• 551
    efsane başkandır. unutulmamalıdır kiali sami yen arena başkanımız sayesinde bizlere kazandırılmıştır.

    bir gün galatasaray tv'ye özhan başkanımın hanımı çıktı. hiç unutmuyorum o gün anlattıklarını. gözlerim dolarak izlemiştim. başkan galatasaray'ın en zor günlerinde başkanlık yaptı. bir gün olsun istifa etmeyi düşünmedi. hani futbolcular hep derler ya '' kenarda izlemek daha zor oynamak her zaman daha iyi'' diye. başkan da öyle düşündü sanırım. zor günlerde görevi bir başkasına emanet etmektense kendisi bu işin altından kalkmak istedi. hanımının anlattığına göre gece 3'de bile telefonu çalar balkona çıkar telefonla konuşurdu. geceleri sürekli sigara içerdi. çok üzgündü. bazı günler eve gelmezdi. yüzü gülmezdi. şampiyon olduğumuzda o kadar mutluydu ki o günü unutamıyorum...

    böyle bir adamdıözhan canaydın. korkak değildi ! hayatını adadı galatasaray'a... dertsiz başına dert aldı. biliyordu aslında herkesin o dönemde ondan nefret ettiğini. zeki adamdı sonuçta. ama o yılmadı o yaşına , o hastalığına rağmen olabildiğince hizmet ettigalatasaray'a. yaptığı tüm hizmetler bir yana galatasaray'a yeni bir stat kazandırdı. en büyük gelir kapısını o araladı...

    şu günlerde adnan polat'a iade-i itibar kampanyası konuşuluyor sürekli...ondan çok daha önemli bir isim var ! özhan canaydın...

    peki özhan canaydın ne olacak ? özhan canaydın'a hala statta bir anıt yapılmadı. hadi anıt yapmak zor birşey diyelim. bir tribüne adı verilse olmaz mıydı ? numaralı tribünün adı özhan canaydın tribünü olsa ? çok mu zor ? numaralıdan bilet alanlarında biletlerinde özhan canaydın tribünü yazsa ? kötü mü olurdu ? çok güzel olurdu çok...

    ben bekliyorum böyle bir şey yapılmasını.belki degalatsaray sözlük olarak biz böyle bir kampanya başlatabiliriz. bu kadar emeği geçen bir insanı unutmak galatasaraylıya yakışmaz ! hayatını galatasaray'a adayana bir insana bir tribünün ismini vermek , onun adını sonsuza kadar yaşatmak mükemmel olur...
  • 823
    6 yıllık başkanlık döneminde kadın basketbol takımı'nın küme düşmesi, kadın voleybol takımı'nın önce kapatılıp sonra açılıp lige çıkıp küme düşmesi, erkek basketbol takımı'nın ise aslında küme düşse de son anda icat edilen playout sonrası sidik zoruyla ligde kalması gibi rezillikler yaşanması sebebiyle "şubelerde anamızı ağlattın" şeklinde şarkılara konu olan abimiz.

    rabbim nasip ederse 2023-24 sezonunda tüm bu olayların hepsini birden yaşayıp üzerindeki lekeyi ölümünden 15 sene sonra da olsa çıkaracağız...
  • 840
    https://youtu.be/FkovnsVyM0c?t=42

    canaydın dönemini anlat deseler sanırım şu saniyeler ile özetlerdim. şampiyonluk anındaki coşkuda bile "can-ı gönülden bana bağıramıyorlar" cümlesini kurması, taraftardaki kırgınlığı, hayal kırıklığını yansıtıyor.

    ilginç olan bir şey ise, futbolcular tarafından çok sevildiği gerçeğiydi. hakan şükür, hasan şaş gibi farklı görüşte insanlar için fark etmiyordu. samimi, gerçekçi bir yaklaşımı olduğunu söylüyorlardı.

    seçildiği gün, gönüllerdeki hocayı getireceğiz demişti. o dönem luce'nin gidişine içimiz burkulsa da en azından %90 çoğunluk terim'in geri dönüşü için sabırsızdı. üç dünya yıldızı sözünün tutulmaması canaydın'a yazar. ancak transfer ettirilen onca oyuncu, artan borçlar, takım düzeninin oturmaması ve iki yıl içinde tepetaklak gidişimizde terim de en az canaydın kadar pay sahibidir. gerçekçi olmak gerekirse o ihale yıllar içinde yalnızca canaydın'a kaldı.

