resim
Ozan Muhammed Kabak
Takım:Hoffenheim
Mevki:Stoper
Yaş:25
Boy:1.87
Uyruk:Türkiye
  • 1627
    vfb stuttgart'ın yeni topçusu.

    bayağıdır adı üzerinde tartışmalar dönüyor. dün gerçekleşen transferi sonrası artık daha sağlıklı yorum yapmak mümkün ancak kendisini savunan arkadaşların görmek istemediği bir şey var; kendisi bize 5 ayda 11 milyon kazandırdı eyvallah da, peki galatasaray ona neler kazandırdı? avrupa'da sürecek bir kariyer ve bol sıfırlı yeni kontratlar olabilir mi? bunu niye düşünmüyoruz, niye alacaklı olan hep karşı tarafmış gibi hareket ediliyor?

    olayın bir başka yönü de; bir aydır ''gidecem de gidecem'' diye tutturan henüz 18 yaşındaki bu ''çocuk'' üzerinde emeği bulunan hocası gitmesi için doğru zaman olmadığını 15 gün önce belirtmiş, kendisi ''hocamla 1likte'' pozu vermişken yine neden ilk fırsatta kendisini yurt dışına atmaya çalıştı? hiç bana kulüp sattı demeyin, kulüp sattı çünkü satmanın en kolay olduğu futbolcularımızdan biri sürekli gitmek için mızmızlanıp duran ozan'dı.

    yine kendisi savunulurken öne sürülen argümanlardan biri fesih maddesinin üstünde bir paraya gitmesi; ozan bunu da yapmaya mecburdu çünkü 7.5 milyon euro'ya kaçar gibi gittiği vakit alacağı tepkileri, kulübün kapısının kendisine belki artık ömür boyu kapanacağının farkında. burada herkesin çok övdüğü o 3.5 milyon euro'luk fark vefa ya da taraftarlık bağı değil, pragmatist bir reflekstir. ozan için de akıllıcadır. görüldüğü üzere taraftarın gazı 3.5 milyon euro'ya alınabiliyor. ayrıca yönetim veya teknik ekipten gelebilecek olası serzenişlerin de önüne geçmiş oluyorsun böylece. kaldı ki bayağı da büyük para gerçekten, bozdura bozdura harcarız. harcarken de ozan'ı hatırlarız.

    ozan iyi bir galatasaraylı olabilseydi sene sonunda belki yenilenmiş bir sözleşme sonrasında kulübüne çok daha büyük paralar kazandırarak giderdi, 3.5 milyon euro'su kendisine kalsın. sezon sonunda şu an kendisini isteyen takımlara yine gidebileceğini bilmiyor mu kendisi, çok iyi biliyor ama bir an önce kendisini yetiştiren takımını terk etmeyi tercih etti. burada bazı arkadaşların çok saf olduğunu görüyorum o yüzden, parmağın işaret ettiği yeri görüyorlar sadece.

    ozan kabak galatasaray'la aidiyet bağı olmayan, kulübüne vefa duymayan, taraftarlık bağı zayıf, ''profesyonel'' bir futbolcudur. ''galatasaray'ın çocuğu'', ''aslan parçası'' gibi tabirlerin kendisine yakışmadığını düşünüyorum. benim için de sevimsiz bir kişilik olarak kalacak hep. ayrıca fatih terim'i de zerre kadar tanıyorsam bu çocuğa tıpkı 2011'deki apar topar ayrılışının ardından arda'ya olduğu gibi sağlam kurulmuştur. dışarıya belli etmez hoca ama bu tip davranışlardan hiç hazzetmez.
  • 1631
    forvet alabilmemiz icin gitmesi gereken eski oyuncumuz. yoksa hocanin da acikladigi, kendisinin de tweet attigi gibi hocayla 1likte sezon sonuna kadar kalacagini dusunuyorum. buyuk ihtimal planlanmayan sekilde alan'a bonservis verme durumu ortaya cikinca son dakika bir satis yapma zorunlulugumuz ortaya cikti. ilk once belhanda denendi, hocadan red gelince ozan satildi. yani ya ozan ya forvet gibi bir durum oldugunu dusunuyorum. ustune 7.5'lik cikis maddesi olan ozan'a stuttgart'in 11'lik teklifi ve ozan'in zaten gitmek istemesi bu transferi kolaylastirdi. umarim kendisinden gelecek parayla basta forvet takimin eksikleri tamamlanir. bir de ortada soyle bir bilgi dolasiyor dogrulugunu bilmiyorum; bu transfer donemi bittiginde diyelim elimizde satis-alis farkindan kullanmadigimiz fazladan 10 m euro kaldi. bu parayi onumuzdeki yaz transferi icin kullanamiyoruz. ileriye + olarak yazmiyor. yazin yine oyuncu satmak, oyuncu alirken de yine eksiye dusmemek zorundayiz. dolayisiyla ozan'dan gelen 11 + garry'den kalan 4 civari, toplam 15 m euro'yu cok akilli sekilde kullanmaliyiz.
  • 1632
    15 lig maçı, 4 şampiyonlar ligi maçı oynamış bebeyi 11-12 m euroya iyi kitledik boş verin. yarın 50 m euroya satılır belki o ayrı ama türkiye'den çıkan stopere 20 m eurodan fazla kimse zaten vermez.

