dediğimiz şey organizasyon gerektiriyor, bizde o organizasyon yok. o zaman biz pas oyunu oynamıyoruz. oynadığımız şeyin çok daha iyisini ve kötüsünü geçmiş yıllarda da oynadık. şu an gelişen süreç herhangi bir yenilik, devrim barındırmıyor ve barındırmayacak. o zaman sorumu tekrar soruyorum, tam olarak aradığımız şey ne? biri söylesin beraber arayalım.

    https://twitter.com/.../1475943760429260812

    hocamız fatih terim 28 aralık 2021 galatasaray denizlispor maçından sonra genç bir takım olduğumuzun altını çizdi. şimdi hocamız burada küçük bir oyun yaptı. sevgili hocam, maça başladığımız kadronun yaş ortalaması 25.36'ydı, rakip takımın ise 26. şimdi istatistik olarak üstünlük kurabildiğimiz nadir maçlardan bir tanesi olan ve pas oyunu oynadığımız iddia edilen karşılaşmaya bakıyorum ama yine de ne size ne de oynattığınız oyuna güvenemiyorum. genç takımız, sorunlar çıkacak normaldir diyorsunuz ama rakip takımın da yaş ortalaması aşağı yukarı aynı. genel performansınıza bakıyorum pas oyununa dair bir emare de göremiyorum. ben şimdi sizin gerçekten bu oyunu oynatmaya çalıştığınıza nasıl inanacağım? galatasaray'ın bildim bileli oynadığı o yüksek yüzdeli pasla oynadığı futboldan farkı nedir şu oyunun(daha etkisiz olmamız dışında)? bana biraz bizi kandırıyormuşsunuz gibi geliyor ama neyse.

    her neyse, çok uzatmadan toparlayacağım. biz bu oyunu oynuyor muyuz, oynamaya mı çalışıyoruz, oynayacak mıyız hiç bir fikrim yok. bana kalırsa daha önce de defalarca dediğim gibi geçmiş senelerde oynadığımız ve bolca pas yaptığımız oyundan hiçbir farkı yok. galatasaray her sene yüksek yüzdeli pas ortalamasıyla sezonu bitirir zaten(özellikle başarılıysak). takımın oynayabileceği futbol bu, rakipler topu bize bırakırlar. bu oynadığımız oyuna pas oyunu diyebilmemiz için sahada bir şekil, şablon, organizasyon şeması görmem gerekiyor. göremiyorum. defalarca sorduğum gibi yine son kez soracağım: bizim pas oyunu oynadığımızı nereden bileceğim, önceki oynadıklarımızdan farkı ne bunun?
  • 26
    kadronun pas oyunu oynayamaması, kadronun pas oyunu için kurulduğu gerçeğini değiştirmiyor. yine 4-4-2 de şu an hiçbir şeyi düzgün yapamadığımız için en mantıklı tercih olarak görülüyor. benim gibi pas oyunundan nefret eden pek çok kişi vardır mutlaka ama oynamasını bilmemiz gerekiyor. bu ligde 90 dakika oyunu kitlemeye çalışan takımlara karşı set oyununu oynayamadan kazanmak çok kolay değil.
  • 128
    çeşitli kanallardan izlediğim hemen tüm liglerde geçerliliğini koruyan sistem. ancak galatasarayamızla aralarında neredeyse uçurum seviyesinde bir fark var. bu farkı yaratan da o takımlarda yer alan oyuncuların sürekli hareket halinde olmaları. örneğin dün leipzig maçını izledim, kaleciler hariç 20 kişiden hiç birinin bir an bile hareketsiz kaldığını görmedim. tabi kameranın bize gösterdiği kadarıyla. pas futbolunun kilidi futbolcuların pas almak için sürekli hareket halinde olmalarıdır. orta saha virtüözü xavi'nin bir sözünü bir kez daha hatırlatmak isterim. "barcelonada hatalı pas atan oyuncu yoktur, o pasa koşu yapmayan oyuncu vardır" demiştir. eğer statik kalırsan, pas futbolunda kendi sahandan öteye geçemezsin, kaleci de kilit oyuncun olur. sayın terim bu sezon neredeyse (belki bir kanat oyuncusu ya da daha yaratıcı özelliği olan oyuncu hariç) istediği tüm elemanlardan oluşan bir kadro kurdu. eğer pas futbolu oynatmak istiyorsa önce futbolcularına hareketli olmayı ve koşmayı öğretecek. ancak oyuncu seçimleri beni tereddüte düşürüyor.
  • 7
    günümüz futbolunun eskisi kadar zevkli olmamasının sebebidir. pas iyi de çevresi kötü arkadaşlar, bunu fetiş haline getirip kale çizgisine kadar pasla girmeye çalışan zihniyet, hollanda ekolü, barcelona vs futbolu öldürdüler, ruh muh kalmadı futbolda, altına dinamit koydular.

    bunu dünya futbolunun trendi haline getirenler gün yüzü göremesin inşallah. yavaş yavaş toparlanıyor futbol ama bu yozlaşmanın etkisini kaybetmesi için çok çok uzun bir restorasyon süreci gerekiyor. şu aralarda izlediğimiz dünya kupası niye bu kadar bok? işte bunun yüzünden. bir taraf pasa öteki taraf alan savunmasına geçiyor biz de uyukluyoruz televizyonun başında.