    2006-07 sezonu artık herkeste bardağı taşıran yıldı. büyük emeklerle, fedakarlıkla sezonu şampiyon tamamlamış bir takıma ve bu takımdan optimum fayda sağlamış gerets gibi bir hocaya carrusca, inamoto gibi yetersiz takviyeler yapıp hüsranla sonuçlanacak bir yıla daha yol açtı. fenerbahçe'nin 100. yılında, sami yen'deki maça şampiyon olarak gelip galibiyet almalarına şahit olduk.

    2001-02 sezonu sonuna doğru göreve geldi. ancak o dönemi, transfer sezonu olmadığı için saymayalım. 2002-03 sezonunda göreve gelip ilk yıldız transferini ise 2007-08 sezonu öncesi yapabildi. fenerbahçe'nin hegemonya kurduğu, zor bir dönem geçirdik. o günlerdeki lincoln transferinin anlamı, tadı, değeri hepimiz için o yüzden bambaşkadır. gs tv'de sabah akşam lincoln golleri izleyip bekledik. hatta ilk çıktığı ve seyircisiz oynadığımız rize maçında attığı golle bu kez aradığımız ismi bulduk demiştik. o şutun ağlarla buluştuğunda çıkan ses bile hafızalarımızda.

    stadyum ihalesini de yalnızca canaydın'a bırakmak doğru olmaz. öncesinde seneler boyunca faruk süren ve mehmet cansun döneminde yaşanan beceriksizliği de hesaba katıp yorumlamak en doğrusu. çizdirilen projeler, hazırlatılan taslaklar, yapılmayacak bir inşaat için mimarlık ofislerine ödenen rakamlar, o dönemki belediye başkanının stadyum inşaatının mecidiyeköy'de olmasına karşı çıkması ve hemen ardından cevahir avm inşaatına onay vermesi gibi tonla mesele var.
  • 820
    rahmetli başkan. mekanı cennet olsun.

    ancak başkanlık dönemi bizi düşürdüğü durum içler acısıydı. kadıköy deplasmanına giderken futbolcuların dizleri titrer, taraftarların gözüne uyku girmezdi. taze uefa kazanmış bir takımdan söz ediyoruz üstelik. fairplay adı altında bizi sahada ve saha dışında doğrayanlara sesini çıkarmamıştır. sürekli maddi sıkıntılar, maaş alamayan oyuncular, ribery vakası, psikolojik üstünlüğün yitirilmesi vs. hepsi bu döneme rastlar. galatasaray arması sağolsun yokluklar içinde 2006 ve 2008’de 2 şampiyonluk çekmiştir. fenerbahçe’nin yolunu kesen bu şampiyonluklar canaydın sayesinde değil, canaydın’a rağmen gelmiştir.
  • 779
    allah rahmet eylesin iyi insan olduğu dile getirilirdi.

    ancak sportif açıdan konuşacak olursak başkanlığı döneminde galatasaray taraftarına büyük acılar yaşatmıştır. doksanlı yıllardaki sonu uefa kupası ile tamamlanan şaşalı dönemimizden sonra 2002 sonrası 5-6 yıl hatırlamak istemediğimiz dönemlerdir. 2006 yılında gelen şampiyonluk gerçekten mucize gibiydi. öyle ki hiç unutmam açık ara fb ile kafa kafaya giderken taraftarın umutsuzluğundan olsa gerek içerideki son 3 maç hariç şu anki stadın yarı kapasitesinde olan ali sami yen stadı dolmamıştı. son düzlükte adnan polat önderliğinde tam bir yönetim, futbolcu ve taraftar üçlemesi ile söküp almıştık o şampiyonluğu.

    koltuk sevdalısıydı maalesef. o kadar taraftar tepkisine ve istenmemesine rağmen 2004 ve 2006 yıllarında tekrar seçildiğinde ben de çok üzülmüştüm.

    dursun aydın özbek ayrı bir kategoride ve başkan demeye dilim varmıyor. zaten onu da yaka paça gönderdik. kendisini yollayamıyorduk da. ruhu şad olsun ancak dursunu bir kenara koyarsak maalesef tarihimizin en kötü başkanıdır.
  • 740
    allah gani gani rahmet eylesin. kendisi iyi bir galatasaraylı, kibar bir beyefendi ve centilmen bir insandı. fakat galatasaray'ın 2000 yılından sonra ülkenin bayern münih'i olmamasının ve fenerbahçe'nin yükseliş dönemine geçmesinin baş müsebbiblerinden biridir ne yazık ki. fakat galatasaray'ı asla dursun gibi ezdirmemiş, en azından bunun için gereken çabayı göstermiştir.
  • 838
    allah rahmet eylesin.
    uefa kupasının geldiği yönetimlerde yönetici,
    sonrasında ise başkanımız olmuştur.