    bir sakatlansa, formu düşse zaten kaybımız inanılmaz olacaktı. bu her zaman futbolda olan bir risktir.

    ayrıca takımda kalsa da 6 ay sonra gitmeyi kafasına koymuş bir oyuncudan ne kadar verim alabilirsiniz, ne kadar kasar kendisini, ne kadar konsantre olabilir hep soru işareti.

    bu kez taraftarın gözündeki sempatisini kaybettiğinden yaptığı ilk hatada tefe konacak ve belki bu sebeple küsüp, demoralize olacaktı sezon sonuna kadar da yine pek oynamayıp 7.5'a gidecekti bu kez de, öyle bir durum da var.

    o yüzden kendisinin satışını şu şartlar altında başarılı buluyorum.

    inşallah birkaç yıl içinde yetiştirme bedeli alabileceğimiz en az bir transfer daha yapar.

    kendisinin transferi avrupa'daki scoutların dikkatini galatasaray akademisine çevirmesini sağlayacak.

    bundan sonra çıkacak oyuncu ozan'ın referansıyla daha iyi paralara, daha ederine satılabilecek, o açıdan da başarılı olması işimize gelir.

    dilerim kendisinden gelen para iyi yerlerde kullanılır. işte alt yapının önemi.

    4-5 sene önce diktiğin fide bugün meyvesini verdi.
  • 1634
    neden bülent korkmaz olması beklendiğini anlamadığım eski topçumuz.

    altyapıdan çıkan her oyuncu bülent korkmaz olmak zorunda mı? bu güzel çocuk 6 ay top oynayarak, iyi de para kazandırarak transfer oldu. bu çocuğun ne kadar galatasaraylı olduğunu sorgulayanlar önce geçmişe bir dönüp bakmalılar.

    kulüp tarihinde kaç topçudan bu kadar çok bonservis kazanmışız?

    altyapıdan yetişen sabri, semih kaya, emre çolak için neler demişiz? iyi ya da kötü futbolcu olmalarından bağımsız ne kadar gömmüşüz hepsini?

    türkiye'de kalsa 3 ay sonra şımardı, bundan olmaz lafları edilmeyeceğinin garantisini verebilir misiniz?

    kendisi açısından doğru olanı yaptı bu çocuk. ne kadar üzülsem de ozan açısından seviniyorum. umarım bir gün yollarımız tekrar kesişir.
  • 1636
    --- alıntı ---

    ozan kabak'ın stuttgart'a transferinde alman ekibinin 12 milyon euro değerindeki teklifinde bir sonraki satışından pay maddesi olmadığı için galatasaray yönetimi 1 milyon euro eksik almayı teklif ederek 11 milyon euro + sonraki satıştan pay anlaşmasında karar kıldı.

    --- alıntı ---

    https://www.futbolarena.com/...t-transferi-364632h/

    bugünün 1 milyon euro'sundan vazgeçilerek gelecekte gelebilecek olan daha yüksek tutarlar kazanılmıştır satışından. gerçekliğini herhalde bugün yapılacak olan nihai kap açıklaması ile öğreneceğiz.

    ekleme:

    --- alıntı ---

    almanların haberine göre ozan kabak'ın bir sonraki transferinde hak bayern münih'in olacak. bu bayern'in tercih ettiği şeylerden biri. mutlaka sonraki satıştan pay maddesi olmalı.

