sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim. okan buruk avrupa arenasında başarılı olabilmesi için gerekli gelişime açık gibi gözükmüyor açıkçası. ancak bu yönetimin liyakatı baz alan, sağlıklı bir futbol yönetimi olmadığı için okan hoca'nın yerine iyi bir hoca getirebileceğini hiç sanmıyorum. dolayısıyla gidecekse okan hoca'dan önce bu yönetimin gitmesi gerekiyor.
(bkz:
#4285351)
maçı sakin kafayla değerlendirince gerçekten iyi bir oyun planıyla çıkmış ve belli bir noktaya kadar da bu plan işlemiş de. ancak şampiyonlar ligi her anı iyi oynama, hata yapma lüksünün olmadığı bir arena. okan hoca'nın sıkıntısı da burada başlıyor zaten. oyunun geneline bakıyor ve maçın kaderini belirleyen kısa anlarda yapılan hataların üzerine yeteri kadar durmuyor ve çalışmıyor. örneğin yediğimiz 2. ve 4. gol tamamen savunmada yaptığımız pozisyon alma ve eşleşme hataları üzerine. 1. ve 3. gol çıkarken fazla risk alıp topu kaybederek yediğimiz goller. bu lig bizi yeteri kadar challenge etmiyor diyoruz da, e biz bu hataları zaten ligde de yapıyoruz. ancak bunlar üzerine gerçekten çalışıyor muyuz? bu hataların cezalandırılmıyor olması senin bunların üzerine çalışmamanı gerektirmez. şampiyonlar ligi'nde başarı yakalayabilmen için ligde sonuca etki etmeyen bu basit hataları da dikkate alman, hepsinin üzerine çalışman, oyununu kusursuzlaştırman gerekiyor. biz bunları ne kadar yapıyoruz mesela? sadece oyunun bütününe bakarak bu işi kusursuzlaştıramazsın. mesele koşu mesafesi, doğru taktik falan da değil. bak sen frankfurt'u sahadan sildin resmen. ama ilk yarıda bir tane basit top kaybı, bir tane kötü pozisyon alma ve eşleşme, birde duran topla adamlar fişi çekti resmen.
birde oyunu okuma konusunda çok kötü hoca. mesela lemina sahada tel tel dökülüyor, sen ikinci yarıya değişiklik yapmadan başlıyorsun. ikinci yarı topla oynaman gerekirken ve duran toplardan tehdit yaratmaya bu kadar ihtiyacın varken neden lemina-sara değişikliği ile başlamazsın mesela? birde hala her geriye düştüğümüz avrupa maçında orta sahamızı boşaltıp her defasında farklı sonuç bekliyoruz. gerçekten gına geldi bu meseleden.
bir başka mevzu da transfer planlaması. ya senin eylül ortasında şampiyonlar ligi maçlarının başlayacağı belli işte. neden ısrarla ağustos sonuna kadar singo zorluyorsun ki? yahu singo fiyatına temmuz sonu-ağustos başı gibi bir sağ bek, birde sol stoper çeksen hem çok daha eksiksiz, hem de birbirine uyum sağlamış bir defans hattıyla çıkacaktın işte. hep söylüyoruz, senin transferleri ağustos sonuna bırakma lüksün yok. bu adamların form tutması, takıma uyum sağlaması vs. için zamana ihtiyacın var. e ne oldu şimdi? singo ilk defa takımla maça çıkıyor, davinson hiç yapamadığı sol stopere kayıyor, sağ bek'inde yine sallai ile çıkıyorsun ve tüm bunlar şampiyonlar ligi'ndeki ilk maçında oluyor.
(bkz:
18 eylül 2025 eintracht frankfurt galatasaray maçı)