    başkan olduğu dönemde sportif anlamda kulüp bekleneni veremeyen görüntü çizmiştir.

    ben iki tane olayla kendisini hatırlıyorum:
    ali aydın (eski hakem ) a düdük astırmıştır.
    vefat ettiğinde cenazesi sahip olduğu tekstil fabrikasına götürülüp işçilerden helallik alınmıştır.
  • 815
    aramızdan ayrılışının 13. yılı.

    başkanlığından önce kişiliğinden bahsetmek gerek bence. çünkü onun efsane oluşu başkanlığından dolayı değil karakterinden dolayıydı. konu doğruluk, centilmenlik, sevgi, saygı, aidiyet duygusu ve daha sayabileceğimiz pozitif ne varsa hepsine sahipti özhan canaydın. aidiyet duygusu o kadar güzel ve büyüktüki, daha ortaokul yıllarında "galatasaray'a başkan olacağım" diyerek kendine inanılmaz bir misyon edinmiş aynı zamanda aidiyet duygusunu belli etmişti. bu misyonu ise galatasaray'ımızın 33. başkanı olarak başarıyla tamamladı...

    galatasaray'a bağlılığını iki farklı örnekle eşi asuman hanımın sözleriyle daha iyi anlayabiliriz. eşi asuman hanım canaydın için "galatasaray'a o kadar bağlıydı ki, ben hep kumaydım" der kendisi için. ikinci örnek ise hastalanıp ölüm döşeğinde girdiği anda gerçekleşti. eşi asuman hanım şöyle sitem etmişti canaydın'a "senin genlerin kuvvetli, büyüklerin 90 yaşında. kendine yazık ediyorsun galatasaray uğruna." özhan canaydın ise şöyle anlamlı bir yanıt vermişti eşine "90 yaşına kadar iz bırakamadan gitmektense, genç ölüp iz bırakmayı tercih ederim." son nefesine kadar galatasaray'ı sevmişti başkan ama kalbinin bir yanı hep kırgındı. çünkü ali sami yen stadyumunda "dışımızdan biri özhan canaydın" pankartını görmüştü bir kere... o kırgınlıkla ne maça gidebildi yeniden ne de gitmek istiyordu.

    bazı projelerine ve başarılarına gelecek olursak, bu projelerden biri galatasaray dergisiydi. 2002 yılından beri aylık yayınlanan bu dergi kültürümüzü yansıtıyor. hagi'yle 2004-2005 sezonunda fenerbahçe ile türkiye kupası finaline çıkan galatasaray, kupayı 5-1 gibi farklı bir galibiyetle kazanacaktı (bkz: 11 mayıs 2005 galatasaray fenerbahçe maçı). belkide en iz bırakıcı olan başarılarından biri ise galatasaray'ın 16. şampiyonluğudur. fenerbahçe’nin son hafta denizli’de berabere kalmasıyla gelen bu şampiyonluğa 26 galibiyet,5 beraberlik3 de mağlubiyetle ulaşıldı. bu sezonun son maçı olan 3-0’lık kayserispor maçı ve o maçın bitiminden itibaren 16 dakika süreyle denizli’deki fenerbahçe maçının bitmesinin beklenmesi unutulmaz anlar olarak tarihe geçecekti...

    ama en büyük hayali, arena hayaliydi. gelişen futbolla beraber stadımız yetersiz geliyordu. sürekli gündemimizi meşgul eden ama hiç bir zaman gerçekleşmeyen yeni stadyum projemizin ilk adımı atmaksa özhan canaydın'a nasip olmuştu. başkanlığı süresince mali sorunlarlardan, borçlardan, sorunlardan kafasını kaldırdığı zaman tek bir dileği vardı canaydın'ın, hep gerçekleştirmek istediği ali sami yen spor kompleksi'ni hayata geçirmek. maalesefki bu misyonun ilk adımlarını atsada stadyumun tamamlanışını göremedi... ve bizlere şu sözlerle veda etti "sıhattim yerinde, her görevi yapmaya hazırım. ama bugün sizlere veda ediyorum. aday değilim. hatalarımızla, sevaplarınızla üç dönem geçirdim. takdir sizindir. hakkınızı helal edin...