    --- alıntı ---

    https://twitter.com/...800251733221376?s=21

    böyle bir durum varsa sonraki satıştan pay daha da kıymetli oldu. bayern seviyesine gelmesi durumunda iyi para bize gelebilir yetiştirme bedeli ile birlikte.
  • 1637
    kendisine kızmadım da kurulmadım da. yeni nesil altyapı futbolcularımızda yeni metin oktay'lar, yeni bülent korkmaz'lar görmeyi bekliyorsak çok yanlış yerdeyiz.

    bitti artık, galatasaray'ı galatasaray olduğu için bırakmayanların devri de nesli de kapandı. bu saatten sonra gelmeyecek öyleleri. endüstriyelleşen futbolun getirdiği bir sebep-sonuç ilişkisi bu bir anlamda. futbol sadece bir oyun olmaktan çıkalı çok oldu. dolayısıyla futbol mesleğini icra eden insanlar için öncelik artık kariyer. ozan da bu doğrultuda ve yönde seçimini yaptı. süper lig'in bitimine 5 ay kala olası bir sakatlık riskini göze almak istemedi, fırsat hem kendisinin hem de kulübünün ayağına gelmişken değerlendirdi ve gitti.

    yerinde olsam büyük ihtimalle ben de benzer tercihi yapardım ama şunu yapmadan; "hocamla 1likte" yazıp 1 hafta sonra yazdığımdan caymazdım. dediğimi yapardım, sezon sonu önüme bakardım. ozan'ın süreçteki hatası bu oldu.

    çoğumuz kendimizi emeğimizin gerçek karşılığının verileceği, insan haklarının geçerli olduğu, saygının niteliğini kaybetmediği ülkelerde hayal ediyoruz. ben de ediyorum. ozan'ın bir yaklaşımı da bu olabilir, bilemeyiz. bu noktada bu kardeşimizi hangimiz tercihinden dolayı yargılayabiliriz?

    işin bir de iyi-kötü galatasaraylılık boyutu var. gülümseyerek okuyorum. çocuğun -ozan- kulübüne iyi bir bonservis getirdiği yetmemiş, üstüne galatasaray altyapısının avrupa futbolundaki imajını iyice parlatmış. bu ikincisinin değerine paha biçemezsiniz.

    kendisine teşekkür ediyorum. "damarımı kesseniz sarı kırmızı akar" gibi beylik söylemlerin arkasına sığınmadan sadece işini yaptığı için de ilaveten eyvallah. yolu açık olsun.
  • 1638
    insanlarda sanki 6 aydır galatasaray'da futbol oynamış algısı oluşan kardeşimizdir.

    11 yaşından beri sırtında galatasaray formasıyla mücadele etmiş, bu sürenin çoğunda kaptanlık yapmış, şampiyonluklar kazanmış, milli formayı terletmiş hem de bunu yaşıtlarına göre nispeten daha zor eğitim yaşantısının yanında yapmayı becermiş bir kardeşimizdir.

    "altyapının önemi" nutukları çekip sonra da altyapı geçmişini yok saymayalım. bülent gibi, tugay gibi isimler çok özeldir ama ozan'ın da sonradan transfer olup 2-3 senede galatasaray "efsanesi" olmuşlardan çok daha değerli galatasaray geçmişi vardır.

    az biraz da takdir edip, teşekkür etmeyi bilelim, yolu açık olsun.
  • 1640
    biz 2 sey istiyoruz futbolculardan "adam profesyonel olacak kendisine bakacak, isine saygisi olacak", eger altyapidan cikmissa ya da turk ise "kani sari kirmizi aksin, metin-bulent olsun, sen sahadaki biz laylaylay"

    kusura bakmayin da bu ikisi birden olmaz. secim yapmaniz lazim. eger profesyonel, isine saygisi olan biri istiyorsaniz, kendisini gelistirmek icin gidene laf etmeyeceksiniz. ozan stuttgart da buradakinin 10 kati gelisir ve galatasaray in henuz goremeyecegi 40+ m euro bonservisle buyuk bir takima gidebilir (40 m a giderse 1.5m euro yetistirme aliyoruz bu arada), hem galatasaray in hem turk futbolunun prestijini arttirir.