    tekrar söylüyorum, allah belanızı versin.
  • 175
    bütün kötülüklerin anasıdır, 2,5 senedir çektiğimiz ızdırabın baş sebebidir. fatih hocanın camiamıza attığı kazıktır. burak elmas da sağolsun, hem onu gönderip hemde onunla aynı "şey"i oynatan hocayı başımıza getirdi ve şimdi kara kara düşünüyordur "nerede hata yaptım" diye. okan buruk yada sergen bugün gelse iddia ediyorum bu takımı tanıyamazsınız. resmen bir pranga var bu takımın ayağında. adana demirspor aynı kadrosuyla nasıl samet aybaba ile montella arasında dağlar kadar fark ettiyse bizde pas futbolunu bırakırsak öyle farkedecek. 800 pas yapıp orta sahaya anca geliyoruz, böyle futbol mu olur? üstelik bizim kadromuz pas futboluna taban tabana zıt. üç metreye pas atamıyor çoğu. habire top kaybı, habire geri koş. en az 10 puan kaybettik sırf çıkarken yapılan pas hatalarından yediğimiz gollerle.
  • 47
    avrupa futbolunda gözden düştü ne hikmetse galatasaray'da yeni yeni gözde olmaya başladı. bu pas futbolunu istikrarlı şekilde oynayabilmek için çok kaliteli topçulara ihtiyaç var. bizim kadromuz, 2020/2021 sezonu itibariyle büyük çoğunluğu maalesef kabiliyetsiz topçulardan oluşuyor. biz boşa kürek çekiyoruz. artık fatih hocamın insaf etmesini istiyorum.
  • 144
    ligde daha tatmin edici olabilir ama avrupa düzeyinde en son tuchel "istemem yan cebime koy" demişti bu sisteme. sinyor mancini de penaltılarla da olsa ispanyolları evlerine yollamıştı euro 20'de. aynı ispanyollar 1000'e yakın pas yapıp isveç'i de polonya'yı da yenememişler, isviçre karşısında da direkten dönmüşlerdi. city'nin senelerdir şampiyonlar ligini alamamasına ve sadece 1 final görmesine şaşmamalı. haliyle bizim takımın farklı alternatiflerle kombinlemesi şart bu olayı, yoksa "al gülüm, ver gülüm"den devam.
  • 125
    bence bu oyunu oynamayı beceremeyişimiz futbolcuların ayağının düzgün olmaması ile alakalı değil. adamların mesleği bu yanındaki adama da pas veremeyecek değil ya. sorun pas verecek adam bulamayışımızda. kimse boşa çıkıp top istemiyor. arkadan bir rakip yalandan yaklaşınca "doluyum aga ben, başkasına pas versin" triplerine girip top istemiyorlar. ondan sonra ayağı kötü. kollayacaksın götü.

    yoksa giresunspor'a karşı bile defanstan çıkamayışın gerekçesi kazma futbolcular olamaz. muhtemelen bir yerleşim planı var ama stabil. herkesin savunmadan çıkarken pozisyonu belli, ama koşu yapan yok. iddia ediyorum şu futbolu bir anadolu takımı oynasa maksimum 15 puan toplayıp 8 hafta kala küme düşmeyi garantiler. camia kimliği, hocanın geçmişi, forma vs. gibi faktörler bizi yukarıda tutuyor.
  • 121
    vallahi de billahi de yazmaktan gına geldi ama hala aynı tas aynı hamam. aynı şeyi tekrarlayıp farklı sonuç beklemek aptallıksa bizim yaptığımız aptallığın kaçıncı boyutu? kdb , silva , sterling gibi oyunculardan oluşan milyarlık kadroların oynadığı oyunu bizim oynamaya af buyurun ama çapımız yetmez abi yetmez. pas futbolu diye diye futbolu bitirdiniz abicim ya. yok işte olmuyor, oynayamıyoruz neden zorluyoruz? olması şart mı? kim çıkardıysa modern futbol pas oyunudur diye allah onun da belasını versin ya. yemin ediyorum galatasaraylı olduğum için katlandığım şu zulme yakında galatasaraylı olduğum için bile katlanamayacağım. bu kadar tiksinç bir futbol anlayışı olabilir mi? stoperlerin kendi aralarında paslaşmalarından ve top kayıplarından başka hiçbir şeye gebe değil bu futbol. artık babele falan statik diye kızmayı bırakıp sistemin statik olduğunu anlamamız gerekir. farkında mısınız bilmiyorum ama kontrada yakalasak bile adamların yerleşmesini bekleyip sete dönüştürüyoruz oyunu. şu takıma koy sterlingi 1 ay sonra statik demeye başlarız. çünkü sistem bu. tempo yok , dikine oyun yok , hırs yok , kaleye gitme düşüncesi yok , yok oğlu yok bu futbolda. futbola küstüm de vallahi şu sarı kırmızı renklere küsemiyorum. yoksa ne izlenesi var ne tadı ne tuzu.
  • 174
    herkesin elinde valdes, pique, puyol, busquets veya ederson, dias, laporte, rodri seviyesinde adamlar olduğu için bu kadar yaygın olması normal olan anlayış. *

    barcelona ve pep guardiola'yı suçladığım doğrudur. efsane barcelona'dan önce bu kadar yaygın değildi. bütün futbol alemini zehirlediler. ortasahasında joelinton, shelvey, forvetinde wood olan takım* bile bunu deniyor.

    can sıkıcı.
  • 52
    700 pas yapinca 3 puan veriliyormus gibi evire cevire, saga sola surekli pas atmanin ne manasi var anlamiyorum. simdi bir kac arkadas gelir yav guardiola iste city falan diye. kardesim adamlarda ona uygun oyuncu var ki oynuyor. bir turlu cozemedik su kafalardaki sabit dusunceyi. elinde ne kadro varsa ona gore taktik olmali ki islerligi olsun. yoksa hayaller paris gercekler yozgat.
App Store'dan indirin Google Play'den alın