    hakkımız sana helal olsun örnek insan... mekanın cennet olsun
  • 332
    söyleyeceklerim zaten yazılmış. kötü başkan, iyi insan, iyi galatasaraylı vs....ben de timsah göz yaşı döküp, iki yüzlü davranmayacağım. zamanında ağır şekilde eleştirenlerdendim. kendisine küfretme, galatasaraylılığını sorgulama gibi denyoluklar yapmadığım için, yaptığım eleştirilerden dolayı pişman da değilim. hala arkasındayım söylediklerimin. sadece bir olay hariç:

    2002 yılındaki 6-0'lık maç...zaten ergenlik çağındayım, ota boka zekai gibi isyan ediyorum. en büyük rakibimizden, hiç hazzetmediğim bir takımdan 6 tane gol yemişiz. sinirlerim tepemde, üstüne bir de canaydın aziz yıldırım'ın elini sıkıyor. tabi ben de özhan canaydın'a müthiş öfkeleniyorum. sen nasıl o adamın elini sıkarsın hem de yediğimiz o kadar golden sonra. o zamanlar kendime itiraf edemesem de aziz yıldırım'ın çizdiği o güçlü imajı kıskanıyorum, ister istemez canaydın'la kıyaslayıp, iyice sinirleniyorum canaydın'a karşı.

    ergenlik çağının bitiminde tiple beraber, zeka da oturaklı bir hal alıyor. şimdi izliyorum o enstantaneyi. maç 6-0 olmuş. aziz yıldırım sevinçten kızarmış suratı ve pis sırıtışıyla havaya zıplıyor. arkasında mahmut uslu ellerini önüne gelenle çakıştırıyor. kendimi düşündüm bir an. 6-0 yenen galatasaray olsa, yanımda da bırak milyonlarca taraftarı olan koca fenerbahçe'nin başkanını, bizim komşu devlet memuru ali bey bile olsa, o şekilde sevinmeye utanırdım. içim içimi yerdi, kıpır kıpır olurdum ama o şekilde havaya zıplayıp, önüme gelenle ellerimi çakıştıramazdım.

    özhan canaydın'ın aziz yıldırım'ın elini sıkması kendisinin beyefendiliği ve naifliğini göstermesinin yanı sıra, meğer muazzam da bir ayarmış aziz yıldırım'a.
  • 810
    10 mart 2008 tarihinde konuk olduğu habertürk teke tek programını izlerken saygım iyice arttı. fatih altaylı gibi karşısına çıkabilecek en muhalif kişinin programına çıkabilecek kadar temiz bir insan. progamla ilgili önemli bir çok detay var;