    eger kani sari kirmizi akacaksa, kendisini gelistirmeyebilir iste o zaman da adamcilik baslar, vasatlik baslar(semih, sabri, arda satilmasa arda da boyle olacakti). evet eskiden iyi adamlar vardi ama o adamlar bir altin jenerasyondu bunu anlayin. metin oktay donemini bilmem yasim itibariyle namumkun, lakin o zamanlar endustriyel futbol gelismediginden gidebilmek zordu.

    kisacasi ozan kalsaydi vasat bir adama donusebilirdi. ha donusmeyebilirdi de ama sen ondan maksimum 20m kazanirdin. simdi satis payi olacak diyorlar 10-15%, ozan bir sonraki transferi 50 milyon yaparsa yine 20m kazaniyorsun ama bir sonraki buyuk takima direkt futbolcu sattiginda 25 acabilirsin. cunku prestijin var.

    futbolcu satmadan klup altyapisi prestiji olmaz. biz bu ekonomik durumdan ya 6 7 sene ust uste sampiyon olarak ya da oyuncu satarak cikariz ki ilk opsiyon mumkun degil.

    o zaman satacaksin arkadasim. bunun lami cimi yok. ozan a ayrica yasam standardi yerlerde olmus, ozgurlugun olmadigi despotizm ile yonetilen bir ulkede yasamak istemedigi (ben de gittim 9 sene once) icin kimse kizamaz. hatta ben gitmemis olsam su an bildiklerimin yarisini bilmiyordum. ama gittim cunku her seyden once kendime saygim vardi. ozan da boyle dusundugu icin gidiyor. yoksa stuttgart ile zaten cl de oynamasi zor. ama iste oradan bayern e kapak atmasi icin gereken vizyon ve potansiyel kendisinde var.

    bu yuzden bu cocuga kizmak, bulent korkmaz olmasini beklemek zor. gitsin, potansiyelinin maksimumuna erissin, zamani gelince donsun ve ogrendiklerini aktarsin.

    ama bu prestiji "metin oktay" olarak kazandirmak cok cok zor. bunun icin messi ayarinda bir adamin altyapidan cikmasi ve turkiye ye ragmen kendisini surekli gelistirip dunyada 1 numara olup seni tasimasi lazim. bu da anca fifa oyununda kariyer modda oluyor.

    ha ozan olmadi mi, o zaman 12m euroya cop kakalamis oldun kotu mu?
  • 1641
    pek mantıklı karar vermemiş olduğunu düşündüğüm futbolcu. tabi burada ona dayatılmamışsa bu karar. şimdi profesyonel hayattan örnek vermek gerekirse bunu şu şekilde ölçeklendirmek hiçde yanlış olmayacak. düşününki türkiyenin en büyük firmasında çalışıyorsunuz hasbelkader ortalamanın biraz üstündede kazanıyorsunuz. ve burada çalışmaya devam ettikçe biliyorsunuz ki başka firmalardan teklifler almanız olası. çünkü potansiyeliniz var. yurt içi/ yurt dışı farketmez. böyle bir firmada çalışırken almanyanın gelsenkirchen şehrinde bir startup firmasından iş teklifi aldınız. adamların yaptıkları projeler sizin şuanda yaptıgınız işin cok altında. ama para olarka türkiyedekinin %20 daha fazlasını veriyorlar. siz olsanız ne yapardınız. eğer lanet olsun türkiyeye, türkiyeden siktir olup gitmek kafasındaysanız tabiki kosa kosa gidersiniz. ama zaten iyi bir profesyonel oldugunuzu dusunuyorsanız ve proje sizi pekde tatmin etmiyorsa %100 fazlasını verse ıhh derseniz. benim için öyle diyebilirim. gercek bir ornektir burada. ben ozanın yerinde olsa galatasarayla bir sene daha kalır en azından tecrube ederim, zamanı gelincede sutugart yerine bayerne dortmunda direkt gecerim.
  • 1642
    kendisinin 18 yaşında verdiği doğru kararı tugay 30 yaşında vermişti.

    neden tugay diyorum? neden doğru karar diyorum?

    kültürel ya da sosyal zekası olan bireyler avrupa’da, ülkemizde olacaklarından ya da olduklarından çok daha başarılı olabilirler. bu insanları başarıya götüren zekalarını kullanabilecekleri düşünce alanları bu ülkede olduğundan daha ferahtır avrupa’da. ona yalnızca işini düşünebilecekleri alanları bırakacaklar.