    -ribery konusu için en üzüldüğüm olay dedi. anladığım kadarıyla ribery’yi marsilya, metz’den almak için bizi bypass olarak kullanmışlar. o dönem metz ile marsilya’nın arası açıkmış ve metz menajeri marsilya’ya geçmeden önce riberyi direkt marsilya’ya getiremeyeceğinden dolayı galatasarayı kullanmışlar. başkan canaydın tüm bunlara rağmen ribery için çocukcağızı da kullandılar gibi nefret içermeyen bir üslup takınıyor. 150 bin doların mahkeme için iyi bir bahaneleri olmuş.
    -fatih altaylı bülent korkmaz’a yapılan ayıpları bir taraftar gibi başkanın yüzüne vuruyor. özhan canaydın’ın söylediklerine bakarsak durum çok farklı. uefa kupası zaferi öncesi bülent korkmaz kadro dışı kaldıktan sonra canaydını arıyor ve özhan canaydın dönemin başkan yardımcısı ali dürüst’e kendi deyimiyle kaptan bülent korkmaz’ın affedilmesini rica ediyor. böylelikle bülent korkmaz takıma geri dönüyor. ilerleyen yıllarda yine kadro dışı kaldığı ikinci terim ile hagi dönemlerinde arkasında durduğunu söylüyor. jübile konusu çok hassas bu konu için bülent korkmazı sana jübile yapalım diye arıyor ulaşamıyor sonra başkanım ben triplerine girmek yerine dönemin üç kaptanı hakan şükür, hasan şaş ve ergün penbe’yi çağırarak “bakın ben bülent’e bu numaradan ulaşamıyorum. muhakkak sizde bunun ikinci bir numarası vardır ve benimle konuşmasını söyleyin dedim. futbolcularda bana bülente söylediklerimi anlatıklarını söylediler. telefonunu bekledim… aramadı.” dedi.
    -bülent korkmaz konusunun devamında galatasaray’a yardımcı antrenör olmasını teklif ettiklerini ancak gençlerbirliğine gittiğini söyledi. hatta kayseri erciyessporun başına geçmesi için kayseri belediye başkanını aradığını hatta kulüp başkanına ben kefilim diyerek takımın başına getirdiğini söyledi.
    -günümüz açısından en önemli kısım okan buruku neden takıma geri aldığını fatih altaylı eleştirel bir biçimde sordu. özhan başkan okan buruk ismini duyar duymaz “galatasaray için ayağını kırmış adamdır” dedi. okan buruk bizzat başkanın yanına giderek özür dilemiş ve maç başı para alayım oynamadığım zaman para almayım diyerek teklifte bulunmuş.
    -fatih altaylı başkanı gittikçe sıkıştırırken konu galatasaray içindeki fetö yapılanmasını bizim yönetimimiz( cansun yönetimindeydi 2001-2002’de fatih altaylı) temizledi siz ise onları tekrar takıma aldınız dedi. burada özhan başkan bir örgüt olarak değil dini bir arkadaş grubu olarak bu kişileri gördüğünü görüyoruz. futbolcuların özel hayatlarındaki yaşamlarına inançlarına karışmayız diyor. bir ek not fatih altaylı hakan şükür, arif erdem, hakan ünsal, emre belözoğlu, okan buruk isimlerini temizlik için göndermedi kendileri gitmek istediler. hatta arif’i geri getirende onlardı.
    -başkanlık yaptığı 6 yıl içinde 4 teknik adamla çalışması eleştiriliyor. bugün başkanlar sezonda en az iki teknik adam değiştiriyor. fatih terim’in kendisi ayrılmak istemiş yoksa kalması için başkan istekli, hagi konusunda başkan olmadı derken bir buruklaştı. o an fatih altaylı bile insafa geldi her başkan bu tarz hatalar yapar diyerek üzüntüsünün üstüne gitmedi. bundan dolayı gerets dönemine girilmedi.
    -konuşmanın başlarında mali olarak başlangıçta yaşadıkları zorlukları düşünülünce aslında enkaz almışlar. kulüp resmen gün be gün soyuluyormuş, gelirlerine zaporelli diye bir adam el koymuş, aig ile yaşanan süreç ayrıca incelenmeli. basında mali olarak adnan polat galatasaray’ı refaha çıkardı diye konuşurlar aslında adnan polat yönetimi canaydın yönetimine çok şey borçlu.
    -stat konusunu başkandan dinleyince ali sam yen üzerine yapmak yerine seyrantepe’de yapılması daha mantıklı gözüküyor. ali sami yen de olan arazi üzerine 40 bin kişilik bir stat yapmak bile 100 milyon dolar maliyete sebep oluyor ve elde oynayacak stad yok. fatih altaylı bizim projemizden devam etmeliydiniz diye başlarda bastırsa da konuşma ilerledikçe sus pus oldu.
    -amatör branşlarda döneminde yaşanan başarızlıklar konusunda yönetime ilk gelindiğinde son 6 yılda voleybol ve basketbola yaıplan harcamalara bakıldığında 36 milyon dolar kulübün zarara uğradığını görmüş ve sponsorlarla bu branşlarda var olabiliriz demişler. bu süreçte yaralar aldık ama en sonunda rayına soktuk dedi. bugünde baktığımızda galatasaray amatör branşlarda sponsor ortaklıkları ile mali çizgisini hizaya sokmuş durumda.

    programın sonunda bitiriş konuşmasında fatih altaylı sayın başkanı başarısızlıklarından yerden yere vururken özhan canaydın'ın üzgün bir şekilde yere bakmaları maalesef çok üzücüydü ve bunları kesinlikle haketmedi. sayın özhan canaydın zor dönemlerde iyi niyetiyle çalışmış çabalamış gerisinde mali miraslar bırakmış bir dede gibiydi. son olarak 2007-2008 şampiyonu genç bir takım bırakıyor ve o takımdan 8 oyuncu avrupa şampiyonasında yarı final oynayan milli takıma vermiş.

    programın izlemek isteyenler için linkleri bırakıyorum
    https://youtu.be/BODr1MXDg7Y
    https://www.youtube.com/watch?v=g0Bhy3Tw3fA
  • 232
    kendisi ile ilgili yapılan eleştirileri tek tek, ince ince, uzun uzun eleştiri sahiplerine yanıtlamaya çalışan,
    internette kendisiyle ilgili yorum yapan bir galatasaray taraftarını ankara'da bir otele çağırarak saatlerce yapmaya çalıştıklarını anlatan,
    taraftarın gönlünde yatanı takımın başına getirme sözü verdiği için lucescu'yu gönderip fatih terim'i yeniden getiren,
    fenerbahçeli mehmet demirkol'un gözyaşlarını tutmakta zorlanarak hayatında onun kadar bir takımı sevebilen başka birini görmediğini söylediği,
    galatasaray'ın yeni ve modern bir stadyuma kavuşması için hayatından ödün veren,
    bir gün galatasaray başkanı olma idealine hayatının 30 yılını harcamış,

    efendilik, centilmenlik, saygınlık ve galatasarıylılık timsali.

    galatasaray'ımızın özhan abisi, nur içinde yat.

    hepimizin başı sağolsun.
  • 833
    rakip takım başkanı başlığında “bizde bu kadar başarısız başkan 10 yıl duramaz” sözünü görünce aklıma düşen rahmetli başkanımız.

    yüzümüzü hiçbir branşta güldürmedi, ribery’i kaçırdı, sayesinde 100.yılında şampiyon olamayan tek büyük olarak kaldık, seyrantepe’ye postalanmamıza sebep oldu sonra koca araziden de güdük pay alabildik onu da saçma sapan bi oluşuma verip onlar da batınca az daha stadyumsuz bırakıyordu, pfdk-federasyon vs rakip güdümüne geçerken sessiz kaldı, say say bitmez.

    kendi gitmek isteyene kadar da gönderemedik. kötü değil, berbat bir başkandı. toprağı bol olsun.

    edit:ihaleyi devlet yapmış, o kısmı atlayıp yerine transferleri ekleyebiliriz.
  • 805
    kendisinin ibra olduğu yerde her başkan ibra olmalı dediğim eski başkandır. ayrıca hakkında yanlış bilinen bir gerçek ise ali aydın denilen şahsa düdüğünü astırmış olduğudur. söz konusu hakem zaten 2003-04 sezonu sonunda hakemliği bırakacağını açıklamış olup söz konusu galatasaray-beşiktaş maçından sonra bunu 1 ay önceye çekmiştir. ayrıca galatasaray taraftarına her türlü eziyetin çektirilmesinde kendi iş bilmezliğinin büyük payı vardır.
  • 736
    allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun öncelikle. az önce ibrahimovic başlığı altına "biz dursun'un bu adamı transfer edeceğine ciddi ciddi nasıl inandık" minvalinde entry giren, renkdaşlarımızı görünce aklıma geldi kendileri mekanı cennet olsun. kendisi hakkında yapılan yorumlara şöyle bir baktım da, kendisini mumla aradığımız falan söylenmiş. sanırım bazı genç kardeşlerimiz o dönemi gazete sayfalarından, internetten veya aile büyüklerinden duymuşlar. canaydın dönemi görüp görebileceğiniz en en en kötü dönemdir galatasaray için. ah be kardeşlerim çok yaşlı değiliz ama 20'li yaşları bitirdik. o dönemlerde yaşanılan hayal kırıklılarını, türkiye'nin bayern münih'i olmak varken, nasıl tepetaklak olarak darmadağın olduğumuzu, verilen vaatleri, stat çıkmazlarını, olimpiyat çilesini vs hatırladıkça dursun'a şaşırmıyorum inanır mısınız?

    rahmetlinin verdiği vaatleri şöyle bir sıralayayım da, neler hayal edip, ne durumlara düştüğümüzü bilin. tarih ibret almak için vardır;

    1- futbol branşında seçildiği yıl 3 ve akabinde her yıl en az 1 dünya yıldızı transferi.

    3- futbol branşında 10 yılda 7 şampiyonluk, 2 avrupa kupası finali ve en az 1 şampiyonlar ligi kupası.

    4- amatör branşların tıpkı futbol gibi başarıya ulaşması için gerekli yatırımın yapılması.

    5- ali sami yen arazisi üzerine yepyeni modern bir stadyum.

    6- mali sıkıntıyı ortadan kaldırmak için hazırlanmış projeler.

    biz bu ve bu gibi vaatlere inanıp senelerimizi heba ettik arkadaşlar. ibrahimovic o kadar da yara bırakmadı o yüzden.*

    edit: beterin beteri varmış dedik, dursun özbek'i gördükten sonra...
App Store'dan indirin Google Play'den alın