    ozan’ ın avrupa’ ya gidişini semih kaya ile ya da diğer vasat örneklerle karıştırmayın. safi yetenek başarılı olmaya hiçbir zaman yetmez.
    daha önce de yazmıştım, bu çocuk fen lisesinde okudu ve futbolcu oldu. fazlaca istisnai bir durum. bu ülkede lise seviyesinde bu eğitime sahip üst düzey herhangi bir profesyonel futbolcu yok.

    başarılarını ağzımız açık izlerken “galatasaray’ ın çocuğu” diye övünecek insanlarca eleştirilmeye “çalışılan” eski futbolcumuz. lütfen laf salatası yapmayalım hep birlikte bir ohmmm çekelim ve “forvet” duasına devam edelim.

    yolun açık olsun diyeceğim ama zaten çok açık be adamım...
  • 1645
    sözleşmesinde 7,5 milyon euro serbest kalma bedeli var iken, ve yıl sonunda o fiyata satılacağı çok net iken, 5 ay önden 11-12 milyon euro'ya transfer edilmesi bence büyük bir artı.

    zorla gitmek istediği düşüncesine neye göre kapılıyor bu taraftar anlamadım. hoca kalacaksın dedi kaldı. sonrasındaki süreçte serbest kalma bedelinin %50den fazlası teklif edildi ve çok aşikar bir şekilde fatih hoca ile oturup aradaki kazanç istişare edilerek satıldı.

    bunu anlamamak zor değil.

    alt yapımızın marka ismi olarak piyasaya sürmüş bulunuyoruz. yolu bahtı açık olsun.
  • 1646
    üzerinden arabesk kasmanın gereksiz olduğunu düşündüğüm oyuncu.

    sanki puyol, baresi falan ayrıldı takımdan. 3-4 ay oynatıp 12'ye satıldı. maliyet sıfır. şimdi bir sonrakini de yetiştirip satmak için iştah oluşmalı ve böyle devam edilmeli. hedefi avrupa'ydı ve gitti, aklı başında her oyuncu türkiye'den gitmek ister eğer yetenekliyse. bizim kulüpte -terim dahil- gelecek yıllarda bir sistem oluşturacak kimsenin olduğunu düşünmüyorum. akıllıca bir karar verdi bence.
  • 1647
    aferin cocuk. calisti, didindi, göze girdi, parladi ve en dogru hareketi yapip ilk firsatta atti kendini yurtdisina. hem de almanya gibi derli toplu, duzenli ve sistemli bir ulkeye gitti. ailesini de alir yanina. antin kuntin tiplerle ugrasmadan rahat rahat yasar. hayati kurtuldu cocugun. bitik turkiye’de, tupcunun basinda oldugu kokusmus turk futbolu yerine özgurce yasayip, özgurce top oynayacagi bir futbol ortamini secti. aferin cocuk.
  • 1648
    yazar olduktan sonra ilk entrymi bu genç aslana girmek istedim.

    öncelikle satışının hem kendisi hem bizim açımızdan hayırlı olmasını diliyorum.

    a takımda oynadığı bütün maçları izlemiş biri olarak bana göre ki ozanın mevcut özellikleri; yaşına göre doğru fizik kullanımı, birebirde adam geçirmeme yüzdesi, oyun konsantrasyonu, yaptırdığı penaltılara ve baskılara rağmen ayakta kaldığı ve aynı zamanda şampiyonlar ligi arenasına inanılmaz derecede hızlı uyum sağlamasıyla sonradan geliştirilmesi çok zor olan mental kuvveti ve oynamasıyla gelişecek pozisyon alma bilgisinin yaşına göre oturaklı oluşu onu çok ciddi potansiyel barındıran doğru bir tabirle işlenmesi gereken bir cevhere dönüştürdü.

    ozanı en azından bir altı ay daha izlemek isteyenlerdenim fakat burada koskocaman bir 'ama' var ki bu da maalesef türkiye liginin gerçekleri olarak adlandırabileceğimiz oyuncuların performans olarak belli seviyelere ulaştıklarından sonra ki geçen zamanda tıkanmaları, bununla kalmayıp geriye doğru ivmelenmeleriyle son bulan bir süreç. bu yüzden ki ligimizde değerini bulan çok iyi paraları teklif olarak masaya getiren özellikle ve özellikle türk pasaportu olan her oyuncunun satılması gerektiği kanısındayım. bunun en yakın stopersel örneğinin potansiyel olarak ozanın altında olduğunu kabul ettiğimiz fakat son zamanları hariç fatih terimin üçüncü döneminde ki iki senelik şampiyonluk serimizde bana göre iyi işler yapan, adı şu an maalesef tekrardan bizle anılan semih kaya olduğunu düşünüyorum. semihin belli yerlere gelemesinin nedenini yabancı sınırına bağlıyorum ki o koskocaman kara delik bir mevzu. ozanın vitrin olduğu gibi iki senelik şampiyonlar ligi serüvenimizden sonra kalburüstü bir klube satılsaydı şu anki halinden çok daha iyi bir kariyere sahip olabileceğini düşünüyorum. bununla kalmayıp yakın zamanda ki örnekleri hiç sevmesem de arda turan , bir tık daha kendini ileri taşıyacağını düşündüğüm cengiz ünder, okay yokuşlu, henüz potansiyelini büyük liglerde tam kanıtlayamamış bir enes ünal gibi bir elin parmaklarını geçmeyecek futbolcuları sayabiliriz.

    konuyu çok uzatmadan toparlarsam en önemli konu ozanın da kendisinin ayrılmak istemesidir. bundan öte bir deniz yok maalesef. ayrıca ekonomik şartlarımız, kendisine değil türkiye ligine güvenemediğimden gelişme sürecinin yavaşlama hatta durma ihtimali, kabus olan yabancı sınırının bir süre daha başımıza musallat edilmeyeceğini düşünüyor olmam, en önemlisi 'bir sonraki satıştan pay' koyulması zorunluluğuyla ozanın gidişine sıcak bakmaktayım. ayrıca ozanın bu başarı hikayesinde fatih terimin etkisinin çok büyük bir payı olduğu da aşikar olmaktadır. kazanılan bu para için ona da ayrıca teşekkür ederim.
  • 1649
    gitti diye gereksiz romantizmle kızılmaması ve trip atılmaması gereken futbolcu kardeşimiz. kendi adıma avrupada nereye giderse gitsin hep destekleyeceğim. satışında önce yönetimin sonra fatih terimin sonra kendisinin onayı var. kendisinden önce bu satışı onaylayanlardan bir tanesi onaylamasa bu satış olmazdı. kaldı ki, ülke şartları gereği futbol kulüpleri ayakta kalacaksa bunu kendi öz kaynaklarını kullanarak futbolcu yetiştirip ihraç ederek başarmak zorunda. başka yolu yok. bugün ozan satılır yarın ahmet, mehmet, hasan, hüseyin.
    ayrıca, ligin kalitesi gereği türkiyeden yurtdışına (iyi liglere) ancak genç türk futbolcu satabiliriz, 25 yaşını aşmış futbolcuyu avrupaya yollamamız zor. zira lig kalitesi ortada ve bu ligde 25-26 yaşına kadar kalmış futbolcunun kendini geliştirmesi (en iyi seviyesine gelmesi) çok zor. yani, futbolcu yetiştirip para kazanalım diyorsak bunu ancak genç futbolcular üzerinden yapabiliriz.
    bir başka açıdan bakmak gerekirse, ozan'ın yerine kendimi koyuyorum ve düşünüyorum gidermiydim diye. yönetim ve teknik direktör onay verdiyse dakika düşünmezdim, giderdim. türkiye'deki her insan evladı ozan'ın yerinde kendisi olsa aynısını yapardı. bırakın futbolculuğu, ülkedeki çoğu insan kendi yaptığı ya da yapmayı planladığı iş özelinde almanya gibi bir ülkeden bir fırsat yakalasa valizi toplar gider. ben akademisyenim ve tanıdığım ne kadar akademisyen varsa sağcısı, solcusu, iktidar yanlısı, muhalifi hepsi gitmek istiyor. bunu gerçekleştirme potansiyeli olan var, olamayan var ama herkes gitmek istiyor.
    böyle bir ortamda kariyerinde çok çok iyi yerlere gelme olasılığı olan bir futbolcu kardeşimize gitti diye kızamam ya da darılamam, darılmamalıyız.
    avrupa macerasında gönülden destekleyeceğim kendisini.
App Store'dan indirin Google Play'den alın